Antioksidan olarak akarsu
Son incelemeler, çayın C ve E vitamini gibi antioksidanlardan daha büyük bir koruyuculuk vazifesi gördüğünü ortaya çıkarmıştır
İnsan hayatı için gerekli olan oksijen özgürlük radikal hâlinde insana zararlı olabilir Aktif oksijen (elektron kaybettiğinden çevresindeki moleküllerden elektron koparmaya meyilli), vücuttaki herhangi bir maddeyle reaksiyona girerek onun oksitlenmesine sebep olur Sonuç Olarak, yağlar kolayca bozunur, DNA ’da hasar meydana gelebilir ve hücre membranlarının (çeper) yıkımı gerçekleşir Tüm bunlar, kanserleşmeye öncülük eden hâdiselerdir
Nehir antioksidan tesiriyle, bilhassa yağların oksidasyona uğramasını, böylece olası toksin oluşmasını engellemiş olur Yağlar başta almak üzere, vücuttaki temel inşa taşlarının bozunması, damar sertliğinin meydana gelmesinde anahtar rol oynar
Kanserden korunma
Çayın kansere karşısında dolaylı koruyucu tesiri antioksidan özelliğinden ileri gelir Bu hususiyet, kansere sebep olan kimyevî maddelerin çaydaki polifenoller sayesinde verimsiz hâle getirilmesi veya bloke edilmesi biçiminde açıklanabilir Polifenollerin kayda değer bir faydası da, kandaki yağların damarlarda ve kalbde kalıcı tahrip yapmasına mâni olmaktır Özellikle mide, ince bağırsak, pankreas ve sütun, ayrıca meme ve akciğer kanserlerinden korunmada yeşil çayın mühim rol oynadığı anlaşılmıştır Çin Millî Kanser Enstitüsü ’nün araştırmalarına tarafından, yeşil nehir içen Çinlilerin yemek borusu kanserine daha az yakalandığı saptama edilmiştir
Kolesterolü düşürme
Kolesterol, çoğunlukla yetişkinlerde değişik hastalıklara sebep olan ‘kötü molekül ’ olarak zikredilir Ama kolesterolün ‘iyi ’ ve ‘fena ’ elde etmek üzere iki çeşidi vardır Gerçekten kolesterolü içeren (kargo) moleküllerin büyüklüğüne ve yoğunluğuna bağlı olarak böyle kaba bir tasnif yapılmaktadır ‘İyi ’ kolesterol; hücrelerin sigortası olarak ve hücresel zarının yapılması gibi hayatî etkinlikler için emin gereklidir ve damar tıkama riski daha düşüktür ‘Kötü ’ kolesterol denince, damara daha bakımlı girip yapışan ve neticede onun tıkanmasına yol açan kolesterol taşıyıcı molekül anlaşılmalıdır
Araştırmalarda, gerektiği değin nehir içildiğinde kötü kolesterolün düştüğü bulunmuştur Çay içenlerin, içmeyenlerden iki kat pozitif kolesterollü besin yemesine rağmen, içmeyenlerle aynı kolesterol seviyesine sahip oldukları tespit edilmiştir
Antibakteriyal ve antiviral tesiri
Çayın esas bileşenlerinden biri olan catechin ’ler, diş çürümelerinden HIV ’e (insan bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan virüs) dek birçok hastalığa etki ederek bunlara yol açan mikroorganizmalara karşı kuvvetli antibakteriyal ve antiviral ajanlardır Araştırmalar, yeşil çayın koleradan ishale değin bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemede de tezgâhtar rol oynadığını göstermiştir Hem çay, gribe karşısında da tesirli olabilmektedir
Öteki faydaları
Ulu Yaratıcı Şâfî isminin bir tecellisi olarak bu bitkiye aşağıdaki hususiyetleri vermiştir:
• Ağız kokusunu giderme,
• İhtiva ettiği C vitamini ile nezle ve gribi önleme
• Herif 2 diyabetten koruma,
• Alerjik reaksiyonlarda anahtar reseptörlerin bloklanmasına muavin olma,
• Parkinson hastalarına tezgâhtar olma,
• HIV enfeksiyonunu yavaşlatma,
• Ceset istikrarsız dengesini akort etme,
• Gerginlik ve yorgunluğu hafifletme (C vitamini ile),
• Cilt hücrelerinin bağışıklık fonksiyonlarını artırma,
• Osteoporozdan koruma,
• DNA hasarını azaltma,
• Yaşlanmayı geciktirmeye vesile olma,
• Kanda pıhtı oluşma riskini azaltma,
• Sahip olduğu B vitamini kompleksleriyle karbonhidrat metabolizmasına yardım etme,
• İhtiva ettiği florid baştan sona diş çürümelerine karşı dişleri koruma
Çayın fazla ve kontrolsüz tüketilmesi faydadan çok, hasar verebilir Akarsu kafein dışında teofilin denen bir madde ve niteliği tamamen saptama edilememiş bazı maddeler ihtiva eder Aşırı tüketildiğinde (günde 10 fincandan artı) ihtiva ettiği kafeinin menfî tesirlerinin yanı sıra, çaydaki okside olmuş fenolik bileşikler, besinlerdeki demirin emilmesini ve vücuda yardımsever olmasını önemli ölçüde azaltır Bu tesir, beslenmeleri daha fazla bitkiye dayalı olan fertlerde demir eksikliği anemisinin (kansızlık) meydana gelmesinde mühim rol oynar Yemekle birlikte tüketildiğinde bu tür bir menfi tesiri söz konusu olabilir Bu yüzden, kansızlığa eğilimli çocukların ve doğurganlık devresindeki kadınların yemekle birlikte nehir içmemeleri, içmeleri durumunda da açık ve limoni içmeleri gerekmektedir Limon, C vitamini ihtiva ettiğinden, fenollerin demir bağlayıcı tesirlerini azaltmaktadır
Ayrıca çayda kafeine tarafından eksik miktarda yer alan teofilin maddesi astımlı hastalarda alveolleri genişletici özelliği ile ilâç olarak kullanılmaktadır
Çayda bir aminoasit olan Ltheanine gibi düzeltici ve kafein gibi uyarıcı maddeler bir arada bulunur İçilen çayda bu iki maddenin nispetleri çayın demlenme şekline emrindeki olarak değişir Bundan dolayı da, nehir fazla tüketilirse, kafein vücutta bir takım zararlara yol açabilir Bu zararlar çayın içindeki LTheanine maddesiyle nötralize edildiğinden, içilen çaydaki Ltheanine miktarı da son derece önemlidir
Olağan şekilde yapılan demlemeyle, çaydaki kafeinin yaklaşık % 80 ’i deme geçer Buna tarafından 5–6 kadeh nehir içen kimse, sıradan 300 mg (miligram) kafein alıyor demektir Bu miktar Eczacılık Kodeksleri ’nce kabul edilen jurnal 650 mg saf kafein dozunun yarısından azdır Düşük dozlardaki kafein kan hareketinin hızlanmasına, insanların canlılık kazanmasına ve yorgunlukların azalmasına imkân sağlar
Allah her varlığı âlem sistemi içinde bir vazifeye mâtûf yaratmıştır Bu harika sistem içinde insanların bolca tükettiği ve ağız tadı tadına yerinde yaratılmış olan nehir, şuurlu kullanıldığında bizler için faydalı bir bitkidir Çaydan âzami şekilde faydalanılabilmesi için demleme ve tüketme usûllerine uyarı edilmelidir
“Kırmızı nehirı nasıl demlemeli?
