Son Konu

Ataturk'un halkcılık ilkesi nedir?

Welcome! You have been invited by osmanke to join our community. Please click here to register.

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
32
Puanları
48
Credits
-6,413
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
HALKCILIK

'Bizim gozumuzde ciftci, coban, amele, tuccar, sanatkar, asker, doktor ve sonuc olarak herhangi bir sosyal kurumda calışan bir yurttaşın hak, yarar ve ozgurluğu eşittir'

'Turkiye Cumhuriyeti'ni kuran Turkiye halkına, Turk Ulusu denir' Bu tanımlamanın icinde halk ile ulus birbiri icinde kaynaşmış ve bir butunu oluşturduğu acıkca gorulmektedir Ataturk, ulusumuzun butun kesimini 'halk' olarak kabul etmiştir Ataturk: 'Turk Ulusu, halk yonetimi olan Cumhuriyetle yonetilir' duşuncesiyle de halkcı goruşunu ulusculukla birlikte Cumhuriyetcilik ilkesine bağlamıştır

'Turkiye'de bolşeviklik olmayacaktır Cunku Turk hukumetinin ilk amacı halka ozgurluk ve mutluluk vermektir

Mustafa Kemal'in demokrasi anlayışı, Kemalizm'in en onemli ilkelerinden olan 'Halkcılık'tan da soyutlanamaz Ataturk başlangıcta Halkcılığı şu şekilde tanımlıyordu: 'Bugunku varlığımızın asıl niteliği milletin genel eğilimlerini ispat etmiştir O da Halkcılık'tır, halk hukumetidir, hukumetlerin halkın eline gecmesidir' Ama zamanla bu ilkenin de iceriği gelişti ve Halk Partisi'nin programlarında uc ogeyi icermeye başladı: Siyasal demokrasi, Yasalar onunde eşitlik, Sınıf catışmalarının kabul edilmemesi ve toplumun dayanışma icerisinde gelişmesi
Osmanlı İmparatorluğu'nun cokuş doneminde girişilen reformlar, hep devleti kurtarmak amacına donuktu Oysa Mustafa Kemal, halka guc kazandırmadan, halka dayanıp onun yaratıcı gucunden yararlanmadan cağdaş bir topluma ulaşılamayacağının bilincindeydi 1922'de Meclis kursusunden şunları soyluyordu: 'Turkiye'nin gercek sahibi ve efendisi, gercek uretici olan koyludur Diyebilirim ki, bugunku yıkım ve yoksulluğun biricik nedeni, bu gerceğin gafili bulunmuş olmamızdır Gercekten yediyuz yılda beri dunyanın ceşitli ulkelerine gondererek, kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yediyuz yıldan beri emeklerini ellerinden alıp savurduğumuz ve buna karşılık her zaman aşağılama ve alcaltma ile karşılık verdiğimiz ve bunca ozveri ve bağışlarına karşı iyilik bilmezlik, kustahlık, zorbalıkla uşak durumuna indirmek istediğimiz bu soylu onunde buyuk bir utanc ve saygıyla gercek durumumuzu alalım'
Mustafa Kemal, yine Kurtuluş Savaşı yıllarında Meclis onunde yaptığı bir konuşmada, Halkcılığın toplumsal ekonomik iceriğini şoyle acıklıyordu: 'Toplumsal uğraş yonunden duşunduğumuz zaman, biz yaşamını, bağımsızlığını kurtarmak icin calışan kimseleriz, zavallı bir halkız! Kendimizi bilelim Kurtulmak, yaşamak icin calışan ve calışmaya zorunlu olan bir halkız! Bundan oturu her birimizin hakkı vardır Yetkisi vardır Fakat calışmakla bir hakkı elde ederiz Yoksa arka ustu yatmak ve yaşamını calışmaktan uzak gecirmek isteyen kişilerin bizim toplumumuz icerisinde bir hakkı yoktur O halde soyleyiniz baylar! Halkcılık toplumsal duzenini emeğine, hukukuna dayatmak isteyen bir toplumsal uğraştır'
Kemalizm, seckinciliğe karşı bir ideolojidir Halkcılık ilkesinden hareketle yapılan bir cok reform, Osmanlı geleneğinin urunu olan seckin halk ikilemini aşmaya yoneliktir Bu amacla girişilen en onemli atılımlardan birisi, 'Turk Dili'ni yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmak' amacıyla gercekleştirilen 'Dil Devrimi', yani, dilde arılaştırma cabalarıdır Sadece seckinlerin anladığı Arapca Farsca yuklu Osmanlıca terkedilmiş, turetme ile zenginleştirilmiş Turkce yazın ve bilim dili olmaya başlamıştır Aslında oğrenilmesi guc olan eski yazının yerine latin alfabesinin kabulu, halkın eğitimini kolaylaştırmak amacını da taşımıştır
Kemalist Halkcılık, ayrıcalıksız, sınıfsız bir toplum ongoruyordu Fakat bu, toplumsal sınıfları kaldırmayı amaclayan marksist anlamda bir 'egemen sınıf' ve işci sınıfı bulunmadığı varsayımından hareket etmekteydi Oyleyse varolmayan bir sınıf catışması ve ayrıcalıklı toplum kesimleri yaratılmamalıydı Ekonomik gelişmeyi sağlamak icin toplumdaki tum olanaklar değerlendirilmeye calışılırken bu beklentiye ters duşen bir durumun doğması, Kemalizm'in, bir temel ozelliğinin gozden kacmasına neden olmamalıdır: 'Ataturkculuk, herhangi bir sınıfın egemenliğini reddeden, ılımlı toplumculuğu ongoren, her turlu somuruye karşı bir dunya goruşudur Ataturkcu Halkcılık, yonetimde, siyasada, kalkınmada, gelirlerin dağılımında, devlet ve ulus olanaklarının kullanılmasında halk yararının gozetilmesini amaclar'
'Peki Halk nedir?' sorusunun yanıtı ise şudur: Halk, ayrıcalıklara sahip bulunmayan toplum kesimlerinin toplamıdır!

