Atatürkün Kadınlar İçin Söylediği Sözler
Türk Kadınının Kurtuluş Savaşına Katkıları 1 Dünya Savaşı nın peşinde Anadolu topraklarının İtilaf Devletleri göre işgali, Türk halkının top yekûn bir Kurtuluş Savaşına girişmesine sebep olmuştur Bu çaba Türk halkı için bir düş mücadelesinden çok yaşadığı topraklara sahip çıkma, hayat mücadelesi haline dönüşmüştürİstanbul hükümetinin işgallere karşı önlem almaması üstüne ahali göre başlatılan mücadelenin en kayda değer adımı; Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı ve Anadolu'daki hareketin önderi olmasıdır Kurtuluş Savasının hazırlık aşaması diyebileceğimiz, kongreler ve Müdafai Hukuk Cemiyetlerinin kuruluşunun arkasından TBMM'in açılışı ve savaş döneminde erkekler dek kadınlar da her alanda görev almışlardır Osmanlı Devleti'nin XX yüzyılın başında arka arkaya girdiği savaşlar ile birlikte silah altına alınan erkek nüfusun yerine alıştırma sahasına giren kadınlar: acilen de, memleketin dört bir yanına başlayan işgalleri protesto etmek nedeniyle mitingler düzenleyerek mücadelenin ilk adımını atmışlardı Bu mitinglerin ilki 1415 Mayıs 1919 gecesi İzmir'de gerçekleştirilmiştir
İzmir'in işgalinin ardındaki İstanbul ’da düzenlenen mitinglerde söylev yapanlar aralarında bulunan Halide Edip, Nakiye Elgün, Müfide Ferit Tek ve onları destekleyen binlerce Türk kadını, bu savaşta erkeklerin yanında mücadeleye hazırlanmış olduğunu tüm dünyaya duyurmuşturİstanbul'da 19 Mayıs günü düzenlenen mitingde bir tavır yapan Halide Edip: Hanımlar! Bugün elimizde top tüfek denilen cihaz yok; fakat ondan büyük, ondan kuvvetli bir silahımız var: Yargı ve AllahTüfek ve top düşer, yargı ve Allah bakidir Topun yüzüne tükürecek değin evlatlar, analar, kalbimizde aşk ve iman uyruk duygusu var Biz dünyada ahali sınıfına lâyık bir ahali olduğumuzu, erkek, bayan, halta çocuklarımıza değin ispat etliksözleriyle; bu savaşın milletin her ferdinin savası olduğunu belirtmiştir
30 Mayıs !919'da ikinci Sultanahmet Mitinginde Nakiye Elgün: Baylar! Fatih'in, Selim'in, Süleyman'ın mezarını, ecdadının ebedî âbideleri olan camileri, türbeleri bırakıp çıkacak içinizde bir erkek var mıdır? Ben tasavvur etmiyorum, çıkmayacaksınız, bırakmayacaksınız Biz de tekrar tekrar sizinle beraber olacağız Önümüzde acık iki yol var: Biri, tarihimize sanımızla sürdürmek, diğeri gözlerimizle beraber tarihimizi de kapayıp ebediyete götürmektir
Ulusal Mücadele'nin Önemli safhalarından biride; kadınların kurduğu ve amaçları vatanın kurtarılmasına hizmet etmek olan bu cemiyetlerdir Hakkında fazla fazla bilgiye sahip olmadığımız, Kasaba İslam Kadınları Cemiyeti bunlardan biridir5 Kasım 1919'da Sİvas'da Anadolu Kadınları Müdafai Vatan Cemiyeti kurulmuştur Kurucuları Sivas Valisi Resi! Pasa'nın eşi Melek Hanım ve arkadaşlarıdır Cemiyetin kuruluş amacı açıklanırken bütün İslâm kadınlarının derneğin doğal üyesi olduğu kabul edilmiştir Amasya, Kayseri, Niğde Erzincan Burdur, Pınarhisar Konya, Denizli, Kastamonu ve Kangal'da Cemiyetin şubeleri açılmıştır İşgallere karsı dağıtılmış devletlerin yetkililerine telgraflar gönderilmiştir Dernek Mustafa Kemal'in de desteğini almış ve gönderdiği telgraf ile TBM M'in açılışına gösterdikleri ilgiye ve vatansever hislerine teşekkür etmiştir Dernek; Maraş ve İzmir'deki mücahitlere ve felaketzedelere verilmek üzere para yardımı kampanyası açmıştır
