bilgiliadam
Yeni Üye
Celebi Halife hayatı
Celebi Halife hakkında bilgi
Celebi Halife'nin doğum tarihi bilinmemektedir Amasya'da doğdu 1493 (H 899) senesinde hac yolculuğu esnasında vefat etti Kabri, Hisa veya Tebuk korusu denilen, hacıların uğrak yeri olan bir yerdedir
Osmanlılar devrinde 15 yuzyılda Anadolu'da yetişmiş olan alim ve velilerdendir İsmi, Muhammed olup, babasının ismi MahmUd'dur Buyuk alim ve evliya Cemaleddin Aksarayi hazretlerinin torunlarındandır Cemal Halveti veya Celebi Halife diye meşhUr olmuştur Dedelerinin memleketi olan Aksaray'a nisbetle Aksarayi, dedesi Cemaleddin Aksarayi'ye nisbetle Cemali denildi
Zamanının onemli ilim ve kultur merkezlerinden Amasya'da dunyaya gelen Celebi Halife tamamen ilmi bir cevrenin icinde buyudu Kucuk yaştan itibaren ilim tahsiline başladı Amasya'da bir muddet ilim tahsil ettikten sonra Aksaray'a gitti Devrin din ve fen alimlerinden akli ve nakli ilimleri tahsil etti Alim ve veli zatların ilim meclisleri ile sohbetlerinde bulunarak istifade etmeye calıştı Bir gun Sa'deddini Taftazani hazretlerinin MuhtasarulMeani adlı Telhis şerhini okurken, kalbine ilahi aşk ateşi duşup tasavvufa karşı buyuk alaka duydu Halvetiyye yolu buyuklerinden Alaeddin Halveti'nin halifesi Şeyh Abdullah Efendiye gidip talebe oldu Uzun muddet onun sohbetinde ve hizmetinde bulundu Kısa zaman icinde tasavvuf yolunda ilerleyip marifet deryasından inciler toplamaya başladı
Bir ara Aksaray'a gelen Alaeddin Halveti hazretlerinin huzUruna giderek onun sohbet ve hizmetiyle şereflendi
Celebi Halife, Alaeddin Halveti hazretlerini siyah bir at uzerinde siyah bir cubbe ve siyah bir sarıkla gorunce, ona karşı gonlunde buyuk muhabbet hasıl oldu Alaeddin Halveti hazretleri, Celebi Halifeye hitab ederek; İstersen bu cubbeyi sana vereyimdiye iltifatta bulundu Celebi Halife; Efendim tasavvuf yolunda cubbe ve hırka hak edilmeden giyilmez Ben ise o cubbeyi giymeye layık değilim!cevabını verdi Alaeddin Halveti; Sonunda sen benim talebelerime muhtac olursundiyerek kendisine tabi olması gerektiğini işaret buyurdu Bu işaret uzerine onun hizmetine ve sohbetine devam etti Fakat aradan fazla zaman gecmeden Alaeddin Halveti vefat etti Ondan kısa bir muddet sonra da Şeyh Abdullah Halveti hazretleri vefat etti Sevdiklerini kaybeden Celebi Halife, Tokat'a giderek kerametler sahibi Şeyh İbni Tahir'in hizmetine girdi Onun sohbetlerinde bulunup nefsin istemediği şeyleri yapıp, istediklerini yapmamaya devam etti
İbni Tahir veya Tahirzade namıyla tanınan bu mubarek kimse, Allah aşkıyla yanıp tutuşur, yanına gelenlerin de bu ateşte yanmalarını arzulardı Celebi Halife'ye de, iyi yetişmesi icin riyazetler cekip, nefsini terbiye etmesini tavsiye etti O da aclık ve sıkıntılar cekti Arkadaşları, uzun suren halvet ve aclığa dayanamayıp kactılar Fakat o, sabredip, sonunda hocasının feyz ve himmetine kavuştu, duasını aldı Cok gecmeden, İbni Tahir'in vefat etmesi uzerine Erzincan'a gitti Pir Muhammed Behaeddin Erzincani Halveti ile goruştu Orada fazla kalmayıp, Seyyid Yahya Şirvani'nin sohbetine kavuşmak icin Şirvan'a gitmek uzere yoluna devam etti İki gun