Terör, zelzele ve vefat çocuklara nasıl anlatılmalı?
Şu sıralar ülkemiz fazla zorlama günler geçiriyorMilletçe acımız çok büyük Önce şehitlerimiz,kaybettiğimiz şehit askerlerimiz ve ardındaki 23 Ekim büyük Van DepremiTelevizyonda medyada yayınlanan haber ve görüntüleri çocuklarlar izleyip görüyorPeki bu acı gerçekleri çocuklarımıza nasıl anlatmamız gerekiyor
Terör, zelzele ve vefat çocuklara nasıl anlatılmalıdır?
Anneler, babalar şaşkınlıkla ve üzüntüyle haberleri okurken, izlerken çocuklarımızla bütün bu olayları nasıl anlatacağız? Onları nasıl ve ne değin hayatın gerçeklerinden koruyacağız?
Gündemi çocuklarımızın şüphesiz ki yaşlarına uygun bir şekilde, onları endişe, kaygı ve derin üzüntüye sevk etmeyecek şekilde anlatmalıyız Toplumsal olaylara aleyhinde alınganlık geliştirmelerine, yardıma muhtaç insanlara takviye etmeye mutlaka teşvik etmeli ve hatta kişisel olarak yapmalarını sağlamalıyız Sadece bu stil olaylar olduğunda yok, tekrar tekrar
Çocuklarımızın kafalarına onların anlamayacağı şekilde politik görüşleri sokmamalı Çocuklara evrensel görüş kazanmalarına asistan olursak onlar ileride kendi görüşlerini zaten oluştururlar
Bilhassa terör olaylarında, çocuklarımızın düşmanlık düşünceleri elde edecekleri, zorlama hissedecekleri duygu ve düşünceleri aşılamaktan kaçınmalıyız Ülkemizde olan bitenden farkında etmekle beraber, olayların tarihsel süreçleri hakkında onların gerçekte bilgilenmelerini sağlayarak, ileri yaşlarda kendi görüşlerini oturtmalarına muavin olmalıyız Kendi siyasi us ve görüşlerimizle onların beyinlerini yıkamak yerine, ayrı görüşlerin zaman içerisinde hepsini okuyarak, anlayarak karar vermeleri gerektiğini anlatmalıyız 910 yaşlarında bir çocuğa ölüm nasıl anlatılır? Terör, şehit nasıl anlatılır?
Vefat ile ilgili soruları genel olarak 56 yaşlarında sormaya başlıyorlar Çocuklara ölümü korkutucu bir şey olarak anlatmamak gereklidir
Çocuklara ölümün doğum değin doğal bir hadise olduğunu bunun bir değişim olduğunu söyleyebiliriz Ölümden sonrası ile ilgili çok pozitif data sahibi olmadığımızı ve bu konuda öbür inanışlar olduğunu ve ileride büyüdüklerinde kendi inançlarını oluşturacaklarını dürüst ve açık bir şekilde açıklama etmeliyiz Ölümü gizlemek, vefat olgusundan kaçırmak, ölümü dehşet bir şey olarak kullanmak sadece endişe ve endişenin daha fazla gelişmesine neden olur
Terör ile ilgili, kuvvet hakkında çocuklarımızı bilhassa bilgilendirmemiz, şiddetin olumsuzluklarını anlatmamız ve hatta kendimiz de onlara örnek olmamız gerekmekte Lakin siyasi bir duruş sergilemeden Çünkü çocuklar taraf değildir Onlar dünyaya saf ve pak olarak, ayrımcı zihniyetten uzak bakarlar
Çocukların depremden etkilenme derecesini bazı faktörler belirlemektedir
Bunlar:
• Ailenin tepkisi: Çocuk depremden aracısız olarak etkilenmese bile ailesinin zelzele karşısındaki tepkileri ve korkularından fazla etkilenebilir Çocuğun zelzele karşı çaresiz kalan ailesine olan güveni sarsılabilir Ailesinin yıkım karşısındaki nefret ve kaygılarından en fazla da okul öncesi yaş grubundaki çocuklar etkilenirler böylece bir yandan kendinizi diğer yandan da çocuklarınızı bitmiş güçlendirmeye çalışınız • Kayıp derecesi: Çocuğun deprem felaketinde tanık olduğu ya da gördüğü hasar ve kayıp ne değin büyük ise etkilenme derecesi de pek pozitif olacaktır Bilhassa aileden bir veya daha artı kişinin öldüğü veya ağır yaralandığı, çocuğun kendisinin yaralandığı veya evinin ve okulunun yaşanamaz ülkü geldiği durumlarda çocuk, bu felaketle başa çıkmada epeyce zorlanır