Milli Çaba'de doğu, batı ve güney cephelerinde ve cephe arkasından tayin bölge kadınlarımızın sayısı hiç de az değildir Milli Savunma Bakanlığımız kadar yaptırılan bir araştırmaya göre; Ulusal Mücadele'ye katılarak düşmanla mücadele eden kadınlarımız aralarında 62 şehit kadınımız saptama edilmiştir Çankırı'lı Yusuf kızı Emine, Amasya'lı Adaletli kızı Zeynep, Erzincan'lı Osman kızı Emine, Adana'lı Ayşe Gaziantepli Güldane şehit edilen evraklar belgelerinden saptama edilebilen birkaç şehit kadınımızın ismidir Bu kadınlarımızın bir kısmı top mermisiyle, bir kısmı evinde kurşunlanarak şehit edilmiş, veya yaralı olarak hastahaneye getirilmiş ve orada ölüm etmiştir
Kurtuluş Savaşında Ermenilere ve Fransızlara karşı gösterdikleri çaba ile ayrı bir öneme sahip olan Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta 164 gazi Türk kadını tespit edilmiştir
Tarihimizde düşmanla cephede kişisel olarak mücadele eden şahsiyetlerin timsali 93 Harbinde Ruslarla mücadele eden Nene Hatun ile başlayan memleketi düşmanlardan kurtarma azmi Ulusal Çaba'de had safhaya ulaşmıştır Kurtuluş Savaşının cephelerinde atama alan ve tespit edebildiğimiz kadınlarımızın bazıları şunlardır:
Kara Fatma (Fatma Seher Erden)
1888 yılında Erzurum'da doğdu Subay Derviş Bey ile evlenmiş onunla birlikte Balkan Savaşına katılmıştır I, Dünya Savaşında ailesinde 910 kadınla birlikte Kafkas Cephesine gitmiş, Mondros Ateşkesinden daha sonra eşi Ermeniler göre şehit edilince etrafına topladığı kadınlarla birlikte Ermenilere karşısında çarpışmıştır Erzurum'da Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj sonucunda görev istemiş, kurduğu çetesiyle Bursa ve İzmit'in işgalden kurtulması için çalışmıştır Oğlu, kızı ve kardeşinin de bulunduğu müfrezesinde 35 birey bulunuyordu Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Muharabesine katıldı Afyon civarında Yunanlılara tutsak düşmüş ve yine kendi çabalarıyla kurtulmuş, ardından üsteğmen rütbesine yükseltilmiştir Üsteğmenlik maaşını Kızılay'a bağışlamıştır 1954 yılında TBMM göre her yerde maaş bağlanmıştır Erzurum'da 1955 yılında ölüm etmiştir
Ayşe Hanım
Yunanlıların İzmir'i işgali ile Ulusal Uğraş'ye katılmış, Aydın civarındaki mücadeleye ve III İnönü savaşlarına katılmıştır Sakarya Savaşı'nda yaralanmış ve tedavisinin ardından müfrezesine geri dönmüştür Başarılarından nedeniyle binbaşılığa yükseltilmiştir Uğraş'nin kazanılmasından daha sonra Ankara'ya gelmiş ancak burada bavulunu çaldırdığı için evrakları kaybolmuştur Okuması olmadığından, sonraları Merkez bankası'nda hademe olarak çalışmıştır
Tayyar Rahmiye
Osmaniye'nin Kaziyeler köyünden olan Rahmiye Fransızlara aleyhinde 9, Tümenin yaptığı mücadeleye müfrezesiyle katılmıştır, Temmuz 1920'de Fransızlara karşısında harekete geçildiği sırada askerlerde bir duraksama olunca Ben bayan olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?demiş, benzer muharebe sırasında ateş hattında kalan iki arkadaşını gözetmek için İleriye atıldığında şehit düşmüştür