yol gittikten sonra, Seyyid Yahya Şirvani hazretlerinin vefat ettiğini oğrenip, Erzincan'a geri dondu Yahya Şirvani'nin halifelerinden olan Pir Muhammed Erzincani'nin hizmetine girdi Erzincan'a 1464 (H868) senesinde varmıştı Orada bir muddet kaldıktan sonra, ilimde ilerleyip, tasavvufta yuksek derecelere ulaştı Tefsir, hadis, fıkıh gibi nakli ve akli ilimlerde yuksek alim oldu Hocası Pir Muhammed Erzincani ona hilafet verip insanlara İslam dininin emir ve yasaklarını anlatarak onların dunya ve ahiret seadetlerine vesile olmakla vazifelendirerek memleketine gonderdi Amasya'ya gelip yerleşen Celebi Halife, insanlara Allahu tealanın dinini, ResUlullah efendimizin Sunneti seniyyesini ve guzel ahlakını, Selefi salihinin yolunu anlatmaya başladı
O sırada Fatih Sultan Mehmed Han padişah, oğlu Bayezid de Amasya valisi idi Şehzade Bayezid, Celebi Halife Muhammed Cemaleddin Efendiye cok iltifat eder, talebelerine ve dergahına ihsanlarda bulunur, dualarını taleb ederdi Fatih Sultan Mehmed Han vefatından once de dua etmesi icin haber gonderip, fakirlere sadaka dağıttırmıştı Her şehzade gibi, şehzadeİkinci Bayezid de, babasından sonra padişah olmak, kendisine verilen onca emeğe karşılıkta bulunmak istiyordu Cunku her şehzade sultan olmak icin yetiştirilir, kısmetse sultan olurdu Celebi Halife, herkese karşı iyi niyet ve husni zan sahibi, ilim ve tasavvuf ehli Şehzadeyi kırmadı Onun icin dua ve niyazda bulundu Allahu tealanın keramet sahibi evliyasından olan Celebi Halife'ye, Şehzade'nin sultan olacağı vakit ilham edildi Celebi Halife, Şehzade Bayezid'e gonderdiği haberde; Otuz uc gun sonra buyuk bir hadise olacak ve kırk gun sonra da sultan olacakbuyurdu
Gercekten de, otuz uc gun sonra Fatih Sultan Mehmed Han vefat etti Şehzade Bayezid, Veziri azam Karamani Piri Mehmed Paşanın daveti ile İstanbul'a gelip, Allahu tealanın dinini ehli kufre yaymakla, insanlara huzUr ve saadet dağıtmakla meşgUl olan ordunun ve devletin başına gecti Vazifeyi oğlu Yavuz Sultan Selim Hana devredinceye kadar, tam bir adaletle memleketi idare etti Koca Mustafa Paşa'yı da kendine vezir tayin ettiKoca Mustafa Paşa da, İstanbul'da bir dergah ve cami yaptırmıştı Sultan, Celebi Halife'yi İstanbul'a davet etti O da İstanbul'a gelip, emrine verilen Kocamustafapaşa dergahına yerleşti İstanbul'da yıllarca hizmet verip, pekcok talebe yetiştirdi Padişah ve devlet adamlarından cok yakınlık gormesine rağmen, yanlarına hic gitmezdi Zikirle meşgUl olur, isteyenlere zahiri ve batıni ilimleri oğretmekle vakit gecirirdi
Celebi Halife'nin yetiştirdiği alim ve velilerin başında Sunbul Sinan Efendi gelmektedir
Sultan İkinci Bayezid Hanın padişahlığı sırasında İstanbul'da buyuk bir zelzele olmuş, yuzlerce kişi olmuş, veba salgını baş gostermiştiCelebi Halife'nin buyukluğunu kabUl eden Sultan İkinci Bayezid Han onu sık sık ziyaret ederek, duasını almaya calışırdı Ona ve talebelerine iltifat ve ihsanlarda bulunurdu Hatta ilim ve fazileti ile duasının kabUl olduğuna inandığı Celebi Halife'yi kırk talebesi ile birlikte Medinei munevvereye gonderdi İstanbul'a isabet eden, yuzlerce kişinin olumune sebeb olan veba musibetinin kalkması icin, Peygamber efendimizin kabrini ziyaret edip dua ile şefaat dilemelerini istedi Celebi Halife talebeleriyle birlikte hac ibadetini yerine getirmek ve Peygamber efendimizin kabri şerifini ziyaret etmek uzere İstanbul'dan ayrıldılar Onların yola cıkmasından hemen sonra İstanbul'daki veba salgını son buldu
