Son Konu

18 Mart Canakkale Zaferi İle İlgili Yazı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
18 Mart Canakkale Zaferi İle İlgili Yazı

Sevgili Arkadaşlar
Canakkale Savaşları, yuzyılımızın en buyuk savaşlarından birisidir Birinci Dunya Savaşını galip bitirmek isteyen duşman devletler, gemileriyle Canakkale Boğazını gecip İstanbulu almak istiyorlardı Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Canakkale Boğazında aylar suren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır 300000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, duşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri cekilmişlerdir Canakkale Savaşlarının denizle ilgili bolumu, 18 Mart 1915 tarihinde, duşman gemilerinin geri cekilmeleriyle sonuclanmıştır Bu nedenle, her 18 Mart gununde, Canakkale Savaşlarını anmaktayız

Canakkale Boğazını gecmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914 de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş actılar Birliklerimizin karşı ateşi ile geri cekilmek zorunda kaldılar 19 Şubat 1915 de duşman donanması kesin hucuma başladı Osmanlı Ordusunun karşı ateşi ile, tekrar geri cekildiler 18 Mart 1915 de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile buyuk bir hucum daha başlattı Uc gemisi sulara gomulen duşman donanması, tekrar geri cekilmek zorunda kaldı

Canakkale boğazını gemilerle gecemeyeceklerini anlayan duşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı somurge ulkelere ait askerler, 25 Nisan 1915 gunu karadan cıkarma yapmaya başladılar Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son duşman birlikleri de geri cekilene kadar devam etmiştir 67 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan cıkarma harekatını, Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında, yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur

Sevgili Arkadaşlar Canakkale Savaşları, Turk tarihinin belki de en onemli savaşıdır Daha geniş ve ayrıntılı bilgi sahibi olmak icin kaynakları mutlaka okumanızı oneriyoruz Bugun ozgur olarak yaşadığımız bu topraklara cok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir

18 Mart gunu, 1915 Canakkale Deniz Zaferinin yıldonumudur Bugun, 2002 yılından itibaren, Şehitler Gunu olarak kabul edilmiştir

Şehit Allah yolunda canını feda eden, dinini, vatanını, bayrağını savunurken olen, haksız yere oldurulen Muslumandır Şehitlik, Allah katında peygamberlikten sonra en yuksek mertebedir Şehitler, Allahın sevgili kullarıdır Cennette onlar icin sonsuz nimetler hazırlanmıştır Arapca, Tanık anlamına gelen şehit, inanclarını yadsımamak uğruna, Allaha ya da kutsal saydığı değerlere tanıklık etmek ulkusuyle can veren kişidir Kuran, Allah yolunda oldurulenlerin, Allahın bağışını ve merhametini kazandıklarını bildirir

Kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimizi minnet ve şukranla anıyoruz

Bugun, 18 Mart Şehitler Gunu, aynı zamanda “Canakkale Zaferinin Yıldonumu

Canakkale Zaferi, dunya tarihinde bir donum noktası olmuş, tarihin akışı uzerinde Turk Ulusu, belirleyici bir rol oynamıştır

Millet olma bilincinin tohumlarının atılarak, Kurtuluş Savaşının kazanılmasına zemin hazırlayan, bir prestij ve azmin mucadelesidir

Canakkale Muharebeleri, 1 Dunya Savaşının en onemli ve hassas bolumunu teşkil eder

Canakkale Savaşı, ordumuzu zafere taşıyan Mustafa Kemal gerceğini ortaya cıkarmış, milletimiz, 500 bin evladını bu savaşta şehit vermiştir

Mukaddes vatan toprakları icin, canlarını seve seve vererek; bir ulusun kaderini değiştiren, vatanımızı, istiklalimizi, sarsılmaz imanları, eşsiz cesaretlerine borclu olduğumuz, aziz şehitlerimiz, dunyada eşi benzeri olmayan bir destan yazmıştır

Canakkale Zaferinin, ozellikle genc nesillere iyi anlatılması, ecdadımıza ve şehitlerimize bir borcumuz olduğu gibi, geleceğimizin de teminatıdır

Bu konuda, Şehit Ailelerimizin ve Muharip Gaziler Derneğimizin, cok onemli bir sorumluluğu ustlendiklerini goruyoruz