Hatice (Kılavuz) Hatun
Adana Pozantı'da Fransız kuvvetlerine Tekir Yaylasından Mersin'e ulaşacak en kısa yolu yanlış göstererek Türk askerinin eline düşmelerini sağlamıştır
Kara Fatma Yıldırım
19211922 Fahri Milis Üsteğmenirütbesiyle Kocaeli Grubu mürettep Süvarisi emrinde müstakil Süvari Sınıfı müfrezesinde devir yapmıştır
Tarsuslu Kara Fatma
810 karakter çetesiyle birlikte Afyon Savaşlarına katılmış, Tarsus'un kurtarılmasında yararlılık göstermiştir
Gaziantep Yirik Fatma
Antep'de kuşatmaya karşı koymak için çete teşkilatına katılmıştır
Nazife Kadın
Kendisinden data olmak isteyen Yunanlılara karşı direnirken düşman tarafından Kavak önü Köyünde cefa yapılarak öldürülmüş ve arkasından fırında yakılmıştır
Gördesli Makbule
1921'de eşi Ustrumcalı Ali Efe ile birlikte Milli Uğraş çete savaşlarına katılmıştır 17 Mart 1922'de Akhisar'la Sungurlu hududu üstünde yer alan Koca Yayla'da elinde tabanca, düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit edilmiştir
Asker Saime Bayan
15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali dolayısıyla İstanbul Mitinginde hitabe yapmış, tutuklanmış sonradan Anadolu'ya geçerek Milli Çaba'de devir almıştır Savaş sonrası İstanbul Lisesi'nde Edebiyat öğretmeni olmuştur
Halide Edip Adıvar
İşgallerin arkasında İstanbul'da yaptığı konuşmalarla halkı işgallere karşısında uyandırmaya çalışan, Ulusal Çaba'nin en kayda değer simalarından biridir Sultanahmet Mitinginde yaptığı konuşmadan sonradan tevkif kararı çıkınca, eşi eli birlikte Anadolu'ya geçmiş ve Milli Mücadele'ye katılmıştır Mustafa Kemal onu Garp Cephesine görev etmiştir Halide Onbaşıolarak İstiklal Savaşına sahiden katılmıştır İstanbul Hükümeti tarafından, Mustafa Kemal ile birlikte hakkında vefat kararı verilen altı kişiden biridir
Ulusal Çaba esnasında cephede bana kalırsa ödev alan Anadolu kadınlarından bazıları sonra TBMM göre mükâfatlandırılmıştır Batı Cephesindeki 12 bayan ve Fatma Çavuş onlardan sadece birkaçıdır Garp Cephesi KumandanlığıEskişehir Harbindeki başarılarından dolayı 12 kadını İstiklal Madalyası ile taltif ve Erzak Kolu Kumandanlığı vazifesini ifâ eden Fatma Onbaşı'nın rütbesini Çavuşluğa terfi ettirmiştir Cephe peşinde çaba eden Anadolu'nun her yerindeki kadınlarımız bu topyekûn savaşın adsız kahramanlarıdır
Cepheye erzak ve mühimmat taşınması, askerlerin giyeceğinin temini, yaralı askerlerin tedavisi gibi geri hizmetlerini kadınlarımız gerçekleştiriyordu Kastamonu İnebolu'da Milli Kuvvetlere emrindeki olarak kurulan askeri teşkilat vasıtasıyla tabanca, mühimmat, erzak, giyecek, vb şeyler İnebolu İskelesi'nden Çankırı'ya oradan Ankara'ya ve cepheye gönderiliyordu ''Kağnı Kollarında 1921kışında Kastamonu şehrinin kapısı sayılan kışla önünde bir kadının mühimmat yüklü kağnısı üstüne kapanmış halde donmuş olarak askerler göre bulunmuştu
