Son Konu

Bebeklik Döneminde Duygusal Gelişim

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bebeklik Döneminde Hissi Gelişim İyi bir insan geliştirmek uzun süreli büyük emek isteyen yorucu bir sanattır Aileler için büyük tahammül gerektirdiği gibi bununla beraber annebaba bebeğinin özelliklerini öğrenerek, kapasitelerini iyi değerlendirmelidir bu nedenle annebabanın bebeğin gelişim dönemlerini iyi bilmesi, bu dönemlerdeki gelişim süreçlerinde nelerin sıradan nelerin anormal olduğunu değerlendirmesinde tezgâhtar olacaktır Aileler, kimi vakit 25 yaşındaki bir çocuğun isteklerini hırçınlıkla dile getirmesini bir problem olarak algılayabilir Lakin bunun çocuk gelişiminde olağan bir tavır olduğunu bilmelisiniz Bu gelişim dönemi tamamlandığında bebeğin beyin gelişimi ile beraber bu sıkıntının da biteceğini bilmeli ve bu konuda bezginlik yaşamamalısınız Özellikle bebeğin bakıma en çok gereksinim duyduğu ve psikolojik gelişimi için kritik bir dönem olan 1224 ay aralığı duygusal gelişim için çok önemlidir Duygu, bebekte doğduğu andan itibaren görülmeye başlar Bebeğin genel davranışlarına bakarak keyfi yerinde mi, yahut bıkkınlık içinde mi olduğu kavranabilir Bebek büyüdükçe, hem duygusal davranışlarının türü keza de nedenleri kesin olmaya başlar Bu Nedenle, çoğunlukla görülen keyif ve sıkıntı yönündeki duygular, ileri yaşlara doğru özelleşmeye başlar Bebeğin, hissi anlamdaki birincil tepkisi ağlamaktır Bebek, doğumundan sonradan ilk tepkisini gözyaşları içinde gösterir Birkaç ay sonra yüksek seslere de gözyaşları içinde tepki verir Korkuya benzer bu tepki, fiilen dehşet değildir; bezginlik veren bir etkiye karşı yapılan tepkidir Bebek, altı ıslandığında, üşüdüğünde, sancılandığında ve acıktığında sıkıntısını ağlayarak emin etmeye çalışır Görünen bu tür duygusal davranışların belirtileri daha fazla öfkeye aynı Bu yüzden ikinci yaşın sonuna dürüst, bebeğin bezginlik veren durumlara karşı öfkelenmesi belirginleşir Biriki yaşındaki bebek, elinden oyuncağı alındığında veya istediğini yapması engellendiğinde de ağlar, tepinir Bu davranış, öfke duygusunu ne değin sıklıkla ortaya koyup koymayacağını öğrenmesi açısından epeyce önemlidir Ebeveyn, bebeğin matem davranışını sonlandırmak için her istediğini yapacak olursa eğer, bebek bundan sonra isteklerini ağlayarak ifade etmeye devam edecektir Ebeveyn bunun yerine, bebeğe ağlaması bittikten sonra isteğini yerine getirmeyi taahhüt ederse, bebek bu davranışının pekiştirilmediğini görecek, isteklerini anlatmak için mutluluk duygusunu ve ifadesini geliştirmeyi öğrenecektir Çocuğun duygularını ve şehvetli gelişimini tanımadan, onu eğitmek muhtemel değildir İnsanın şehvetli sistemi, çevresinden uyaranları alır: Bu uyarılanları duygulanma sürecinde işleyerek duygulara dönüştürür Bu dönüşüm sürecinde değişik türde duygular üretir, duygularının niteliğine bakar, bunlardan dönüş bilgiler alır ve duygularını geliştirir Bu gelişimin ilk aşaması bebeklik dönemine eşit kazanç Hissi gelişimde annenin rolü çok büyük Şehvetli gelişimde kişisel ayrılıklar ne dek manâlı olsa da annenin bu dönemdeki katkısı büyüktür Anne, bebekte emniyet görevi görebilen, baskı ve enerji veren bir kaynak olarak görülür Anne ile bebek arasındaki ilişkinin niteliği sonradan ama gelişme aşamasının yani hissi gelişimin niteliğini belirler Duygular bu dönemde çocuğun dil sistemini de oluşturur Çocuk, acısevinç duygularının dışa vurulması ile hoşnutluğu ya da hoşnutsuzluğu yanına, gereksinim ve isteklerini de iletme olanağı bulur Duyguların gelişmesinde çevre de kayda değer rol oynuyor Doğumundan sonradan çevresiyle daha çok ilgilenen bebek, çevreden aldığı uyarıları; sevgiyi, ilgiyi değerlendirerek psikolojik aygıtını geliştirecektir Bu dönemde içindeki sevgi duygusunun gelişmesi için çevresinden sevgi görmesi, şefkat duygusunun gelişmesi için de şefkat görmesi gerekir Çocuk çevresinden hiddet, nefret edilen şey duyguları hissederse artı duyguların yerine bütün huysuz olan negatif duygular ön plana çıkacaktır Bu duyguların çevre ve özellikle ebeveynler tarafından pekiştirildiğinde