bilgiliadam
Yeni Üye
Buyuk Turk Devletleri , Anadolu Selcukluları Hakkında Bilgi
Anadolu (Turkiye) Selcuklu Devleti
Oğuz Turkleri nin Ucoklu Kınık boyuna mensup Selcuklu hukumdar ailesinden Suleyman Şah tarafından, Anadolu'da kurulmuştur Malazgirt Zaferi'yle, Anadolu kapılarını Turklere acan Sultan Muhammed Alparslan, bu savaşa katılan kumandan ve Turkmen reislerine, Anadolu'yu Turkleştirme ve İslamlaştırma gorevini verdi Bunlardan, Kutalmışoğlu Suleyman Şah, Selcuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunu olup, Anadolu'daki fetih harekatından sonra Antakya'dan Anadolu'ya girdi 1074 yılında Konya ve havalisini mahalli Rum despotlarından alarak, fetihlere devamla İznik onlerine geldi 1075 senesinde İznik'i fethederek, emrindeki kuvvetlerin merkezi yaptı Boylece Turkiye Selcuklu Devletinin temeli atılmış oldu
Suleyman Şah, Bizans'ın mahalli ve merkezi tekfurlukları arasındaki cekişmelerden faydalanarak, bolgede hakimiyetini guclendirdi İznik'te yeni bir Turk devletinin kurulması, Anadolu'ya gelen Turkmenlerin birleşmesini temin edip, doğudaki Musluman Turklerin buyuk topluluklar halinde bolgeye gelmelerine sebep oldu Bolgede Turk nufusunun artarak devletin guclenmesiyle; Bizans'ın kotu idaresi, bitmek bilmeyen ic savaşlar ve isyanlar sebebiyle perişan olan yerli halk da, Suleyman Şah'ın idaresinde huzur ve sukUna kavuştu Bu sayede Anadolu Selcuklu Devleti, sağlam bir temele oturdu Hurriyet ve adalete kavuşan yerli halk, kısa zamanda seve seve Musluman oldu Ceşitli gayelerle bolgeye gelen Turkmenleri emrinde birleştiren Kutalmışoğlu Suleyman Şah, Anadolu'da birlik ve hakimiyetini guclendirmek, Fırat boylarında ve Kilikya taraflarında toplanmaya calışan Ermeni gruplarına mani olmak icin harekete gecti 1082 yılında Cukurova'ya giden Suleyman Şah, Adana, Tarsus ve Misis dahil tum bolgeyi zaptetti 1084'te Hıristiyanlardan Antakya'yı aldı 1086'da Suriye Selcuklu meliki Tutuş'la yaptığı savaşta yenildi ve savaş meydanında vefat etti Oğulları, Selcuklu Sultanı Melikşah'ın yanına gonderildi Devlet bir sure Suleyman Şah'ın İznik'te vekil bıraktığı Ebu'lKasım tarafından yonetildi
Selcuklu Sultanı Melikşah'ın 1092'de vefatından sonra, İran'dan kacarak gelen Kılıc Arslan, İznik'te merasimle karşılanıp, Turkiye Selcuklu tahtına cıkarıldı
I Kılıc Arslan , tahta cıkar cıkmaz, devleti yeniden teşkilatlandırdı İznik'i mamur bir duruma getirdi İcte otoriteyi sağladıktan sonra, hemen gaza ve akınlara başladı Marmara sahillerine yerleşmeye calışan Bizanslıları bu bolgeden cıkardı Batıyı emniyete aldıktan sonra doğuya yoneldi ve 1096 yılında Malatya'yı kuşattı Fakat, bu sırada Haclıların Batı Anadolu'ya girmesi uzerine, I Kılıc Arslan, kuşatmayı kaldırıp hızla geri dondu
Avrupa'daki meşhur imparator, kral, prens, derebeyi ve şovalyelerin buyuk bir taassupla katıldıkları Haclı Seferlerinin ilki 10961099 yılları arasında yapıldı I Kılıc Arslan, Haclıları, vurkac taktiğiyle imha etti Ancak, İznik elden cıktığı icin, Konya'yı payitaht (başkent) yaptı Bizans imparatoruyla antlaşma imzaladıktan sonra, doğu fetihlerine başladı 1103 senesinde Malatya'yı ele gecirdi Daha sonra Musul'u da topraklarına kattı Emir Cavlı, Ar tukoğlu İlgazi ve Suriye meliki Rıdvan'ın kuvvetleriyle Habur Nehri kenarında yaptığı muharebede yenilerek, nehre duşup boğuldu Kılıc Arslan'ın buyuk oğlu, Musul valisi Şehinşah, Emir Cavlı tarafından esir alınarak İsfahan'a goturuldu
I Kılıc Arslan'ın olumu ve oğlunun esir duşmesi, Turkiye Selcuklularını cok sarstı Duşmanları bunu fırsat bilerek, ulke topraklarına saldırdı Bizanslılar, Batı Anadolu sahillerini işgale başladılar Bu durum karşısında Turkler, İc Anadolu'ya doğru cekilmek zorunda kaldılar 1110 yılında esaretten kurtulan Şehinşah, Konya'ya gelerek tahta gecti Şehinşah'ın ve Kayseri emiri Hasan Beyin buyuk gayretlerine rağmen, Bizanslıların zulmunden kacan Batı Anadolu'daki Turklerin, Orta Anadolu yaylalarına cekilmesi durdurulamadı
1116 yılında Danişmendliler, Sultan Şehinşah'ı tahttan indirip, Şehzade Mesud'u sultan ilan ettiler Sultan Mesud, Danişmendli tahakkumunden kurtulmaya, Bizanslıları Anadolu'dan atmaya ve birliği sağlamaya calıştı 1182 yılında, Batı seferine cıktı Sonra doğuya seferler duzenledi Bizanslılar, Turklerin Batı Anadolu'da ilerlemelerini durdurmak icin, İmparator Manuel komutasında bir orduyla Konya uzerine yuruduler Bu tehlikeli durum uzerine, Sultan Mesud'un oğlu II Kılıc Arslan, Aksaray'da bir ordu hazırlayarak, Konya onundeki Bizans ordusunun karşısına cıktı Bizans ordusunu, pusu ve taarruzlarla 1145 senesinde ağır bir yenilgiye uğrattı