Cephane Arabası arabasındaki kıymetli yükü gözetmek için üzerine yorganını örten genç kadının bir elinde ügendire kollarını açmış halde yorganın üstüne abanarak kaldığı görülmüştür Askeri birlikte yer alan Rıfat Çavuş öküzleri koşarken, Cemil Çavuş da şehidin üzerindeki karları süpürmüş, bu sırada yorganın altından bir çocuk sesi işitilmişti Yorganın altından otlara sarılı top gülleleri arasında, çulların içinde kundaklı bir kız çocuğunun donmaktan kurtulduğu görülmüştü
Bu örnekte olduğu gibi Türk kadını cephane taşınması sırasında gösterdikleri fedakarlıkları ile; vatan sevgisinin ve Özgürlüğün bir insan için ne değin önemli olduğunu tüm dünyaya ve bugünkü nesillere ispatlamışlardır
Savaşa hastabakıcı, çamaşırcı olarak katılanlar, yanına ÇobanlarAfyon demiryolu hattının onarımı da kadınlarımıza düşmüştür
Düzenlenen mitingler, kurulan cemiyetler, savaşa asker, öğretmen, hemşire,hastabakıcı, çamaşırcı olarak katılanlar, cephe peşinde çaba edenler göstermektedir ama Ulusal Mücadele; namına yakışır şekilde milleti yaratıcı genç, yaşlı, bayan, erkek, çocuk herkesin katkılarıyla gerçekleşen hakiki bir destandır
Mustafa Kemal Atatürk; Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha pozitif çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdimdiyemez özleriyle Anadolu kadınının kahramanlığını bütün dünyaya duyurmuştur
Ulusal Çaba'nin burada bahsetmeye çalıştığımız bayan kahramanlar yanına belgelerde namına rastlanmayan pek fazla isimin yaptıkları fedakarlıklar; üzerinde yaşadığımız toprakların bizler için ne değin değerli olduğunu anlamamıza yetecektir Ümidimiz yeni nesillerin de bu topraklara minimum onlar kadar sahip çıkmalarıdır *
Türk Kadınının Kurtuluş Savaşına Katkıları 1 Dünya Savaşı nın peşinde Anadolu topraklarının İtilaf Devletleri göre işgali, Türk halkının top yekûn bir Kurtuluş Savaşına girişmesine sebep olmuştur Bu çaba Türk halkı için bir düş mücadelesinden çok yaşadığı topraklara sahip çıkma, hayat mücadelesi haline dönüşmüştürİstanbul hükümetinin işgallere karşı önlem almaması üstüne ahali göre başlatılan mücadelenin en kayda değer adımı; Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışı ve Anadolu'daki hareketin önderi olmasıdır Kurtuluş Savasının hazırlık aşaması diyebileceğimiz, kongreler ve Müdafai Hukuk Cemiyetlerinin kuruluşunun arkasından TBMM'in açılışı ve savaş döneminde erkekler dek kadınlar da her alanda görev almışlardır Osmanlı Devleti'nin XX yüzyılın başında arka arkaya girdiği savaşlar ile birlikte silah altına alınan erkek nüfusun yerine alıştırma sahasına giren kadınlar: acilen de, memleketin dört bir yanına başlayan işgalleri protesto etmek nedeniyle mitingler düzenleyerek mücadelenin ilk adımını atmışlardı Bu mitinglerin ilki 1415 Mayıs 1919 gecesi İzmir'de gerçekleştirilmiştir