Aile üyelerinden birinin ölümünden nedeniyle rollerin değiştiği, örneğin, annenin baba, ablanın anne rolünü üstlenmek zorunda kalması gibi durumlarda aile içi ilişkilerde zorluklar yaşanacaktır Çocuk, bu koşullarda yeni yaşama geçerken daha da zorlanacaktır Depremi yaşamayan çocuklar bile, hiçbir kayıpları olmadığı halde televizyonda gördüklerinden ve yetişkinlerin olay hakkındaki konuşmalarından etkilenebilir ve aynı tepkileri gösterebilirler • Yaş Cinsiyet: Çocukların zihni yetişkinlerinkinden daha esnek ve işlenmeye daha yerinde olduğu için, çocuklar hem olumlu keza de negatif etkilere daha açıktırlar bu nedenle felakette yaşanan olaylardan etkilenme olasılıkları daha yüksektir Cinsiyet açısından ise kız çocuklarında içe dönük ve gürültüsüz, ağırbaşlı olma; erkek çocuklarında ise hiperaktif davranışlar (olduğu yerde duramama, aralıksız hareket etme) daha fazla görülmektedir • Daha önceki yaşantılar: Depremden önce diğer örseleyici yaşantıları olan çocuklar bu felaketten daha çok etkilenebilirler Örneğin, anne babası boşanmış, kendisi şiddete maruz kalmış, aile içinde şiddeti gözlemlemiş veya ailesinde önemli bir afiyet problemi yaşayan çocuklar gibi Ayrıca deprem öncesinde de bir takım psikolojik problemleri olan ya da okul başarısı zaten iyi olmayan çocukların, bu nesil yaşantıları olmayan çocuklara göre yer sarsıntısı felaketinden daha fazla etkilenmeleri beklenebilir Ancak şu da unutulmamalıdır ki yaşça daha büyük olup daha önceki yıllarda stresli durumlardan geçmiş ve bununla baş edebilmiş çocukların, zelzele felaketinin yarattığı etkilerden de diğer çocuklara tarafından daha basit sıyrılması mümkündür • Depremin dolambaçlı etkileri: Deprem felaketinin böylece fazla negatif etkisi, yalnızca çocuğun aracısız olarak yaşadığı yer sarsıntısı sarsıntısı, harabeler, yaralanma ve kayıplar sebebiyle ortaya çıkmaz Depremin dolambaçlı etkileri de çocuğun yaşadığı güçlükleri artırıcı bir rol oynayabilir ve iyileşme sürecini geciktirebilir • Günlük yaşantı: Evin yıkılması ya da hasarlı olması sebebiyle diğer yere taşınılması, kalabalık ve kuytu olmayan alışılmışın dışındaki ortamlarda yaşamak zorunda kalınması ve jurnal işleyişin değişik nedenlerle aksaması durumlarında çocuklar yer sarsıntısı felaketinden daha pozitif etkileneceklerdir • Ayrılık: Çocuk ailesinden herhangi bir bireyi kaybetmemiş olsa da, herhangi bir nedenle bir zaman onlardan öbür yaşamak zorunda kaldığında, bu durum onun üstünde ek bir kaygı ve stres yaratacaktır • Aile içi ilişkiler: Aile içinde rahatsızlık veya vefat gibi nedenlerle rollerin değiştiği, aile içi ilişkilerin bozulduğu, ailedeki yetişkinlerden birinin artı miktarda içki almaya başladığı, şiddetin ortaya çıktığı veya var olan şiddetin arttığı durumlarda iyileşme gecikecektir • Idareli koşullar: Ailenin geçimini sağlama kaynaklarının kısıtlandığı ya da değil olduğu, ihtiyaçların karşılanmasının aksadığı durumlarda çocuk daha negatif etkilenecektir • Sosyal destek: Anne babanın çocuğuna olan alaka ve desteğinin azalması, çocuğun arkadaşları ve komşularıyla ilişkide olduğu sosyal çevrenin bozulması da çocuğun düzelmesini geciktirecektir *
Şu sıralar ülkemiz fazla zorlama günler geçiriyorMilletçe acımız çok büyük Önce şehitlerimiz,kaybettiğimiz şehit askerlerimiz ve ardındaki 23 Ekim büyük Van DepremiTelevizyonda medyada yayınlanan haber ve görüntüleri çocuklarlar izleyip görüyorPeki bu acı gerçekleri çocuklarımıza nasıl anlatmamız gerekiyor
Terör, zelzele ve vefat çocuklara nasıl anlatılmalıdır?