Bu sırada İkinci Haclı Seferiyle Anadolu'ya giren Avrupalılar da, Turk kılıcları onunde duramadı Selcuklu ordusu, Haclılar karşısında buyuk başarılar elde etti Bu zaferler, istikrar ve yukselme devrini tekrar başlattı Halka adaletle muamele etmesi sebebiyle, Hıristiyanların bir coğu, Bizans yerine Turk idaresine bağlandı Bir cok eser inşa ettiren Sultan Mesud, kırk yıl saltanatta kaldıktan sonra, 1115 senesinde vefat etti Yerine oğlu II Kılıc Arslan tahta cıktı O da babasının yolunda giderek, buyuk hamleler yaptı Anadolu'nun siyasi birliğini kurmaya, ekonomik ve kulturel yukselişini sağlamaya calıştı Doğu seferine cıkarak, devletin hudutlarını Fırat nehrine kadar genişletti Bizanslılar ve yardımcı kuvvetlere karşı, 1176 Miryokefalon (DuzbelKaramukbeli) Meydan Savaşı'nı kazanarak, Anadolu'yu yurt edinen Turklerin bolgeden atılamayacağını ispatladı Akıncılarını, Batı Anadolu'nun fethiyle gorevlendirdi 1182 yılında, Uluborlu, Kutahya ve Eskişehir havalileri fethedildi Denizli ve Antalya kuşatıldı Danişmend arazisi ve Cukurova zaptedildi
Kazanılan zafer ve başarılarla siyasi birlik ve sınır emniyeti sağlandı Ekonomik ve kulturel yukselme başladı Bir sure sonra II Kılıc Arslan, mucadeleyle gecen uzun saltanat yıllarındaki yorgunluğu ve ihtiyarlığını mazeret gosterip istirahata cekildi Sahip olduğu toprakların idaresini onbir oğlu arasında taksim etti Kendisi Konya'da buyuk sultan olarak kaldı Oğullarının her biri bir vilayette yonetimi ele aldı Bu sırada Selahaddin Eyyubi'nin Kudus'u zaptetmesi, Ucuncu Haclı Seferinin başlamasına sebep oldu Anadolu'dan gecmeye calışan kalabalık Haclı ordusu, şehzadelerin direnişiyle karşılaştı Yaptıkları cete harpleriyle Haclı ordusuna buyuk kayıp verdirdiler Fakat cok kalabalık olan Haclıların bir kısmı, Filistin'e ulaştı
II Kılıc Arslan, 1192 senesinde Konya'da vefat etti Yerine buyuk oğlu Gıyaseddin Keyhusrev gecti Fakat, kardeşleri onun iktidarını kabul etmeyince, aralarında saltanat mucadelesi başladı Tokat meliki Rukneddin Suleyman Şah, 1196 yılında Konya'yı zaptetti ve saltanatını ilan etti Birliği sağladıktan sonra Bizans'ı tekrar senelik vergiye bağladı İc mucadelelerden yararlanarak hudut tecavuzlerine başlayan Ermenileri cezalandırdı Gurculer, Saltukluların zayıflamasından istifade ederek, Erzurum'a kadar gelince, Doğu Seferine cıktı 1201 yılında, Saltuklu Devletine son verdi Ar tuklular ve Mengucuklerden aldığı yardımla, Erzurum'dan Gurcistan uzerine sefere cıktı Sarıkamış yakınlarında, GurcuKıpcak ordusunun baskınına uğradı ve mağlup oldu Tekrar Gurcistan seferine cıktıysa da, yolda hastalanarak 6 Temmuz 1204 tarihinde vefat etti Konya'da Kunbedhane'ye defnedildi Yerine oğlu III Kılıc Arslan gecti Fakat cok gecmeden Gıyaseddin Keyhusrev, Turkmen beylerinin davetiyle, kucuk yaştaki yeğeni Kılıc Arslan'ın yerine, tekrar Turkiye Selcukluları sultanı oldu
Gıyaseddin Keyhusrev, devletin hudutlarını emniyete almak icin, Bizanslılar ve Ermenilerle mucadele etti Dorduncu Haclı Seferiyle (1204) İstanbul, Latin hakimiyetine girdi Bizans hanedanı Anadolu'ya kacıp, İznik ve Trabzon'da iki devlet kurdu Bizanslılar, Karadeniz kıyılarına yerleşerek ticaret yollarını kapattılar Gıyaseddin Keyhusrev, ticaret yolunu acmak icin, 1206 yılında sefere cıktı Bizanslıları bu bolgeden atarak, Karadeniz yolunu actı Ertesi sene Akdeniz sahillerine inerek Antalya'yı fethetti Bu sırada akıncı beyleri, Batı Anadolu'da bir cok yeri aldı Bu fetihler, İznik Bizanslılarını telaşlandırdı Bizans ordusu ile, 1211 senesinde Alaşehir'de yapılan muharebede Selcuklu ordusu buyuk zafer kazandı Savaş bittikten sonra, Gıyaseddin Keyhusrev, meydanı dolaşırken bir duşman askeri tarafından şehit edildi Yerine oğlu İzzeddin Keykavus gecti
İzzeddin Keykavus, saltanatının ilk yıllarında taht mucadelesini halletti Daha cok iktisadi meselelere, ulkenin imarına ve kultur faaliyetlerine onem verdi Kervansaray, cami ve medreseler inşa ettirdi Verem hastalığına yakalanan İzzeddin Keykavus, 1220 yılında Viranşehir'de vefat etti Sivas'ta yaptırdığı daruşşifanın yanındaki turbesine defnedildi Yerine kardeşi Alaeddin Keykubad gecti
Sultan Alaeddin Keykubad zamanı, Turkiye Selcuklularının en kudretli, en mureffeh ve en parlak devri olarak gecti Anadolu'nun emniyeti ici başta Konya, Kayseri ve Sivas olmak uzere, şehirleri surlarla tahkim ettirdi Moğol tehlikesine karşı hudutlarda tedbir aldı Bu işleri sırasında fetihlere de devam etti Askeri ve ticari onemi buyuk olan Kolonoras kalesini muhasara altına aldı 1221 senesinde kaleyi fethetti Buraya, sultanın ismine nispetle Alaiye denildi Moğol tehlikesine karşı tahkim ve askeri tedbirler yanında diplomatik yola da başvuruldu Moğol Ogedey Kağan'a elci gonderip barış yaptı Alaeddin Keykubad, saltanatı zamanında Turkiye Selcuklu Devletini, Moğol istila ve zulmunden korudu Alaeddin Keykubad, 1 Haziran 1237 tarihinde Kayseri'de vefat etti Yerine İzzeddin Kılıc Arslan'ı veliaht tayin etmesine rağmen, buyuk oğlu Gıyaseddin Keyhusrev tahta gecti
