iltasyazilim
Yeni Üye
Bebeğiniz duyularını ne süre ve nasıl kullanmaya başlar?
DOKUNMA
Bebek için en kayda değer irtibat yoludur Daha hamileliğin ikinci ayından itibaren bebek dokunma duyusunu kullanmaya başlar Anneyle çocuk aralarında ilk irtibat şeklidir, yani dokunma karşılıklıdır Dokunuşumuzun hassasiyetini arttırabilirsek bebeğin pozisyonunu hisssedebilir, hatta acı veren bir pozisyona geçerse yerini değiştirebiliriz Bazen bütün uyuyacağımız sırada harekete geçen bebeğimizi yatıştırmak için de dokunuşlardan faydalanabiliriz Bilhassa akşamları yumuşak hareketlerle karın bölgesine süreceğimiz bir kremle keza doğum sonrası çatlaklarından korunabilir ayrıca de bebeğimizle iletişim kurarız Benzer şekilde baba adayları da her gün çoğalan bebekleriyle birincil bağlantılarını anneye dokunarak kurabilirler
KOKU ALMA DUYUSU
Hamileliğin dokuzuncu haftasında başlar Koku alma duygusal dokunmayla beraber bebeğin ilk tecrübeleridir Bebek minnacık duyu organlarıyla içinde yüzdüğü amniyotik sıvının kokularını hisseder Bu koku annenin yediklerine göre farklılıklar gösterir Keza bebek kokunun annenin duyuları üstünde yapacağı olumlu ya da olumsuz etkileri de hisseder böylece sentetik kokulardan kaçınmak ve doğal esanslara yönelmek, hamilelik esnasında parfüm kullanmamak daha yerinde olur Bilhassa olumlu etkiler yaratan, iyileştirici etkisi olan esans ve yağlar arasında rahatlamak için lavanta (hamileliğin sonuna doğru masajlar için de kullanılabilir), enerji vermesi için nane ve biberiye bulunur
Bir Takım esanslar ise gebelik esnasında yerinde değildir: sığla, tarçın kekik, maydanoz, adaçayı, papatya gibi
Koku alma duyusu doğumdan daha sonra da bebeğin koku alma hafızasında kalır
TAT ALMA DUYUSU
Hamileliğin üçüncü ayından itibaren damak duyusunu kullanan bebekler doğum sonrasında yiyecekle olan bağını bu aşamada kurmaya başlar Bebek, anne sütünü emmeyi bıraktıktan sonra anne karnında geçirdiği süre içinde yediklerini, yani annenin seçim ettiği yiyecekleri yemeğe meyilli olacaktır İşte bu sebeple hamilelikte sağlıklı ve dengelenmiş beslenmemiz ve bebeği de sağlıklı beslenme yolunda eğitmemiz gerekir
Tabii ilk kez müsamaha alarak, tadını çıkararak yemek yemek yiyerek bebeğin de bunu hissetmesini sağlayabiliriz Bu Nedenle yemekten aldığımız zevki bebeğe de tattırabiliriz
İŞİTME DUYUSU
Hamileliğin yirminci haftasında tamamlanır Bebek hem anne karnının içindeki hem de dışardan gelen sesleri duyar Bu sesler bebeğin hafızasında yer ederek onu doğum sonrası duyacağı seslere –oysa en önemlisi annenin sesidir hazırlar Çoğu bebek hamilelik sırasında duydukları sözcük ve sesleri doğum ardından da tanıyabilir Bebek ona güven ve korunmuşluk duygusal veren anne sesini fazla erken dönemden itibaren ayırt etmeye başlar böylece bebeğinizle anne karnındayken konuşmaya ve hayatınızı paylaşmaya başlamanız onu iyi hissetttirecek ve size daha da yaklaştıracaktır Tabii oysa şimdilik söylediklerinizi anlamayacak fakat kelimelerin taşıdığı enerjiyi hissedecektir Babalar da anne karnına yaklaşıp konuşarak bebekle irtibat kurabilirler
Bebeğin yerinde müzikleri dinlemesi de etkin olacaktır; Rock müziğin bebeği harekete geçireceği az kalsın kesindir Fakat bebeğin başlıca hoşuna giden Vivaldi ve Mozart ’ın melodileridir Bebeklerin New Age müziklerin ağırbaşlı ve huzurlu yapısını da sevdikleri gözlenmiştir
Tabii kendi hoşumuza dışarı giden müzikleri dinleyip, bundan aldığımız hazzın bebek üzerindeki etkilerini görmeyi de deneyebiliriz
GÖRME DUYUSU
Görme duyusu altıncı aydan itibaren oluşsa da, bebeğimizin onu yararlanma imkanı yoktur Yani annenin gördüklerinden duyumsadıklarını bebeğe iletmesi laf konusudur Güzel bir görüntü, güneşin doğuşu ve batışının yarattığı tesir, yoğun renklerin vereceği tutku bebeğe de ulaşacaktır Bilhassa renklerin bu dönemde büyük önemi vardır Tüm renkler kendi içlerinde süptil enerjiler taşıdıklarından giydiğimiz kıyafetten, evimizdeki renklere, bulunduğumuz tüm ortamların eksik ya da fazla bebek üzerinde etkisi olacaktır *