Veba salgınının Allahu tealanın izniyle aniden durması başta padişah olmak uzere butun devlet adamlarında ve halkta buyuk sevince yol actı Sultan İkinci Bayezid Han, Celebi Halife'ye haber gonderip; Gitmenize luzUm kalmamıştır İsterseniz geri donebilirsinizdedi Fakat gonlu mukaddes topraklara ulaşmak aşkıyla dolu olan Celebi Halife; Madem ki bu hayırlı yolculuğa niyet ettik Hac vazifemizi ifa ile, iki cihanın efendisini ziyaret edip, Devleti Aliyyei Osmaniye'nin selameti icin dua ve niyazda bulunalım Allahu tealanın sultanımıza hayırlı uzun omurler ihsan etmesi icin yalvaralımdedi Sultandan musade alarak yoluna devam etti
Celebi Halife, daha once, insanlara Ehli sunnet itikadını, İslam dininin emir ve yasaklarını anlatmakla vazifeli olarak Mısır'a gondermiş olduğu halifesi Sunbul Sinan Efendiye mektup gondererek kendisinin bu sene hac ibadetini ifa etmek uzere yola cıktığını bildirdi Mektupta, Şam'dan Mekkei mukerremeye giden yol guzergahını takib edeceğini, bu yolculuğa Sunbul Sinan'ın da iştirak etmesini bildiriyordu
Celebi Halife uğradığı beldelerde insanlarla sohbet ederek, onlara hak yolu anlatarak yolculuğuna devam ediyor, uğradığı her belde halkı ona karşı buyuk saygı ve iltifat gosteriyordu Bu sırada hocasının mektubunu alan Sunbul Sinan Efendi; Allahu tealanın her işinde bir hikmet vardır Kim bilir bu yolculukta ne hikmetler gizlidirdiyerek gerekli hazırlıkları yaptı, uc sene beraber bulunduğu Mısırlılarla helallaşıp vedalaştı O sene hacca gideceklerle birlikte yola cıktı Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Mekkei mukerremeye ulaştı
Fakat hocası Celebi Halife hazretleri Mekkei mukerremeye varmadan Şam'dan sonra dokuz konak mesafede bulunan Hisa veya Tebuk korusu denilen yerde vefat etti Celebi Halife vefat etmeden once vasiyetnamesini bildirdi Bir nushasını da yazılı olarak halifesi Sunbul Sinan Efendiye gonderdiği vasiyetnamesinde: Kendisinin Kabei muazzamaya gidecek hacıların yolu uzerine defnedilmesini, Sunbul Sinan Efendininİstanbul'a gidip Kocamustafapaşa'daki dergahında talebelerine ders vermesini, Sunbul Sinan'ın, kendi kızı Safiye Hatun ile evlenmesini bildirdi 1493 (H899) senesindeki hac yolculuğu sırasında vefat ettiği yerde vasiyetine uygun şekilde defnedildi
Sunbul Sinan Efendi, Mekkei mukerremeye vardıktan sonra, hocası Celebi Halife'nin vefat ettiğini oğrendi Hocasının vasiyetnamesini bildiren mektubunu aldı Bildirilen hususlara aynen riayet etti Hac vazifesini yerine getirip Peygamber efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem kabri şerifini ziyaret ettikten sonra İstanbul'a geldi