II Gıyaseddin Keyhusrev (12371246), Moğollara Kosedağ'da yenilince (Temmuz1243), devletin yıkımı başladı Kosedağ bozgunundan, Anadolu Selcuklu Devletinin yıkılışına kadar olan devrede (12431308), Selcukluları busbutun sindirmek icin, Moğol faaliyet ve zulmu devam etti 1259'da, Kızılırmak hudut olmak uzere devletin ikiye ayrılması, 1262'de Karamanlılar'ın isyan ederek Konya uzerine yurumeleri, 1276'da Moğollara karşı Hatıroğlu İsyanı, 1277'de Mısır MemlUk Sultanı Baybars'ın, Hatıroğlu'nu desteklemek icin Anadolu'ya girip Kayseri'ye kadar gelmesi, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277'de Konya'da yeni bir sultanı tahta cıkartma girişimiyle, Cimri hadisesi gibi ceşitli siyasi, ekonomik ve sosyal calkantılar meydana geldi Anadolu Selcuklu Devletinin cokuşu başlayınca, Moğol zorbalığının onune gecmek icin Turk beyleri ve Anadolu halkının yer yer mucadelesi goruldu Cokmekte olan devletin yıkıntıları uzerinde ceşitli Oğuz boyları, Turkmen ve kumandanlar, beylikler kurmaya başladı Bu beyliklerden, Bizans hududunda kurulan Osmanlı Beyliği'nin, Batı Hıristiyan alemine acık futuhat cephesiyle diğerlerinden farklı stratejik mevkide bulunması; o yonde surekli genişleme imkanı bulduğu gibi, dar ve sıkışık beyliklerin reislerine yerine gore dostca, bazen de baskı yaparak, butun Anadolu'yu kendi idaresinde toplamasını, 20 yuzyılın başlarına kadar uc kıtaya hakim olmasını sağladı
Anadolu Selcuklu Devleti toprakları uzerinde Moğollar, Haclı istila hareketi neticesi gibi korkunc katliam, yıkım ve dehşet sacıcı hadiselerle bolgeyi işgal ettiler Moğol istilasıyla, Anadolu Selcuklu Devleti, 14 yuzyılın başında yıkıldı Anadolu, Moğol kontrolune girdiyse de, 14 yuzyıldan sonra bolgede Osmanlı hakimiyeti başlayıp, Haclıların ve Moğolların actığı yaraları kapamaya calıştı
Turkiye Selcuklularını, Oğuzların Uc Oklar kolunun Kınık boyuna mensup Selcuklular kurup yonettiler Devlet teşkilatı, sağlam bir esasa sahipti Turkiye Selcukluları; Karahanlı, Buyuk Selcuklu ve Abbasilerin yanında diğer Turk ve İslam devletlerinin teşkilatlarından da buyuk olcude faydalandılar Bunları mukemmel bir şekilde kendi bunyelerine uydurdular Sultanlar, devletin idaresinde hissedilen ihtiyaclara gore teşkilatlarını genişlettiler ve zaman zaman da yenileme yoluna gittiler Devletin, hanedan mensupları arasında boluşulmesinin; bolunmeye ve saltanat mucadelesine sebep olduğu goruldu II Kılıc Arslan'dan sonra merkeziyetcilik geliştirildi
Devlet, onceki Turk hakimiyetlerinde olduğu gibi, hanedanın ortak sorumluluğu altındaydı Devleti idare eden hukumdarın ise, hanedan mensubu olması şarttı İsimleri Turkce ve İslami idi Ayrıca, halife ve alimler tarafından kunye ve lakaplar verilirdi Tahta yeni cıkan sultanlar, halifeye hukumdarlıklarını tasdik ettirirler, adlarına hutbe okutur ve para bastırırlardı Savaşlarda veya herhangi bir gezide, hakimiyet alameti olarak, sultanların başları ustunde, atlastan veya altın işlemeli kadifeden yapılmış bir cetr (şemsiye) tutulur, daima yanında hazır bulunan kos, sultanın kapısında gunde beş kez nevbet calardı Vilayetlerdeki meliklerin, gunde uc nevbet caldırma hakları vardı Sultanlar, haftanın belli gunlerinde devlet erkanını ve emirleri huzurlarına kabul eder ve onların goruşlerini alırlardı Sultan iktaların dağıtılması, kadıların (hakim) tayini, devlete bağlı beylik ve sultanlıkların başına gecenlerin tayinlerini onaylar, hukumete karşı işlenen curumlerle uğraşan yuksek mahkemeye de başkanlık ederdi Devletin idaresi, birinci derecede sultana ait olmakla birlikte, bizzat kendisi mevcut kanunlara uyardı Sultan, adalet mekanizmasının sağlıklı olması icin, haftada iki gun halkın derdini dinlerdi
Sultanlar, sarayda otururdu Sarayda Hacibu'lHuccab, Ustaduddar, Silahdar, Emiri Alem, Camedar, Taştar veya Abdar, Emiri Caşnigir, Emiri Ahur, Emiri Şikar, Emiri Devat, Emiri Mahfil, Serhengi Nedim, musahip gorev yapardı Bunlar, sultanın en emniyetli adamları arasından secilir ve her birinin emrinde askeri kıtalar bulunurdu
