Son Konu

Abdulbaki efendi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
29
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
ABDULBAKİ EFENDİ

Buyuk velilerden Kastamonulu olup, doğum tarihi bilinmemektedir İskilib'den Acem Ali'si demekle maruf akıllı, guclukuvvetli, dindar ve şerefli bir kimsenin oğlu idi Babasına Acem Ali'si denmesinin sebebini şoyle naklederler:

Acem diyarından Anadolu'ya namlı bir pehlivan geldi Corum sancağında yenmedik pehlivan bırakmadı Buyuk gurura kapıldı İstanbul'a gitmek uzere hazırlık yaparken, Abdulbaki Efendinin babası Ali Pehlivanla gureştirdiler Ali Pehlivan, Acem'i yendi ve ondan sonra Acem Ali'si diye anıldı Oğlu Abdulbaki de kendisi gibi guclu, kuvvetli olup pehlivanlık meziyetlerine sahip bir gencti Fakat bunu gureşcilikte kullanmadı Kendi nefsiyle gureşip dunya zevklerinden gonlunu ayırdı İstanbul'a giderek tanınmış ilim adamlarından din ve fen ilimlerini tahsil etti Bu sırada gozlerine bir hastalık gelerek bir gozu kor oldu

Abdulbaki Efendi zahiri ve batıni ilimlerde alim derecesine varmasına rağmen kendisinde bir boşluk ve eksiklik hissediyordu Kalbi aşkı ilahi ile yanıyor ve bir murşidin eteğine tutunmak icin can atıyordu Bu sebeple kendisini tasavvuf yolunda ilerletebilecek bir murşidi kamil aramaya başladı O ilahi aşkla yanıp kavrulduğu bu gunlerinde YUnus Emre'nin şu sozlerini dilinden duşurmezdi:

Gel ey kardeş Hakk'ı bulayım dersen
Bir kamil murşide varmasan olmaz
ResUlun cemalin goreyim dersen
Bir kamil murşide varmasan olmaz

Niceler gittiler murşid arayı
Arayanlar buldu derde devayı
Bir kez okur isen akdan karayı
Bir kamil murşide varmasan olmaz

Rumeli'de Bali Efendi ve Anadolu'da Şeyh Şabanı Veli gibi herkesin sevdiği ornek insanların bulunduğunu oğrendi Fakat hangisinin hizmetine varacağını bilemedi Tereddud halinde iken birkac defa Şaban Efendi'ye gitmek icin icinde ilahi bir his uyandı ve Şabanı Veli'ye gitmeye karar verdi İstanbul'dan kalkarak Kastamonu yoluna duştu Gunler suren yorgunluk ve sıkıntı sonunda yuruyerek şehre geldi Doğruca Hisarardı'ndaki Şabanı Veli'nin ikametgahlarına varıp ellerini optu O can tabibine halini arz etti Şabanı Veli hazretleri isimlerini sorduklarında; Abdulbakicevabını verdi Bunun uzerine Şeyh hazretleri:

İsmin sahibinin haline tesiri vardır İnşaallah sulUk edip, evliyalık makamlarında ilerleyip, hakikaten Abdulbaki (Baki olan Allah'ın kulu) olursundedi

Abdulbaki Efendi yıllarca Şabanı Veli hazretlerinin dergahında hizmet etti Şeyhine karşı pek saygılı ve hurmetkar olup, tasavvuf yolunda ileri derecelere kavuştu Şabanı Veli hazretleri onun icin:

Eğer bizim Abdulbaki'nin bir gozu daha olsaydı, ince manaları mutalaa ederken, kitabı delip ote yana gecerdidemiştir

Yine;

Sen zahir ve batın gibi iki ilim ile alim ve arif olacaksın Yuksek makamlara cıkacaksın, balı yağa katacaksın!diyerek Abdulbaki Efendinin kemal ehli olmasına işaret ettiler Cok gecmeden de kendilerine şeyhlik payesini vererek Corum halkına doğru yolu gostermek uzere gonderdiler

Abdulbaki Efendi yıllarca burada insanlara vaz ve nasihat vermekle ve ders okutmakla meşgUl oldu Kıymetli halifeler yetiştirerek memleketin her tarafına gonderdi

O insanlara doğru yolu gostermek icin butun gayretiyle calışırken Kastamonu'da Şabanı Veli hazretlerinin vefatından sonra tekkeye şeyh olan Osman Efendi ile Hayruddin Efendi de vefat etmişlerdi Hayruddin Efendi vefat edince dervişler bir araya geldiler Abdulbaki Efendinin şeyhlik makamı icin uygun olduğuna karar verdiler Kendisine geldikleri zaman Abdulbaki Efendi onlara dedi ki:

Bir gun hocam Şabanı Veli hazretlerine sizden sonra seccadeye kim gelir diye sormuşlardı O da; Osman gelir, sonra Hayruddin gelir, sonra seccade sahibini bulurdemişti Elhamdulillah bu hizmete layık gorulduk, diyerek Kastamonu'ya geldi

Şabanı Veli hazretlerinin tekkesinde İslamiyeti yaymağa, halkı irşada başladığı zaman herkes can u gonulden ona dost ve talebe olmağa başladı Cuma gunleri, mUteber tefsir kitaplarından alarak Kur'anı kerim ayetlerini tefsir eder, hadisi şerifler naklederdi Boylece halkın buyuk kısmını da tarikatin icerisine cezbetti O kursude konuşurken herkes hayran hayran dinlerdi Kastamonu ulemasının pekcoğu Abdulbaki Efendiye talebe oldu Bu şevk icinde pekcok kamil insan yetişti ve etrafa hilafetle gonderildi

Abdulbaki Efendi memleketini ve talebelerini gormek icin gittiği İskilip'te hastalanarak vefat etti Kabri İskilip'tedir Şabanı Veli tekkesinde on bir yıl şeyhlik yaptı Vefat tarihi 1589 (H997)' dur

Şeyh Abdulbaki Efendinin pekcok kerameti gorulmuştur Ancak o kerametlerinin anlatılmasından hic hoşlanmazdı Sık sık etrafına bunu hatırlatır, olumunden sonra bile soylenmesini istemezdi Bu yuzden kendisine cok bağlı olan talebelerinden Omeru'lFuadi Efendi yazdığı Menakıbname'de Abdulbaki Efendinin kerametlerinden bahsetmemiştir
 
Üst Alt