Son Konu

Antalyanın Tarihi Yerleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
41
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Antalyanın Tarihi mekanları


Iotape (Aytap) Antik Liman Kenti

Aytap, Alanya'nın 30 km doğusundadır Bugunku Akdeniz kıyı yolu, Roma kentinin ortasından gecmektedir Kral Antiochos'un karısı Iotape'nin anısına kente bu adı verdiği bilinmektedir Kentin 50100 m boyutlarında bir limanı vardır Yarımada şeklindeki yuksek bir tepenin uzerine kurulmuş olan kentin kalesine oldukca zor cıkılmasına karşın, gorulen manzara tum yorgunlukları unutturacak guzelliktedir Iotape kentinin antik caddesi, hamamı, kilisesi, nekropol ve akropolu ayaktadır Tek odalı ve ustu kapalı mezar odaları da kentin antik kalıntıları icindedir

Selcuklu Tersanesi

1228 yılında yaptırılan tersane 56,5 m uzunluğunda, 44 m derinliğinde ve 5 gozludur Tersane guneyden gelebilecek tehlikelere karşı, iki katlı, iki odalı bir kule ile guclendirilmiştir

Patara (Ovagelemiş)

Fethiye – Kaş yolunda, Kaşa 41 km mesafededir Butun antik devirler boyunca Lykia bolgesinin en onemli şehirlerinden biri olan Patara, kitabelerde ve sikkelerdeki yazılış şekli ile Lykia dilinde Pttara diye gecmektedir İskendere kapılarını acan şehir ozellikle onun halefleri zamanında deniz ussu olarak buyuk onem kazanmıştır

Xanthos (Kınık)

Kaşa 45 km mesafede, Kınık beldesindedir Eşen Cayının doğu kıyısında kurulmuş Lykia bolgesinin en buyuk dini ve idari merkezi olarak nitelenmektedir Kentin akropolisinden elde edilen yuzey buluntuları, yerleşme tarihinin MO 8 yuzyıla kadar uzandığını ortaya koymaktadır

Phellos (Felen Yayla)

Kaş'a 12 km mesafede olan Felen Yaylası uzerinde, cevreye hakim tepelerde kurulmuştur Phellos MO 4 yuzyılda oldukca onemli bir kentti Antiphellos şehri, Phellos'un limanı idi Phellos şehrinin etrafını cevreleyen poligonal teknikle yapılmış surlardan bir bolumu hala ayaktadır Rolyeflerle bezeli bir lahit, MO 4 yuzyıla ait diğer lahitler ve ev tipinde kayadan kesilmiş mezarlar kenti cevrelemektedir

Antiphellos (Kaş)

Kaşın tarihteki adı Antiphellostur Karia ve Lykia bolgeleri arasındaki bağlantıyı sağlayan yolların kesişme noktasında olan Antiphellos, aynı zamanda bir ticaret limanıdır Makedonya Kralı Buyuk İskender'in, Anadolu seferi sırasında, krallığın egemenliği altına girmiştir İskender'in genc yaşta olumunden sonra bolge, Seleukoslarla Ptolemaioslar arasında el değiştirmiştir

Antik kent, Roma doneminde onem kazanmış ve Bizans doneminde piskoposluk merkezi olmuştur Bu donemde Arap akınlarına uğramış, daha sonra Anadolu Selcuklu topraklarına katılarak Andifli adını almıştır Anadolu Selcuklu Devletinin yıkılmasını takiben Tekelioğlu Beyliği yonetimi ele gecirmiş ve Osmanlı Devleti ilceyi Yıldırım Bayezid zamanında topraklarına katmıştır Teke Yarımadası, 0smanlı İmparatorluğu doneminde de ticari acıdan onemini korumuştur

Antik kentten gunumuze ulaşan eserlerinin başında şehrin kuzeyinde kayalara oyulmuş mezarları ile Lykia lahitleri gelmektedir Bunlardan biri bugun Uzun Carşı Caddesinde bulunan Lykia yazıtlı anıt mezardır (MO 4 yuzyıl) Eser tek bloktan oluşur ve uzerinde sekiz satırlık Likce kitabe vardır Kaş antik tiyatrosu (MO 1 yuzyıl), 26 basamaklı ve dort bin seyirci kapasitelidir