Ordu; Gulamanı Saray, hassa ordusu, hanedana mensup meliklerin kuvvetleri, Turkmen kuvvetleri, tabi kuvvetler, ucretli askerler ve donanmadan oluşurdu Ordunun ve idarenin esasını, mahallinde ciftcilerin odediği vergilerle beslenen Turk ikta askerleri teşkil ederdi Orduda, dini vazifeleri gormek ve gaza ruhunu canlı tutmak maksadıyla alim, derviş ve mutasavvıflar bulunurdu Silah olarak, ok, yay, kılıc, kargı, comak, gurz, mızrak, topuz, nacak, mancınık, meren, seyyar kule kullanılırdı Ordudaki birlikler, ceşitli bayrak, tuğ ve alem taşırlardı
Adli Teşkilat: Turkiye Selcuklularında, şer'i davalara her şehirde bulunan kadılar bakardı Konya'da oturan baş kadıya Kadı'lkudat denirdi Bu kadılar, tereke (miras), hayrat işleri ve vakıfların idaresine bakarlardı Selcuklularda orfi davalara bakan mahkemeler de bulunurdu Bu mahkemeler, asayiş, devlet amirlerine itaatsizlik ve siyasi suclar gibi davalara bakarlardı Bu orfi mahkemelerin başında, emiri dad bulunurdu Kadıların verdikleri hukme itiraz edilemezdi Ancak yanlış verilen bir hukum olursa, diğer kadılar tarafından altı imzalanarak, sultana arz edilirdi Kadıların yuksek medrese tahsili gormuş, İslam ahlakıyla ahlaklanmış kimseler olması şarttı Muftiler, Hanefi mezhebine gore fetva verirlerdi
Eğitim, Kultur ve Edebiyat: Anadolu Selcuklu sultanları, kultur ve medeniyet hizmeti icin, ilme ve alimlere değer verdiler Bir ilim ocağı olan medreselerde eğitim ve oğretim ucretsizdi Vakıf gelirleri, onların gecimini temin ederdi Medreselerde İslam ilimlerinden; tefsir, hadis, hadis usulu, kelam, kelam usulu, fıkıh, fıkıh usulu ve tasavvuf yanında, matematik, astronomi, tıp ve felsefe gibi bilimler de oğretilirdi Genellikle, medresenin yanında, daruşşifa denilen hastane, cami, kutuphane, zaviye, kervansaray, imaret de bulunurdu Bunlar da birer ilim irfan yuvasıydı İslam ulkelerinden bir cok alim, Anadolu'daki ilim yuvalarına gelip ders verdiler Başta sultan olmak uzere devlet adamlarından ve halktan iyi muamele gorduler Turkiye Selcuklu Devletini, ilim ve irfan yuvası haline getiren değerli alimlerin arasında; Şihabuddini Suhreverdi, Necmeddini Razi, Muhyiddini Arabi, Ahmed Fakih, Mevlana Celaleddini Rumi, Hacı Bektaşı Veli, Sadreddini Konevi, Safiyyuddin Muhammed Urmevi, Siracuddin Mahmud Urmevi, İzzeddin Urmevi, Celaleddin Habib, Sadeddini Fergani, Fahreddin Iraki, Kadı Burhaneddin, Kutbeddini Şirazi, Ahi Evran, Ebu Hamid Kirmani, Şemsi Tebrizi, Muhammed Behauddin Veled, Seyyid Burhaneddin Muhakkık Tirmizi, Şeyh Husameddin Celebi, Mevlana Muhyiddin Kayseri, Şeyh Edebali, İbni Turkmani, İbrahimi Hemedani, Cemaleddini Aksarayi gibi devrin en seckin alimleri vardı
Anadolu'da Turkmenler, Turkce konuşup, sozlu ve yazılı edebiyat eserleri meydana getirdiler Dini ve bazı edebi eserlerde Arapca ve Farsca kullanıldı Halkın buyuk coğunluğu Turkce konuşurdu Daha sonraları Turkce, edebiyat dili haline geldi Ahmed Fakih, Hoca Dehhani, Hoca Mesud, Yunus Emre, Turkce şiirler soyleyip yazdılar Yunus Emre, şiirdeki buyuk kudreti ve tasavvuf aşkıyla, Turkce'nin en guzel, en iyi orneklerini verdi Gocebeler arasında, Oğuzname ve Dede Korkut destanlarıyla gaziler arasında cok rağbet bulan Danişmendname ve Battalname, bu donemde sozlu edebiyattan yazılı edebiyata intikal etti Mevlana Celaleddini Rumi ve oğlu Sultan Veled, insanlara doğru yolu gosteren ve nasihat veren eserlerini Farsca yanında Turkce'yle de yazdılar
Ticaret: Turkiye Selcukluları, Anadolu'yu Musluman ve gayrimuslim kavimler arasında bir kopru haline getirdiler Dunya ticaret yollarını acıp, tedbirler aldılar Ticari ilişkileri zorlaştıran engelleri kaldırıp, ulkenin bir cok yerinde kervansaraylar yaptırdılar Yolcuların, buralarda hayvanları ile birlikte uc gun ucretsiz kalma ve yemek yeme hakları vardı Buralara gelen Musluman ve gayrimuslim, zenginfakir, hurkole butun misafirlere aynı yemeğin verilmesi ve eşit muamele yapılması esastı Kervansaraylar ve hanlar kulliye halinde olup, hepsinin cami ve kutuphanesi vardı
Anadolu Selcuklu Sultanlarının Tahta Cıkış Tarihleri
Kutalmışoğlu Suleyman Şah 1076
Ebu'lKasım'ın naibliği 1086
Birinci Kılıc Arslan 1092
Fetret Devri 11071110
Şehinşah (Melikşah) 1110
Birinci Rukneddin Mesud 1116
İkinci Kılıc Arslan 1155
Birinci Gıyaseddin Keyhusrev (Birinci Hukumdarlığı) 1192
Rukneddin Suleyman Şah 1196
Ucuncu Kılıc Arslan 1204
Birinci Gıyaseddin Keyhusrev (İkinci huk) 1205
Birinci İzzeddin Keykavus 1211
Birinci Alaeddin Keykubad 1220
İkinci Gıyaseddin Keyhusrev 1237
İkinci İzzeddin Keykavus 1246
Ortak İktidar 12491254
Birinci Keykavus 1254
Dorduncu Kılıc Arslan (Ulkenin bir bolumunde) 1257
Ucuncu Gıyaseddin Keyhusrev 1266
İkinci Gıyaseddin Mesud (Birinci huk) 1284
Saltanat Mucadelesi 12961298
Ucuncu Alaeddin Keykubad 1298
İkinci Gıyaseddin Mesud (İkinci huk) 1302
Beşinci Kılıc Arslan 1310