Hocasının Kocamustafapaşa'daki dergahında onun yerine insanlara İslamiyetin emir ve yasaklarını anlatmaya ve talebe yetiştirmeye başladı Hocasının kızı Safiye Hatun ile evlendi Otuz yedi sene muddetle insanlara doğru yolu, Allah aşkını anlattı Onun ilim meclisinde ve sohbetlerinde nice alim ve veliler yetişti Bunların en meşhUru buyuk veli Merkez Efendi oldu
Celebi Halife'nin, Sunbul Sinan Efendiden başka bir halifesi de Kastamonu'da medfun bulunan Şeyh Şabanı Veli hazretlerinin hocası Hayreddini Tokadi idi
Osmanlı Devletinin kuruluş ve yukseliş devirlerinde yaşayan Celebi Halife, Osmanlı Devletinin ictimai, sosyal bunyesinde cok etkili oldu Halvetiyye yolu buyuklerinden Yahya Şirvani'nin halifesi Pir Muhammed Erzincani'den aldığı Halvetiyye yolu feyzlerinin Anadolu ve diğer Osmanlı memleketlerinde yayılmasını sağladı Onun sohbetlerinde yetişen bircok alim ve veli gittikleri yerlerdeki insanlara İslamiyeti ve guzel ahlakı anlattılar Sultanlar ve diğer devlet adamları uzerinde de etkili olan Celebi Halife'nin, tasavvuftaki yoluna, ismine nisbetle Cemaliyye adı verildi
Cemal Halveti diye de bilinen Celebi Halife'nin, ResUlullah efendimize uzanan tarikat silsilesi şoyledir:
Celebi Halife Cemal Halveti (Cemaliyye), Pir Muhammed Erzincani, Seyyid Yahya Şirvani, Muhammed bin NUr Halveti, Tacuddin İbrahim Zahid Geylani, Rukneddin Muhammed Sencasi, Ziyauddin EbU Necibi Suhreverdi, EbU Ali Rodbari ve Mimşad Dineveri, Cuneydi Bağdadi, Sırriyi Sekati, Ma'rUfi Kerhi, İmamı Ali Rıza ve DavUdi Tai'den almıştır Bunlardan DavUdi Tai, Habibi Acemi vasıtasıyla Hasanı Basri'den almış, Hasanı Basri de, Kumeyl bin Zeyyad vasıtasıyla hazreti Hasan ve hazreti Huseyin'den, onlar da hazreti Ali ve Muhammed Mustafa'dan sallallahu aleyhi ve sellem almıştır İmamı Ali Rıza da baba ve dedeleri vasıtasıyla hazreti Ali'den, o da, ResUlullah efendimizden feyz almıştır
Celebi Halife'nin mensUb olduğu Halvetilik yolu, Turk toplumu ve insanı uzerinde bir hayli muessir olmuş, toplumun her kesimine hitab etmesi, onun bağlılarını coğaltmıştır Buna bağlı olarak da, bircok şUbe ve kollar ortaya cıkmıştır
Celebi Halife Cemaleddin Muhammed Efendi, yetiştirmiş olduğu pekcok talebe yanında, bircok kıymetli eser de yazdı Bu eserlerden başlıcaları şunlardır: 1) Tefsiri SUrei Fatiha, 2) Şerhu Erba'ine Hadisen Kudsiyyen, 3) Şerhu Hadisi Erba'ini Nebevi, 4) ZubdetulEsrar, 5) CevahirulKulUb, 6) Risalei Etvar, 7) Risalei Sad Kelimei Sıddikı Ekber, 8) Risalei Fakriyye, 9) CamiatulEsrar ve'lGaraib, 10) Cenkname, 11) Risalei teşrihiyye, 12) Risale fi Beyani'lVelayet, 13) Tefsiri Ayeti'lKursi, 14) Esrari'lVudU (Abdestin Sırları), 15) Risale fi İsmeyni'lAzameyn Allah ve Rahman, 16) Risalei Kevseriyye Bu eserleri el yazması olup hicbirisi basılmamıştır
1) Sicilli Osmani; c4, s105
2) Şakayıki Nu'maniyye Tercumesi (Mecdi Efendi); s284
3) Osmanlı Muellifleri; c1, s51
4) Hediyyetu'lArifin; c2, s257
5) Amasya Tarihi; c1, s321
6) Tacu'tTevarih
7) Şerhu Erbaine Hadisen Kudsiyyen (Suleymaniye Kutuphanesi Carullah Efendi Kısmı, No: 1084)
8) KeşfuzZunUn; s1036
9) Tomarı Turukı Aliyyeden Halvetilik Silsilenamesi (Sadık Vicdani, İstanbul, 13381341)
10) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c11, s326, c14, s351
11) Rehber Ansiklopedisi; c16, s7
