Son Konu

Bel Fıtığı hakkında bilgi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Belimizde 5 adet omur kemiği vardır Bu kemikler arasında da disk adı verilen kıkırdaklar bulunur Disk, ozel bir bağ dokusu organıdır ve omurganın dayanıklılığına, hareketliliğine ve zorlamalara karşı direncli olmasına, omurgaya uygulanan şok şeklindeki darbelerin emilmesine ve kuvvetin cevre dokulara dengeli bir şekilde dağılmasına hizmet eder
Bel fıtığı, beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve adeta bir amortisor gibi gorev yapan bu disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya cıkan bir rahatsızlıktır Disklerin ic kısmında nukleus pulpozus denen jole kıvamında yumuşak bir bolum, bunun dışında anulus fibrozus adı verilen daha sert bir fibroz tabaka, omur kemiklerine bakan yuzlerde ise her iki tarafta sonplak olarak adlandırılan kıkırdak yapılar vardır Dıştaki tabakanın anatomik butunluğunun bozularak icerideki yumuşak kısmın dışarıya doğru taşmasına fıtıklaşma denir Fıtıklaşan yani dışarıya doğru taşan disk, omurilik kanalı (spinal kanal) icinden veya kendisinin arkayan tarafından gecmekte olan sinirleri sıkıştırır ve hastalık boylelikle kendisini belli eder
Ayrıca fıtıklaşmış diskten ortama salınan bazı kimyasal maddeler de sinir koklerini etkileyerek ağrıya neden olurlar

Calışma hayatında işgucu kaybına neden olan hastalıklar arasında %25 oranında bel fıtığı gorulur Bu hastaların iş gucu kaybı bazan 6 aya kadar uzamakta ve bu donem ne kadar uzarsa tam kapasiteyle eski işlerine donme oranı azalmaktadır
Hayatının belli bir doneminde bir kez bel ağrısı geciren kişilerin , 13 de ayağa vuran siyatik ağrıları ortaya cıkmakta ve bel fıtığı gelişmektedir
Hayattın 3050 yaş arasında bel fıtığı gelişme riski daha yuksektir 60 yaşından sonra daha cok, birden fazla gecirilen bel fıtığına bağlı olarak, dar kanal dediğimiz diğer bir klinik durum soz konusudur
Erkek kadın arasında hastalığa yakalanma oranında fark yoktur Ancak hamilelikte, ozellikle aşırı kilo alınması sonucu bel omurlarındaki basınc artarak, risk yukselmektedir
Şişmanlarda hastalık daha yuksek oranda gorulur ve tedavisi daha zordur
Sigara icilmesinin yırtılan kıkırdağın beslenmesinin bozulmasına neden olarak, duzelmede olumsuz etkisi vardır
Bazı meslek gruplarında hastalığa yakalanma oranı daha fazladır: Ağır yuk taşıma ve bedene yuk bindiren meslekler, uzun sure otomobil kullananlar, masa başında surekli oturma gerektiren meslekler
Sosyo kulturel farkı daha yuksek kişilerde hastalık hangi aşamada rastlanırsa rastlansın, tedavi olasılığı daha yuksektir
Duzenli egzersiz yapanlarda , ozellikle bel ve karın kasları gelişmiş kişilerde hastalığa daha az rastlanır

Riskli Pozisyonlar

Gunluk aktivitelerimiz esnasında vucudumuzun dikey veya yatay konumda aldığı ceşitli pozisyonlar ve beraberinde ortaya konan faaliyetin şekli bel fıtığına yakalanma riskini onemli oranda artırır veya azaltır

İnsanın dikey pozisyonda bulunması omurganın alt kısımlarını onemli miktarda basınc altında bırakır Cunku bu kısmın yukarısında yer alan tum vucut ağırlığı birkac santimetre karelik dar bir omur parcası uzerine biner ve bu kucuk kısım tarafından taşınır Buna karşılık vucudun dik değil de desteksiz bir tarzda eğik pozisyona gelmesi, yani duşey olarak orta hattan sapması beldeki omurlar uzerine binen yuku, yani basıncı bariz şekilde daha fazla artırır