Moğol Valisi Timurtaş'ın Turkiye Selcukluları saltanatına son vermesi 1318
Anadolu (Turkiye) Selcuklu Devleti
Oğuz Turkleri nin Ucoklu Kınık boyuna mensup Selcuklu hukumdar ailesinden Suleyman Şah tarafından, Anadolu'da kurulmuştur Malazgirt Zaferi'yle, Anadolu kapılarını Turklere acan Sultan Muhammed Alparslan, bu savaşa katılan kumandan ve Turkmen reislerine, Anadolu'yu Turkleştirme ve İslamlaştırma gorevini verdi Bunlardan, Kutalmışoğlu Suleyman Şah, Selcuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunu olup, Anadolu'daki fetih harekatından sonra Antakya'dan Anadolu'ya girdi 1074 yılında Konya ve havalisini mahalli Rum despotlarından alarak, fetihlere devamla İznik onlerine geldi 1075 senesinde İznik'i fethederek, emrindeki kuvvetlerin merkezi yaptı Boylece Turkiye Selcuklu Devletinin temeli atılmış oldu
Suleyman Şah, Bizans'ın mahalli ve merkezi tekfurlukları arasındaki cekişmelerden faydalanarak, bolgede hakimiyetini guclendirdi İznik'te yeni bir Turk devletinin kurulması, Anadolu'ya gelen Turkmenlerin birleşmesini temin edip, doğudaki Musluman Turklerin buyuk topluluklar halinde bolgeye gelmelerine sebep oldu Bolgede Turk nufusunun artarak devletin guclenmesiyle; Bizans'ın kotu idaresi, bitmek bilmeyen ic savaşlar ve isyanlar sebebiyle perişan olan yerli halk da, Suleyman Şah'ın idaresinde huzur ve sukUna kavuştu Bu sayede Anadolu Selcuklu Devleti, sağlam bir temele oturdu Hurriyet ve adalete kavuşan yerli halk, kısa zamanda seve seve Musluman oldu Ceşitli gayelerle bolgeye gelen Turkmenleri emrinde birleştiren Kutalmışoğlu Suleyman Şah, Anadolu'da birlik ve hakimiyetini guclendirmek, Fırat boylarında ve Kilikya taraflarında toplanmaya calışan Ermeni gruplarına mani olmak icin harekete gecti 1082 yılında Cukurova'ya giden Suleyman Şah, Adana, Tarsus ve Misis dahil tum bolgeyi zaptetti 1084'te Hıristiyanlardan Antakya'yı aldı 1086'da Suriye Selcuklu meliki Tutuş'la yaptığı savaşta yenildi ve savaş meydanında vefat etti Oğulları, Selcuklu Sultanı Melikşah'ın yanına gonderildi Devlet bir sure Suleyman Şah'ın İznik'te vekil bıraktığı Ebu'lKasım tarafından yonetildi
Selcuklu Sultanı Melikşah'ın 1092'de vefatından sonra, İran'dan kacarak gelen Kılıc Arslan, İznik'te merasimle karşılanıp, Turkiye Selcuklu tahtına cıkarıldı
I Kılıc Arslan , tahta cıkar cıkmaz, devleti yeniden teşkilatlandırdı İznik'i mamur bir duruma getirdi İcte otoriteyi sağladıktan sonra, hemen gaza ve akınlara başladı Marmara sahillerine yerleşmeye calışan Bizanslıları bu bolgeden cıkardı Batıyı emniyete aldıktan sonra doğuya yoneldi ve 1096 yılında Malatya'yı kuşattı Fakat, bu sırada Haclıların Batı Anadolu'ya girmesi uzerine, I Kılıc Arslan, kuşatmayı kaldırıp hızla geri dondu
Avrupa'daki meşhur imparator, kral, prens, derebeyi ve şovalyelerin buyuk bir taassupla katıldıkları Haclı Seferlerinin ilki 10961099 yılları arasında yapıldı I Kılıc Arslan, Haclıları, vurkac taktiğiyle imha etti Ancak, İznik elden cıktığı icin, Konya'yı payitaht (başkent) yaptı Bizans imparatoruyla antlaşma imzaladıktan sonra, doğu fetihlerine başladı 1103 senesinde Malatya'yı ele gecirdi Daha sonra Musul'u da topraklarına kattı Emir Cavlı, Ar tukoğlu İlgazi ve Suriye meliki Rıdvan'ın kuvvetleriyle Habur Nehri kenarında yaptığı muharebede yenilerek, nehre duşup boğuldu Kılıc Arslan'ın buyuk oğlu, Musul valisi Şehinşah, Emir Cavlı tarafından esir alınarak İsfahan'a goturuldu
I Kılıc Arslan'ın olumu ve oğlunun esir duşmesi, Turkiye Selcuklularını cok sarstı Duşmanları bunu fırsat bilerek, ulke topraklarına saldırdı Bizanslılar, Batı Anadolu sahillerini işgale başladılar Bu durum karşısında Turkler, İc Anadolu'ya doğru cekilmek zorunda kaldılar 1110 yılında esaretten kurtulan Şehinşah, Konya'ya gelerek tahta gecti Şehinşah'ın ve Kayseri emiri Hasan Beyin buyuk gayretlerine rağmen, Bizanslıların zulmunden kacan Batı Anadolu'daki Turklerin, Orta Anadolu yaylalarına cekilmesi durdurulamadı
1116 yılında Danişmendliler, Sultan Şehinşah'ı tahttan indirip, Şehzade Mesud'u sultan ilan ettiler Sultan Mesud, Danişmendli tahakkumunden kurtulmaya, Bizanslıları Anadolu'dan atmaya ve birliği sağlamaya calıştı 1182 yılında, Batı seferine cıktı Sonra doğuya seferler duzenledi Bizanslılar, Turklerin Batı Anadolu'da ilerlemelerini durdurmak icin, İmparator Manuel komutasında bir orduyla Konya uzerine yuruduler Bu tehlikeli durum uzerine, Sultan Mesud'un oğlu II Kılıc Arslan, Aksaray'da bir ordu hazırlayarak, Konya onundeki Bizans ordusunun karşısına cıktı Bizans ordusunu, pusu ve taarruzlarla 1145 senesinde ağır bir yenilgiye uğrattı