İzmir'in işgalinin ardındaki İstanbul ’da düzenlenen mitinglerde söylev yapanlar aralarında bulunan Halide Edip, Nakiye Elgün, Müfide Ferit Tek ve onları destekleyen binlerce Türk kadını, bu savaşta erkeklerin yanında mücadeleye hazırlanmış olduğunu tüm dünyaya duyurmuşturİstanbul'da 19 Mayıs günü düzenlenen mitingde bir tavır yapan Halide Edip: Hanımlar! Bugün elimizde top tüfek denilen cihaz yok; fakat ondan büyük, ondan kuvvetli bir silahımız var: Yargı ve AllahTüfek ve top düşer, yargı ve Allah bakidir Topun yüzüne tükürecek değin evlatlar, analar, kalbimizde aşk ve iman uyruk duygusu var Biz dünyada ahali sınıfına lâyık bir ahali olduğumuzu, erkek, bayan, halta çocuklarımıza değin ispat etliksözleriyle; bu savaşın milletin her ferdinin savası olduğunu belirtmiştir
30 Mayıs !919'da ikinci Sultanahmet Mitinginde Nakiye Elgün: Baylar! Fatih'in, Selim'in, Süleyman'ın mezarını, ecdadının ebedî âbideleri olan camileri, türbeleri bırakıp çıkacak içinizde bir erkek var mıdır? Ben tasavvur etmiyorum, çıkmayacaksınız, bırakmayacaksınız Biz de tekrar tekrar sizinle beraber olacağız Önümüzde acık iki yol var: Biri, tarihimize sanımızla sürdürmek, diğeri gözlerimizle beraber tarihimizi de kapayıp ebediyete götürmektir
Ulusal Mücadele'nin Önemli safhalarından biride; kadınların kurduğu ve amaçları vatanın kurtarılmasına hizmet etmek olan bu cemiyetlerdir Hakkında fazla fazla bilgiye sahip olmadığımız, Kasaba İslam Kadınları Cemiyeti bunlardan biridir5 Kasım 1919'da Sİvas'da Anadolu Kadınları Müdafai Vatan Cemiyeti kurulmuştur Kurucuları Sivas Valisi Resi! Pasa'nın eşi Melek Hanım ve arkadaşlarıdır Cemiyetin kuruluş amacı açıklanırken bütün İslâm kadınlarının derneğin doğal üyesi olduğu kabul edilmiştir Amasya, Kayseri, Niğde Erzincan Burdur, Pınarhisar Konya, Denizli, Kastamonu ve Kangal'da Cemiyetin şubeleri açılmıştır İşgallere karsı dağıtılmış devletlerin yetkililerine telgraflar gönderilmiştir Dernek Mustafa Kemal'in de desteğini almış ve gönderdiği telgraf ile TBM M'in açılışına gösterdikleri ilgiye ve vatansever hislerine teşekkür etmiştir Dernek; Maraş ve İzmir'deki mücahitlere ve felaketzedelere verilmek üzere para yardımı kampanyası açmıştır
Milli Çaba'de doğu, batı ve güney cephelerinde ve cephe arkasından tayin bölge kadınlarımızın sayısı hiç de az değildir Milli Savunma Bakanlığımız kadar yaptırılan bir araştırmaya göre; Ulusal Mücadele'ye katılarak düşmanla mücadele eden kadınlarımız aralarında 62 şehit kadınımız saptama edilmiştir Çankırı'lı Yusuf kızı Emine, Amasya'lı Adaletli kızı Zeynep, Erzincan'lı Osman kızı Emine, Adana'lı Ayşe Gaziantepli Güldane şehit edilen evraklar belgelerinden saptama edilebilen birkaç şehit kadınımızın ismidir Bu kadınlarımızın bir kısmı top mermisiyle, bir kısmı evinde kurşunlanarak şehit edilmiş, veya yaralı olarak hastahaneye getirilmiş ve orada ölüm etmiştir
Kurtuluş Savaşında Ermenilere ve Fransızlara karşı gösterdikleri çaba ile ayrı bir öneme sahip olan Gaziantep ve Kahramanmaraş'ta 164 gazi Türk kadını tespit edilmiştir
Tarihimizde düşmanla cephede kişisel olarak mücadele eden şahsiyetlerin timsali 93 Harbinde Ruslarla mücadele eden Nene Hatun ile başlayan memleketi düşmanlardan kurtarma azmi Ulusal Çaba'de had safhaya ulaşmıştır Kurtuluş Savaşının cephelerinde atama alan ve tespit edebildiğimiz kadınlarımızın bazıları şunlardır:
Kara Fatma (Fatma Seher Erden)