Apollonia (Kılınclar)

Kaşa 22 km mesafede, Kekova yolu uzerinde Kılınclı koyunde Lykia Birliğine bağlı olarak kurulmuş bir kenttir Kalıntılardan anlaşıldığına gore MO 4 yuzyılda kurulmuştur Şehir Lharfine benzeyen bir kayalığın uzerindedir ve kenti cevreleyen surların bir kısmı ayakta kalmıştır İc kulenin batısında iyi durumda bir Bizans donemi yapısı ile aynı doneme ait kilise bulunmaktadır Kilisenin batısında tahrip olmuş tiyatro gorulur Hamam ve en ilginc yapılardan olan Heroon 6 prizmal govdeli mezar anıtı diğer kalıntılardır

Aperlai (Sıcak İskelesi)

Sıcak Yarımadası uzerinde, Sıcak İskelesindedir Karadan ulaşmak oldukca guc olduğundan buraya Kaş'tan ya da Ucağız'dan kiralanan teknelerle ulaşmak daha kolay ve zevklidir Şehri kuşatan rektogonal ve poligonal tekniklerin kullanıldığı, kulelerle takviye edilmiş surun dışındaki tum yapı kalıntıları Bizans ve sonrası donemlere aittir Karadan ise Kılıclı'da bulunan Apollonia antik kenti gorulerek ulaşılabilir Ele gecen sikkelerden, bir Lykia şehri olan Aperlai' nin tarihinin MO 5 veya MO 4 yuzyıla kadar indiği anlaşılır

İsinda (Belenli)

Kaş'a 13 km mesafede Belenli koyunun hemen yakınındaki tepe uzerinde kurulmuştur, İsinda kucuk bir Lykia şehridir ve etrafı surlarla cevrilidir Kentte yer alan akropolun ortasında Lykia yazıtlı iki ev tipi mezar ilgi cekicidir Ayrıca bircok kaya mezarı ile Roma devrine ait Lykia tipi lahitler gunumuze kadar varlığını surdurmuştur

Pirha (Bezirgan)

Onemli bir yayla koyudur Pirha kalıntılarına koyden 20 dakikalık bir yuruyuşle ulaşılır Antik kent, denizden 850 m yuksekte kurulmuştur Kaya mezarları coktur ve yonleri denize doğrudur Lahitler ise dağınık bir şekilde sıralanmıştır Bircok heykel ve rolyef bulunmuş olup, bunlar Antalya Muzesi'nde sergilenmektedir

Nisa (Sutleğen)

Kaş'a 60 km mesafededir Onemli bir yayla koyudur Oren yeri, koyden 15 dakikalık bir mesafededir Şehrin Likce olan ismi Neiseus, tiyatrosunun duvarında yazılmaktadır Nisa'da, Likia ve Roma devrinden kalma tarihi kalıntılar bulunur Bazı lahitlerin on cephelerinde mızrak, kalkan, kadın ve erkek tasvirlerine rastlanmıştır Antik kentin agorası ve tiyatrosu bulunmaktadır Lykia Birliği devrinde bastırılan sikkeler Antalya Muzesi'nde sergilenmektedir

SillionSillyonSyllion (Asarkoy, Yankoy)

Perge'nin kuzeydoğusunda, denizden 12 km icerde, ova ortasında, yayvan bicimli yalcın ve yuksek bir tepe uzerinde kuruludur AntalyaAlanya karayolunun 29 kmsinde kuzey yonunde ayrılan 13 kmlik stabilize bir yolla ulaşılmaktadır Kentin troia savaşından sonra kurulduğu sanılmaktadır

Bizans doneminde psikoposluk merkezi olan kent, Selcuklu donemini de yaşamıştır Tepenin hafif eğimli batı yonu Helenistik Cağlardan kalma surlarla cevrilidir Bu surları kuleler, kapılar ve kente cıkılan yollar tamamlamaktadır Kentin kapısı tepenin batı yanındaki surlar uzerindedir Tepeye cıkıldığında kuzeybatı yonunde ev kalıntıları, sokaklar, batıda ise Selcuklu Camii, Bizans Kilisesi ve sarnıc gorunmektedir Tepenin guneybatı eteğinde 8000 kişilik tiyatro ve yanında odeon bulunmaktadır