12) Aksaray Tarihi; c2, s2501
Celebi Halife hakkında bilgi
Celebi Halife'nin doğum tarihi bilinmemektedir Amasya'da doğdu 1493 (H 899) senesinde hac yolculuğu esnasında vefat etti Kabri, Hisa veya Tebuk korusu denilen, hacıların uğrak yeri olan bir yerdedir
Osmanlılar devrinde 15 yuzyılda Anadolu'da yetişmiş olan alim ve velilerdendir İsmi, Muhammed olup, babasının ismi MahmUd'dur Buyuk alim ve evliya Cemaleddin Aksarayi hazretlerinin torunlarındandır Cemal Halveti veya Celebi Halife diye meşhUr olmuştur Dedelerinin memleketi olan Aksaray'a nisbetle Aksarayi, dedesi Cemaleddin Aksarayi'ye nisbetle Cemali denildi
Zamanının onemli ilim ve kultur merkezlerinden Amasya'da dunyaya gelen Celebi Halife tamamen ilmi bir cevrenin icinde buyudu Kucuk yaştan itibaren ilim tahsiline başladı Amasya'da bir muddet ilim tahsil ettikten sonra Aksaray'a gitti Devrin din ve fen alimlerinden akli ve nakli ilimleri tahsil etti Alim ve veli zatların ilim meclisleri ile sohbetlerinde bulunarak istifade etmeye calıştı Bir gun Sa'deddini Taftazani hazretlerinin MuhtasarulMeani adlı Telhis şerhini okurken, kalbine ilahi aşk ateşi duşup tasavvufa karşı buyuk alaka duydu Halvetiyye yolu buyuklerinden Alaeddin Halveti'nin halifesi Şeyh Abdullah Efendiye gidip talebe oldu Uzun muddet onun sohbetinde ve hizmetinde bulundu Kısa zaman icinde tasavvuf yolunda ilerleyip marifet deryasından inciler toplamaya başladı
Bir ara Aksaray'a gelen Alaeddin Halveti hazretlerinin huzUruna giderek onun sohbet ve hizmetiyle şereflendi
Celebi Halife, Alaeddin Halveti hazretlerini siyah bir at uzerinde siyah bir cubbe ve siyah bir sarıkla gorunce, ona karşı gonlunde buyuk muhabbet hasıl oldu Alaeddin Halveti hazretleri, Celebi Halifeye hitab ederek; İstersen bu cubbeyi sana vereyimdiye iltifatta bulundu Celebi Halife; Efendim tasavvuf yolunda cubbe ve hırka hak edilmeden giyilmez Ben ise o cubbeyi giymeye layık değilim!cevabını verdi Alaeddin Halveti; Sonunda sen benim talebelerime muhtac olursundiyerek kendisine tabi olması gerektiğini işaret buyurdu Bu işaret uzerine onun hizmetine ve sohbetine devam etti Fakat aradan fazla zaman gecmeden Alaeddin Halveti vefat etti Ondan kısa bir muddet sonra da Şeyh Abdullah Halveti hazretleri vefat etti Sevdiklerini kaybeden Celebi Halife, Tokat'a giderek kerametler sahibi Şeyh İbni Tahir'in hizmetine girdi Onun sohbetlerinde bulunup nefsin istemediği şeyleri yapıp, istediklerini yapmamaya devam etti
İbni Tahir veya Tahirzade namıyla tanınan bu mubarek kimse, Allah aşkıyla yanıp tutuşur, yanına gelenlerin de bu ateşte yanmalarını arzulardı Celebi Halife'ye de, iyi yetişmesi icin riyazetler cekip, nefsini terbiye etmesini tavsiye etti O da aclık ve sıkıntılar cekti Arkadaşları, uzun suren halvet ve aclığa dayanamayıp kactılar Fakat o, sabredip, sonunda hocasının feyz ve himmetine kavuştu, duasını aldı Cok gecmeden, İbni Tahir'in vefat etmesi uzerine Erzincan'a gitti Pir Muhammed Behaeddin Erzincani Halveti ile goruştu Orada fazla kalmayıp, Seyyid Yahya Şirvani'nin sohbetine kavuşmak icin Şirvan'a gitmek uzere yoluna devam etti İki gun yol gittikten sonra, Seyyid