Şehit Ailelerimiz, yaşadığımız pek cok sıkıntılı donemde ortaya koydukları, sağduyulu ve kararlı tutumla, milletimizin vicdanı haline gelmiştir

Gazilerimiz, toplumumuzun milli hafızasını oluşturmaktadır

Milletimiz, ne zaman kendini darda hissederse, gazilerimizi dinlemesi, gazilerimizin ve şehitlerimizin vatan sevgisi cizgisine donmesi, yeniden dirilmesi icin yeterli olacaktır

Canakkale Savaşı ortaya koymuştur ki, her ne sebeple olursa olsun savaş; buyuk bir yıkımı, insanlık onurunun ayaklar altına alınmasını ifade eder

Turk Milleti, kendi şehitlerine gosterdiği ozeni ve ilgiyi, bu savaşta olen yabancı askerlere de gostererek, insanlığın yere duşen onurunu da ayağa kaldırmıştır

İnsanlık, gecmişin hatalarından gerekli dersleri cıkararak, dunyanın ceşitli bolgelerinde suren catışmaları sonlandırmalıdır

İnsanların hicbir ayırım gozetmeden ve gelecek kaygısı duymadan; huzur, sevgi ve kardeşlik icinde bir arada yaşayacakları, barış dolu bir dunyanın temelleri atılmalıdır

Canakkale Zaferinin 90 Yıldonumunde,

Buyuk Onder Ataturku,

Canakkale Şehitlerimizi ve bugune dek vermiş olduğumuz tum aziz şehitlerimizi,

Şehitler Gunu munasebetiyle, bir kez daha saygı ve şukranla anıyor, yuce Allahtan rahmet diliyorum


Canakkaleye Selam Yola Devam

Mart ayının 18i geldi mi, icimizi farklı duygular kaplar Biraz buruk, biraz iftihar dolu, biraz huzunlu ama bir o kadar da gururla dolu duygular hakim olur bize Zira, insanlığın kıyamete kadar donup donup bakacağı, bakıp da ders alacağı, tarihe unutulmaz bir not duşulmuştur Canakkalede Biz hicbir zaman bir kutlunun tesbitleri icinde, ne tarihte olup biten buyuk hadise ve ornek şahısları anlatıp, destanlaştırıp sadece bununla avunacağız ne de onları hafife alma basitliğine duşeceğiz Daima tarihin şeref levhalarına –ki, takdiri ilahi, ecdadının yapıp ettikleri ile iftihar edebilecek, tarihi okuyup anlatırken yuzu kızarmayacak, yeryuzunde nadide milletlerden biri olduğumuza inanıyorum ibretle bakacağız Onlardan ders alacağız ve istikbale yuruyeceğiz

Bugun, tarihin tozlu raflarından cıkarılıp insanlığın onune serilen bir cok dokuman, Canakkalede akıl almaz hadiselerden bahsediyor Şimdilerde bunlar hakkında bir suru kitap ve makaleler yazılarak o gunlere bir ışık tutulmaya calışılıyor Bu hususta samimi gayretleri olan herkesi manen alkışlıyor ve onlara cok muteşekkir olduğumu arz etmek istiyorum

Bizim, işin bundan sonrası adına gerekli şeyi yapıp yapmadığımız hususunda ise, cok ic acıcı şeyler soylenemez zannediyorum Canakkale savaşları, kendi kulvarında dunyanın en buyuk olaylarında birisidir Yokluk, varlığı iman, kufru tevazu ve mahviyet, kuru gururu perişan etmiştir Mevzuya boyle yaklaşıldığında Canakkaleden cıkarılabilecek pek cok ders vardır Bunlardan bazıları şunlar olabilir: Herşeyden evvel, Canakkalenin savaş yolu ile gecilemiyeceği butun dunya tarafından gorulmuş ve kabul edilmiştir O donemin super gucleri, İngiliz ve Fransız orduları, onların isimlendirmesi ile “yenilmez armada olarak bilinen orduları dahi yenilebilirmiş, butun dunya bunu gordu Tarihin hemen her doneminde dunyanın dort bir tarafında problem cıkaran, baş ağrıtan, adeta cıban başı durumundaki İngiltere, tarihindeki en buyuk hezimet ve asker kayıbıyla buyuk bir prestij kaybına uğradı Canakkale gecilemeyince I Dunya harbi uzamıştır Sıcak denizlere inme, yıkılan Osmanlı pastasından pay alma umidiyle İttifak Devletlerinin safında savaşa katılan Carlık Rusyası, Canakkaleden gecip kendisine ulaşacak İttifak kuvvetlerinin yardımını elde edemediği icin, icindeki ic karışıklıkların ustesinden gelememiş ve Bolşevik ihtilaline sahne olmuştur Doğusundaki son karakolunda kardeşlerinin olum kalım mucadelesine seyirci kalan alemi İslam, Turk ordusunun muzafferiyetiyle bayram yapmıştır Tarihin felsefesini yapanlar daha pek cok netice ve ders cıkarabilirler