Antiocheia Ad Cragum (Gazipaşa–Guneykoy)

Gazipaşa ilcesinin doğusunda ve ilceye 18 km uzaklıktaki Guneykoy sınırları icerisindedir Kentin adı Kommagene Kralı IV Antiochusdan gelmektedir Kent kalıntıları denize doğru uzanan uc tepe uzerinde toplanmıştır Roma ve Bizans donemine ait kalesi, sutunlu caddesi agorası, hamamı, kilisesi ve nekropol alanı bulunmaktadır Kentin nekropolunde yer alan bolgeye ozgu beşik tonozlu ve on avlulu anıtsal mezarlar oldukca iyi korunmuştur

Perge (Aksu)

Antalyanın 18 km doğusunda, Aksu Bucağının sınırları icindedir Kilikya–Pisidia ticaret yolunun ustunde yer aldığı icin onemli bir Pamphylia şehridir

Antalyanın 18 km doğusunda, Aksu Bucağı sınırları icindedir Şehir kapısında bulunan bir kitabeye gore Pergenin troia savaşından sonra Amphilokhos, Mopsos ve Kalkhas tarafından kurulmuştur 1986 yılında Boğazkoyde (Hititlerin başkenti Hattuşa) gun ışığına cıkan tunc tabletten Pergenin Parha adıyla Hitit doneminde mevcut olduğu oğrenilmiştir Bununla beraber Perge MO 333de Buyuk İskenderin gelişine değin tarih sahnesinde gorulmemiştir MO 3 yuzyılda Selenkosların egemenliğine girmiş, daha sonra da Bergama Krallığı topraklarına dahil olmuştur Bergama Krallığının vasiyetle Romaya kalışı ile Roma egemenliği altına girmiştir Roma yonetiminde, ozellikle milattan sonraki ilk uc yuzyıl buyuk bir gelişme gosteren kentle kalıntılar daha cok bu donemi yansıtır Bizans egemenliğinde ise Sillyon ile tek bir metropolluk olmuştur Hıristiyan dunyası icin onemli bir merkez olan Pergeye St Paul iki defa gelmiştir Pergede onemli kalıntılar şunlardır;

12000 seyirci kapasiteli Helen – Roma Tipindeki Tiyatro, MO 2 yuzyıla tarihlenen ve cok iyi korunmuş olan Stadion, Agora ve ortasında bir su kanalı olan Sutunlu Caddedir

Pergedeki diğer yapılar, nekropol, surlar, gymnasium, Roma Hamamı, anıtsal ceşme, Helenistik ve Roma Kapılarıdır

Termessos (Gulluk Dağı)

Roma ve Grek kentlerinin aksine Termessos Anadolunun iclerinden gelen Solymnler, tarafından kurulmuştur

Yazıtlarda da kendilerini Pamphylianın yerli halklarından biri olan Solymnler olarak belirtmektedirler Dilleri Pisidianın bir lehcesi olarak gorunmektedir İlk olarak Bellerophon oykusunde İliadada adı gecse de asıl Buyuk İskenderin bolgeye gelişiyle tarih sahnesinde gorulmektedir İlk refah cağını Helenistik donemde, ikincisini ise Roma doneminde yaşamıştır Halkı Roma senatosu tarafından Roma halkının dostu ve muttefiki olarak kabul edilmiş ve Termossoslulara kendi yasalarını kendilerinin yazması hakkı da verilmiştir Onemli kalıntılardan olan 4200 kişi kapasiteli tiyatro Helenistik Cağda yapılmış, Roma doneminde onarım gormuşturBatı tarafı acık, diğer tarafları sutunlu galerilerle cevrili Agora; 6 yukseklikteki platformustunde oturan kahramanlık anıtı Hereon, Korint duzenli tapınak, Zeus SolymeusTapmağı, Kucuk ve Buyuk Artemis Tapınakları, Gymnasium ve gozetleme kuleleri, ev kalıntıları diğer onemli kalıntılarıdır Bunların dışında pek cok anıt ve 1200 un uzerinde kaya mezarı bulunmaktadır Ayrıca, kent ceşitli yerlerde halen gorulebilen bircok sarnıca sahiptir Termossosun onemli diğer ozelliği de guney, batı ve kuzeyinde bulunan mezarlıklardır En ilginc olanları kayaya oyulmuş mezarlar ile tapınak biciminde inşa edilmiş ve lahit mezarlardır Şehrin gorulebilen bir diğer kalıntısı da sur duvarlarıdır

