iltasyazilim
Yeni Üye
Dil Devriminin Tarihi
Dil Devrimi önemi
Dil Devrimi
Dil, ulusal yapıyı oluşturan, sağlamlaştıran karşılıklı bağdır Atatürk, Türk Dilini kendi ulusal asil benliğine kavuşturmayı ve kendi benliği içinde zenginleştirerek büyük bir kültür dili haline getirmeyi, 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Muayene Cemiyeti'ni (Türk Dil Kurumu) kurarak gerçekleştirmeye çalışmıştır Tarih anlayışında olduğu gibi, milli kültürümüzün temeli olan dilde de millileşmek bir zorunluluktu Atatürk, dildeki bağımsızlığı siyasi bağımsızlığın bir parçası sayıyordu Dil devrimi, Türk Devrimi'nin esas prensiplerine de uygun olarak dilde millileştirme ve bu akıma kuvvet kazandırma devrimidir Atatürk, Türk Dili Muayene Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'ni açış konuşmasında; Ulusal kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti'nin esas dileği olarak temin edeceğiz Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz, sözü ile, dildeki gelişme ve sadeleşmeyi yalnızca toplumda bir akım olarak yok, yasama ve yürütme organına da, düşen bir devir olarak göstermiştir
Atatürk'ün 1932 yılında başlattığı dil devrimi çalışmalarına, milli kültür politikasının gerekli kıldığı bir anlayışla eğilmiştir Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet felsefesinin temelinde, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin ön safına tümdengelim amacı yer aldığına göre, dilimizin de uzun vadede böyle bir uygarlık seviyesinin gerekli kıldığı bütün sözcük, kavram ve terimleri karşılayabilecek bir kültür dili durumuna getirilmesi gerekiyordu Atatürk'ün çabaları ile, Türkçe'nin bütün sorunları bir tamamen düşünülmüş, sistemli bir şekilde başarılı çözümlere ulaştırılmaya çalışılmıştır
*
Dil Devrimi önemi
Dil Devrimi
Dil, ulusal yapıyı oluşturan, sağlamlaştıran karşılıklı bağdır Atatürk, Türk Dilini kendi ulusal asil benliğine kavuşturmayı ve kendi benliği içinde zenginleştirerek büyük bir kültür dili haline getirmeyi, 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Muayene Cemiyeti'ni (Türk Dil Kurumu) kurarak gerçekleştirmeye çalışmıştır Tarih anlayışında olduğu gibi, milli kültürümüzün temeli olan dilde de millileşmek bir zorunluluktu Atatürk, dildeki bağımsızlığı siyasi bağımsızlığın bir parçası sayıyordu Dil devrimi, Türk Devrimi'nin esas prensiplerine de uygun olarak dilde millileştirme ve bu akıma kuvvet kazandırma devrimidir Atatürk, Türk Dili Muayene Cemiyetini kurduğu 1932 yılında TBMM'ni açış konuşmasında; Ulusal kültürün her çığırda açılarak yükselmesini Türk Cumhuriyeti'nin esas dileği olarak temin edeceğiz Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alakalı olmasını isteriz, sözü ile, dildeki gelişme ve sadeleşmeyi yalnızca toplumda bir akım olarak yok, yasama ve yürütme organına da, düşen bir devir olarak göstermiştir
Atatürk'ün 1932 yılında başlattığı dil devrimi çalışmalarına, milli kültür politikasının gerekli kıldığı bir anlayışla eğilmiştir Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet felsefesinin temelinde, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin ön safına tümdengelim amacı yer aldığına göre, dilimizin de uzun vadede böyle bir uygarlık seviyesinin gerekli kıldığı bütün sözcük, kavram ve terimleri karşılayabilecek bir kültür dili durumuna getirilmesi gerekiyordu Atatürk'ün çabaları ile, Türkçe'nin bütün sorunları bir tamamen düşünülmüş, sistemli bir şekilde başarılı çözümlere ulaştırılmaya çalışılmıştır
*