DOKUNMA
Bebek için en kayda değer irtibat yoludur Daha hamileliğin ikinci ayından itibaren bebek dokunma duyusunu kullanmaya başlar Anneyle çocuk aralarında ilk irtibat şeklidir, yani dokunma karşılıklıdır Dokunuşumuzun hassasiyetini arttırabilirsek bebeğin pozisyonunu hisssedebilir, hatta acı veren bir pozisyona geçerse yerini değiştirebiliriz Bazen bütün uyuyacağımız sırada harekete geçen bebeğimizi yatıştırmak için de dokunuşlardan faydalanabiliriz Bilhassa akşamları yumuşak hareketlerle karın bölgesine süreceğimiz bir kremle keza doğum sonrası çatlaklarından korunabilir ayrıca de bebeğimizle iletişim kurarız Benzer şekilde baba adayları da her gün çoğalan bebekleriyle birincil bağlantılarını anneye dokunarak kurabilirler
KOKU ALMA DUYUSU
Hamileliğin dokuzuncu haftasında başlar Koku alma duygusal dokunmayla beraber bebeğin ilk tecrübeleridir Bebek minnacık duyu organlarıyla içinde yüzdüğü amniyotik sıvının kokularını hisseder Bu koku annenin yediklerine göre farklılıklar gösterir Keza bebek kokunun annenin duyuları üstünde yapacağı olumlu ya da olumsuz etkileri de hisseder böylece sentetik kokulardan kaçınmak ve doğal esanslara yönelmek, hamilelik esnasında parfüm kullanmamak daha yerinde olur Bilhassa olumlu etkiler yaratan, iyileştirici etkisi olan esans ve yağlar arasında rahatlamak için lavanta (hamileliğin sonuna doğru masajlar için de kullanılabilir), enerji vermesi için nane ve biberiye bulunur
Bir Takım esanslar ise gebelik esnasında yerinde değildir: sığla, tarçın kekik, maydanoz, adaçayı, papatya gibi
Koku alma duyusu doğumdan daha sonra da bebeğin koku alma hafızasında kalır
TAT ALMA DUYUSU
Hamileliğin üçüncü ayından itibaren damak duyusunu kullanan bebekler doğum sonrasında yiyecekle olan bağını bu aşamada kurmaya başlar Bebek, anne sütünü emmeyi bıraktıktan sonra anne karnında geçirdiği süre içinde yediklerini, yani annenin seçim ettiği yiyecekleri yemeğe meyilli olacaktır İşte bu sebeple hamilelikte sağlıklı ve dengelenmiş beslenmemiz ve bebeği de sağlıklı beslenme yolunda eğitmemiz gerekir
Tabii ilk kez müsamaha alarak, tadını çıkararak yemek yemek yiyerek bebeğin de bunu hissetmesini sağlayabiliriz Bu Nedenle yemekten aldığımız zevki bebeğe de tattırabiliriz
İŞİTME DUYUSU
Hamileliğin yirminci haftasında tamamlanır Bebek hem anne karnının içindeki hem de dışardan gelen sesleri duyar Bu sesler bebeğin hafızasında yer ederek onu doğum sonrası duyacağı seslere –oysa en önemlisi annenin sesidir hazırlar Çoğu bebek hamilelik sırasında duydukları sözcük ve sesleri doğum ardından da tanıyabilir Bebek ona güven ve korunmuşluk duygusal veren anne sesini fazla erken dönemden itibaren ayırt etmeye başlar böylece bebeğinizle anne karnındayken konuşmaya ve hayatınızı paylaşmaya başlamanız onu iyi hissetttirecek ve size daha da yaklaştıracaktır Tabii oysa şimdilik söylediklerinizi anlamayacak fakat kelimelerin taşıdığı enerjiyi hissedecektir Babalar da anne karnına yaklaşıp konuşarak bebekle irtibat kurabilirler
Bebeğin yerinde müzikleri dinlemesi de etkin olacaktır; Rock müziğin bebeği harekete geçireceği az kalsın kesindir Fakat bebeğin başlıca hoşuna giden Vivaldi ve Mozart ’ın melodileridir Bebeklerin New Age müziklerin ağırbaşlı ve huzurlu yapısını da sevdikleri gözlenmiştir
Tabii kendi hoşumuza dışarı giden müzikleri dinleyip, bundan aldığımız hazzın bebek üzerindeki etkilerini görmeyi de deneyebiliriz
GÖRME DUYUSU
Görme duyusu altıncı aydan itibaren oluşsa da, bebeğimizin onu yararlanma imkanı yoktur Yani annenin gördüklerinden duyumsadıklarını bebeğe iletmesi laf konusudur Güzel bir görüntü, güneşin doğuşu ve batışının yarattığı tesir, yoğun renklerin vereceği tutku bebeğe de ulaşacaktır Bilhassa renklerin bu dönemde büyük önemi vardır Tüm renkler kendi içlerinde süptil enerjiler taşıdıklarından giydiğimiz kıyafetten, evimizdeki renklere, bulunduğumuz tüm ortamların eksik ya da fazla bebek üzerinde etkisi olacaktır *