Bu sırada İkinci Haclı Seferiyle Anadolu'ya giren Avrupalılar da, Turk kılıcları onunde duramadı Selcuklu ordusu, Haclılar karşısında buyuk başarılar elde etti Bu zaferler, istikrar ve yukselme devrini tekrar başlattı Halka adaletle muamele etmesi sebebiyle, Hıristiyanların bir coğu, Bizans yerine Turk idaresine bağlandı Bir cok eser inşa ettiren Sultan Mesud, kırk yıl saltanatta kaldıktan sonra, 1115 senesinde vefat etti Yerine oğlu II Kılıc Arslan tahta cıktı O da babasının yolunda giderek, buyuk hamleler yaptı Anadolu'nun siyasi birliğini kurmaya, ekonomik ve kulturel yukselişini sağlamaya calıştı Doğu seferine cıkarak, devletin hudutlarını Fırat nehrine kadar genişletti Bizanslılar ve yardımcı kuvvetlere karşı, 1176 Miryokefalon (DuzbelKaramukbeli) Meydan Savaşı'nı kazanarak, Anadolu'yu yurt edinen Turklerin bolgeden atılamayacağını ispatladı Akıncılarını, Batı Anadolu'nun fethiyle gorevlendirdi 1182 yılında, Uluborlu, Kutahya ve Eskişehir havalileri fethedildi Denizli ve Antalya kuşatıldı Danişmend arazisi ve Cukurova zaptedildi
Kazanılan zafer ve başarılarla siyasi birlik ve sınır emniyeti sağlandı Ekonomik ve kulturel yukselme başladı Bir sure sonra II Kılıc Arslan, mucadeleyle gecen uzun saltanat yıllarındaki yorgunluğu ve ihtiyarlığını mazeret gosterip istirahata cekildi Sahip olduğu toprakların idaresini onbir oğlu arasında taksim etti Kendisi Konya'da buyuk sultan olarak kaldı Oğullarının her biri bir vilayette yonetimi ele aldı Bu sırada Selahaddin Eyyubi'nin Kudus'u zaptetmesi, Ucuncu Haclı Seferinin başlamasına sebep oldu Anadolu'dan gecmeye calışan kalabalık Haclı ordusu, şehzadelerin direnişiyle karşılaştı Yaptıkları cete harpleriyle Haclı ordusuna buyuk kayıp verdirdiler Fakat cok kalabalık olan Haclıların bir kısmı, Filistin'e ulaştı
II Kılıc Arslan, 1192 senesinde Konya'da vefat etti Yerine buyuk oğlu Gıyaseddin Keyhusrev gecti Fakat, kardeşleri onun iktidarını kabul etmeyince, aralarında saltanat mucadelesi başladı Tokat meliki Rukneddin Suleyman Şah, 1196 yılında Konya'yı zaptetti ve saltanatını ilan etti Birliği sağladıktan sonra Bizans'ı tekrar senelik vergiye bağladı İc mucadelelerden yararlanarak hudut tecavuzlerine başlayan Ermenileri cezalandırdı Gurculer, Saltukluların zayıflamasından istifade ederek, Erzurum'a kadar gelince, Doğu Seferine cıktı 1201 yılında, Saltuklu Devletine son verdi Ar tuklular ve Mengucuklerden aldığı yardımla, Erzurum'dan Gurcistan uzerine sefere cıktı Sarıkamış yakınlarında, GurcuKıpcak ordusunun baskınına uğradı ve mağlup oldu Tekrar Gurcistan seferine cıktıysa da, yolda hastalanarak 6 Temmuz 1204 tarihinde vefat etti Konya'da Kunbedhane'ye defnedildi Yerine oğlu III Kılıc Arslan gecti Fakat cok gecmeden Gıyaseddin Keyhusrev, Turkmen beylerinin davetiyle, kucuk yaştaki yeğeni Kılıc Arslan'ın yerine, tekrar Turkiye Selcukluları sultanı oldu
Gıyaseddin Keyhusrev, devletin hudutlarını emniyete almak icin, Bizanslılar ve Ermenilerle mucadele etti Dorduncu Haclı Seferiyle (1204) İstanbul, Latin hakimiyetine girdi Bizans hanedanı Anadolu'ya kacıp, İznik ve Trabzon'da iki devlet kurdu Bizanslılar, Karadeniz kıyılarına yerleşerek ticaret yollarını kapattılar Gıyaseddin Keyhusrev, ticaret yolunu acmak icin, 1206 yılında sefere cıktı Bizanslıları bu bolgeden atarak, Karadeniz yolunu actı Ertesi sene Akdeniz sahillerine inerek Antalya'yı fethetti Bu sırada akıncı beyleri, Batı Anadolu'da bir cok yeri aldı Bu fetihler, İznik Bizanslılarını telaşlandırdı Bizans ordusu ile, 1211 senesinde Alaşehir'de yapılan muharebede Selcuklu ordusu buyuk zafer kazandı Savaş bittikten sonra, Gıyaseddin Keyhusrev, meydanı dolaşırken bir duşman askeri tarafından şehit edildi Yerine oğlu İzzeddin Keykavus gecti
İzzeddin Keykavus, saltanatının ilk yıllarında taht mucadelesini halletti Daha cok iktisadi meselelere, ulkenin imarına ve kultur faaliyetlerine onem verdi Kervansaray, cami ve medreseler inşa ettirdi Verem hastalığına yakalanan İzzeddin Keykavus, 1220 yılında Viranşehir'de vefat etti Sivas'ta yaptırdığı daruşşifanın yanındaki turbesine defnedildi Yerine kardeşi Alaeddin Keykubad gecti
Sultan Alaeddin Keykubad zamanı, Turkiye Selcuklularının en kudretli, en mureffeh ve en parlak devri olarak gecti Anadolu'nun emniyeti ici başta Konya, Kayseri ve Sivas olmak uzere, şehirleri surlarla tahkim ettirdi Moğol tehlikesine karşı hudutlarda tedbir aldı Bu işleri sırasında fetihlere de devam etti Askeri ve ticari onemi buyuk olan Kolonoras kalesini muhasara altına aldı 1221 senesinde kaleyi fethetti Buraya, sultanın ismine nispetle Alaiye denildi Moğol tehlikesine karşı tahkim ve askeri tedbirler yanında diplomatik yola da başvuruldu Moğol Ogedey Kağan'a elci gonderip barış yaptı Alaeddin Keykubad, saltanatı zamanında Turkiye Selcuklu Devletini, Moğol istila ve zulmunden korudu Alaeddin Keykubad, 1 Haziran 1237 tarihinde Kayseri'de vefat etti Yerine İzzeddin Kılıc Arslan'ı veliaht tayin etmesine rağmen, buyuk oğlu Gıyaseddin Keyhusrev tahta gecti