Anneler, babalar şaşkınlıkla ve üzüntüyle haberleri okurken, izlerken çocuklarımızla bütün bu olayları nasıl anlatacağız? Onları nasıl ve ne değin hayatın gerçeklerinden koruyacağız?
Gündemi çocuklarımızın şüphesiz ki yaşlarına uygun bir şekilde, onları endişe, kaygı ve derin üzüntüye sevk etmeyecek şekilde anlatmalıyız Toplumsal olaylara aleyhinde alınganlık geliştirmelerine, yardıma muhtaç insanlara takviye etmeye mutlaka teşvik etmeli ve hatta kişisel olarak yapmalarını sağlamalıyız Sadece bu stil olaylar olduğunda yok, tekrar tekrar
Çocuklarımızın kafalarına onların anlamayacağı şekilde politik görüşleri sokmamalı Çocuklara evrensel görüş kazanmalarına asistan olursak onlar ileride kendi görüşlerini zaten oluştururlar
Bilhassa terör olaylarında, çocuklarımızın düşmanlık düşünceleri elde edecekleri, zorlama hissedecekleri duygu ve düşünceleri aşılamaktan kaçınmalıyız Ülkemizde olan bitenden farkında etmekle beraber, olayların tarihsel süreçleri hakkında onların gerçekte bilgilenmelerini sağlayarak, ileri yaşlarda kendi görüşlerini oturtmalarına muavin olmalıyız Kendi siyasi us ve görüşlerimizle onların beyinlerini yıkamak yerine, ayrı görüşlerin zaman içerisinde hepsini okuyarak, anlayarak karar vermeleri gerektiğini anlatmalıyız 910 yaşlarında bir çocuğa ölüm nasıl anlatılır? Terör, şehit nasıl anlatılır?
Vefat ile ilgili soruları genel olarak 56 yaşlarında sormaya başlıyorlar Çocuklara ölümü korkutucu bir şey olarak anlatmamak gereklidir
Çocuklara ölümün doğum değin doğal bir hadise olduğunu bunun bir değişim olduğunu söyleyebiliriz Ölümden sonrası ile ilgili çok pozitif data sahibi olmadığımızı ve bu konuda öbür inanışlar olduğunu ve ileride büyüdüklerinde kendi inançlarını oluşturacaklarını dürüst ve açık bir şekilde açıklama etmeliyiz Ölümü gizlemek, vefat olgusundan kaçırmak, ölümü dehşet bir şey olarak kullanmak sadece endişe ve endişenin daha fazla gelişmesine neden olur
Terör ile ilgili, kuvvet hakkında çocuklarımızı bilhassa bilgilendirmemiz, şiddetin olumsuzluklarını anlatmamız ve hatta kendimiz de onlara örnek olmamız gerekmekte Lakin siyasi bir duruş sergilemeden Çünkü çocuklar taraf değildir Onlar dünyaya saf ve pak olarak, ayrımcı zihniyetten uzak bakarlar
Çocukların depremden etkilenme derecesini bazı faktörler belirlemektedir
Bunlar:
• Ailenin tepkisi: Çocuk depremden aracısız olarak etkilenmese bile ailesinin zelzele karşısındaki tepkileri ve korkularından fazla etkilenebilir Çocuğun zelzele karşı çaresiz kalan ailesine olan güveni sarsılabilir Ailesinin yıkım karşısındaki nefret ve kaygılarından en fazla da okul öncesi yaş grubundaki çocuklar etkilenirler böylece bir yandan kendinizi diğer yandan da çocuklarınızı bitmiş güçlendirmeye çalışınız • Kayıp derecesi: Çocuğun deprem felaketinde tanık olduğu ya da gördüğü hasar ve kayıp ne değin büyük ise etkilenme derecesi de pek pozitif olacaktır Bilhassa aileden bir veya daha artı kişinin öldüğü veya ağır yaralandığı, çocuğun kendisinin yaralandığı veya evinin ve okulunun yaşanamaz ülkü geldiği durumlarda çocuk, bu felaketle başa çıkmada epeyce zorlanır Aile üyelerinden birinin