kalıcı olması da gerekli hale gelir Örneğin, hiddet hisseden bir çocuğun annesinden bir şey istek ettiğinde, annenin çocuğunun öfkesini dindirmek için oluşturacağı isteği, çocuğun bundan sonraki isteklerini de öfke ve kızgınlıkla açıklama etmesine neden olur Böylece çocuk coşmuş davranışlarının ödüllendirildiğini öğrenir Benzer şekilde, isteklerini sakin ve mutlu şekilde açıklama ettiğinde isteklerinin yerine getirildiğini gören çocuk da, ödüllendirilen davranışının öfke yerine sevinç ve sevinç ifadesi olduğunu öğrenecektir Nefret Edilen Şey, bebekte bir yaşından sonradan görülmeye başlar İki yaşına doğru bebek genelde gürültüden, tanımadığı canlılardan yükseklere kaldırılmaktan, tanıdık olmayan varlıklardan korkar Bebekte nefret yaratan etkinin iki özelliği vardır: 1 si umulmadık anda bir etkinin aniden yapılması, 2 ise acayiplik ve değişik görünüşlülük Dehşet duygusunun aşağıda güvensizlik duygusu vardır İki yaşına kadar bebek, korktuğunda, ya annesine sarılarak ya da yürümeye başladıktan sonra bir eşyanın arkasına saklanarak kendini güven altına almaya çalışır Çocuklarda masa altı veya kuytu yerlere saklanıp oynama yaygındır 23 yaş, soru sorma dönemidir id Çocuğun sorma çağı, ikiüç yaş aralarında başlar, altı yaşına içten en yüksek düzeye ulaşır Sorularına doyurucu cevap alamadığı veya soruları yanıtsız kaldığında çocuğun ayrıca öğrenme merakı köreltilmiş keza de olumsuz duyguları körüklenmiş olur, agresifleşirler Diğer Taraftan, bu sorularla belli başlı babayı ve sorduğu kimseleri bıktırdığında terslenmesi, susturulmaya çalışılması, onu sevilmediği korkusuna iter 36 yaş döneminde negatif duygular ön plandadır 36 yaş arasındaki birincil çocukluk dönemleri, bebeklik evresine oranla daha az mutlu olduğu evredir Çünkü kendini mutsuzluğa götüren derhal tüm duyguları pekişir: çocuğun çevresinde öfkeleneceği, kıskanacağı, nefret edilen şey edeceği kimseler vardır Çocuğun korkuları artmıştır Çocuk çoğu kez üzüldüğü, sıkıldığı, bıktığı etkilerle karşılaşır Çocuğun artan devinim gereksinmelerine karşılık hür sınırı yetmemektedir Çocuklar esas babalarının kendilerine ayrıcalıklı sevgi ve sevecenlik gösterdiklerini sezerler Bu yüzden kardeşler aralarında fazla sevgi gösterilene karşı öbürlerinin düşmanlık ve öfke duyguları gelişebilir Annenin oğluna, babanın kızına aleyhinde daha çok sevgi göstermesi doğaldır Öbür yandan kız, oğlana bakarak, büyüklerden daha fazla alaka toplayabilir Ama bu sevgi gösterilerinin oldukça açık ortaya konması çocukta ayrıca daha artı sevgi ve şefkat ihtiyacına niçin olacaktır ayrıca de ileride geliştireceği özgüven duygusunda zedelenmelere yol açacaktır Çocukta tüm duygu türlerinin ortaya çıktığı dönem, mektep öncesidir Şehvetli gelişim ile veri gelişimi birbirini etkiler İyi bir şehvetli ortamda yetişen çocuk, data gelişimini daha çabuk tamamlar Hissi gelişim yönünden en kayda değer basamak 06 yaş aralığındaki okul öncesi dönemdir Bu dönem çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu; temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği ve biçimlendiği dönemdir Bu dönemde çocukta hiddet, kıskançlık, tanıdık olmayan ve bazı kişilere karşı korku gibi savunucu, kaçırıcı davranışlara yönelten bütün duyguları ve coşkuları doğar ve yerleşmeye başlar Tekrar bu basamakta çocuk bütün sevindiren duyguların tadını tadar Aile çevresinin bu cins duyguları oluşturmasında ve yerleşmesinde büyük etkisi vardır Bu yüzden çocuklar aralarında epeyce bireysel ayrılıklar görülür Çocuk, hiddet gösterisiyle istediklerini elde etmeyi öğrenince, hiddet çocukta yerleşmeye başlar Çocuk öfkelenince istenilmeyen bir davranışı yapmasına izin verilir ise, gelecek kere hiddet yoluyla bu davranışını yeniler İstenilmeyen davranışını yinelemesine müsade verilirse çocuk, öfkelenme aracılığıyla istediklerini elde etmeye koşullanır ve bunu pekiştirir Öfkeye koşullanan çocuk, bunu genelleştirerek, isteklerini öfkelenme aracılığıyla sağlamaya çalışır İstekleri yerine getirilmediğinde de hiddet, saldırıya dönüşebilir Dr Serdar Alparslan Çocuk Ergen Psikiyatristi  
 
Üst Alt