II Gıyaseddin Keyhusrev (12371246), Moğollara Kosedağ'da yenilince (Temmuz1243), devletin yıkımı başladı Kosedağ bozgunundan, Anadolu Selcuklu Devletinin yıkılışına kadar olan devrede (12431308), Selcukluları busbutun sindirmek icin, Moğol faaliyet ve zulmu devam etti 1259'da, Kızılırmak hudut olmak uzere devletin ikiye ayrılması, 1262'de Karamanlılar'ın isyan ederek Konya uzerine yurumeleri, 1276'da Moğollara karşı Hatıroğlu İsyanı, 1277'de Mısır MemlUk Sultanı Baybars'ın, Hatıroğlu'nu desteklemek icin Anadolu'ya girip Kayseri'ye kadar gelmesi, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277'de Konya'da yeni bir sultanı tahta cıkartma girişimiyle, Cimri hadisesi gibi ceşitli siyasi, ekonomik ve sosyal calkantılar meydana geldi Anadolu Selcuklu Devletinin cokuşu başlayınca, Moğol zorbalığının onune gecmek icin Turk beyleri ve Anadolu halkının yer yer mucadelesi goruldu Cokmekte olan devletin yıkıntıları uzerinde ceşitli Oğuz boyları, Turkmen ve kumandanlar, beylikler kurmaya başladı Bu beyliklerden, Bizans hududunda kurulan Osmanlı Beyliği'nin, Batı Hıristiyan alemine acık futuhat cephesiyle diğerlerinden farklı stratejik mevkide bulunması; o yonde surekli genişleme imkanı bulduğu gibi, dar ve sıkışık beyliklerin reislerine yerine gore dostca, bazen de baskı yaparak, butun Anadolu'yu kendi idaresinde toplamasını, 20 yuzyılın başlarına kadar uc kıtaya hakim olmasını sağladı
Anadolu Selcuklu Devleti toprakları uzerinde Moğollar, Haclı istila hareketi neticesi gibi korkunc katliam, yıkım ve dehşet sacıcı hadiselerle bolgeyi işgal ettiler Moğol istilasıyla, Anadolu Selcuklu Devleti, 14 yuzyılın başında yıkıldı Anadolu, Moğol kontrolune girdiyse de, 14 yuzyıldan sonra bolgede Osmanlı hakimiyeti başlayıp, Haclıların ve Moğolların actığı yaraları kapamaya calıştı
Turkiye Selcuklularını, Oğuzların Uc Oklar kolunun Kınık boyuna mensup Selcuklular kurup yonettiler Devlet teşkilatı, sağlam bir esasa sahipti Turkiye Selcukluları; Karahanlı, Buyuk Selcuklu ve Abbasilerin yanında diğer Turk ve İslam devletlerinin teşkilatlarından da buyuk olcude faydalandılar Bunları mukemmel bir şekilde kendi bunyelerine uydurdular Sultanlar, devletin idaresinde hissedilen ihtiyaclara gore teşkilatlarını genişlettiler ve zaman zaman da yenileme yoluna gittiler Devletin, hanedan mensupları arasında boluşulmesinin; bolunmeye ve saltanat mucadelesine sebep olduğu goruldu II Kılıc Arslan'dan sonra merkeziyetcilik geliştirildi
Devlet, onceki Turk hakimiyetlerinde olduğu gibi, hanedanın ortak sorumluluğu altındaydı Devleti idare eden hukumdarın ise, hanedan mensubu olması şarttı İsimleri Turkce ve İslami idi Ayrıca, halife ve alimler tarafından kunye ve lakaplar verilirdi Tahta yeni cıkan sultanlar, halifeye hukumdarlıklarını tasdik ettirirler, adlarına hutbe okutur ve para bastırırlardı Savaşlarda veya herhangi bir gezide, hakimiyet alameti olarak, sultanların başları ustunde, atlastan veya altın işlemeli kadifeden yapılmış bir cetr (şemsiye) tutulur, daima yanında hazır bulunan kos, sultanın kapısında gunde beş kez nevbet calardı Vilayetlerdeki meliklerin, gunde uc nevbet caldırma hakları vardı Sultanlar, haftanın belli gunlerinde devlet erkanını ve emirleri huzurlarına kabul eder ve onların goruşlerini alırlardı Sultan iktaların dağıtılması, kadıların (hakim) tayini, devlete bağlı beylik ve sultanlıkların başına gecenlerin tayinlerini onaylar, hukumete karşı işlenen curumlerle uğraşan yuksek mahkemeye de başkanlık ederdi Devletin idaresi, birinci derecede sultana ait olmakla birlikte, bizzat kendisi mevcut kanunlara uyardı Sultan, adalet mekanizmasının sağlıklı olması icin, haftada iki gun halkın derdini dinlerdi
Sultanlar, sarayda otururdu Sarayda Hacibu'lHuccab, Ustaduddar, Silahdar, Emiri Alem, Camedar, Taştar veya Abdar, Emiri Caşnigir, Emiri Ahur, Emiri Şikar, Emiri Devat, Emiri Mahfil, Serhengi Nedim, musahip gorev yapardı Bunlar, sultanın en emniyetli adamları arasından secilir ve her birinin emrinde askeri kıtalar bulunurdu
Ordu; Gulamanı Saray, hassa ordusu, hanedana mensup meliklerin kuvvetleri, Turkmen kuvvetleri, tabi kuvvetler, ucretli askerler ve donanmadan oluşurdu Ordunun ve idarenin esasını, mahallinde ciftcilerin odediği vergilerle beslenen Turk ikta askerleri teşkil ederdi Orduda, dini vazifeleri gormek ve gaza ruhunu canlı tutmak maksadıyla alim, derviş ve mutasavvıflar bulunurdu Silah olarak, ok, yay, kılıc, kargı, comak, gurz, mızrak, topuz, nacak, mancınık, meren, seyyar kule kullanılırdı Ordudaki birlikler, ceşitli bayrak, tuğ ve alem taşırlardı
