bilgiliadam
Yeni Üye
A Harfi İle Başlayan Atasozleri
A Harfindeki Atasozleri
Aba altında er yatar
Aba da bir diba da giyene, guzel de bir cirkin de sevene
Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz
Aba vakti yaba, yaba vakti aba
Abanın kadri yağmurda bilinir
Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur
Abdal abdala catmayınca, kasnak boyuna gecmez
Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
Abdal duğunden, cocuk oyundan usanmaz
Abdala kar yağıyordemişler, titremeye hazırımdemiş
Abdalın dostluğu koy gorunceye kadardır
Abdalın karnı doyunca gozu pabucundadır
Abdalın yağı cok olursa gah (hem) borusuna calar (surer), gah (hem) gerisine
Ac (arık) at yol almaz, ac (arık) it av olmaz
Ac aman bilmez, cocuk zaman bilmez
Ac ayı oynamaz
Ac bırakmaz hırsız edersin, cok soyleme arsız (yuzsuz) edersin
Ac doymam, tok acıkmam sanır
Ac elini kara sokar
Ac gozunu, acarlar gozunu
Ac kurt bile komşusunu dalamaz
Ac ne yemez, tok ne demez
Ac tavuk (duşunde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (gorur)
Ac tokun yuzune bakmakla doymaz
Acar tazı cullu da belli olur, culsuz da
Acele bir ağactır, meyvesi pişmanlık
Acele giden, ecele gider
Acele ile menzil alınmaz
Acele işe şeytan karışır
Acele yuruyen yolda kalır
Aceleci sinek sute duşer
Acemi katır kapı onunde yuk indirir
Acemi nalbant gibi kah (gerek) nalına vurur, kah (gerek) mıhına
Acemi nalbant kurt eşeğinde dener kendini
Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde oğrenirmiş
Acı (kotu) soz insanı (adamı) dininden (cıkarır), tatlı soz (dil) yılanı deliğinden (ininden) cıkarır
Acı acıyı keser (bastırır)
Acı acıyı keser, su sancıyı
Acı patlıcanı kırağı calmaz
Acık ağız ac kalmaz
Acık yaraya tuz ekilmez
Acık yerde tepecik kendini dağ sanır
Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır
Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa soyler
Acıklı (dertli) başta akıl olmaz
Acıkmış kudurmuştur beterdir
Acılan solar, ağlayan guler
Acın gozun ekmek teknesindedir (olur)
Acın karnı doyar, gozu doymaz
Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış
Acma sırrını dostuna, oda soyler dostuna
Actırma kutuyu soyletme kotuyu
Ada bana, adayım sana
Adalet ile zulum bir yerde barınmaz
Adam adam denmekle adam olmaz
Adam adam, pehlivan başka adam
Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu
Adam adama gerek olur
Adam adama her daim muhtac (gerek olur)
Adam adama yuk değil, can govdeye mulk değil (adam adama yuk olmaz)
Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar)
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da culu
Adam adamı bir kere aldatır
Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş cekmekle tekkeye?
