Son Konu

Ali ibn ebi tâlib

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ali ibn ebi tâlib Resulullah'ın amcasının oğlu, damadı, dördüncü halife Babası Ebû Talib, annesi Kureyş'ten Fâtıma binti Esed, dedesi Abdulmuttalib'tir Künyesi Ebu'ı Hasan ve Ebû Tûrab (toprağın babası), lâkabı Haydar; ünvanı Emîru'lMü'minin'dir Ayrıca 'Allah'ın Arslanı' ünvanıyla da anılır Hz Ali ufak yaşından beri Resulullah'ın yanına büyüdü On yaşında İslâm'ı kabul ettiği bilinmektedir Hz Hatice'den sonra müslümanlığı ilk kabul eden odur Hz Peygamber ile Hz Hatice'yi bir gün ibadet ederken görebilen Hz Ali'ye Peygamberimiz şirkin kötülüğünü, tevhidin manasını anlattığında Hz Ali anında müslüman olmuştu Mekke döneminde tekrar tekrar Resulullah'ın yanındaydı Kâbe'deki putları kırmasını şöyle anlatır: Bir gün Resulu Ekrem ile Kâbe'ye gittik Resulu Ekrem omuzuma çıkmak istedi Kalkmak istediğim zaman kalkamıyacağımı anladı, omuzumdan indi, beni omuzuna çıkardı ve ayağa kalktı Kendimi istesem ufukları tutacak sanıyordum Kâbe'nin üzerinde bir put vardı, onu sağdan soldan ittim Put düştü, parça parça oldu Resulullah'ın omuzlarından indim İkimiz geri döndük(Ahmed b Hanbel, Müsned, I, 384) Resulu Ekrem, en yakın akrabasını ikaz etmek ve hakkı tebliğ etmek hususunda Allah'u Teâlâ'dan dikte alınca onları Safa tepesinde toplayıp ilâhî emirleri beyanat edince, Kureyş müşrikleri onunla alay etmişti İkinci toplantıyı yapmasını Hz Ali (ra)'ye bıraktı, Ali de bir eğlence hazırlayarak Hasimoğullarını eğlence etti Resulullah yemekten daha sonra: Ey Abdülmuttaliboğulları, ben özellikle size ve tüm insanlara gönderilmiş bulunuyorum İçinizden hanginiz benim kardeşim ve dostum olarak bana bey'at edecekdedi Yalnız Ali (ra) kalktı ve orada Resulullah'a onun istediği sözlerle bey'at etti Bunun üzerine Resulu Ekrem, Kardeşimsin ve vezirimsin diyerek Hz Ali'yi taltif etti Hz Peygamber hicret etmeden önce elinde bulunan emanetleri, sahiplerine verilmek üzere Ali'ye bıraktı ve o gece Hz Ali, Resulullah'ın yatağını da yatarak müşrikleri şaşırttı Böylece Hz Ali, Hz Peygamber'i öldürmeye gelen müşrikleri oyalayarak onun yerine hayatını tehlikeye atmış, bu suretle Peygamber'e hicreti esnasında vakit kazandırmıştır Hz Ali, Peygamberimiz'in kendisine bıraktığı emanetleri sahiplerine verdikten sonra Medine'ye hicret etti Medine'de de Hz Peygamber'in devamlı yanında bulundu, bütün cihat harekâtlarına katıldı, Uhud'da gâzî oldu Bedir'de sancaktardı bununla beraber buluş kolunun başındaydı; egemen noktaları tesbit ederek Hz Peygamber'e bildirdi Bu mevkiler işgal edilerek, Bedir'de önemli bir savaş harekâtını başarıya ulaştırdı Bedir gazasının başlamasından önce, Kureyşliler'le teke tek dövüşen üç kişiden biriydi Bu döğüşte, hasmı Velid b Muğire'yi kılıcı ile öldürdüğü gibi, Hz Ebû Ubeyde baskı durumdayken yardımına koştu ve onun hasmını da öldürdü Kendisine Allah'ın Arslanılâkabı ve Bedir ganimetlerinden bir kılıç, bir kalkan ve üstelik deve verildi Hz Ali, Bedir savaşından daha sonra Hz Peygamber'in kızı Hz Fâtıma ile evlendi Nikâhını Hz Peygamber kıydı O zamana dek Resulullah'la oturan Hz Ali nikâhtan sonradan bambaşka