Tarlada yetiştirilmesi, toplanması ve işlenmesi büyük emek istese de, bizim tüketime hazırlanmış hâlde aldığımız meşrubat maddelerinin hazırlanışı en kolay olanlarından biridir dere Ama çayın hazırlanışında dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır
Akarsu, hârici kokulardan ve nemden etkilenmeyecek şekilde kuru ve hava almaz bir kapta saklanmalıdır Nehir taze, yumuşak ve kireçsiz su ile demlenmeli ve demlenmiş çayın anında soğumaması için, metal yerine yüksek ısı yalıtımı gösteren porselen demlik seçim edilmelidir Daha iyi bir demleme sıcaklığı elde etmek için demlik ısıtılmalıdır Çayın ölçüsüne uyarı edilmeli; her bardak için ortalama bir dere kaşığı dolusu nehir kullanılmalıdır Kaynamış su bir müddet bekletildikten sonra demliğe konulmalıdır Tüm lezzetin ortaya çıkabilmesi için akarsu en az 57 dakika bekletilmeli ve demlenen çay, yarım saat içinde içilmelidir *
Son incelemeler, çayın C ve E vitamini gibi antioksidanlardan daha büyük bir koruyuculuk vazifesi gördüğünü ortaya çıkarmıştır
İnsan hayatı için gerekli olan oksijen özgürlük radikal hâlinde insana zararlı olabilir Aktif oksijen (elektron kaybettiğinden çevresindeki moleküllerden elektron koparmaya meyilli), vücuttaki herhangi bir maddeyle reaksiyona girerek onun oksitlenmesine sebep olur Sonuç Olarak, yağlar kolayca bozunur, DNA ’da hasar meydana gelebilir ve hücre membranlarının (çeper) yıkımı gerçekleşir Tüm bunlar, kanserleşmeye öncülük eden hâdiselerdir
Nehir antioksidan tesiriyle, bilhassa yağların oksidasyona uğramasını, böylece olası toksin oluşmasını engellemiş olur Yağlar başta almak üzere, vücuttaki temel inşa taşlarının bozunması, damar sertliğinin meydana gelmesinde anahtar rol oynar
Kanserden korunma
Çayın kansere karşısında dolaylı koruyucu tesiri antioksidan özelliğinden ileri gelir Bu hususiyet, kansere sebep olan kimyevî maddelerin çaydaki polifenoller sayesinde verimsiz hâle getirilmesi veya bloke edilmesi biçiminde açıklanabilir Polifenollerin kayda değer bir faydası da, kandaki yağların damarlarda ve kalbde kalıcı tahrip yapmasına mâni olmaktır Özellikle mide, ince bağırsak, pankreas ve sütun, ayrıca meme ve akciğer kanserlerinden korunmada yeşil çayın mühim rol oynadığı anlaşılmıştır Çin Millî Kanser Enstitüsü ’nün araştırmalarına tarafından, yeşil nehir içen Çinlilerin yemek borusu kanserine daha az yakalandığı saptama edilmiştir
Kolesterolü düşürme
Kolesterol, çoğunlukla yetişkinlerde değişik hastalıklara sebep olan ‘kötü molekül ’ olarak zikredilir Ama kolesterolün ‘iyi ’ ve ‘fena ’ elde etmek üzere iki çeşidi vardır Gerçekten kolesterolü içeren (kargo) moleküllerin büyüklüğüne ve yoğunluğuna bağlı olarak böyle kaba bir tasnif yapılmaktadır ‘İyi ’ kolesterol; hücrelerin sigortası olarak ve hücresel zarının yapılması gibi hayatî etkinlikler için emin gereklidir ve damar tıkama riski daha düşüktür ‘Kötü ’ kolesterol denince, damara daha bakımlı girip yapışan ve neticede onun tıkanmasına yol açan kolesterol taşıyıcı molekül anlaşılmalıdır
Araştırmalarda, gerektiği değin nehir içildiğinde kötü kolesterolün düştüğü bulunmuştur Çay içenlerin, içmeyenlerden iki kat pozitif kolesterollü besin yemesine rağmen, içmeyenlerle aynı kolesterol seviyesine sahip oldukları tespit edilmiştir
Antibakteriyal ve antiviral tesiri
Çayın esas bileşenlerinden biri olan catechin ’ler, diş çürümelerinden HIV ’e (insan bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olan virüs) dek birçok hastalığa etki ederek bunlara yol açan mikroorganizmalara karşı kuvvetli antibakteriyal ve antiviral ajanlardır Araştırmalar, yeşil çayın koleradan ishale değin bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemede de tezgâhtar rol oynadığını göstermiştir Hem çay, gribe karşısında da tesirli olabilmektedir
Öteki faydaları
Ulu Yaratıcı Şâfî isminin bir tecellisi olarak bu bitkiye aşağıdaki hususiyetleri vermiştir:
• Ağız kokusunu giderme,
• İhtiva ettiği C vitamini ile nezle ve gribi önleme
• Herif 2 diyabetten koruma,
• Alerjik reaksiyonlarda anahtar reseptörlerin bloklanmasına muavin olma,
• Parkinson hastalarına tezgâhtar olma,
• HIV enfeksiyonunu yavaşlatma,
• Ceset istikrarsız dengesini akort etme,
• Gerginlik ve yorgunluğu hafifletme (C vitamini ile),
• Cilt hücrelerinin bağışıklık fonksiyonlarını artırma,
• Osteoporozdan koruma,
• DNA hasarını azaltma,
• Yaşlanmayı geciktirmeye vesile olma,
• Kanda pıhtı oluşma riskini azaltma,
• Sahip olduğu B vitamini kompleksleriyle karbonhidrat metabolizmasına yardım etme,
• İhtiva ettiği florid baştan sona diş çürümelerine karşı dişleri koruma
Çayın fazla ve kontrolsüz tüketilmesi faydadan çok, hasar verebilir Akarsu kafein dışında teofilin denen bir madde ve niteliği tamamen saptama edilememiş bazı maddeler ihtiva eder Aşırı tüketildiğinde (günde 10 fincandan artı) ihtiva ettiği kafeinin menfî tesirlerinin yanı sıra, çaydaki okside olmuş fenolik bileşikler, besinlerdeki demirin emilmesini ve vücuda yardımsever olmasını önemli ölçüde azaltır Bu tesir, beslenmeleri daha fazla bitkiye dayalı olan fertlerde demir eksikliği anemisinin (kansızlık) meydana gelmesinde mühim rol oynar Yemekle birlikte tüketildiğinde bu tür bir menfi tesiri söz konusu olabilir Bu yüzden, kansızlığa eğilimli çocukların ve doğurganlık devresindeki kadınların yemekle birlikte nehir içmemeleri, içmeleri durumunda da açık ve limoni içmeleri gerekmektedir Limon, C vitamini ihtiva ettiğinden, fenollerin demir bağlayıcı tesirlerini azaltmaktadır
Ayrıca çayda kafeine tarafından eksik miktarda yer alan teofilin maddesi astımlı hastalarda alveolleri genişletici özelliği ile ilâç olarak kullanılmaktadır
Çayda bir aminoasit olan Ltheanine gibi düzeltici ve kafein gibi uyarıcı maddeler bir arada bulunur İçilen çayda bu iki maddenin nispetleri çayın demlenme şekline emrindeki olarak değişir Bundan dolayı da, nehir fazla tüketilirse, kafein vücutta bir takım zararlara yol açabilir Bu zararlar çayın içindeki LTheanine maddesiyle nötralize edildiğinden, içilen çaydaki Ltheanine miktarı da son derece önemlidir
Olağan şekilde yapılan demlemeyle, çaydaki kafeinin yaklaşık % 80 ’i deme geçer Buna tarafından 5–6 kadeh nehir içen kimse, sıradan 300 mg (miligram) kafein alıyor demektir Bu miktar Eczacılık Kodeksleri ’nce kabul edilen jurnal 650 mg saf kafein dozunun yarısından azdır Düşük dozlardaki kafein kan hareketinin hızlanmasına, insanların canlılık kazanmasına ve yorgunlukların azalmasına imkân sağlar
Allah her varlığı âlem sistemi içinde bir vazifeye mâtûf yaratmıştır Bu harika sistem içinde insanların bolca tükettiği ve ağız tadı tadına yerinde yaratılmış olan nehir, şuurlu kullanıldığında bizler için faydalı bir bitkidir Çaydan âzami şekilde faydalanılabilmesi için demleme ve tüketme usûllerine uyarı edilmelidir
“Kırmızı nehirı nasıl demlemeli?
Tarlada yetiştirilmesi, toplanması ve işlenmesi büyük emek istese de, bizim tüketime hazırlanmış hâlde aldığımız meşrubat maddelerinin hazırlanışı en kolay olanlarından biridir dere Ama çayın hazırlanışında dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar vardır
Akarsu, hârici kokulardan ve nemden etkilenmeyecek şekilde kuru ve hava almaz bir kapta saklanmalıdır Nehir taze, yumuşak ve kireçsiz su ile demlenmeli ve demlenmiş çayın anında soğumaması için, metal yerine yüksek ısı yalıtımı gösteren porselen demlik seçim edilmelidir Daha iyi bir demleme sıcaklığı elde etmek için demlik ısıtılmalıdır Çayın ölçüsüne uyarı edilmeli; her bardak için ortalama bir dere kaşığı dolusu nehir kullanılmalıdır Kaynamış su bir müddet bekletildikten sonra demliğe konulmalıdır Tüm lezzetin ortaya çıkabilmesi için akarsu en az 57 dakika bekletilmeli ve demlenen çay, yarım saat içinde içilmelidir *