D vitamininin vücuttaki işlevleri; günlük beslenmeyle alınan kalsiyum ve fosforun emilimini sağlaması, kemik erimesine neden olan paratiroid hormonunun salgılanmasını önlemesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı koruması olarak sıralanabilir. Ayrıca D vitamini yetersizliğinde pankreastan insülin salınımını sağlayan hücrelerin çalışması bozulur, bunun sonucu olarak da insülin direnci ve diyabet gözlenir. Dolayısıyla obezitenin önüne geçmemizde insülin direncini kırması oldukça önemli bir fonksiyonudur. İnsülin kandaki glukozun vücuttaki diğer organlara taşınmasına yardımcı olan ve fazlasını yağa dönüştürerek depolayan hormondur. Bireyde insülin direncinin gelişmesi insülinin glukoza karşı etkinliğini azaltır ve dokulara yeterli glukoz sağlanamadığından enerji harcaması düşer. Alınan ve harcanan enerji arasındaki dengesizlik de obeziteyi tetikler.
Yumurta sarısında ve yağlı balıklarda bol miktarlarda bulunmasına rağmen günlük beslenmemizde besinlerle yalnızca D vitamini ihtiyacımızın %20 sini karşılayabiliyoruz. Bu nedenle günde 2 kez 15'er dakika güneş ışığından yararlanmamız gereksinmemizi karşılayabilmemiz için son derece önemli... Yapılan tahliller neticesinde kanda normalin altında D vitamini bulunması durumunda doktor ya da diyetisyen kontrolünde ağızdan alınabilecek damla ya da ampul formundaki D vitamini suplemanları ile kas yorgunluğu ve depresyon durumu önlenebilir, kilo kontrolü sağlanabilir. İdrarla atılmadığından fazlasının toksik etki yaratabileceği de göz ardı edilmemeli ve bilinçsizce kullanılmamalıdır.