bir eve taşındı Hz Ali'nin, Hz Fâtıma'dan üç oğlu, iki kızı dünyaya geldi Hicret'in üçüncü yılında Uhud savaşında, müslüman okçuların hatası yüzünden müşrikler müslümanların üstüne saldırmışlar ve Hz Peygamber de yaralanarak bir hendeğe düşmüş ve düşman onun öldüğünü yaymıştı Halbuki o sırada döğüşe döğüşe gerileyen Hz Ali, Hz Peygamber'in içine düştüğü hendeğe ulaşarak, onu korumaya almıştı İki tarafın da kazanamadığı bu savaşta Hz Ali birçok yerinden yaralanarak gazi oldu Uhud savaşından sonra Hz Ali Benu NadrYahudilerinin hainlikleri üzerine bu kabile ile yapılan savaşı şahsen idare etti Tüm çarpışmalarda Hz Ali kahramanca döğüşmüş ve müşriklerin en meşhur savaşçılarını öldürmüştür Hudeybiye barışında sulh şartlarının yazılmasında o memur edildi Hz Ali, sulhnameyi yazmaya şöyle başladı: Bismillâhirrahmânirrahîm Muhammed ResulullahOysa müşrikler bu ifadeye itiraz ettiler Hz Peygamber, Resulullahyerine Muhammed b Abdullahyazmasını Hz Ali'ye söylemiş fakat Hz Ali Resulullahifadesinin yazımında ısrar etmiştir Hz Ali Mekke'nin fethi sırasında yeniden sancaktardı Kedamevkiinden Mekke'ye girdi Mekke kan dökülmeden fethedildi Hz Peygamber ile birlikte Kâbe'deki tüm putları kırdılar Mekke'nin fethinden sonradan Resulu Ekrem, Hâlid b Velid'i Benu Huzeyme kabilesine gönderdi Bu kabile ya cehaleti, veya bedevî olmalarından, müslüman oldukanlamındaki eslemnakelimesi yerine sabbenadediği için Hâlid b Velid hiddetlendi ve onlarla harp etti Hz Peygamber olayı duyunca fazla üzüldü Hz Ali'yi bu hatayı telâfi ile görevlendirdi Hz Ali Benu Huzeyme'ye giderek öldürülenlerin diyetini ödeyip mağdur olanların zararlarını telâfi etmişti Huneyn gazasında müslümanlar bir ara bozulup dağıldılar Sayıları binleri bulduğu halde içlerinden fakat birkaç birey sabredip dayanabildi Hz Ali bu savaşta yalnız sabırla dayanma etmekle kalmayarak gösterdiği cesaret ve kumandanlıkla İslâm ordusunun kendi safında toparlanmasını sağladı Resulu Ekrem hicretin 9 yılında Tebük seferine çıkarken Hz Ali'yi ehli beytin muhafazası için Medine'de bıraktı, ama bu sefere katılamadığı için müteessir oldu Bunun üzerine Resulullah: Musa'ya göre Harun ne ise, sen bana karşı o almak istemez misin?dedi Ali, bu iltifattan fazla memnun oldu Berae suresinin ayetleri nazil olunca, Resulullah Hz Ali'yi Mekke'ye gönderdi Bu suretle hiçbir müşrikin bundan böyle Kâbei Şerîfi bundan sonradan haccedemeyeceğini bildirdi Yemen bölgesinin İslâm'a girmesi zordu Tayin tekrar Ali b Ebi Talib'e verildi Hz Ali Bu fazla şiddet bir meslekdedi Resulullah da Ya Rabb, Ali'nin dili tercümanı, kalbi hidayet nurunun memba olsundiye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti, kısa süren irşadları bir uçtan bir uca Yemen'in bütün Hemedan kabilesi müslüman oldu Hz Peygamber'in vefatı esnasında, hücresinde bulunanların başında geliyordu Hz Ebu Bekir halife seçildiği sırada Hz Ali Resulullah'ın hücresinde tekfin ile meşgul idi Hz Ömer devrinde devletin bütün hukuk işleriyle ilgilenip az daha İslâm devletinin baş kadısı olarak tahsis yaptı Hz Ömer'in şehâdeti üstüne yeniden devlet başkanını seçmekle görevlendirilen altı şahsiyet şûra