bilgiliadam
Yeni Üye
Ailesini Arayan Kardan Adam Cocuk Masalı
Ailesini Arayan Kardan Adam Hikayesi
Cocuk Masalları Ailesini Arayan Kardan Adam
O gun, yılın ilk karı yağmıştı Narlıkoy’un cocukları hemen toplanıp, kendilerine komur gozlu, havuc burunlu, sevimli bir kardan adam yaptılar Butun gun neşe icinde kartopuna tutup, oynadılar Cocukların sevincli hali kardan adamın da cok hoşuna gitmişti Onların cevresinde koşup oynaması bir anda kardan adamı da canlandırmış gibiydi Oyle ki, karanlık bastırıp da cocuklar evlerine cekilince pek huzunlendi Kendisini cok yalnız hissetti Oylesine uzuldu, oylesine uzuldu ki, neredeyse buzdan kalbi “Cıt! diye kırılacaktı Sonra, “Belki de onları yeniden gorebilirim, diye duşundu Yavaşca yeniden doğrulup, en yakınındaki evin penceresine yaklaştı İceride cıtır cıtır yanan soba, camları iyice buğulamıştı Yine de annenin kucuk toprak taslara buharı tuten, sıcacık corba doldurduğu gorulebiliyordu Baba, sobanın ağzına kurek kurek komur atıyordu Cocukların neşesine de diyecek yoktu Bir yandan buharı tuten corbaya kaşık sallarken, bir yandan da o gun okulda olanları anlatıyorlardı Kardan adam uzuntuyle icini cekti Kendisinin hic evi, ailesi olmamıştı Nasıl olsun? Gunubirlik yaşıyordu zaten Ustelik şu sevimli afacanlar olmasa ayaklar altında ezilen bir tutam kardan başka bir şey olmayacaktı Hele şu Guneş yuzunu birazcık gosterse, yaşamının o anda son bulacağını biliyordu Birden kararını verdi Daha once kar tanelerinden birinin anlattığı o KUTUP denilen yere gidecekti Boylece yıllarını birlikte gecirebileceği bir aileye de kavuşabilirdi Ertesi sabah cocuklar sokağa cıktıklarında bir şaşırdılar ki sormayın Her yan karlarla kaplıydı Gece hava daha da soğuduğu icin karlar erimemişti, ama bir gun once ozene bezene yaptıkları kardan adam birdenbire yok olmuştu? Doğrusu kimsenin aklı bu işe ermedi Kardan adama gelince… Az gitti… Dere tepe duz gitti… Donmuş toprakların uzerinden, catır cutur buzların arasından gecti Sonunda Kutup bolgesine vardı Once buz gibi ruzgar karşıladı onu Sonra siyah elbiseli penguenlerle, sevecen foklar sardı cevresini Foklar kucuk yuzgecleriyle sağına soluna dokunup onunla arkadaş olmak istediklerini soylediler Penguenlerin bir kısmı neşe icinde el cırpıp bu yeni dostu selamladılar Bazıları da merakla havuc burnunu, calı supurgesini cekiştirdi Şakacı ruzgar, başındaki şapkayı kapıp kacırdı Kardan adam da onları pek sevmiştiArtık eriyip camurlara karışmak yok, diye mırıldandı kendi kendine… “Burada yıllarca yaşayabilirim Ama bir sure sonra herkes kendi işine daldı gitti Zavallı kardan adam yine tek başına kalmıştı İlk kez kar ve buz onu titretti İnanır mısınız, ağacları, hatta guneşi bile ozler oldu Hele cocuklar… Hele o yaramaz cocuklar burnunda tuter olmuştu Ustelik şimdi, arzuladığı bir aileye ancak onların yardımıyla kavuşacağını da anlamıştıSevilmek istiyordu Yaşamı bir gun bile surse, birlerinin ona sarılması, onların sıcaklığını duyması gerekliydi … Cocuklar,* ilkbaharın sevimli mujdecisi kuş cıvıltılarıyla uyandıkları bir sabah, sokakta hic beklemedikleri bir konukla karşılaştılar Kardan adam esrarengiz şekilde ortadan kaybolduğu gibi, yine aynı anlaşılmaz bir gucle ortaya cıkmış, onlara gulumsuyordu Yemyeşil cimenlerle, papatyaların arasında durmuş, omuzlarına konan kuşların şarkılarını dinliyor gibiydiHer halinden mutluluk icinde olduğu anlaşılıyordu Koyun sokakları bir anda neşeli cığlıklarla doldu Koyun her evinden bir iki cocuk koşarak cıkıp bu eski dostun cevresini sarıyordu Bu guzel manzarayı goren guneş, bir buluta kendisini ortmesini rica etti Biraz daha gec ısınıp, cocuklarla kardan adamın mutluluğunu elinden geldiğince uzatmaya calıştı Her gecen dakika eriyip toprağa karışan kardan adam ise mutlu gulucukler dağıtmaya devam ediyordu cevresine Birkac ay sonra yeniden buluşacaklarını biliyordu Artık, bu dunyada cocuklar var oldukca ve kar yağdıkca her kış yeniden doğacağına inanıyordu
