Son Konu

arif nihat asyanın hayatı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Arif nihat asya'nın kısa hayatı

Arif Nihat Asya (7 Şubat 19045 Ocak 1975)
Milliyetci şiirleriyle tanınan ve Adana'nın kurtuluş gunu olan 5 Ocak gunu yazdığı unlu Bayrakşiirinden dolayı Bayrak şairiolarak da anılan Turk şairdir

Nihat Asya bir aylıkken babasının olumu uzerine, akrabalarının himayesinde buyumek zorunda kaldı

İstanbul Universitesi Yuksek Oğretmen Okulu Edebiyat Bolumu’nu bitirdi Adana, Malatya, Edirne, Tarsus, Ankara ve Kıbrıs'taki liselerde edebiyat oğretmenliği yaptı 1950 yılında Seyhan (Adana), ve 1954 yılında da Eskişehir milletvekili olarak Turkiye Buyuk Millet Meclisi'ne girdi Milletvekilliğinden sonra tekrar bir sure daha oğretmenlik yaptı Ankara Gazi Lisesi'nde edebiyat oğretmeni iken 1962'de emekliye ayrıldı

Yeni İstanbul ve Babıali gazetelerinde yazılar yazdıAruzla başladığı şiirde rubailer ve gazeller yazdıOzellikle rubailere buyuk onem verdi Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap yazdı Daha sonra heceli ve serbest olculu şiirler yazdı

Guzel ve zarif benzetmelerin yanı sıra, keskin zekasının, şakacı mizacının mahsUlu olan nukteleri, hicivleri, kelime oyunları uslUbunu tamamlayan onemli unsurlardır Tarihimizin şanlı sayfalarını şiirleştiren şair, Rubai turunun yeni Turk edebiyatında onemli şahsiyetlerinden kabul edilir Bayrak ve vatan, onun mısralarında en usta anlatıcısını bulmuştur

Şiir Kitapları: Heykeltraş (1924), Yastığımın Ruyası (1930), Ayetler (1936), Bir Bayrak Ruzgar Bekliyor (1946), Rubaiyyatı Arif (1956), Enikli Kapı (1964), Kubbei Hadra (1956), Kokler ve Dallar (1964), Emzikler (1964), Dualar ve Aminler (1967), Aynalarda Kalan (1969), Kanatlar ve Gagalar (1946), Kıbrıs Rubaileri (1964), Avrupa'dan Rubailer (1971), Kova Burcu (1967)


BAYRAK
Ey,mavi goklerin beyaz ve kızıl susu,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son ortusu!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım

Sana benim gozumle bakmayanın
mezarını kazacağım
Seni selamlamadan ucan kuşun
yuvasını bozacağım

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder
Golgende bana da, bana da yer ver !
Sabah olmasın, gunler doğmasın ne cıkar
Yurda ay yıldızın ışığı yeter

Savaş bizi karlı dağlara goturduğu gun
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan collere duşurduğu gun
Golgene sığındık

Ey, şimdi suzgun, ruzgarlarda dalgalan;
Barışın guvercini, savaşın kartalı
Yuksek yerlerde acan ciceğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde oleceğim

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yuzunde yer beğen !
Nereye dikilmek istersen,
Soyle, seni oraya dikeyim !
Arif Nihat Asya

FETİH MARŞI
Yelkenler bicilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan cektiriler, kalyonlar cekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sokulecek

Yuru, hala ne diye oyunda oynaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!

Sen de gecebilirsin yardan, anadan, serden
Senin de destanını okuyalım ezberden
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden

Elde sensin, dilde sen, gonuldesin baştasın
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!

Yuzune carpmak gerek zamanenin fendini
Goster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Kucuk gorme, hor gorme, delikanlım kendini

Şu kırık abideyi yukseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!

Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Suleymandır
Şu mihrap Sinanuddin, şu minare Sinandır
Haydi artık uyuyan destanını uyandır!

Bilmem, neden gundelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın!

Delikanlım, işaret aldığın gun atandan
Yuruyeceksin Millet yuruyecek arkandan!
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan

Sen ki burclara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!

Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Celebiler cekilip haremlerde kışlasın!
Yuru aslanım, fetih hazırlığı başlasın

Yuru, hala ne diye kendinle savaştasın?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın!
Arif Nihat Asya
 
Üst Alt