heyetinde yer alıp, bu altı kişiden en sona kalan iki adaydan biri oldu Hz Osman'ın hilâfeti döneminde idarî tutumdan o kadar memnun olmamakla birlikte İslâm devletinin muhtelif vilâyetlerinden gelen şikayetleri defalarca Hz Osman'a bildirmiş ve ona hâl çareleri teklif etmişti Hz Osman'ı muhasara edenleri uzlaştırmak için elinden gelen gayreti sarfetti Hz Osman'ın şehâdetinden daha sonra İslâm'ın ileri gelen şahsiyetleri ona bey'at ettiler Fakat onun bu dönemi Allah'ın bir takdiri olarak son derece karışık bir dönem oldu Hilâfete geçtiğinde hâlledilmesi gereken bir fazla problemle karşısında karşıya kaldı Bu karışıklıklar Cemel ve Sıffın gibi iç çatışmaları doğurdu İslâm devleti bünyesindeki bu ihtilâfları giderme konusunda büyük fedakârlık ve gayretler gösterdi Nihayet, Kûfe'de 40661 yılında bir Hârici olan Abdurrahman b Mülcem göre sabahleyin namazına bu vesileyle yaralandı Bu yaranın etkisiyle şehid oldu Hz Ali sürekli olarak Hz Peygamber (sas)'in yanında bulunduğu için Tefsir, Hadîs ve Fıkıhta sahabenin ileri gelenlerindendir Hatta Resulullah'ın tabiri ile ilim beldesinin kapısıolarak ümmetin en bilgini idi Hz Peygamber yolunda insanları hakka iletmek için büyük gayretler sarfetmiş ve hilâfet dönemi iç karışıklıklarla batmış olmasına karşın İslâm'ın öğretilmesi ve öğrenilmesi hususunda büyük katkıları olmuştu Medine'de duruma hakim olup yönetimi bütün olarak eline aldıktan daha sonra öğretim için merkezde bir mektep kurdu Arapça gramerin öğretilmesini Ebu Esved edDüeli'ye, Kur'an okutma ve öğretme işini Abdurrahman esSülemi'ye, Tabiî ilimler konusunda öğretmenlik görevini Kümeyl b Ziyâd'a verdi Arap edebiyatı konusunda egzersiz yerine getirmek üzere de Ubade b esSamit, ve Ömer b Seleme'yi görevlendirdi Devlet yönetimi ve hizmetlerini; maliye, ordu, teşrî ve kaza gibi bölümlere ayırarak yürütüyordu Malî işleri, dağıtma ve birleştirme diye iki kısma ayırmazdı Ümmetin malını ümmete dağıtırken de son derece tedbirli davranırdı Kendisine bir pay ayırma noktasında gayet özenli olup, kimsenin hakkına tecavüz etmemekte de büyük bir örnek idi Kendisini Kûfe'de görenler, kışın soğuğunda ince bir elbisenin aşağı tir tir titreyerek camiye gittiğini aktarırlar Devlet idareci ve memurlarının nasıl davranmaları gerektiği konusunda şu yönetmeliği hazırlamıştı 1 Halka aleyhinde her zaman içinizde sevgi ve terbiye besleyin Onlara bir canavar gibi davranmayın ve onları azarlamayın 2 Müslüman olsun olmasın herkese benzer davranın Müslümanlar kardeşleriniz, müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandır 3 Affetmekten utanmayın Cezalandırmada telaş etmeyin Emriniz aşağıda bulunanların hataları aleyhinde hemencecik öfkelenip kendinizi kaybetmeyin 4 Taraf tutmayın, bir takım insanları kayırmayın Bu cins davranışlar sizi zulme ve despotluğa çeker 5 Memurlarınızı seçerken acımasız yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat edin 6 Doğru, içten ve nazik kişileri seçin ve çıkar ummadan ve korkmadan acı gerçekleri söyleyebilenleri seçim edin 7 Atamalarda araştırma yapmayı dikkatsizlik etmeyin 8 Hileli gelir ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş ödeyin 9 Memurlarınızın hareketlerini teftiş edin ve bunun için güvendiğiniz arkadaş canlısı kişileri kullanın 10 Mektuplar ve müracaatlara kişisel olarak kendiniz yanıt verin 11 Halkın güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırın 12 Hiç bir süre vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin 13 Esnaf ve tüccara uyarı edin; onlara gereken önemi gösterin, lakin ihtikâr, karaborsa ve mal yığmalarına izin vermeyin 14 El işlerine takviye edin; çünkü bu yoksulluğu azaltır, yaşam standardını artırır 15 Tarımla uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir mal varlığı gibi korunmalıdır 16 Tanrısal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere görmek olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayın Memurlarınız onları incitmesin, onlara fena davranmasın Onlara destek edin, koruyun ve yardımınıza gereksinim duydukları defalarca huzurunuza çıkmalarına engel olmayın 17 Kan dökmekten kaçının, İslâm'ın hükümlerine tarafından öldürülmesi gerekmeyen kimseleri öldürmeyin Hz Ali tüm bu emirleri kendi nefsinde eksiksiz uygulayan bir halifeydi Beş yıllık halifeliği fazla manâlı olaylarla, savaş ve sıkıntılarla geçmişti Fitnelere aleyhinde ardına kadar içten yoldan sabırla uğraş etmek istedi sonunda şehid oldu Hz Ali İslâm'ın tüm güzelliklerine vakıftı Çünkü o, Resulullah'ın tekrar tekrar yanına bulunmuştu Vahiy kâtibiydi, hâfız, müfessir ve muhaddisti Hz Peygamber'den beş yüzden artı hadis rivayet etti Ahkâmın nazariyatından fazla amelî keyfiyetine bakardı: Halka anladıkları hadisleri söyleyiniz Allah ile Peygamber'in tekzip edilmesini ister misiniz?(Buhârî, İlim) demiştir Hz Ali'nin, Hz Fâtıma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin adlı oğulları ve Zeynep, Ümmü Gülsüm adlı kızları oldu Hz Ali âbid, kahraman, gözü kara, iyilikte yarışan, takva sahibi ve son derece cömertti Medine'de müslümanların durumu düzeldikten sonra, Hz Ali de bir hizmetçi almaya karar verip, Resulullah'a gitti Resulullah kızıyla damadının arasına girerek: Ben size hizmetçiden daha hayırlısını haber vereyim Yatarken otuzüç defa Allahü ekber, otuzüç kere Elhamdülillah, otuzüç kez de Subhanallah deyinbuyurdu Yeniden bir gün gıda çok eksik yemekleri olan Hz Ali ile ailesi sofraya oturdukları sırada kapılarına bir dilenci geldi, onlar da yemeği dilenciye verdiler Ertesi gün gelen bir yetime, üçüncü gün gelen bir esire yemeklerini verdiler Bu durum üç gün sürdükten sonradan şu ayeti kerime indi: kuşkusuz en iyiler mizacı kâfur olan bir tastan içerler Allah'ın kullarının taşıra taşıra içeceği bir kaynak Adağı yerine getirirler ve şerri yaygın olan bir günden korkarlar İçleri çektiği hâlde yiyeceği, miskine, yetime ve esire yedirirler 'Biz sizi oysa Allah'ın rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz Açıkçası biz epeyce asık suratlı engebeli bir günden nedeniyle Rabbımızdan korkuyoruz' derler Allah da bu günün şerrinden onları korur Onlara parlaklık ve mutluluk verir(İnsan, 511) Hz Ali'nin Zülfikâradı verilen ünlü bir kılıcı vardı Kılıcın ağzı iki çatallı idi ve Hz Ali'ye Resulullah tarafından hediye edilmişti Hz Ali'nin