Adam iş başında belli olur
Adam olacak cocuk bokundan belli olur
Adam olana bir soz yeter
Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile
Adamak kolay, odemek guctur
Adamakla mal tukenmez (bitmez)
Adamın ahmağı malını over
Adamın bahtı kızına ceyiz olurmuş
Adamın iyisi alışverişte belli olur
Adamın iyisi iş başında belli olur
Adamın kotusu olmaz, meğer zuğurt ola
Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork)
Adı cıkmış dokuza, inmez sekize
Agac duşse de yakınına yaslanır
Ağac kokunden yıkılır
Agac ne kadar uzasa goğe ermez
Ağac yaprağı ile guzeldir (gurler)
Ağac yaş iken eğilir
Ağaca cıkan kecinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur
Ağacı kurt, insanı dert yer
Agactan maşa olmaz
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır
Ağır kazan gec kaynar
Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler
Ağır taş batman dover (yerinden oynamaz)
Ağır yongayı yel kaldırmaz
Ağız yer, yuz utanır
Ağlama olu icin, ağla diri icin
Ağlamayan cocuğa meme vermezler
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar
Ağlatan gulmez
Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur
Ağrısız baş mezarda gerek (olur)
Ağustosta golge kovan, zemhiride karnını ovar
Ah alan onmaz
Ahali isterse padişahı tahttan indirir
Ahlatın iyisini ayılar yer
Ahmağa yuz, abdala soz vermeye gelmez
Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar
Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
Ahmak iti yol kocatır
Ak akce kara gun icindir
Ak curun akmazsa kara curun kol gibi
Ak got gecit başında belli olur
Ak gun ağartır, kara gun karartır
Ak kopeğin pamuk pazarına zararı vardır
Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır
Ak koyun kara koyun gecit başında belli olur
Ak koyunu goren, ici dolu yağ sanır
Ak koyunun kara kuzusuda olur
Ak şeker, kara şeker, bir damar soya ceker
Akacak kan damarda durmaz
Akan cay her zaman kutuk getirmez
Akan su yosun (pislik) tutmaz
Akan suya inanma, el oğluna guvenme
Akara kokara bakma, cuvala girene bak
Akarsu cukurunu kendi kazar
Akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Akca akıl oğretir, don yuruyuş
Akcanın iyisi kesede duran, bahcanın (bahcenin) iyisi eve yakın olan
Akı karası gecitte belli olur
Akıl adama sermaye
Akıl akıldan ustundur
Akıl icin yol (tarik) birdir
Akıl kişiye (adama) sermayedir
Akıl olmayınca ne yapsın sakal?
Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak
Akıl para ile satılmaz
Akıl yaşta değil baştadır
Akıl yiğide sermayedir
Akılları pazara cıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış)
Akıllı duşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı duşmanın olsun)
Akıllı duşununceye kadar deli oğlunu everir
Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır
Akıllı kopru arayıncaya dek (kadar), deli suyu gecer
Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi
Akıllı, soylemeden (once) duşunur, akılsız duşunmeden soyler
Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme
Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar ceker
Akılsız iti (kopeği) yol kocatır
Akılsız kasabın gerisine kacar masadı
Akıntıya (karşı) kurek cekilmez
Akla gelmeyen (akla gelen) başa gelir
Aklın yolu birdir
Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
Akmasa da damlar
Akraba (dost) ile ye, ic, alışveriş etme
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini
Aksak eşekle yuksek dağa cıkılmaz
Akşama karşı gitme, tana karşı yatma
Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir)
Aktan kara kalktı mı?
Al (kırmızı) giyen aldanmaz
Al elmaya taş atan cok olur
Al gomlek gizlenemez
Al gununde al; ver gununde ver
Al ile arslan tutulur, guc ile sıcan tutulmaz
Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunsun (gocunur)
Al kibar kızını, işlerin bulana bulana, al citak kızını gezsin eylene eylene
Al malın iyisini, cekme (sonra) kaygısını
Ala bakan iki bakar
Ala keci her vakit puskullu oğlak doğurmaz
Alacağın olsun da alakargada olsun
Alacakla verecek (borc) odenmez
Alcak ucak yuce konar, yuce ucan alcak konur
Alcak yer yiğidi hor gosterir
Alcak yerde yatma sel alır, yuksek yerde yatma yel alır
Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım?
Alet işler, el ovunur
Alim unutmuş, kalem unutmamış
Alışmış kudurmuştan beterdir
Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir
Allah bilir ama kul da sezer
Allah bir kapıyı kapatırsa otekini acar
Allah dağına gore kar verir (verir kışı)
Allah doğrunun yardımcısıdır
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Allah fukarayı sevindirmek isterse once eşeğini yitirtir, sonra buldurur
Allah gumuş kapıyı kaparsa altın kapıyı acar
Allah isterse bir kulun işini, mermere gecirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
Allah kulundan gecmez
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
Allah sabırlı kulunu sever
Allah sağ eli sol ele muhtac etmesin
Allah sevdiğine dert verir
Allah son gurluğu versin
Allah ucamayan kuşa alcacık dal verir
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Allah'ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar
Allah'tan umut kesilmez
Allı yelek, pullu yelek; gomlek yok canfes neye gerek?
Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri)
Alma delinin kızını soya ceker
Alma mazlumun ahını, cıkar aheste aheste
Alma soysuzun kızını, surer anası(nın) izini
Almadan vermek, Allah'a mahsus (yaraşır)
Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma
Altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Altın anahtar her kapıyı acar
Altın eli bıcak kesmez
Altın eşin, gumuş eşiğe muhtac olur
Altın yere duşmekle pul olmaz
Aman diyene kılıc kalkmaz (eğilen baş kesilmez)
Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz
Ana ile kız, helva ile koz
Ananın (anasının) cıktıgı dala kızı salıncak kurar
Ananın (annenin) bahtı kızına
Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az
Ar dunyası değil kar dunyası
Araba devrilince (teker kırılınca) yol gosteren cok olur
Araba ile tavşan avlanmaz
Arabanın on tekeri nereden gecerse arka tekeride oradan gecer
Arap eli opmek, dudak karartmaz
Arayan belasınıda, devasınıda bulur
Arayan bulur, inleyen olur
Arefe gunu yalan soyleyenin, bayram gunu yuzu kara cıkar
Arı bal alacak ciceği bilir
Arı bal yapacak ciceği bilir
Arı kahrını cekmeyen balın kadrini ne bilir
Arı satmış namusu tellala vermiş
Arı, kızdıranı sokar
Arık okuze bıcak calınmaz
Arkadaş dediğinin golgesinde suc işlenir
Arkadaşını soyle ki, sana kim olduğunu soyleyeyim
Arkalı it kurdu boğar
Armudu sapıyla, uzumu copuyle, pekmezi kupuyle
Armut piş, ağzıma duş
Armutun (armudun) iyisini ayılar yer
Arpa eken buğday bicmez
Arpa eken darı bicmez
Arpa ekip buğday bekleme
Arsızın yuzune tukurmuşler, yağmur yağıyordemiş
Arslan yatağından (yattığı yerden) bellidir (belli olur)
Aş kaşık ile, iş keşik ile
Aş sabahın iş sabahın
Aş taşınca kepceye paha olmaz
Aşağı tukursen sakal, yukarı tukursen bıyık
Aşağıdan cıkarsa kışa, yukarıdan cıkarsa boşa
Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir)
Aşık kalemi kor, dort yanını duvar sanır
Asil azmaz, bal kokmaz
Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır
Asılmış adamın evinde ipten soz edilmez
Aşını, eşini, işini bil
Aşk olmayınca meşk olmaz
Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur
Aslan yattığı yerden belli olur
Aslandan korkulur bağlı bile olsa
Aslı neyse nesli odur
Aslına cekmeyen haramzadedir
Aslında olan tırnağına getirir
Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir)
Aslını inkar edenin nesli gevşek olur
At adımına gore değil, adamına gore yurur
At alırsan yazın, deve alırsan guzun, avrat alırsan gezin ha gezin
At binenin (iş bilenin), kılıc kuşananın
At binicisini tanır (bilir)
At bir dizginde, okuz bir cizide belli olur
At gormediysen, bokundan da mı atlamadın?!
