Son Konu

Abdullah Bin Zeyd

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Abdullah Bin Zeyd Tâbiîn devri velîlerinden İsmi, Abdullah bin Zeyd bin Amr elCevmî, künyesi Ebû Kilâbe'dir Basra'da doğdu Doğum târihi bilinmemektedir 722 (H104) senesinde Şam'da vefât etti Abdullah bin Zeyd, Eshâbı kirâmdan Sâbit bin Kays, Enes bin Mâlik ve Tâbiînden büyük âlim Katâde'den (ranhüm) ders alıp ilimde yükseldi Hadîsi şerîf ilminde sika, sağlam, güvenilir bir zât oldu Bir hadîsi şerîfi öğrenmek için uzun vakit seyâhat ederdi Bu hâlini şöyle anlatır: Hiç bir işim olmadığı halde Medîne'de, sırf bir hadîsi şerîfi daha önce duymuş olan bir şahıstan dinlemek için üç gün kaldım Hadîsi şerîflerin toplanıp, yazılması için uğraşırdı Vefâtından evvel, kitaplarının Tâbiînin büyüklerinden, fıkıh âlimi ve evliyâdan Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verilmesini vasiyet etti Bir deve yüküne yakın kitâbı Ebû Eyyûbi Sahtiyânî'ye verildi Abdullah bin Zeyd sürekli helâl kazanmayı özendirme ederdi Bir gün Eyyûbi Sahtiyânî'ye; Çarşıya git, iş ara Zirâ en büyük huzûr insanlara muhtâc olmamaktırbuyurdu Diğer birine de; Seni, geçimini temin ederken görmek, câmi köşesinde görmemden daha sevimlidirbuyurdu Döküntü hurma satan ve sohbetine devâm eden bir talebesi vardı Ona; Ben, senin sohbet meclisinden faydalandığını zannediyordum Fakat şu bir hakikattir; Allahü teâlâ fena olan her şeyden bereketini almıştırbuyurdu Fazla sıcak bir günde bir kâfile ile hacca gidiyordu Susuzluğu çok şiddetli idi Ellerini açıp; Yâ Rabbî! Sen hararetimi ve susuzluğumu giderirsindiye duâ edince, başı üzerinde bir bulut belirip üstüne yağmur yağdı Elbisesi ıslandı ve susuzluğu gitti Lâkin kâfilede bundan başkasına bir damla yağmur düşmedi Abdullah bin Zeyd hazretlerinin hikmetle dolu pekçok nasîhat ve sözleri vardır Bir gün; Hem dünyâ, hem de âhirette yaşayan kimseye ne saâdet!buyurunca; Âhirette nasıl yaşandığı kendisinden soruldu, cevâbında; Böyle bir insan dünyâda Allahü teâlâyı hatırından çıkarmadı, dâimâ O'na yalvardı ve bu sâyede âhirette O'nun rahmetine mazhar oldubuyurdu Kimlerden uzaktan duralım?diye soruldu Cevâben; Açlık ve istekleri peşinden koşanlarla berâber oturup kalkmayınız Onlarla konuşmayınız Çünkü, sizi kendi sapıklıklarına düşürmelerinden zihninizi karıştırmalarından korkuyorumbuyurdu Bir tanıdığı arkadaşından şikâyet etmişti Sana, din kardeşinden istemediğin bir şey ulaşırsa, onun için bir özür ara Bir mâzeret bulamazsan, kendi kendine, şayet benim bilmediğim bir koşul vardır, debuyurdu Bid'at yâni dinde sonra ortaya çıkarılan ve dindenmiş gibi olan hurâfelere ve bid'at sâhiblerine çok kızar ve şöyle derdi: Bid'at ehli ile oturmayınız Onlarla sohbet etmeyiniz Zîrâ sizi dalâlete düşürebilirler veya bilmediğiniz kötülüklere bulaştırabilirler Bir kimse bir bid'at ortaya çıkarırsa onunla harb ederimİlim sâhipleri sorulduğunda: Âlimler üç kısımdır Bir kısmı, ilmi ile amel eder, halk müziği da onun ilmiyle amel ederler Diğer bir kısmı, ilmi ile amel eder, ama ahali onun ilmiyle amel etmez Başka bir kısmı da ilmiyle kendisi amel etmediği gibi ahali da amel etmezbuyurdu Kendisine münâfıkların âhiretteki hâlleri nasıldır? denildi Buyurdu fakat: Kıyâmet günü Arşı a'lâ göre bir münâdî Yûnus sûresi 62 âyet ile meâlen; Ey Allah'ın sevgili kulları! Sizin için bir korku yoktur Siz mahzûn da edilmezsiniznidâ eder Bu nidâdan daha sonra herkes başını yukarı kaldırır ve; inandık îmân ettik, derler Oysa, münâfıkların başları hiç yukarı kalkmaz ve eğik kalırBir defâsında da; Allahü teâlâya şükre sebeb olan dünyâlık insana zarar vermezbuyurdu Bir sözü anlamayacak kimseye söyleme! Çünkü o söz, ona zararlı olup, menfaat vermezAbdullah bin Zeyd hazretleri namazlardan sonradan Allahümme innî es'elüke'ttayyibât ve terkelmünkerât ve hubbe'lmesâkîn ve en tetûbe aleyye ve izâ eradte Lî ibâdike fitneten en teveffenî gayre meftûninduâsını okurdu Bir talebesi nasîhat istediğinde rivâyet ettiği şu hadîsi şerîfleri bildirdi Üç şey vardır ama, bunlar kimde bulunursa o kimse imânın tadını bulur Birincisi, bir kimseye Allah ve Resûlü, başkalarından daha sevgili elde etmek İkincisi, bir kimse sevdiğini Allah için hoşlanmak Üçüncüsü, bir kimseyi Allah küfürden kurtardıktan daha sonra bitmiş küfre dönmekten, ateşe atılmaktan tiksindiği gibi tiksinmek İşlerin en hayırlısı, çok aşırı ya da yetkisiz olmayıp, orta mertebede olanıdır  
 
Üst Alt