cömertliği, insanîliği, Resulullah'a olan yakınlığıyla edindiği büyük manevî miras onu yüzyıllardır ahali inançlarında destani bir kişiliğe büründürmüştür Bir gün onun dört dirhemi vardı Birini açıktan, birini gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakkında şu ayeti kerime indi: Mallarını gece ve gündüz, dar ve açık olarak infak edenler Onlar için Rabbleri katında karşılıkları vardır ve üzülecek de değillerdir(elBakara, 2274) Hz Ali'nin peygamberimizden rivayet ettiği bir takım hadisi şerifler: Günah işleyen biri pişman olur, abdest alır namaz kılar ve günahı için istiğfar ederse Allah'u Tealâ Nisâ suresinde 'Biri günah işler veya kendine zulmeder sonra pişman olup Allah'u Teâlâ'ya istiğfar ederse Allah'u Teâlâ'yı fazla yufka yürekli ve affetme ve mağfiret edici bulur' buyurmaktadırÜstünde farz namaz borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa boşa sıkıntı çekmiş olur Bu kimse, kazasını ödemedikçe Allah'u Teâlâ onun nafile namazlarını kabul etmez Malınızın zekâtını veriniz Biliniz ama, zekâtını vermeyenlerin bunu vazife kabul etmeyenlerin namazı, orucu, haccı ve cihadı ve imanı yoktur Peygamberimiz (sas) Hz Ali'ye buyurdu: Ya Ali, altıyüzbin koyun mu istersin, yoksa altıyüzbin altın mı veya altıyüzbin tavsiye mı istersin ? Hz Ali dedi: Altıyüzbin nasihat isterimPeygamberimiz buyurdu: Şu altı nasihate uyarsan altıyüzbin nasihata uymuş olursun: 1 Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehapları ifa et 2 Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allah'u Teâlâ'yı hatırla İslâm'a yerinde yaşa; İslâm'a yerinde kazan; İslâm'a uygun harca 3 Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara Kendi ayıplarınla meşgul ol 4 Cümbür Cemaat dünyayı imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir 5 Cümbür Cemaat halka yakınlaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken sen Hakk'ın rızasını gözet; hakka yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara 6 Herkes çok amel işlerken sen amelinin çok olmasına yok, ihlaslı olmasına uyarı etHz Ali buyurdu: Birey dili aşağı saklıdır Konuşturunuz, kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınızİnsanın yaslanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsız Cennet'e girmesinden daha hayırlıdır Kul ümidini yalnız Rabbi'ne bağlamalı ve yalnız günahları kendini korkutmalıdır Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın Âlim, içinden çıkamayacağı bir meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir' demekten sakınmasınSizin için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine alıntı yapmak ve uzun emelli almak gelir Birincisi hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti unutturur Amellerin en zoru üçtür Bunlar; nefsin hakkını verebilmek, her halde Allah'u Teâlâ'yı hatırlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda bulunabilmektir Takva, hataya devamı vazgeçmek; aldanmamaktır Kalpler, kaplara benzer Şanslı olanı, hayırla dolu olanıdırBana bir harf öğretenin kölesi olurum Hz Ali bu ümmetin en ileri gelenlerinden biri olarak İslâm'ın bize kadar gelmesinde büyük rolü olan sahabelerdendir  
 
Üst Alt