ölümünden nedeniyle rollerin değiştiği, örneğin, annenin baba, ablanın anne rolünü üstlenmek zorunda kalması gibi durumlarda aile içi ilişkilerde zorluklar yaşanacaktır Çocuk, bu koşullarda yeni yaşama geçerken daha da zorlanacaktır Depremi yaşamayan çocuklar bile, hiçbir kayıpları olmadığı halde televizyonda gördüklerinden ve yetişkinlerin olay hakkındaki konuşmalarından etkilenebilir ve aynı tepkileri gösterebilirler • Yaş Cinsiyet: Çocukların zihni yetişkinlerinkinden daha esnek ve işlenmeye daha yerinde olduğu için, çocuklar hem olumlu keza de negatif etkilere daha açıktırlar bu nedenle felakette yaşanan olaylardan etkilenme olasılıkları daha yüksektir Cinsiyet açısından ise kız çocuklarında içe dönük ve gürültüsüz, ağırbaşlı olma; erkek çocuklarında ise hiperaktif davranışlar (olduğu yerde duramama, aralıksız hareket etme) daha fazla görülmektedir • Daha önceki yaşantılar: Depremden önce diğer örseleyici yaşantıları olan çocuklar bu felaketten daha çok etkilenebilirler Örneğin, anne babası boşanmış, kendisi şiddete maruz kalmış, aile içinde şiddeti gözlemlemiş veya ailesinde önemli bir afiyet problemi yaşayan çocuklar gibi Ayrıca deprem öncesinde de bir takım psikolojik problemleri olan ya da okul başarısı zaten iyi olmayan çocukların, bu nesil yaşantıları olmayan çocuklara göre yer sarsıntısı felaketinden daha fazla etkilenmeleri beklenebilir Ancak şu da unutulmamalıdır ki yaşça daha büyük olup daha önceki yıllarda stresli durumlardan geçmiş ve bununla baş edebilmiş çocukların, zelzele felaketinin yarattığı etkilerden de diğer çocuklara tarafından daha basit sıyrılması mümkündür • Depremin dolambaçlı etkileri: Deprem felaketinin böylece fazla negatif etkisi, yalnızca çocuğun aracısız olarak yaşadığı yer sarsıntısı sarsıntısı, harabeler, yaralanma ve kayıplar sebebiyle ortaya çıkmaz Depremin dolambaçlı etkileri de çocuğun yaşadığı güçlükleri artırıcı bir rol oynayabilir ve iyileşme sürecini geciktirebilir • Günlük yaşantı: Evin yıkılması ya da hasarlı olması sebebiyle diğer yere taşınılması, kalabalık ve kuytu olmayan alışılmışın dışındaki ortamlarda yaşamak zorunda kalınması ve jurnal işleyişin değişik nedenlerle aksaması durumlarında çocuklar yer sarsıntısı felaketinden daha pozitif etkileneceklerdir • Ayrılık: Çocuk ailesinden herhangi bir bireyi kaybetmemiş olsa da, herhangi bir nedenle bir zaman onlardan öbür yaşamak zorunda kaldığında, bu durum onun üstünde ek bir kaygı ve stres yaratacaktır • Aile içi ilişkiler: Aile içinde rahatsızlık veya vefat gibi nedenlerle rollerin değiştiği, aile içi ilişkilerin bozulduğu, ailedeki yetişkinlerden birinin artı miktarda içki almaya başladığı, şiddetin ortaya çıktığı veya var olan şiddetin arttığı durumlarda iyileşme gecikecektir • Idareli koşullar: Ailenin geçimini sağlama kaynaklarının kısıtlandığı ya da değil olduğu, ihtiyaçların karşılanmasının aksadığı durumlarda çocuk daha negatif etkilenecektir • Sosyal destek: Anne babanın çocuğuna olan alaka ve desteğinin azalması, çocuğun arkadaşları ve komşularıyla ilişkide olduğu sosyal çevrenin bozulması da çocuğun düzelmesini geciktirecektir *