Çevre kirliliginden etkilenen hayvanlar
SOYU TEHLİKEDE OLAN BAZI HAYVANLAR
DENİZ KAPLUMBAĞALARI
Soyu tehlikede olan türlerden biri olup sayıları şipşak azalmaktadır Bunun dağıtılmış nedenleri vardır Birincisi, üreme alanları olan kumsalların millet göre tahrip edilmesi İkinci neden, bazı türlerin etinin yenmesi Üçüncü neden, ağları parçaladıkları gerekçesiyle balıkçılar göre öldürülmeleri Bazı ülkelerde denizkaplumbağası kabukları turistik eşya olarak bile satıldığı görülmektedir
KELEBEKLER
Narin ve korunmasız yapıları nedeniyle kelebekler, insanın doğaya verdiği zarardan en fazla etkilenen böcek türüdür Kanatlarının doğaüstü etkileyici renk kompozisyonlarıyla insanların eskiden beri ilgisini çeken kelebeklerden Türkiye'de 268 cins bulunmaktadır Bu türlerin çoğu büyüyen çevre kirliliği sebebiyle değil olmakta ya da yok olma tehlikesi ile karşısında karşıya bulunmaktadır
KUŞLAR
Devlet Su İşleri gibi bir takım kurumlar tarım arazisi edinmek için veya su kaynakları temin etmek amacıyla göl ve bataklıkları kurutmakta ve yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden olmaktadır Mesela; yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan Yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla değil olmuştur
Buna ek olara tarım ilaçlarının fazlaca ve bilinçsiz olarak kullanılması pek fazla hayvanı negatif etkilemiştir Bitkilere hasar veren böcek, fare gibi canlılarla çaba etmek için tarlalara atılan suni gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da vefat nedenidir Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel ve en tanıdık örnek, kelaynaklardır Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten pozitif kelaynak görülüyordu Ama yeniden o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da değil etti Çünkü kelaynakların besin kaynağı bu zararlı böceklerdir 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düştü Koruma altına alındılar Lakin bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar
ANADOLU LEOPARI
Anadolu leoparı, Türkiye'de yaşamış vahşi kedilerin en hoş örneklerinden biri olup aynı zamanda Türkiye´de yaşayan tanıdık en yırtıcı hayvandır Fakat yüzyıllar her tarafında avlanma sonucu sayıları şipşak azalmıştır Anadolu leoparının son bireyleri, 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nda ve 1970'li yılların başında Eskişehir çevresinde örülmüş ve görüldüğü yerde de öldürülmüştür O günden bu yandan varlığından haber yok
AKDENİZ FOKU
Değil olma sınırındaki bir başka hayvan türü de milyonlarca yıldır yaşamış Akdeniz fokudur Akdeniz foku bütün dünyada nesli risk aşağıda bulunan türler içerisinde birincil sırada yer almaktadır Ülkemizde özellikle Ege´de Foça, Bodrum Yarımadası ve AnamurTaşucu´nda yaşamaktadır Akdeniz foku için alınacak her tedbir bununla birlikte balıkçılık, turizm, kıyılarımız ve denizlerimizi de koruyacaktır *
SOYU TEHLİKEDE OLAN BAZI HAYVANLAR
DENİZ KAPLUMBAĞALARI
Soyu tehlikede olan türlerden biri olup sayıları şipşak azalmaktadır Bunun dağıtılmış nedenleri vardır Birincisi, üreme alanları olan kumsalların millet göre tahrip edilmesi İkinci neden, bazı türlerin etinin yenmesi Üçüncü neden, ağları parçaladıkları gerekçesiyle balıkçılar göre öldürülmeleri Bazı ülkelerde denizkaplumbağası kabukları turistik eşya olarak bile satıldığı görülmektedir
KELEBEKLER
Narin ve korunmasız yapıları nedeniyle kelebekler, insanın doğaya verdiği zarardan en fazla etkilenen böcek türüdür Kanatlarının doğaüstü etkileyici renk kompozisyonlarıyla insanların eskiden beri ilgisini çeken kelebeklerden Türkiye'de 268 cins bulunmaktadır Bu türlerin çoğu büyüyen çevre kirliliği sebebiyle değil olmakta ya da yok olma tehlikesi ile karşısında karşıya bulunmaktadır
KUŞLAR
Devlet Su İşleri gibi bir takım kurumlar tarım arazisi edinmek için veya su kaynakları temin etmek amacıyla göl ve bataklıkları kurutmakta ve yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden olmaktadır Mesela; yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan Yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla değil olmuştur
Buna ek olara tarım ilaçlarının fazlaca ve bilinçsiz olarak kullanılması pek fazla hayvanı negatif etkilemiştir Bitkilere hasar veren böcek, fare gibi canlılarla çaba etmek için tarlalara atılan suni gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da vefat nedenidir Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel ve en tanıdık örnek, kelaynaklardır Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten pozitif kelaynak görülüyordu Ama yeniden o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da değil etti Çünkü kelaynakların besin kaynağı bu zararlı böceklerdir 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düştü Koruma altına alındılar Lakin bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar
ANADOLU LEOPARI
Anadolu leoparı, Türkiye'de yaşamış vahşi kedilerin en hoş örneklerinden biri olup aynı zamanda Türkiye´de yaşayan tanıdık en yırtıcı hayvandır Fakat yüzyıllar her tarafında avlanma sonucu sayıları şipşak azalmıştır Anadolu leoparının son bireyleri, 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nda ve 1970'li yılların başında Eskişehir çevresinde örülmüş ve görüldüğü yerde de öldürülmüştür O günden bu yandan varlığından haber yok
AKDENİZ FOKU
Değil olma sınırındaki bir başka hayvan türü de milyonlarca yıldır yaşamış Akdeniz fokudur Akdeniz foku bütün dünyada nesli risk aşağıda bulunan türler içerisinde birincil sırada yer almaktadır Ülkemizde özellikle Ege´de Foça, Bodrum Yarımadası ve AnamurTaşucu´nda yaşamaktadır Akdeniz foku için alınacak her tedbir bununla birlikte balıkçılık, turizm, kıyılarımız ve denizlerimizi de koruyacaktır *