1888 yılında Erzurum'da doğdu Subay Derviş Bey ile evlenmiş onunla birlikte Balkan Savaşına katılmıştır I, Dünya Savaşında ailesinde 910 kadınla birlikte Kafkas Cephesine gitmiş, Mondros Ateşkesinden daha sonra eşi Ermeniler göre şehit edilince etrafına topladığı kadınlarla birlikte Ermenilere karşısında çarpışmıştır Erzurum'da Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj sonucunda görev istemiş, kurduğu çetesiyle Bursa ve İzmit'in işgalden kurtulması için çalışmıştır Oğlu, kızı ve kardeşinin de bulunduğu müfrezesinde 35 birey bulunuyordu Sakarya ve Başkomutanlık Meydan Muharabesine katıldı Afyon civarında Yunanlılara tutsak düşmüş ve yine kendi çabalarıyla kurtulmuş, ardından üsteğmen rütbesine yükseltilmiştir Üsteğmenlik maaşını Kızılay'a bağışlamıştır 1954 yılında TBMM göre her yerde maaş bağlanmıştır Erzurum'da 1955 yılında ölüm etmiştir
Ayşe Hanım
Yunanlıların İzmir'i işgali ile Ulusal Uğraş'ye katılmış, Aydın civarındaki mücadeleye ve III İnönü savaşlarına katılmıştır Sakarya Savaşı'nda yaralanmış ve tedavisinin ardından müfrezesine geri dönmüştür Başarılarından nedeniyle binbaşılığa yükseltilmiştir Uğraş'nin kazanılmasından daha sonra Ankara'ya gelmiş ancak burada bavulunu çaldırdığı için evrakları kaybolmuştur Okuması olmadığından, sonraları Merkez bankası'nda hademe olarak çalışmıştır
Tayyar Rahmiye
Osmaniye'nin Kaziyeler köyünden olan Rahmiye Fransızlara aleyhinde 9, Tümenin yaptığı mücadeleye müfrezesiyle katılmıştır, Temmuz 1920'de Fransızlara karşısında harekete geçildiği sırada askerlerde bir duraksama olunca Ben bayan olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?demiş, benzer muharebe sırasında ateş hattında kalan iki arkadaşını gözetmek için İleriye atıldığında şehit düşmüştür
Hatice (Kılavuz) Hatun
Adana Pozantı'da Fransız kuvvetlerine Tekir Yaylasından Mersin'e ulaşacak en kısa yolu yanlış göstererek Türk askerinin eline düşmelerini sağlamıştır
Kara Fatma Yıldırım
19211922 Fahri Milis Üsteğmenirütbesiyle Kocaeli Grubu mürettep Süvarisi emrinde müstakil Süvari Sınıfı müfrezesinde devir yapmıştır
Tarsuslu Kara Fatma
810 karakter çetesiyle birlikte Afyon Savaşlarına katılmış, Tarsus'un kurtarılmasında yararlılık göstermiştir
Gaziantep Yirik Fatma
Antep'de kuşatmaya karşı koymak için çete teşkilatına katılmıştır
Nazife Kadın
Kendisinden data olmak isteyen Yunanlılara karşı direnirken düşman tarafından Kavak önü Köyünde cefa yapılarak öldürülmüş ve arkasından fırında yakılmıştır
Gördesli Makbule
1921'de eşi Ustrumcalı Ali Efe ile birlikte Milli Uğraş çete savaşlarına katılmıştır 17 Mart 1922'de Akhisar'la Sungurlu hududu üstünde yer alan Koca Yayla'da elinde tabanca, düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit edilmiştir
Asker Saime Bayan
15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgali dolayısıyla İstanbul Mitinginde hitabe yapmış, tutuklanmış sonradan Anadolu'ya geçerek Milli Çaba'de devir almıştır Savaş sonrası İstanbul Lisesi'nde Edebiyat öğretmeni olmuştur
Halide Edip Adıvar