Olympos (Cıralı – Yanartaş)

Antalya'nın guneyinde Phaselis'ten sonra ikinci onemli liman kentidir Torosların batı uzantılarından biri olan Tahtalı Dağıdır Şehir, Lykia Birliği uyesi olup, Lykia Birlik meclisinde uc oyla temsil edilmiştir Kalıntılar Helenistik, Roma ve Bizans donemlerine aittir

Olymposun birkac kilometre guneybatısındaki Cakaltepe olarak anılan yukseltinin guney yamacından devamlı olarak alev cıkar Yamactan cıkan bu doğal gaz nedeniyle burası “YanartaşCıralı olarak tanınır

Olymposun son donemini yansıtan Ortacağ kalesi, derenin denizle birleştiği yerin batısında bir koprunun ayağı, bir tapınağa ait duvar parcası, sutun başlıkları, tiyatro, Bizans bazilikası, kıyıya yakın yerde hamam kalıntılarını bugun de gorulebilen kalıntılardır

Phaselis (Tekirova )

AntalyaFinike sahil yolunun 35 kmsindedir Antik kaynaklardan Phaselisin MO 690 yılında Rodoslu kolonistlerce kurulduğu anlaşılmaktadır Pers standardına gore basılmış sikkeleri MO 446dan onceye aittir MO 5 yuzyıl ortasında AttikDelos Deniz Birliğine giren Phaselisin Lykialılardan ayrı olarak vergi listelerinde gecirmesi dikkat cekicidir MO 333de kapılarını İskendere acan şehir sırasıyla Ptolemaiosların, Rodosun egemenliğine girmiştir MO 1 yuzyılda bir sure Kilikia korsanlarının eline gecmiş, Romalı kumandan Manilius Servilius Isauricusun seferi sırasında korsan işgalinden kurtulmuştur MS 3 yuzyılda tekrar karışıklık ve yağmaya uğramıştır Arap akınları yuzunden onemini yitiren şehir 1158de Turk egemenliğine girmiştirUc limana sahip olan Phaseliste toprak ustunde gorulen kalıntıların hepsi Roma donemine aittir Kuzey, guney ve askeri limanların kalıntıları, agora, domination agorası, gec devir agorası, ana cadde, Hadrian kapısı, tiyatro, surlar, nekropol, aquadukt, tapınak kalıntıları gorulebilen kalıntılardandır

Kekova Adası (Batık Şehir)

Bolgeye adını veren ada, Kalekoy'un onunde yer alır Ada uzerinde bulunan Tersane Koyu'na tekneler yanaşabilir Burada Bizans devrine ait bir kilisenin apsisi yer alır Adanın tarihi kesin olarak bilinmemektedir ve her tarafı tarihi kalıntılarla doludur Batık şehir uzerinden teknelerle gecilirken sualtında kalan batık şehrin izleri ve merenler gorulebilir Milli park ilan edilen bolge koruma altına alınmıştır ve buradan suya dalmak yasaklanmıştır

Theimiussa (Ucağız)

Kaş'a 36 km mesafede bulunan Ucağız'ın uc tarafı denizlerle cevrilmiş doğal koyları tabii bir barınak gibidir Ucağız'da daha cok mezar kalıntıları vardır Kucuk bir kapı ve kayalık uzerinde kule kalıntısı gorulur İskelenin hemen arkasında bulunan ev tipi mezar MO 4 yuzyıla ait olup uzerinde cıplak genc bir erkek tasviri vardır Doğuda denizin hemen yanında bircok lahit gorulur Bu mezarların coğu Roma donemine aittir Ucağız doğal limanı ile yat turizmi acısından onem taşır Buradan kiralanan teknelerle Kalekoy ve Kekova Adasına geziler gercekleştirilir
 
Üst Alt