AKP ve MHP'nin ortak hazırladığı yeni seçim kanunu teklifi bir çok tartışmayı beraberinde getirdi. Uzmanlar yeni kanunun AKP'nin işine yarayacağını ve küçük partilerin milletvekili çıkartmasının hayli zorlanacağını söyledi. CHP’nin Adalet Komitesi üyesi Süleyman Bülbül ise kanun teklifinin problemli taraflarını açıkladı.
Birgün'den Bilal Çelik'in haberine nazaran, Milletvekili Seçimi Kanunu ile Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin ortak imzasıyla bugün TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklife nazaran, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7’ye indiriliyor.
İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak. İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı temel alınarak genel D'Hondt uygulamasıyla belirlenecek.
Söz konusu teklifin detaylarının açıklanmasıyla ‘seçim güvenliği’ tartışmaları başladı.
Söz konusu teklifi BirGün’e kıymetlendiren CHP’li Süleyman Bülbül, teklifin, seçim güvenliği açısından önemli problemler yaratacağı görüşünde.
İl ve ilçe seçim konseyleri liderlerinin birinci sınıf yargıçlar ortasından kura ile belirlenmesine ait öngörülen düzenleme hakkında da konuşan Bülbül, AKP iktidarındaki atamalara dikkat çekti. AKP’nin her yerde kendi hakim ve savcılarını atadığını hatırlatan CHP’li Bülbül, iktidarın ‘yargı sistemini ele geçirdiğini’ tabir etti. Öngörülen düzenlemeyi Bülbül, “AKP, seçimi tekrar demokratik alandan çıkarıp partizan bir atmosferde yapmak istiyor” biçiminde niteleyerek, “Bundan evvel nasıl meseleler yaşandı ki bu seçimde bir sistem değişikliğine gidiliyor bu sorgulanmalı ve bu kamuoyuna açıklanmalı” davetini yaptı.
'Tamamen göstermelik'
Seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesini, ‘tamamen göstermelik’ formunda pahalandıran Süleyman Bülbül, “Antidemokratik olan yüzde 10 seçim barajından hiçbir farkı yok. Bizim teklifimiz barajın yüzde 3’e düşürülmesi. Şayet sahiden demokratik bir adım atmak istiyorlarsa bu oran üzerinden bir seçime gidilir” dedi.
Sunulan teklifte dikkat çeken bir öteki husus ise “Mahalli Yönetimler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun uyarınca yapılacak seçimlerde, yerleşim yeri adresine nazaran oluşturulan bir yıl evvelki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme süreçleri yapılacak” oldu.
'Gençlerin oy kullanması zorlaşacak'
Seçmen kütüğü hakkındaki bu maddeyi pahalandıran Bülbül, birçok şiddet gören bayanın ve farklı kentlerde tahsil gören öğrencilerin oy kullanmasının zorlanacağını söz etti. Bülbül, kelamlarına şöyle açıklık getirdi:
“Daha evvelce seçmen listeleri askı sürecindeyken dahi düzenleme yapılabiliyordu lakin istenilen düzenlemeyle bir yıl koşulu getirildi. Örneğin üniversite birinci sınıfa başlayan bir öğrenci, ikametini okuduğu üniversitenin vilayetine aldırmış olsa da bu süreci yapmasının üzerinden bir yıl geçmeden seçim olursa o vakit okuduğu vilayette oy kullanamıyor. Öteki bir örnek, şiddet nedeniyle seçim tarihinden evvel bir yıl dolmadan mecburî adres değişikliği yapan bayanlar da eski adreslerinde oy kullanmak zorunda kalacak. Bu da birçok bayanın oy hakkını elinden almış olacak.”
'İktidar yeniden kazanamayacak'
İktidarın bu kanunla seçim güvenliğini tehlikeye attığını belirten Bülbül, “Kısaca bu düzenleme seçimleri daha demokratik değil bilakis oy hakkından teminatına kadar pek çok ögesi tehlikeye atmaktadır. Saray ne yaparsa yapsın bu değişiklikle de kazanamayacak. Halkın iradesi sandıkta bu iktidarı değiştirecek” dedi.