At ile avrat yiğidin ikbalindendir
At karnından, yiğit burnundan bellidir
At olacak tay yuruyuşunden belli olur
At olur meydan kalır, yiğit olur şan kalır
At olur, itlere bayram olur
At sahibine (binicisine) gore kişner
At ver hasım ol, kız ver hısım ol
At yedi gunde, it yediği gunde unutur
At yiğidin yoldaşıdır
At, avrat omru uzatır
Ata binmek bir ayıp, (attan) inmek iki ayıp (bin ayıp)
Ata eğer gerek, eğere er gerek
Ata et, ite ot verilmez
Ata sozu tutmayan, uluya kalır
Atasını tanımayan Allah'ını tanımaz
Ateş duştuğu yeri yakar
Ateş olmayan yerden duman cıkmaz
Ateşle barut bir yerde durmaz
Atı alan Uskudar'ı gecti
Atılan ok geri donmez
Atımın anlı sakar, lakabını ele takar
Atın bahtsızı arabaya duşer
Atın iyisi arkadan gelmez
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler
Atın olumu arpadan olsun
Atlar tepişir olan eşeklere olur
Atlar tepişirken arada eşekler ezilir
Atlasa kıl yapışmaz
Atlı, itli sığmış, bir cocuk sığmamış
Atlıya saat olmaz
Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem
Atmaya niyeti olmayan Kurt, taşın buyuğune sarılır
Attan duşen olmez, eşekten duşen olur
Attan duşene yorgan doşek, eşekten duşene kazma kurek
Attan indi eşeğe bindi
Attığın taş urkuttuğun kuşa değmez
Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Ava giden avlanır
Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir
Avradı er zapt etmez, ar zapt eder
Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı
Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar)
Ay bozmaz, sut kokmaz Kokarsa ayran kokar, cunku aslı suttur
Ay buluttan cıksın da gor, ayva tuyunu atsın da gor
Ay ışığında ceviz silkilmez
Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
Ayağı yuruten baştır
Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz
Ayağını sıcak tut, başını serin; gonlunu ferah tut, duşunme derin
Ayağını yorganına gore uzat
Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz
Aydan gelen halı ustune, gunde gelen kul ustune
Ayı cocuklarını buyutmuş, duru su icmeye vakti olmamış
Ayı gormeden bayram etme
Ayı yavrusunu severken oldururmuş
Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır
Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır
Ayırıcı gelmiş, secici gelmiş Orta yere sıcıcı gelmiş
Ayranım (yoğurdum) ekşidir diyen olmaz
Ayvaz kasap hepsi bir hesap
Az kazanan cok kazanır, cok kazanan hic kazanır
Az menfaat cok zarara mal olur
Az sabırda, cok keramet vardır
Az soyle, cok dinle
Az tamah cok ziyan getirir
Az veren candan, cok veren maldan
Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa
Az yetmez, cok artmaz (artmazsa yetmez, yetmezse artmaz)
Aza demişler: Nereye?Coğun yanına!demiş (Azca nereye?Cokcanın yanına!)
Aza kanaat etmeyen coğu hic bulamaz
Azan Mevlasınıda bulur, belasını da
Azı bilmeyen coğu hic bilmez
Azı karar coğu zarar
Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım
Azıksız yola cıkanın, iki gozu el torbasında olur
A Harfindeki Atasozleri
Aba altında er yatar
Aba da bir diba da giyene, guzel de bir cirkin de sevene
Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz
Aba vakti yaba, yaba vakti aba
Abanın kadri yağmurda bilinir
Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur
Abdal abdala catmayınca, kasnak boyuna gecmez
Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
Abdal duğunden, cocuk oyundan usanmaz
Abdala kar yağıyordemişler, titremeye hazırımdemiş
Abdalın dostluğu koy gorunceye kadardır
Abdalın karnı doyunca gozu pabucundadır
Abdalın yağı cok olursa gah (hem) borusuna calar (surer), gah (hem) gerisine
Ac (arık) at yol almaz, ac (arık) it av olmaz
Ac aman bilmez, cocuk zaman bilmez
Ac ayı oynamaz
Ac bırakmaz hırsız edersin, cok soyleme arsız (yuzsuz) edersin
Ac doymam, tok acıkmam sanır
Ac elini kara sokar
Ac gozunu, acarlar gozunu
Ac kurt bile komşusunu dalamaz
Ac ne yemez, tok ne demez
Ac tavuk (duşunde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (gorur)
Ac tokun yuzune bakmakla doymaz
Acar tazı cullu da belli olur, culsuz da
Acele bir ağactır, meyvesi pişmanlık
Acele giden, ecele gider
Acele ile menzil alınmaz
Acele işe şeytan karışır
Acele yuruyen yolda kalır
Aceleci sinek sute duşer
Acemi katır kapı onunde yuk indirir
Acemi nalbant gibi kah (gerek) nalına vurur, kah (gerek) mıhına
Acemi nalbant kurt eşeğinde dener kendini
Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde oğrenirmiş
Acı (kotu) soz insanı (adamı) dininden (cıkarır), tatlı soz (dil) yılanı deliğinden (ininden) cıkarır
Acı acıyı keser (bastırır)
Acı acıyı keser, su sancıyı
Acı patlıcanı kırağı calmaz
Acık ağız ac kalmaz
Acık yaraya tuz ekilmez
Acık yerde tepecik kendini dağ sanır
Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır
Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa soyler
Acıklı (dertli) başta akıl olmaz
Acıkmış kudurmuştur beterdir
Acılan solar, ağlayan guler
Acın gozun ekmek teknesindedir (olur)
Acın karnı doyar, gozu doymaz
Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış
Acma sırrını dostuna, oda soyler dostuna
Actırma kutuyu soyletme kotuyu
Ada bana, adayım sana
Adalet ile zulum bir yerde barınmaz
Adam adam denmekle adam olmaz
Adam adam, pehlivan başka adam
Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu
Adam adama gerek olur
Adam adama her daim muhtac (gerek olur)
Adam adama yuk değil, can govdeye mulk değil (adam adama yuk olmaz)
Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar)
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da culu
Adam adamı bir kere aldatır
Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş cekmekle tekkeye?