Burada alınacak muhim derslerden birisi de, inanan insanın en zor şartlarda bile Rabbisinin inayetiyle, aşılmaz gibi gorulen dağların aşılabileceğine, gecilmez gibi gorulen deryaların gecilebileceğine, bukulmez gibi gorulen bileklerin bukulebileceğine katiyyen iman etmesi gerektiğidir Kuran, icinde Hz DavUdun da bulunduğu TalUtun ordusunun başından gecenleri anlatır Onlar CalUtun dev orduları karşısında pek az bir kuvvetle savaşmışlar ve galip gelmişlerdir Boyle buyuk bir imtihanla karşı karşıya kaldıklarında ise, Rabbilerinden niyazları sabır olmuş ve nice az ve zayıf kavimlerin guclu ve kalabalık kavimlere Allahın izni ile galebe caldığını dile getirmişlerdir (Bakara, 2249) Bazı kaynaklarda bu az sayıdaki inanmışların 313, yani Ashabı Bedir sayısınca, karşı tarafın ise 60 binden fazla olduğu soylenmiştir Belki Canakkale, insan sayısıyla kıyas yapıldığında değil ama artık teknolojinin savaştığı o harpte tam boyle bir kıyaslamaya uygun duşecektir Zira, bir tarafta tam techizatlı, cağın en modern ve zengin silahlarına sahip duşman kuvvetleri, obur tarafta sınırlı sayıda silahı ve cephanesi olan, silahlarının teknolojik seviyesi de cok geri olan bir ordu Yani Canakkale, bu yonuyle de bir Bedir, bir TalUtCalUt mucadelesi gibidir

Bir diğer nokta, Hakk namına canın malın bir keseye konup takdim edildiği yerdir Canakkale Yeri geldiğinde, inanan herkesin her şeyini Onun yolunda nasıl seve seve verebildiğinin gosterildiği yerdir Canakkale Kutlu Nebinin ifadeleri icinde, ancak Allahın yolunda olenler şehid olacaktır ve Mehmetcik de bunu peylemeyi murad eder Evet, şehidlik buyuk bir mertebe, ulvi bir makamdır Her inanclı kimse bunu talep eder Ancak, şehidliği bahşeden Mevladır Yani, bu makam dini bir makamdır Sırf Onun rızası icin mucadele edildiğinde elde edilebilecek bir makamdır O halde kimsenin “o şehittir demesiyle olunmayan, kimsenin tekelinde olmayan bir unvandır İşte bu sebeple, Mehmetcik, her şeyini sadece Onun rızası icin Onun yoluna sermiştir Canakkalede Bu da vatan evladında, otelere ve şehadete ne denlu bir iştiyak olduğunu gosterir

Bir başka mevzu da şudur ki, Canakkalede en zor şartlarda bile muruvveti elden bırakmayan bir Mehmetcik vardır Yani, duşmanı eline gecirdiği, her turlu eza ve cefayı uygulayabileceği halde bunu yapmayıp, bir misafir muamelesi sergileyen Anadolu kahramanları vardır Şimdi, benzer durumda karşı tarafın ne melanetler yaptığını, ne insanlık dışı eza ve cefalara girdiğini anlatarak sizin kin ve nefretinizi galeyana getirmek istemem Ama biz bu idik, onlar da o

Unutulmamalı ki, o gun Canakkaleyi silahla gecemeyen duşman kısa bir zaman sonra siyaset entrikaları ile İstanbula girmiştir Bir cephede 250 binden fazla şehid vererek sokmadığımız duşman, daha sonra her nasılsa elini kolunu sallaya sallaya boğaza girip toplarını saraya cevirerek kustahca meydan okumuştur?

