Dünya Sıhhat Örgütü'ne bağlı Milletlerarası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından yapılan ve "Annals of Internal Medicine” mecmuasında sonuçları yayınlanan araştırmayla akciğer kanseri teşhisi konduktan sonra sigarayı bırakanların daha sağlıklı ve daha uzun yaşadığı gözlemlendi.
Akciğer kanseri, dünyada da, ülkemizde de en sık görülen ve en çok can kaybının olduğu kanser tipidir. Bunun için, akciğer kanserine neden olan etkenlerin başında gelen sigara kullanımının bırakılması gerekmektedir. Tıpkı biçimde öteki tütün eserleri de tehlike saçmaktadır.
Akciğer kanseri riskini 50 kat artırıyor
Akciğer kanserinden korunmada en değerli nokta sigaradan uzak durulmasıdır. Bu nedenle akciğer kanseri teşhisi konulan tüm hastaların şayet kullanıyorlarsa sigarayı bırakmaları gerekiyor. Hastalığa yakalanan birçok kişi sigarayı bırakmak için geç kaldıklarını düşünüp, sigara içmeye devam edebilir. Lakin sigara içmeye devam etmek, bir kanser teşhisi konduğunda hasta hayatta olduğu sürece ikinci bir kanser olma mümkünlüğünü da artırıyor. Ayrıyeten hastanın kemoterapi, radyoterapi üzere tedavilere yanıt verme oranını da azaltıyor.
517 kişi ortasında yapılan kelam konusu araştırmada hastaların yüzde 44,5'i akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra sigarayı bırakıyor. Sigarayı bırakan hastaların bırakmayanlara oranla 2 yıl daha fazla yaşıyor. Akciğer kanseri hastaların yüzde 57'sinin birinci teşhis anında hastalık metastaz yapmış oluyor ve ne yazık ki hastaların sadece yüzde 21'i 5 yıl hayatta kalabiliyor. Lakin bu araştırma sonucuna nazaran hasta sigara kullanmayı kanser teşhisi konduktan sonra bile bıraksa ömür müddeti 6,6 yıla kadar çıkabiliyor ki bu çok kıymetli bir sonuçtur.
Sigara dünyada her yıl 8,2 milyon kişinin hayatına mal oluyor
Dünya Sıhhat Örgütü, Amerikan Kanser Topluluğu ve Dünya Akciğer Vakfı'nın katkılarıyla her dört yılda bir hazırlanan Tütün Atlası'nın (Tobacco Atlas) 2018'de yayınlanan son bilgilerine nazaran dünyada 1,1 milyar, Türkiye'de 14,5 milyon kişi sigara ve diğer tütün eserleri kullanıyor. Her yıl yaklaşık 8,2 milyon insanın sigaraya bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Bu hastaların yaklaşık 7 milyonu etkin, 1,2 milyonu ise pasif içiciydir. 2018 datalarına baktığımızda Türkiye'nin, dünyadaki en büyük 15 sigara tüketicisi ülkeden birisidir. Akciğer kanserlerinin yüzde 90'nından tütün eseri sorumlu olduğunu düşünürsek bu manada en yüksek risk grubundayız. Ülkemizde de her yıl yaklaşık 100 bine yakın insan sigaraya bağlı nedenlerle hayatını kaybediyor. Ülkemizde 18 yaş üstü erkeklerin yaklaşık yüzde 40'ı, kadınlarınsa yüzde 20'si sigara kullanıyor. Ülkemizde nargile kullanımı da çok yaygındır. Lakin bir nargile içimi sonrasında alınan nikotin ölçüsü 50 sigara içilmesiyle alınan nikotine eşittir.
Elektronik sigara pak değil
Elektronik sigara kullanımının da her geçen gün daha da tanınan hale geldi. Fakat akciğerde yarattığı ölümcül hasarlar nedeniyle dünyanın gündeminden düşmüyor. Bilhassa pandeminin birinci başladığı devirde ABD'de elektronik sigara kullanımına bağlı ani ömür kayıpları tespit edildi. ABD Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezlerinden (CDC) yapılan açıklamada, 10 eyalette elektronik sigara irtibatlı 29 hastadan alınan örnekler üzerinde yapılan testler sonucunda vitamin E asetat unsurunun bulunduğu belirtildi. E vitaminini teneffüs yoluyla almak ciğerlerde önemli hasarlara ve hatta hayat kaybına yol açabilmektedir. Elektronik sigara milletlerarası sigara monopolleri tarafından yapılan reklam ve tanıtım kampanyalarıyla zararsızmış üzere sunuluyor. Tütün yanmadığı, ısındığı için ziyan vermediği öne sürülüyor. Tütün, hiçbir ısıtma, hiçbir süreçten geçmese bile çiğnendiğinde dahi kanserojen bir husustur. Yani hiçbir biçimde bir tütün eserinin zararsız olması mümkün değildir. Bu son araştırmada üçünü karşılaştırmışlardır. Gerek damarlar üzerine verdikleri hasarlar, gerekse akciğerlerde yaptıkları hasar, birbirine eş kıymettir. Yani biliyoruz ki hiçbir tütün eserinin zararsız olması imkansızdır. Hele ki içine E vitamini ve aromalar eklendiğinde daha da ölümcül hale gelebiliyor.