* Bugun haklı olarak kıvanc duyabileceğimiz butun başarıların sırrı yeni Turkiye Devleti'nin yapısındadır
Gercekte, Turkiye Devleti'nin, bu yeni muessesenin dayandığı esaslar, nitelik yonunden kendinden onceki tarihi muesseselerin esaslarından başkadır
Bunu bir kelime ile ifade etmek lazım gelirse, diyebiliriz ki, yeni Turkiye Devleti bir halk devletidir, halkın devletidir ( 1923 )

* Bugunku varlığımızın temel niteliği milletin genel eğilimini ispat etmiştir, o da halkcılıktır ve halk hukumetidir ( 1920 )

* İc siyasetimizde ilkemiz olan halkcılık, yani milletimizin bizzat kendi geleceğine sahip olması esası Anayasamız ile ispat edilmiştir ( 1921 )

* Bizim goruşumuz ki halkcılıktır kuvvetin, kudretin, egemenliğin idarenin doğrudan doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır Yine şuphe yok ki, bu dunyanın en kuvvetli bir esası, bir ilkesidir ( 1920 )

* Turkiye Buyuk Millet Meclisi Hukumeti bir halk hukumetidir Memleket menfaatlerine ait konularda, milletin fertleri ile hukumet arasında vazife yonuyle ortaklık vardır ( 1921 )

* Bizim hukumet şeklimiz tam bir demokrat hukumettir Ve lisanımız da bu hukumet, halk hukumeti olarak ifade edilir ( 1922 )

* Ne olduğumuzu bilelim Kurtulmak, yaşamak icin calışan ve calışmaya mecbur olan bir halkız! Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır Yetkisi vardır Fakat calışmak sayesinde bir hakkı kazanırız Yoksa arka ustu yatmak ve hayatını calışmaktan uzak gecirmek isteyen insanların bizim toplumumuz icerisinde yeri yoktur, hakkı yoktur! O halde Halkcılık, toplum duzenini calışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum sistemidir ( 1924 )

* Bizim halkımızın cıkarları birbirinden farklı sınıf halinde değil, aksine varlıları ve calışmalarının sonucları birbirine lazım olan sınıflardan ibarettir ( 1923 )

* Turkiye Cumhuriyeti halkını ayrı ayrı sınıflandıran oluşmuş değil ve fakat kişisel ve sosyal hayat icin iş bolumu itibarıyla ceşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak gormek esas prensiplerimizdendir ( 1931 )
 
Üst Alt