İşgallerin arkasında İstanbul'da yaptığı konuşmalarla halkı işgallere karşısında uyandırmaya çalışan, Ulusal Çaba'nin en kayda değer simalarından biridir Sultanahmet Mitinginde yaptığı konuşmadan sonradan tevkif kararı çıkınca, eşi eli birlikte Anadolu'ya geçmiş ve Milli Mücadele'ye katılmıştır Mustafa Kemal onu Garp Cephesine görev etmiştir Halide Onbaşıolarak İstiklal Savaşına sahiden katılmıştır İstanbul Hükümeti tarafından, Mustafa Kemal ile birlikte hakkında vefat kararı verilen altı kişiden biridir
Ulusal Çaba esnasında cephede bana kalırsa ödev alan Anadolu kadınlarından bazıları sonra TBMM göre mükâfatlandırılmıştır Batı Cephesindeki 12 bayan ve Fatma Çavuş onlardan sadece birkaçıdır Garp Cephesi KumandanlığıEskişehir Harbindeki başarılarından dolayı 12 kadını İstiklal Madalyası ile taltif ve Erzak Kolu Kumandanlığı vazifesini ifâ eden Fatma Onbaşı'nın rütbesini Çavuşluğa terfi ettirmiştir Cephe peşinde çaba eden Anadolu'nun her yerindeki kadınlarımız bu topyekûn savaşın adsız kahramanlarıdır
Cepheye erzak ve mühimmat taşınması, askerlerin giyeceğinin temini, yaralı askerlerin tedavisi gibi geri hizmetlerini kadınlarımız gerçekleştiriyordu Kastamonu İnebolu'da Milli Kuvvetlere emrindeki olarak kurulan askeri teşkilat vasıtasıyla tabanca, mühimmat, erzak, giyecek, vb şeyler İnebolu İskelesi'nden Çankırı'ya oradan Ankara'ya ve cepheye gönderiliyordu ''Kağnı Kollarında 1921kışında Kastamonu şehrinin kapısı sayılan kışla önünde bir kadının mühimmat yüklü kağnısı üstüne kapanmış halde donmuş olarak askerler göre bulunmuştu
Cephane Arabası arabasındaki kıymetli yükü gözetmek için üzerine yorganını örten genç kadının bir elinde ügendire kollarını açmış halde yorganın üstüne abanarak kaldığı görülmüştür Askeri birlikte yer alan Rıfat Çavuş öküzleri koşarken, Cemil Çavuş da şehidin üzerindeki karları süpürmüş, bu sırada yorganın altından bir çocuk sesi işitilmişti Yorganın altından otlara sarılı top gülleleri arasında, çulların içinde kundaklı bir kız çocuğunun donmaktan kurtulduğu görülmüştü
Bu örnekte olduğu gibi Türk kadını cephane taşınması sırasında gösterdikleri fedakarlıkları ile; vatan sevgisinin ve Özgürlüğün bir insan için ne değin önemli olduğunu tüm dünyaya ve bugünkü nesillere ispatlamışlardır
Savaşa hastabakıcı, çamaşırcı olarak katılanlar, yanına ÇobanlarAfyon demiryolu hattının onarımı da kadınlarımıza düşmüştür
Düzenlenen mitingler, kurulan cemiyetler, savaşa asker, öğretmen, hemşire,hastabakıcı, çamaşırcı olarak katılanlar, cephe peşinde çaba edenler göstermektedir ama Ulusal Mücadele; namına yakışır şekilde milleti yaratıcı genç, yaşlı, bayan, erkek, çocuk herkesin katkılarıyla gerçekleşen hakiki bir destandır
Mustafa Kemal Atatürk; Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha pozitif çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdimdiyemez özleriyle Anadolu kadınının kahramanlığını bütün dünyaya duyurmuştur
Ulusal Çaba'nin burada bahsetmeye çalıştığımız bayan kahramanlar yanına belgelerde namına rastlanmayan pek fazla isimin yaptıkları fedakarlıklar; üzerinde yaşadığımız toprakların bizler için ne değin değerli olduğunu anlamamıza yetecektir Ümidimiz yeni nesillerin de bu topraklara minimum onlar kadar sahip çıkmalarıdır *