Ailesini Arayan Kardan Adam Hikayesi
Cocuk Masalları Ailesini Arayan Kardan Adam
O gun, yılın ilk karı yağmıştı Narlıkoy’un cocukları hemen toplanıp, kendilerine komur gozlu, havuc burunlu, sevimli bir kardan adam yaptılar Butun gun neşe icinde kartopuna tutup, oynadılar Cocukların sevincli hali kardan adamın da cok hoşuna gitmişti Onların cevresinde koşup oynaması bir anda kardan adamı da canlandırmış gibiydi Oyle ki, karanlık bastırıp da cocuklar evlerine cekilince pek huzunlendi Kendisini cok yalnız hissetti Oylesine uzuldu, oylesine uzuldu ki, neredeyse buzdan kalbi “Cıt! diye kırılacaktı Sonra, “Belki de onları yeniden gorebilirim, diye duşundu Yavaşca yeniden doğrulup, en yakınındaki evin penceresine yaklaştı İceride cıtır cıtır yanan soba, camları iyice buğulamıştı Yine de annenin kucuk toprak taslara buharı tuten, sıcacık corba doldurduğu gorulebiliyordu Baba, sobanın ağzına kurek kurek komur atıyordu Cocukların neşesine de diyecek yoktu Bir yandan buharı tuten corbaya kaşık sallarken, bir yandan da o gun okulda olanları anlatıyorlardı Kardan adam uzuntuyle icini cekti Kendisinin hic evi, ailesi olmamıştı Nasıl olsun? Gunubirlik yaşıyordu zaten Ustelik şu sevimli afacanlar olmasa ayaklar altında ezilen bir tutam kardan başka bir şey olmayacaktı Hele şu Guneş yuzunu birazcık gosterse, yaşamının o anda son bulacağını biliyordu Birden kararını verdi Daha once kar tanelerinden birinin anlattığı o KUTUP denilen yere gidecekti Boylece yıllarını birlikte gecirebileceği bir aileye de kavuşabilirdi Ertesi sabah cocuklar sokağa cıktıklarında bir şaşırdılar ki sormayın Her yan karlarla kaplıydı Gece hava daha da soğuduğu icin karlar erimemişti, ama bir gun once ozene bezene yaptıkları kardan adam birdenbire yok olmuştu? Doğrusu kimsenin aklı bu işe ermedi Kardan adama gelince… Az gitti… Dere tepe duz gitti… Donmuş toprakların uzerinden, catır cutur buzların arasından gecti Sonunda Kutup bolgesine vardı Once buz gibi ruzgar karşıladı onu Sonra siyah elbiseli penguenlerle, sevecen foklar sardı cevresini Foklar kucuk yuzgecleriyle sağına soluna dokunup onunla arkadaş olmak istediklerini soylediler Penguenlerin bir kısmı neşe icinde el cırpıp bu yeni dostu selamladılar Bazıları da merakla havuc burnunu, calı supurgesini cekiştirdi Şakacı ruzgar, başındaki şapkayı kapıp kacırdı Kardan adam da onları pek sevmiştiArtık eriyip camurlara karışmak yok, diye mırıldandı kendi kendine… “Burada yıllarca yaşayabilirim Ama bir sure sonra herkes kendi işine daldı gitti Zavallı kardan adam yine tek başına kalmıştı İlk kez kar ve buz onu titretti İnanır mısınız, ağacları, hatta guneşi bile ozler oldu Hele cocuklar… Hele o yaramaz cocuklar burnunda tuter olmuştu Ustelik şimdi, arzuladığı bir aileye ancak onların yardımıyla kavuşacağını da anlamıştıSevilmek istiyordu Yaşamı bir gun bile surse, birlerinin ona sarılması, onların sıcaklığını duyması gerekliydi … Cocuklar,* ilkbaharın sevimli mujdecisi kuş cıvıltılarıyla uyandıkları bir sabah, sokakta hic beklemedikleri bir konukla karşılaştılar Kardan adam esrarengiz şekilde ortadan kaybolduğu gibi, yine aynı anlaşılmaz bir gucle ortaya cıkmış, onlara gulumsuyordu Yemyeşil cimenlerle, papatyaların arasında durmuş, omuzlarına konan kuşların şarkılarını dinliyor gibiydiHer halinden mutluluk icinde olduğu anlaşılıyordu Koyun sokakları bir anda neşeli cığlıklarla doldu Koyun her evinden bir iki cocuk koşarak cıkıp bu eski dostun cevresini sarıyordu Bu guzel manzarayı goren guneş, bir buluta kendisini ortmesini rica etti Biraz daha gec ısınıp, cocuklarla kardan adamın mutluluğunu elinden geldiğince uzatmaya calıştı Her gecen dakika eriyip toprağa karışan kardan adam ise mutlu gulucukler dağıtmaya devam ediyordu cevresine Birkac ay sonra yeniden buluşacaklarını biliyordu Artık, bu dunyada cocuklar var oldukca ve kar yağdıkca her kış yeniden doğacağına inanıyordu