Adam iş başında belli olur
Adam olacak cocuk bokundan belli olur
Adam olana bir soz yeter
Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile
Adamak kolay, odemek guctur
Adamakla mal tukenmez (bitmez)
Adamın ahmağı malını over
Adamın bahtı kızına ceyiz olurmuş
Adamın iyisi alışverişte belli olur
Adamın iyisi iş başında belli olur
Adamın kotusu olmaz, meğer zuğurt ola
Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork)
Adı cıkmış dokuza, inmez sekize
Agac duşse de yakınına yaslanır
Ağac kokunden yıkılır
Agac ne kadar uzasa goğe ermez
Ağac yaprağı ile guzeldir (gurler)
Ağac yaş iken eğilir
Ağaca cıkan kecinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur
Ağacı kurt, insanı dert yer
Agactan maşa olmaz
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır
Ağır kazan gec kaynar
Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler
Ağır taş batman dover (yerinden oynamaz)
Ağır yongayı yel kaldırmaz
Ağız yer, yuz utanır
Ağlama olu icin, ağla diri icin
Ağlamayan cocuğa meme vermezler
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar
Ağlatan gulmez
Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur
Ağrısız baş mezarda gerek (olur)
Ağustosta golge kovan, zemhiride karnını ovar
Ah alan onmaz
Ahali isterse padişahı tahttan indirir
Ahlatın iyisini ayılar yer
Ahmağa yuz, abdala soz vermeye gelmez
Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar
Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır
Ahmak iti yol kocatır
Ak akce kara gun icindir
Ak curun akmazsa kara curun kol gibi
Ak got gecit başında belli olur
Ak gun ağartır, kara gun karartır
Ak kopeğin pamuk pazarına zararı vardır
Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır
Ak koyun kara koyun gecit başında belli olur
Ak koyunu goren, ici dolu yağ sanır
Ak koyunun kara kuzusuda olur
Ak şeker, kara şeker, bir damar soya ceker
Akacak kan damarda durmaz
Akan cay her zaman kutuk getirmez
Akan su yosun (pislik) tutmaz
Akan suya inanma, el oğluna guvenme
Akara kokara bakma, cuvala girene bak
Akarsu cukurunu kendi kazar
Akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Akca akıl oğretir, don yuruyuş
Akcanın iyisi kesede duran, bahcanın (bahcenin) iyisi eve yakın olan
Akı karası gecitte belli olur
Akıl adama sermaye
Akıl akıldan ustundur
Akıl icin yol (tarik) birdir
Akıl kişiye (adama) sermayedir
Akıl olmayınca ne yapsın sakal?
Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak
Akıl para ile satılmaz
Akıl yaşta değil baştadır
Akıl yiğide sermayedir
Akılları pazara cıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış)
Akıllı duşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı duşmanın olsun)
Akıllı duşununceye kadar deli oğlunu everir
Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır
Akıllı kopru arayıncaya dek (kadar), deli suyu gecer
Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi
Akıllı, soylemeden (once) duşunur, akılsız duşunmeden soyler
Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme
Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar ceker
Akılsız iti (kopeği) yol kocatır
Akılsız kasabın gerisine kacar masadı
Akıntıya (karşı) kurek cekilmez
Akla gelmeyen (akla gelen) başa gelir
Aklın yolu birdir
Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
Akmasa da damlar
Akraba (dost) ile ye, ic, alışveriş etme
Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini
Aksak eşekle yuksek dağa cıkılmaz
Akşama karşı gitme, tana karşı yatma
Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir)
Aktan kara kalktı mı?
