Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Teknoloji ve Sanayi Atağı: MESS Teknoloji Atağı ve 40 fabrika açılış merasimine katıldı. Ataşehir’de düzenlenen merasime Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Aile, Çalışma ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk katıldı.
Açılış sırasında Erdoğan’ın kürsüden ayrılarak oturması istendi. Erdoğan’ın yanına giden robot, ona bir tablet uzattı. Erdoğan, “Bay robotla görüştüm, açılışı yapıyorum” diyerek tabletteki butona basıp, 'dijital kurdele' aracılığıyla merkezin açılışını yaptı.
"Covid salgınında birçok ülke sakinlik yaşarken, Türk iktisadı toparlanma sürecini muvaffakiyetle yürütüyor" diyen Erdoğan, "Ne özel dalımız ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına orta vermedi, vermiyor" dedi.
2002'de başlayan hizmet seyahatin 'dikensiz bir gül bahçesi' olmadığını söyleyen Erdoğan, "Gazete manşetleriyle, siyaseti dizayn eden medya ile uğraş ettik. Çapulcularla gayret ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği topu tankı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle çaba ettik. Attığımız her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle uğraş ettik" tabirlerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu halde:
"Salgın kurallarına karşın yatırımlara orta verilmedi"
"Aziz milletim, iş dünyamızın hürmet bedel üyeleri, değerli konuklar sizleri en kalbi hislerimle hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Bu manalı program sebebiyle siz sanayicilerimizle olmaktan memnuniyet duyuyorum. 30 Ağustos zafer bayramının arefesinde bu türlü bir merasimi yapmak sahiden bizler için çok çok büyük mana taşıyor. Allah'ın ayı olarak tanım ettiği Muharrem ayına ulaştıran Rabbimize hamd ediyorum.
Biraz sonra teknoloji odaklı sanayi atılımı programının sonuçlarını paylaşacak, 40 fabrikamızın resmi açılışını gerçekleştireceğiz. yeniden kendi alanında dünyada tek olan MESS teknoloji merkezinin ülkemize kazandırmanın haklı gururunu yaşayacağız.
Bu merkezle inşallah çığır açacağız. Merkezimizin değerli bir gereksinimi gidereceğine inanıyorum.
Türkiye'nin potansiyeline inanan, ülkemizin aydınlık geleceğine yatırım yapanlara şahsım ve milletim ismine şükranlarımı sunuyorum.
İş dünyamızın tam bir seferberlik ruhuyla çalıştığını görmekten bahtiyarlık duyuyorum.
Kovid salgınında birçok ülke sakinlik yaşarken, Türk iktisadı toparlanma sürecini muvaffakiyetle yürütüyor.
Ne özel bölümümüz ne de kamu kuruluşlarımız yatırımlarına orta vermedi, vermiyor.
"Türkiye'yi global bir üretim üssü haline getirmekte kararlıyız"
Her ne kadar salgın hepimiz için birtakım zorlukları getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat kapılarının açılmasına da vesile oldu.
Endüstrisi, üretim kapasitesi, coğrafik pozisyonu, güçlü sıhhat ve ulaşım altyapısıyla Türkiye bu arayışların en beğenilen ülkelerinin başında geliyor.
Salgın devrinde birçok firmamız kısıtlı pazar hissesi olduğu ülkelere açılma imkanı buldu.
Birileri istemese de Türkiye'yi global bir üretim üssü haline getirmekte kararlıyız.
Esnafımızı, sanayicimizi, çiftçimizi, emekçimizi yüksek faiz yükünün altında asla ezdirmedik. Düzgün çalışılmış özgün ve öncü teşvik sistemiyle hep üreticimizin yanında olduk.
Kısa müddet evvel teşvik sistemimizde yapısal bir ıslahata imza atarak ilçe bazlı bir teşvik sistemini hayata geçirdik.
AR-GE harcamalarının ulusal gelirimizdeki hissesi tarihimizde birinci kez yüzde 1'in üzerine çıktı.
"Hiçbir hususta arz meşakkati çekmediysek işte bu güçlü üretim altyapısı sayesindedir
Organize Sanayi Bölgesi sayısını 193'ten 321'e çıkararak ülkemizin üretim kapasitesini sağlamlaştırdık. Organize Sanayi Bölgesi olmayan ilimiz kalmadı.
Şayet salgın periyodunda hiçbir mevzuda arz meşakkati çekmediysek işte bu güçlü üretim altyapısı sayesindedir.
Dünyanın en güçlü ülkelerinde sıhhat işçisinin bile maskeye ulaşamadığı günlerde biz yerli teneffüs aygıtını üretim bandından indirmeye başardık. 60 yıllık hayalimiz olan Türkiye'nin Arabası fabrikası temellerini tekrar bu periyotta attık.
Cuma günü; Ankara - Niğde Otoyolunu milletimizin hizmetine sunacağız. Zorluklara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye için koşacağız, koşturacağız, var gücümüzle çalışacağız.
"Her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle uğraş ettik"
2002'de başlayan hizmet seyahatimiz asla dikensiz bir gül bahçesi olmadı. Gazete manşetleriyle, siyaseti dizayn eden medya ile uğraş ettik. DEAŞ'ından PKK'sına DHKPC'sine kadar terör örgütleriyle çaba ettik. Çapulcularla çaba ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği topu tankı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle çaba ettik.
Attığımız her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle uğraş ettik.
İnsanımızın birlik, beraberliğine kast eden mezhepçi fanatiklerle çaba ettik. Üretmeden, ter dökmeden servetine servet katmaya alışmış faiz lobileriyle gayret ettik.
18 yıl boyunca ülkemiz, milletimiz ve işte bugün burada olduğu üzere Türkiye'nin refahı ve kalkınması için yatırım yapan siz iş adamlarımız için çaba gösterdik.
18 yıl önce IMF'Siz adım dahi atamayan Türkiye, bugün dünyanın en büyük 13'üncü ekonomisidir. Hastalarını rehin alan bir ülkeyi, dünyada parmakla gösteren bir sıhhat sistemiyle biz tanıştırdık.
"Kısa vadeli değil orta ve uzun vadeli projeleri ele almamız lazım"
İHA'larda dünyanın en ileri teknolojisine sahip 4-5 ülkeden birisiyiz. Kalkınma yardımlarında ulusal gelire oranla yeniden birinci sıradayız.
Bir devir siyasi istikrarla konuşulan bir ülkenin, bugün başarılarıyla, Karadeniz'deki doğal gaz keşifleriyle, Doğu Akdeniz'deki sismik araştırmasıyla gündeme gelmesi uğraşın ve inancın bir sonucudur.
Devlet, millet sırt sırda verdikçe ülkemizin bu muvaffakiyet grafiği yükselmeye devam edecektir.
Türkiye olarak yalnızca kısa vadeli maksatlara değil, orta ve uzun vadeli projeleri de bilhassa ele almamız lazım.