I iltasyazilim Yeni Üye Katılım 25 Ara 2016 Mesajlar 2 Tepkime 1 Puanları 38 Yaş 35 Credits -2 Geri Bildirim : 0 / 0 / 0 25 Kas 2023 #1 koç Sen mi duruyor olacaksın ardında bu gizin Beyaz bir duvarın önünde dikilen siyah bir dikkat çekici gibi Sonsuzluğun rüzgarında titreşen bir gölge gibi sen Ben mi duruyorum kendimle gerçeğin arasında Dilini hatırlayamadığım sayfalardan oluşan bir kitap gibi ben Mediha Gramos boğa Daha Sonra saygıyla toprağa oturdum dayadım sırtımı duvara Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım Nazım Hikmet ikizler İçimde bir merak öyle bir merak oysa ölümümden bir ay daha sonra bir güncük yaşamak ve dostu düşmanı kabahat üstü yetişmek Aziz Nesin yengeç Uzak hatıralar yengeçler gibi çıkıyorlar bir gün batımına son güneşler son güneşler de düşüyor bak tüm metal dairelerinle sen çıkıyorsun yaşamıma… Lale Müldür Aslan Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve yaşam, sunulmuş bir armağandır insana Ataol Behramoğlu başak Sizin için uzattım saçlarımı, kestiğim Sizin için söndürdüm bu ateşi, yandığım Kurduğum bu çadır, bu saat arındığım su soyunduğum gece: Sizin için Enis Batur terazi Sevgi ise sevişeceğiz seninle Tartışma ise dövüşeceğiz seninle Ölümü de paylaştığımız yaşamda Müşterek bölüşeceğiz seninle akrep Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu? Tanrılardan ateş çaldım, Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım Bir Anka kuşu gibi anne, Kendimi külümden yarattım Yusuf Hayaloğlu yay Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın halk müziği Tüm kitapları okumak, tüm hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir kadeh su içmenin mutluluğunu Ama ne değin mutluluk varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ataol Behramoğlu oğlak yavaşça çıkacaksın bu merenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir vakit bakacaksın semaya ağlayarak… Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ancak akşam olmakta… Ahmet Haşim *
koç Sen mi duruyor olacaksın ardında bu gizin Beyaz bir duvarın önünde dikilen siyah bir dikkat çekici gibi Sonsuzluğun rüzgarında titreşen bir gölge gibi sen Ben mi duruyorum kendimle gerçeğin arasında Dilini hatırlayamadığım sayfalardan oluşan bir kitap gibi ben Mediha Gramos boğa Daha Sonra saygıyla toprağa oturdum dayadım sırtımı duvara Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım Toprak, güneş ve ben Bahtiyarım Nazım Hikmet ikizler İçimde bir merak öyle bir merak oysa ölümümden bir ay daha sonra bir güncük yaşamak ve dostu düşmanı kabahat üstü yetişmek Aziz Nesin yengeç Uzak hatıralar yengeçler gibi çıkıyorlar bir gün batımına son güneşler son güneşler de düşüyor bak tüm metal dairelerinle sen çıkıyorsun yaşamıma… Lale Müldür Aslan Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır Ve yaşam, sunulmuş bir armağandır insana Ataol Behramoğlu başak Sizin için uzattım saçlarımı, kestiğim Sizin için söndürdüm bu ateşi, yandığım Kurduğum bu çadır, bu saat arındığım su soyunduğum gece: Sizin için Enis Batur terazi Sevgi ise sevişeceğiz seninle Tartışma ise dövüşeceğiz seninle Ölümü de paylaştığımız yaşamda Müşterek bölüşeceğiz seninle akrep Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu? Tanrılardan ateş çaldım, Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım Bir Anka kuşu gibi anne, Kendimi külümden yarattım Yusuf Hayaloğlu yay Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın halk müziği Tüm kitapları okumak, tüm hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın Değişmemelisin hiç bir şeyle bir kadeh su içmenin mutluluğunu Ama ne değin mutluluk varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın Ataol Behramoğlu oğlak yavaşça çıkacaksın bu merenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir vakit bakacaksın semaya ağlayarak… Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ancak akşam olmakta… Ahmet Haşim *