Al (kırmızı) giyen aldanmaz
Al elmaya taş atan cok olur
Al gomlek gizlenemez
Al gununde al; ver gununde ver
Al ile arslan tutulur, guc ile sıcan tutulmaz
Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunsun (gocunur)
Al kibar kızını, işlerin bulana bulana, al citak kızını gezsin eylene eylene
Al malın iyisini, cekme (sonra) kaygısını
Ala bakan iki bakar
Ala keci her vakit puskullu oğlak doğurmaz
Alacağın olsun da alakargada olsun
Alacakla verecek (borc) odenmez
Alcak ucak yuce konar, yuce ucan alcak konur
Alcak yer yiğidi hor gosterir
Alcak yerde yatma sel alır, yuksek yerde yatma yel alır
Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım?
Alet işler, el ovunur
Alim unutmuş, kalem unutmamış
Alışmış kudurmuştan beterdir
Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir
Allah bilir ama kul da sezer
Allah bir kapıyı kapatırsa otekini acar
Allah dağına gore kar verir (verir kışı)
Allah doğrunun yardımcısıdır
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Allah fukarayı sevindirmek isterse once eşeğini yitirtir, sonra buldurur
Allah gumuş kapıyı kaparsa altın kapıyı acar
Allah isterse bir kulun işini, mermere gecirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
Allah kulundan gecmez
Allah kulunu kısmeti ile yaratır
Allah sabırlı kulunu sever
Allah sağ eli sol ele muhtac etmesin
Allah sevdiğine dert verir
Allah son gurluğu versin
Allah ucamayan kuşa alcacık dal verir
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Allah verirse el getirir, sel getirir, yel getirir
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Allah'ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar
Allah'tan umut kesilmez
Allı yelek, pullu yelek; gomlek yok canfes neye gerek?
Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri)
Alma delinin kızını soya ceker
Alma mazlumun ahını, cıkar aheste aheste
Alma soysuzun kızını, surer anası(nın) izini
Almadan vermek, Allah'a mahsus (yaraşır)
Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma
Altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Altın anahtar her kapıyı acar
Altın eli bıcak kesmez
Altın eşin, gumuş eşiğe muhtac olur
Altın yere duşmekle pul olmaz
Aman diyene kılıc kalkmaz (eğilen baş kesilmez)
Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz
Ana ile kız, helva ile koz
Ananın (anasının) cıktıgı dala kızı salıncak kurar
Ananın (annenin) bahtı kızına
Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az
Ar dunyası değil kar dunyası
Araba devrilince (teker kırılınca) yol gosteren cok olur
Araba ile tavşan avlanmaz
Arabanın on tekeri nereden gecerse arka tekeride oradan gecer
Arap eli opmek, dudak karartmaz
Arayan belasınıda, devasınıda bulur
Arayan bulur, inleyen olur
Arefe gunu yalan soyleyenin, bayram gunu yuzu kara cıkar
Arı bal alacak ciceği bilir
Arı bal yapacak ciceği bilir
Arı kahrını cekmeyen balın kadrini ne bilir
Arı satmış namusu tellala vermiş
Arı, kızdıranı sokar
Arık okuze bıcak calınmaz
Arkadaş dediğinin golgesinde suc işlenir
Arkadaşını soyle ki, sana kim olduğunu soyleyeyim
Arkalı it kurdu boğar
Armudu sapıyla, uzumu copuyle, pekmezi kupuyle
Armut piş, ağzıma duş
Armutun (armudun) iyisini ayılar yer
Arpa eken buğday bicmez
Arpa eken darı bicmez
Arpa ekip buğday bekleme
Arsızın yuzune tukurmuşler, yağmur yağıyordemiş
Arslan yatağından (yattığı yerden) bellidir (belli olur)
Aş kaşık ile, iş keşik ile
Aş sabahın iş sabahın
Aş taşınca kepceye paha olmaz
Aşağı tukursen sakal, yukarı tukursen bıyık
Aşağıdan cıkarsa kışa, yukarıdan cıkarsa boşa
Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir)
Aşık kalemi kor, dort yanını duvar sanır
Asil azmaz, bal kokmaz
Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır
Asılmış adamın evinde ipten soz edilmez
Aşını, eşini, işini bil
Aşk olmayınca meşk olmaz
Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur
Aslan yattığı yerden belli olur
Aslandan korkulur bağlı bile olsa
Aslı neyse nesli odur
Aslına cekmeyen haramzadedir
Aslında olan tırnağına getirir
Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir)
Aslını inkar edenin nesli gevşek olur
At adımına gore değil, adamına gore yurur
At alırsan yazın, deve alırsan guzun, avrat alırsan gezin ha gezin
At binenin (iş bilenin), kılıc kuşananın
At binicisini tanır (bilir)
At bir dizginde, okuz bir cizide belli olur
At gormediysen, bokundan da mı atlamadın?!
