Pandemi sürecin çip krizi ile başlayan arabada mahrumluk fiyatları fırlatınca ikinci elde de fırsatı kaçırmayanlar olmuştu. Sonra ise malum Türkiye'de döviz, enflasyon vs derken fiyatlar gaza basıp, arabayı alan Üsküdar'a geçmişti. Artan akaryakıt fiyatları ise yer yer güzel ki otomobilim yok dedirtirken, bu saatten sonra biraz piyasa durulsun fiyatlar düşsün de alayım diyenler için de son günler üzere.
Otomobilde yeni artırımlar kapıda!
Pandemide çip krizi, Türkiye'de kur krizi ve son olarak da Rusya-Ukrayna savaşı, üretim maliyetlerini rekor düzeylere ulaştırınca, mayıs ayı prestijiyle araba fiyatlarında yeni artırımlar bekleniyor.
Türkiye’de araba fiyatları, ocak ayından bu yana yaklaşık yüzde 8 oranında artarken, marka ve modele nazaran değişerek bu oran yüzde 20 oranına kadar çıkabiliyor. Vergi dilimine nazaran değişen fiyat artışları oransal olarak daha yüksek olurken, kesim temsilcileri ise piyasada gerçek artırımların mayısta başlayacağını açıkladı.
'Yıl sonuna kadar yalnızca fabrika çıkışı bile yüzde 25 artacak!'
Dünya Gazetesi'nden Aysel Yücel haberine nazaran, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Taşıtlar Satış ve Servis Komitesi Meclis üyesi Ziya Alp Gülan, yeni artırımların kaçınılmaz olduğunu söylerken, yılsonuna kadar arabaların yalnızca fabrika çıkış maliyetinin yüzde 25 oranında artacağının beklendiğini belirtti. Gülan, pazarın son yıllarda gerilediğini hatırlatarak şunları söyledi:
Pazar bu yıl da düşmeye devam etti. Mart ayında yüzde 30’luk kayıp yaşadık. Çip krizine bağlı olarak araç bulunurluk sorunu olduğu için talepteki düşüşü çok algılamadık ancak öbür bir tehlike çıktı karşımıza. Yeni artırımlar. Bu sefer bizden kaynaklanmayan yalnızca dışarıdaki problemler edeniyle yüzde 25’e yakın bir artırım beklentisi var.
Rusya-Ukrayna savaşı artırımlarda büyük tesirli olurken, Türkiye’deki vergi sistemi ve kura bağlı oranın daha da artması bekleniyor. Fiyatlarda artış beklentisi yatırımcıları da harekete geçirdi.
Sadece Rusya-Ukrayna savaşında paladyum madeninin gelmemesi ve zamlanması nedeniyle içten yanmalı motorlarda üretim maliyeti 200 dolar arttı. Öbür yandan güç maliyetleri yükseldi. Lojistik maliyetleri arttı. Ayrıyeten, global çapta enflasyon artışı yaşanıyor. Tüm bunları topladığımızda maalesef kur artmasa bile yılsonuna kadar arabaların Türkiye’ye yüzde 25 artırımlı gelecek. Bu yalnızca arabaların fabrikadan çıkıştaki baz maliyetindeki artış. Yatırım gayeli araba alanlar pazarın bir nebze de olsa canlı kalmasını sağlıyor.
Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Lideri Ali Haydar Bozkurt, artan maliyetlerin artırımları kaçınılmaz kıldığını belirterek, fiyat artışlarının satışlara olumsuz yansıdığını söyledi.
Son periyotta hammadde fiyatlarındaki rekor yükseliş ve lojistik maliyetlerindeki artış arabaların zamlanmasına neden olacak. Mayıs ve hazirandan itibaren bu artırımları görmeye başlayacağız. Çip krizi hiç gündemde olmasaydı ve dilediğimiz kadar araç tedarik edebilseydik bile bu fiyatlar, döviz kurunun düzeyi ve mevcut kredi imkanları ile en fazla geçen yılı yakalardık.
Yakın vakitte Türkiye’yi de ziyaret eden DS Automobiles CEO’su Béatrice Foucher, arabada fiyat artışlarıyla ilgili soruları yanıtlamıştı.
Araç fiyatları artıyor. Bir tarafta hammadde, öteki tarafta çip krizi ve artan talep var. Öte yandan, lojistik maliyetleri yükselmeye devam ediyor. Savaş sebebiyle çok öbür noktalara gidiyor ve işler karmaşıklaşıyor. Araç maliyetlerinin artması münasebetiyle biz üreticiler de fiyatları artırmak zorunda kalıyoruz. Pazarı ve rakipleri takip ederek, emsal fiyat konumlandırmalarını muhafazaya çalışıyoruz. Şu anda Avrupa’da, yüzde 2,2 kadar Alman rakiplerimizin üzerinde fiyatlandırma yapıyoruz. Tüm pazar şu an için fiyatlarını artırıyor. Biz ne yapacağız, beşerler bunun karşılığını ödeyecek mi noktasına gelecek olursak… Toplumsal olarak yüksek fiyatlar kabul edilebilir olmamakla birlikte ürettiğimiz her eserin satıldığını ve yeni aracın gelmesini beklediğimizi görüyoruz. Önümüzdeki yıl daha fazla çip olması ve üretimin artması ile birlikte pazar beklentilerini karşılayabileceğiz. Şu anki işleyiş olağan bir işleyiş değil elbette 2023’ün olağanlaşmasını öngörüyoruz. Lakin elbette söylediğimiz üzere bu kadar yüksek bir sorun ortaya çıkacağı beklenmiyordu açıkçası.