Yahya Şirvani hazretlerinin vefat ettiğini oğrenip, Erzincan'a geri dondu Yahya Şirvani'nin halifelerinden olan Pir Muhammed Erzincani'nin hizmetine girdi Erzincan'a 1464 (H868) senesinde varmıştı Orada bir muddet kaldıktan sonra, ilimde ilerleyip, tasavvufta yuksek derecelere ulaştı Tefsir, hadis, fıkıh gibi nakli ve akli ilimlerde yuksek alim oldu Hocası Pir Muhammed Erzincani ona hilafet verip insanlara İslam dininin emir ve yasaklarını anlatarak onların dunya ve ahiret seadetlerine vesile olmakla vazifelendirerek memleketine gonderdi Amasya'ya gelip yerleşen Celebi Halife, insanlara Allahu tealanın dinini, ResUlullah efendimizin Sunneti seniyyesini ve guzel ahlakını, Selefi salihinin yolunu anlatmaya başladı
O sırada Fatih Sultan Mehmed Han padişah, oğlu Bayezid de Amasya valisi idi Şehzade Bayezid, Celebi Halife Muhammed Cemaleddin Efendiye cok iltifat eder, talebelerine ve dergahına ihsanlarda bulunur, dualarını taleb ederdi Fatih Sultan Mehmed Han vefatından once de dua etmesi icin haber gonderip, fakirlere sadaka dağıttırmıştı Her şehzade gibi, şehzadeİkinci Bayezid de, babasından sonra padişah olmak, kendisine verilen onca emeğe karşılıkta bulunmak istiyordu Cunku her şehzade sultan olmak icin yetiştirilir, kısmetse sultan olurdu Celebi Halife, herkese karşı iyi niyet ve husni zan sahibi, ilim ve tasavvuf ehli Şehzadeyi kırmadı Onun icin dua ve niyazda bulundu Allahu tealanın keramet sahibi evliyasından olan Celebi Halife'ye, Şehzade'nin sultan olacağı vakit ilham edildi Celebi Halife, Şehzade Bayezid'e gonderdiği haberde; Otuz uc gun sonra buyuk bir hadise olacak ve kırk gun sonra da sultan olacakbuyurdu
Gercekten de, otuz uc gun sonra Fatih Sultan Mehmed Han vefat etti Şehzade Bayezid, Veziri azam Karamani Piri Mehmed Paşanın daveti ile İstanbul'a gelip, Allahu tealanın dinini ehli kufre yaymakla, insanlara huzUr ve saadet dağıtmakla meşgUl olan ordunun ve devletin başına gecti Vazifeyi oğlu Yavuz Sultan Selim Hana devredinceye kadar, tam bir adaletle memleketi idare etti Koca Mustafa Paşa'yı da kendine vezir tayin ettiKoca Mustafa Paşa da, İstanbul'da bir dergah ve cami yaptırmıştı Sultan, Celebi Halife'yi İstanbul'a davet etti O da İstanbul'a gelip, emrine verilen Kocamustafapaşa dergahına yerleşti İstanbul'da yıllarca hizmet verip, pekcok talebe yetiştirdi Padişah ve devlet adamlarından cok yakınlık gormesine rağmen, yanlarına hic gitmezdi Zikirle meşgUl olur, isteyenlere zahiri ve batıni ilimleri oğretmekle vakit gecirirdi
Celebi Halife'nin yetiştirdiği alim ve velilerin başında Sunbul Sinan Efendi gelmektedir
Sultan İkinci Bayezid Hanın padişahlığı sırasında İstanbul'da buyuk bir zelzele olmuş, yuzlerce kişi olmuş, veba salgını baş gostermiştiCelebi Halife'nin buyukluğunu kabUl eden Sultan İkinci Bayezid Han onu sık sık ziyaret ederek, duasını almaya calışırdı Ona ve talebelerine iltifat ve ihsanlarda bulunurdu Hatta ilim ve fazileti ile duasının kabUl olduğuna inandığı Celebi Halife'yi kırk talebesi ile birlikte Medinei munevvereye gonderdi İstanbul'a isabet eden, yuzlerce kişinin olumune sebeb olan veba musibetinin kalkması icin, Peygamber efendimizin kabrini ziyaret edip dua ile şefaat dilemelerini istedi Celebi Halife talebeleriyle birlikte hac ibadetini yerine getirmek ve Peygamber efendimizin kabri şerifini ziyaret etmek uzere İstanbul'dan ayrıldılar Onların yola cıkmasından hemen sonra İstanbul'daki veba salgını son buldu
