Son Konu

Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
36
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Bireyin kişilik gelişimi ve pek çok davranışın kazanımı açısından çocukluk yılları kritik bir öneme sahiptir. Bu dönemde çocuğun sağlıklı ve uygun bir öğrenme ortamına sahip olması, hem psikolojik hem de sosyal açıdan çok önemlidir. Çocukluk çağında saldırganlık gibi bazı olumsuz davranışlar ortaya çıkabilmektedir. Bu olumsuz davranışlar çeşitli mekanlarda ve çeşitli olaylar karşısında sergilenebilir ve hem çocuğun kendisini hem de yakın çevresini zora sokabilir.

Saldırganlığa eşlik eden duygular vardır. Bu duygulardan en kritik olanı “öfke” duygusudur. Çocuklar öfke duygusuyla başa çıkmakta zorlanabilirler, onları ne yapacaklarını bilmedikleri durumlara sokabilir. Çocuğun öfkelenmesi ve saldırgan davranışlar sergilemesinin çeşitli sebepleri olabilir. Bu sebeplere incinme, içsel çatışmalar, ihtiyaçların karşılanmaması veya beklenmedik sonuçlarla karşılaşılması gibi durumlar örnek olarak verilebilir. Ayrıca çocukların, akranlarını model alarak saldırganlık gibi olumsuz davranışlar sergilemeleri de olasıdır. Okul öncesi dönemdeki 3 – 5 yaş aralığındaki çocukların kolayca öfkelenebildiği ve saldırgan davranışlar sergileyebildiği gözlemlenmiştir. Bunun sebeplerinde kendilerini yeteri kadar ifade edememeleri, yapmak istedikleri bir davranışın birileri tarafından engellenmesi, oyuncaklarını veya ona ait olan herhangi bir eşyayı paylaşmak zorunda bırakılması gibi durumlardan bahsedilebilir. Okul dönemindeki 6 – 8 yaşlarındaki çocuklarda ise önceki dönemlere kıyasla daha farklı sebeplerden dolayı öfkelenme ve bunu dışavurma görülür. Bu yaşlardaki çocuklar kendilerini ifade edebilecek beceriye sahiptirler ve yaşadıkları olumsuzluklar, hoşlanmadıkları durumlar, maruz kaldıkları ayrımcılıklar ve dışlanmalar onların öfkelenmesine sebebiyet verebilir.

Çocukların öfke duygusuna kapıldıklarında ve bu duygularını saldırganlık olarak adlandırabileceğimiz davranışlarla beraber sergilediklerinde anne – baba bu durumu değiştimeye ve çocuğunu sakinleştirmeye çalışabilir. Öfke kontrolünde ebeveynlerin çocuklarına uygulatabilecekleri ve bu durumu idare etmeyi öğretebilecekleri çeşitli yöntemler vardır.

Öncelikle çocukta öfkeye neden olan durumların anlaşılması ve bu durumların çocukta ne derece bir gerginlik yarattığı anlaşılmalıdır ki uygun çözüm yolları geliştirilebilsin. Öfkeli olan bir çocuğa öfkeyle karşılık vermek durumu içinden çıkılmaz bir hale getirebilir. Ayrıca öfkeyle tepki verilmesi çocuğu sakinleştirmek yerine daha da öfkelenip saldırgan davranışlar sergilemeye itebilir. Çocuğu sakince dinleyip sorunun ne olduğunu ve neden öfkelendiğini anlamaya çalışmak beraber çözüm yolları bulmaya zemin hazırlar ve çocuğun isteklerinin (eğer mümkünse) yerine getirilmesini sağlar. Ancak öfke nöbeti sırasında çocuğun istediği şeyin yapılmaması gerekir. Bu davranış, çocuğun öfkeyi ve saldırgan davranışlarını pekiştirmesine sebep olabilir. Çocuk sakinleştikten sonra anne – baba bu davranışını onaylamadıklarını söylemelidirler ancak bu saldırgan davranışı sergilediği için çocuğa “sana küstüm” gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Çocuğun her şartta anne – baba tarafından sevildiği ve sevileceğini bilmesi gerekir.

Çocukların duyguları tanımaları ve onları kabullenmeleri önemlidir. Duygularını tanıyan ve kabullenen çocuklar öfkeyle baş etmede daha başarılı olabilirler. Bu noktada çocuklarla duygularını tanımaları için çeşitli oyunlar oynanıp, etkinlikler yapılabilir. Örneğin bir kağıda bütün aile üyeleri o gün nasıl hissettiklerinin resmini çizip, bu duyguları mimikleriyle göstermeye ve birbirlerinin duygularını tahmin etmeye çalışabilirler. Alternatif olarak, çeşitli duygularını ne zaman yaşadıkları ve bu duyguları vücutlarında nerede hissettikleri konuşulabilir. 

Öfkelenen ve saldırgan davranış sergileyen çocuklara sakinleşmeleri için zaman tanımamız gerektiğinin önemini vurgulamıştık. Çocuğun, evde kendine ait bir köşesi olması onun duygularını regüle etmesine olanak sağlar. Çocuk zor anlar yaşadığında burayı kullanması için yönlendirmek ona yardımcı olabilir.  Bu köşeyi çocukla beraber oluşturmak önemlidir çünkü hangi eşyanın çocuğa iyi geleceğine kendisinin karar vermesi daha doğru olacaktır. Çocuğun seçtiği eşyalar haricinde bu köşeye minderler, sevdiği kitaplar, peluş oyuncaklar koyulabilir. 

Bazen öfke nöbetlerine ve saldırgan davranışlara çözüm bulunamayabilir ve çocukta duygudurum bozuklukları, davranış bozuklukları ya da kaygı bozuklukları ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.


 
Üst Alt