Adli Teşkilat: Turkiye Selcuklularında, şer'i davalara her şehirde bulunan kadılar bakardı Konya'da oturan baş kadıya Kadı'lkudat denirdi Bu kadılar, tereke (miras), hayrat işleri ve vakıfların idaresine bakarlardı Selcuklularda orfi davalara bakan mahkemeler de bulunurdu Bu mahkemeler, asayiş, devlet amirlerine itaatsizlik ve siyasi suclar gibi davalara bakarlardı Bu orfi mahkemelerin başında, emiri dad bulunurdu Kadıların verdikleri hukme itiraz edilemezdi Ancak yanlış verilen bir hukum olursa, diğer kadılar tarafından altı imzalanarak, sultana arz edilirdi Kadıların yuksek medrese tahsili gormuş, İslam ahlakıyla ahlaklanmış kimseler olması şarttı Muftiler, Hanefi mezhebine gore fetva verirlerdi
Eğitim, Kultur ve Edebiyat: Anadolu Selcuklu sultanları, kultur ve medeniyet hizmeti icin, ilme ve alimlere değer verdiler Bir ilim ocağı olan medreselerde eğitim ve oğretim ucretsizdi Vakıf gelirleri, onların gecimini temin ederdi Medreselerde İslam ilimlerinden; tefsir, hadis, hadis usulu, kelam, kelam usulu, fıkıh, fıkıh usulu ve tasavvuf yanında, matematik, astronomi, tıp ve felsefe gibi bilimler de oğretilirdi Genellikle, medresenin yanında, daruşşifa denilen hastane, cami, kutuphane, zaviye, kervansaray, imaret de bulunurdu Bunlar da birer ilim irfan yuvasıydı İslam ulkelerinden bir cok alim, Anadolu'daki ilim yuvalarına gelip ders verdiler Başta sultan olmak uzere devlet adamlarından ve halktan iyi muamele gorduler Turkiye Selcuklu Devletini, ilim ve irfan yuvası haline getiren değerli alimlerin arasında; Şihabuddini Suhreverdi, Necmeddini Razi, Muhyiddini Arabi, Ahmed Fakih, Mevlana Celaleddini Rumi, Hacı Bektaşı Veli, Sadreddini Konevi, Safiyyuddin Muhammed Urmevi, Siracuddin Mahmud Urmevi, İzzeddin Urmevi, Celaleddin Habib, Sadeddini Fergani, Fahreddin Iraki, Kadı Burhaneddin, Kutbeddini Şirazi, Ahi Evran, Ebu Hamid Kirmani, Şemsi Tebrizi, Muhammed Behauddin Veled, Seyyid Burhaneddin Muhakkık Tirmizi, Şeyh Husameddin Celebi, Mevlana Muhyiddin Kayseri, Şeyh Edebali, İbni Turkmani, İbrahimi Hemedani, Cemaleddini Aksarayi gibi devrin en seckin alimleri vardı
Anadolu'da Turkmenler, Turkce konuşup, sozlu ve yazılı edebiyat eserleri meydana getirdiler Dini ve bazı edebi eserlerde Arapca ve Farsca kullanıldı Halkın buyuk coğunluğu Turkce konuşurdu Daha sonraları Turkce, edebiyat dili haline geldi Ahmed Fakih, Hoca Dehhani, Hoca Mesud, Yunus Emre, Turkce şiirler soyleyip yazdılar Yunus Emre, şiirdeki buyuk kudreti ve tasavvuf aşkıyla, Turkce'nin en guzel, en iyi orneklerini verdi Gocebeler arasında, Oğuzname ve Dede Korkut destanlarıyla gaziler arasında cok rağbet bulan Danişmendname ve Battalname, bu donemde sozlu edebiyattan yazılı edebiyata intikal etti Mevlana Celaleddini Rumi ve oğlu Sultan Veled, insanlara doğru yolu gosteren ve nasihat veren eserlerini Farsca yanında Turkce'yle de yazdılar
Ticaret: Turkiye Selcukluları, Anadolu'yu Musluman ve gayrimuslim kavimler arasında bir kopru haline getirdiler Dunya ticaret yollarını acıp, tedbirler aldılar Ticari ilişkileri zorlaştıran engelleri kaldırıp, ulkenin bir cok yerinde kervansaraylar yaptırdılar Yolcuların, buralarda hayvanları ile birlikte uc gun ucretsiz kalma ve yemek yeme hakları vardı Buralara gelen Musluman ve gayrimuslim, zenginfakir, hurkole butun misafirlere aynı yemeğin verilmesi ve eşit muamele yapılması esastı Kervansaraylar ve hanlar kulliye halinde olup, hepsinin cami ve kutuphanesi vardı
Anadolu Selcuklu Sultanlarının Tahta Cıkış Tarihleri
Kutalmışoğlu Suleyman Şah 1076
Ebu'lKasım'ın naibliği 1086
Birinci Kılıc Arslan 1092
Fetret Devri 11071110
Şehinşah (Melikşah) 1110
Birinci Rukneddin Mesud 1116
İkinci Kılıc Arslan 1155
Birinci Gıyaseddin Keyhusrev (Birinci Hukumdarlığı) 1192
Rukneddin Suleyman Şah 1196
Ucuncu Kılıc Arslan 1204
Birinci Gıyaseddin Keyhusrev (İkinci huk) 1205
Birinci İzzeddin Keykavus 1211
Birinci Alaeddin Keykubad 1220
İkinci Gıyaseddin Keyhusrev 1237
İkinci İzzeddin Keykavus 1246
Ortak İktidar 12491254
Birinci Keykavus 1254
Dorduncu Kılıc Arslan (Ulkenin bir bolumunde) 1257
Ucuncu Gıyaseddin Keyhusrev 1266
İkinci Gıyaseddin Mesud (Birinci huk) 1284
Saltanat Mucadelesi 12961298
Ucuncu Alaeddin Keykubad 1298
İkinci Gıyaseddin Mesud (İkinci huk) 1302
Beşinci Kılıc Arslan 1310
Moğol Valisi Timurtaş'ın Turkiye Selcukluları saltanatına son vermesi 1318