Yapılan bilimsel araştırmalarda beldeki diskin icerisine basınc olcebilen bir cihazla girilmiş ve ceşitli vucut pozisyonlarının diskteki basıncı ne şekilde etkilediği araştırılmıştır Gorulmuştur ki, burada bele en az yukun bindiği pozisyon, kişinin sırt ustu yattığı ve bacaklarının altını bir cisimle destekleyerek hafifce yukselttiği pozisyondur Ayrıca sandalyede desteksiz otururken bele binen yuk, ayakta dik olarak dururken bele binen yukten daha fazladır

Halbuki insanlar bunun tam tersinin doğru olduğunu zannederler Neticede ayakta dik pozisyonda dururken bele binen yukun gercekte daha az, otururken daha fazla olduğu bilinmelidir Bu pozisyondan daha kotusu, yani belde bulunan disklerdeki basıncı daha da artıran durum, sandalyede otururken one doğru eğilerek yerden bir cismi almaktır En kotusu ise ayakta dururken one doğru eğilerek dizler duz konumda yerdeki bir ağırlığı kaldırmaktır Bu durumda kaldırılan ağırlığın miktarı arttıkca bel fıtığına yakalanma riski de giderek artacaktır

Oturur pozisyonda iken kişi arkasına bir destek koyarsa veya oturduğu sandalyenin arka kısmını geriye doğru tedrici olarak yatırmaya başlarsa, bele binen yuk giderek azalacak ve bel bu durumda cok daha rahatlamış olacaktır

Oksurmek, gerinmek veya kahkaha ile gulmek ise belde yer alan disklerdeki basıncı bariz şekilde artırır Şikayetleri bir oksurmeyi takiben başlayan pekcok hasta ile karşılaşmaktayız

Sağlıklı bir bele sahip olmak icin gunluk yaşantımızda riskli pozisyonlardan daima uzak durmalıyız


Bel fıtığı nasıl oluşur?

Ağır bir yuku kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek cok dış faktorun yanında kişiye ait faktorler de bel fıtığının oluşmasında onemli rol oynarlar Cunku oyle insan vardır ki 120 kg kaldırır, hic birşey olmaz; oylesi de vardır ki 5 kg kaldırır, bel fıtığı olur

Kişiye ait faktorlerin başında ise omur kemikleri arasında bulunan ve disk adı verilen kıkırdaklardaki dejenerasyon gelir Bu disklerin ihtiva ettiği su oranı cocukluk yaşlarından itibaren yavaş yavaş azalmaya başlar Buna disklerdeki beslenme bozukluğu ve mikro seviyedeki değişiklikler ile kimyasal değişiklikler de eşlik eder Disk zamanla elastikiyetini yitirir, artık kuvvet aktarma ve kuvveti cevre dokularda dengeli bir şekilde yayma gorevini yapamaz olur Mikro duzey de bulunan catlaklar uzerine aşırı yuk binince veya kişi yanlış bir hareket yaptığında diskin icindeki yumuşak kısım etrafındaki kapsulu kolayca yırtarak dışarıya doğru cıkar ve bel fıtığı oluşur Yani zemin hazır olduktan sonra bardağı taşıran son bir damla gerekmektedir ki bu hafif bir cismi kaldırmak ve ya sadece oksurmek de olabilir

Bazı ailelerin tum fertlerinde kıkırdak yapıdaki dejenerasyon nisbeten daha erken yaşlarda olmakta, dolayısıyla daha sık ve kolay bel fıtığına yakalanmaktadırlar Oyle aileler vardır ki dedesini, babasını ve ceşitli yakın akrabalarını bel fıtığından ameliyat etmişizdir Yani kıkırdak yapıdaki dejenerasyonun genetik bir yonunun olduğu da soylenebilir
 
Üst Alt