At ile avrat yiğidin ikbalindendir
At karnından, yiğit burnundan bellidir
At olacak tay yuruyuşunden belli olur
At olur meydan kalır, yiğit olur şan kalır
At olur, itlere bayram olur
At sahibine (binicisine) gore kişner
At ver hasım ol, kız ver hısım ol
At yedi gunde, it yediği gunde unutur
At yiğidin yoldaşıdır
At, avrat omru uzatır
Ata binmek bir ayıp, (attan) inmek iki ayıp (bin ayıp)
Ata eğer gerek, eğere er gerek
Ata et, ite ot verilmez
Ata sozu tutmayan, uluya kalır
Atasını tanımayan Allah'ını tanımaz
Ateş duştuğu yeri yakar
Ateş olmayan yerden duman cıkmaz
Ateşle barut bir yerde durmaz
Atı alan Uskudar'ı gecti
Atılan ok geri donmez
Atımın anlı sakar, lakabını ele takar
Atın bahtsızı arabaya duşer
Atın iyisi arkadan gelmez
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler
Atın olumu arpadan olsun
Atlar tepişir olan eşeklere olur
Atlar tepişirken arada eşekler ezilir
Atlasa kıl yapışmaz
Atlı, itli sığmış, bir cocuk sığmamış
Atlıya saat olmaz
Atlıya selam kelam, eşekliye sonra gine gelem
Atmaya niyeti olmayan Kurt, taşın buyuğune sarılır
Attan duşen olmez, eşekten duşen olur
Attan duşene yorgan doşek, eşekten duşene kazma kurek
Attan indi eşeğe bindi
Attığın taş urkuttuğun kuşa değmez
Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Ava giden avlanır
Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir
Avradı er zapt etmez, ar zapt eder
Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı
Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar)
Ay bozmaz, sut kokmaz Kokarsa ayran kokar, cunku aslı suttur
Ay buluttan cıksın da gor, ayva tuyunu atsın da gor
Ay ışığında ceviz silkilmez
Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
Ayağı yuruten baştır
Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz
Ayağını sıcak tut, başını serin; gonlunu ferah tut, duşunme derin
Ayağını yorganına gore uzat
Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz
Aydan gelen halı ustune, gunde gelen kul ustune
Ayı cocuklarını buyutmuş, duru su icmeye vakti olmamış
Ayı gormeden bayram etme
Ayı yavrusunu severken oldururmuş
Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır
Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır
Ayırıcı gelmiş, secici gelmiş Orta yere sıcıcı gelmiş
Ayranım (yoğurdum) ekşidir diyen olmaz
Ayvaz kasap hepsi bir hesap
Az kazanan cok kazanır, cok kazanan hic kazanır
Az menfaat cok zarara mal olur
Az sabırda, cok keramet vardır
Az soyle, cok dinle
Az tamah cok ziyan getirir
Az veren candan, cok veren maldan
Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa
Az yetmez, cok artmaz (artmazsa yetmez, yetmezse artmaz)
Aza demişler: Nereye?Coğun yanına!demiş (Azca nereye?Cokcanın yanına!)
Aza kanaat etmeyen coğu hic bulamaz
Azan Mevlasınıda bulur, belasını da
Azı bilmeyen coğu hic bilmez
Azı karar coğu zarar
Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım
Azıksız yola cıkanın, iki gozu el torbasında olur