Butun bu olup bitenlerden sonra nazarlarımızı mazinin derinliklerinden bugune cevirelim Asıl yapmamız gereken de budur Tarihi okuyup gunumuzu yorumlama, gunumuzu yaşama ama daha az hata, daha az kayıp ve daha cok kazancla Tarihteki entrikalar kılıf değiştirerek, neslimizin onune tekrar tuzak olarak kurulmuş durumda Hadiselere bu acıdan bakınca, şunu demek cok yanlış olmasa gerek: Bugun duşman dunkunden daha azim ve daha cesimdir Ancak, icimizde ve dost suretindedir

Başlar ustundeki bir millet, işlene işlene ne hale gelmiştir Her gun birbirini olduren, yaralayan, kavga eden insanların zuhur ettiği ırz ve namusun payimal olduğu haramların helal addedildiği ve işlenirken artık yuzlerin hic kızarmadığı yalanın, aldatmanın, ruşvet ve ihtikarın yayıldığı bir toplum haline nasıl geldik? İnsanların ne evinde ne sokaklarda emniyet icinde olamadığı hırsızlık ve anarşinin hakim olduğu bir cemiyet nasıl oluştu? Koşe taşlarında sadaka yuvaları olan caddelerde bugun gupe gunduz elindeki cantası calınan insanların feryatları duyuluyor 600 seneden fazla hukum suren bir devlette, kayıtlarında şahitlerle tesbit edilip cezası verilen bir tek zina vakası varken, belki altı asırda işlenen bu tur suclar bir haftada bir metropolde işleniyor Bazıları da bundan utanmak şoyle dursun iftihar ediyor Merdi Kıpti şecaat arzederken sirkatin soyluyor Ne oluyor insanlara, ne oluyor inananlara

İman zafı, eğitimsizlik, nefse zebun olma, kotu emellere alet olma mıdır ve neticesi darmadağınık bir portre cizen toplum denebilir mi? (Herşeye rağmen etrafa nurlar sacan bir zumrenin varlığı ne kadar umitbahş etse de, bu gercekler ister istemez urkutuyor ben muminim diyeni) Oysa, başımıza acılan oyunlar belli, careleri de bellidir Kısaca;

1 İmtihan: Zaruret (fakirlik)
Caresi: Calışarak fakirliği yenmek Maddi guclerimizi birleştirerek buyumek Teknolojiyi uretme ve pazarlama yollarına gitmek

2 İmtihan: Cehalet
Caresi: Eğitim seferberliği ile gencyaşlı, kadınerkek, her yaşta eğitimi teşvik etmek Heryeri bir mektep haline getirmek Teşvik ve tebriklerle oğrenmeyi cazip hale getirmek Herkesi faydalı bilginin meftunu haline getirmek

3 İmtihan: Tefrika (ayırımcılık)
Caresi: Hakiki uhuvveti elde etmekle tam bir tesanude sahip olmak Yavuz Cennetmekanın ifadeleri icinde:

“İhtilaf u tefrika endişesi,
Hatta kUşei kabrimde dahi bikarar eyler beni,
İttihatken savleti adayı defa caremiz,
İttihad etmezse millet, dağidar eyler beni fehvasınca ihtilafları bırakıp, ittifak etmek

4 İmtihan: Dış guclerin baskısı
Caresi: Dış guclerle seviyeli ilişkiler icine girmek, dışardaki diyasporamızı aktif kullanmak, dışa bağımlılığı minimuma indirmek, sağlam bir ic ve dış istihbarata sahip olmak ve Abdulhamid siyaseti uygulamak

5 İmtihan: Disiplinsizlik
Caresi: Vakit tanzimi ile hayatı programlamak –ki, namaz vakitleri bu iş icin en uygun metottur Okullarda kucuk yaşta hayatı programlı yaşamanın onemi ve yollarını aşılamak Herkesi bir şeylerle meşgul etmek Yani, hedefler ve yollar gostermek

Butun bunları aşma yine Bedir ve Canakkale mucadelesini verenlerin ruhunu taşıma, onların aşk u şevk ve heyecanına sahip olmakla mumkun olacaktır Mevlam lutfeylesin

Ali Unsal
Ruhları şad olsun
 
Üst Alt