Veba salgınının Allahu tealanın izniyle aniden durması başta padişah olmak uzere butun devlet adamlarında ve halkta buyuk sevince yol actı Sultan İkinci Bayezid Han, Celebi Halife'ye haber gonderip; Gitmenize luzUm kalmamıştır İsterseniz geri donebilirsinizdedi Fakat gonlu mukaddes topraklara ulaşmak aşkıyla dolu olan Celebi Halife; Madem ki bu hayırlı yolculuğa niyet ettik Hac vazifemizi ifa ile, iki cihanın efendisini ziyaret edip, Devleti Aliyyei Osmaniye'nin selameti icin dua ve niyazda bulunalım Allahu tealanın sultanımıza hayırlı uzun omurler ihsan etmesi icin yalvaralımdedi Sultandan musade alarak yoluna devam etti
Celebi Halife, daha once, insanlara Ehli sunnet itikadını, İslam dininin emir ve yasaklarını anlatmakla vazifeli olarak Mısır'a gondermiş olduğu halifesi Sunbul Sinan Efendiye mektup gondererek kendisinin bu sene hac ibadetini ifa etmek uzere yola cıktığını bildirdi Mektupta, Şam'dan Mekkei mukerremeye giden yol guzergahını takib edeceğini, bu yolculuğa Sunbul Sinan'ın da iştirak etmesini bildiriyordu
Celebi Halife uğradığı beldelerde insanlarla sohbet ederek, onlara hak yolu anlatarak yolculuğuna devam ediyor, uğradığı her belde halkı ona karşı buyuk saygı ve iltifat gosteriyordu Bu sırada hocasının mektubunu alan Sunbul Sinan Efendi; Allahu tealanın her işinde bir hikmet vardır Kim bilir bu yolculukta ne hikmetler gizlidirdiyerek gerekli hazırlıkları yaptı, uc sene beraber bulunduğu Mısırlılarla helallaşıp vedalaştı O sene hacca gideceklerle birlikte yola cıktı Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra Mekkei mukerremeye ulaştı
Fakat hocası Celebi Halife hazretleri Mekkei mukerremeye varmadan Şam'dan sonra dokuz konak mesafede bulunan Hisa veya Tebuk korusu denilen yerde vefat etti Celebi Halife vefat etmeden once vasiyetnamesini bildirdi Bir nushasını da yazılı olarak halifesi Sunbul Sinan Efendiye gonderdiği vasiyetnamesinde: Kendisinin Kabei muazzamaya gidecek hacıların yolu uzerine defnedilmesini, Sunbul Sinan Efendininİstanbul'a gidip Kocamustafapaşa'daki dergahında talebelerine ders vermesini, Sunbul Sinan'ın, kendi kızı Safiye Hatun ile evlenmesini bildirdi 1493 (H899) senesindeki hac yolculuğu sırasında vefat ettiği yerde vasiyetine uygun şekilde defnedildi
Sunbul Sinan Efendi, Mekkei mukerremeye vardıktan sonra, hocası Celebi Halife'nin vefat ettiğini oğrendi Hocasının vasiyetnamesini bildiren mektubunu aldı Bildirilen hususlara aynen riayet etti Hac vazifesini yerine getirip Peygamber efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem kabri şerifini ziyaret ettikten sonra İstanbul'a geldi
Hocasının Kocamustafapaşa'daki dergahında onun yerine insanlara İslamiyetin emir ve yasaklarını anlatmaya ve talebe yetiştirmeye başladı Hocasının kızı Safiye Hatun ile evlendi Otuz yedi sene muddetle insanlara doğru yolu, Allah aşkını anlattı Onun ilim meclisinde ve sohbetlerinde nice alim ve veliler yetişti Bunların en meşhUru buyuk veli Merkez Efendi oldu
Celebi Halife'nin, Sunbul Sinan Efendiden başka bir halifesi de Kastamonu'da medfun bulunan Şeyh Şabanı Veli hazretlerinin hocası Hayreddini Tokadi idi
Osmanlı Devletinin kuruluş ve yukseliş devirlerinde yaşayan Celebi Halife, Osmanlı Devletinin ictimai, sosyal bunyesinde cok etkili oldu Halvetiyye yolu buyuklerinden Yahya Şirvani'nin halifesi Pir Muhammed Erzincani'den aldığı Halvetiyye yolu feyzlerinin Anadolu ve diğer Osmanlı memleketlerinde yayılmasını sağladı Onun sohbetlerinde yetişen bircok alim ve veli gittikleri yerlerdeki insanlara İslamiyeti ve guzel ahlakı anlattılar Sultanlar ve diğer devlet adamları uzerinde de etkili olan Celebi Halife'nin, tasavvuftaki yoluna, ismine nisbetle Cemaliyye adı verildi
Cemal Halveti diye de bilinen Celebi Halife'nin, ResUlullah efendimize uzanan tarikat silsilesi şoyledir:
Celebi Halife Cemal Halveti (Cemaliyye), Pir Muhammed Erzincani, Seyyid Yahya Şirvani, Muhammed bin NUr Halveti, Tacuddin İbrahim Zahid Geylani, Rukneddin Muhammed Sencasi, Ziyauddin EbU Necibi Suhreverdi, EbU Ali Rodbari ve Mimşad Dineveri, Cuneydi Bağdadi, Sırriyi Sekati, Ma'rUfi Kerhi, İmamı Ali Rıza ve DavUdi Tai'den almıştır Bunlardan DavUdi Tai, Habibi Acemi vasıtasıyla Hasanı Basri'den almış, Hasanı Basri de, Kumeyl bin Zeyyad vasıtasıyla hazreti Hasan ve hazreti Huseyin'den, onlar da hazreti Ali ve Muhammed Mustafa'dan sallallahu aleyhi ve sellem almıştır İmamı Ali Rıza da baba ve dedeleri vasıtasıyla hazreti Ali'den, o da, ResUlullah efendimizden feyz almıştır
Celebi Halife'nin mensUb olduğu Halvetilik yolu, Turk toplumu ve insanı uzerinde bir hayli muessir olmuş, toplumun her kesimine hitab etmesi, onun bağlılarını coğaltmıştır Buna bağlı olarak da, bircok şUbe ve kollar ortaya cıkmıştır
Celebi Halife Cemaleddin Muhammed Efendi, yetiştirmiş olduğu pekcok talebe yanında, bircok kıymetli eser de yazdı Bu eserlerden başlıcaları şunlardır: 1) Tefsiri SUrei Fatiha, 2) Şerhu Erba'ine Hadisen Kudsiyyen, 3) Şerhu Hadisi Erba'ini Nebevi, 4) ZubdetulEsrar, 5) CevahirulKulUb, 6) Risalei Etvar, 7) Risalei Sad Kelimei Sıddikı Ekber, 8) Risalei Fakriyye, 9) CamiatulEsrar ve'lGaraib, 10) Cenkname, 11) Risalei teşrihiyye, 12) Risale fi Beyani'lVelayet, 13) Tefsiri Ayeti'lKursi, 14) Esrari'lVudU (Abdestin Sırları), 15) Risale fi İsmeyni'lAzameyn Allah ve Rahman, 16) Risalei Kevseriyye Bu eserleri el yazması olup hicbirisi basılmamıştır
1) Sicilli Osmani; c4, s105
2) Şakayıki Nu'maniyye Tercumesi (Mecdi Efendi); s284
3) Osmanlı Muellifleri; c1, s51
4) Hediyyetu'lArifin; c2, s257
5) Amasya Tarihi; c1, s321
6) Tacu'tTevarih
7) Şerhu Erbaine Hadisen Kudsiyyen (Suleymaniye Kutuphanesi Carullah Efendi Kısmı, No: 1084)
8) KeşfuzZunUn; s1036
9) Tomarı Turukı Aliyyeden Halvetilik Silsilenamesi (Sadık Vicdani, İstanbul, 13381341)
10) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c11, s326, c14, s351
11) Rehber Ansiklopedisi; c16, s7
12) Aksaray Tarihi; c2, s2501