Son Konu

Dil Nedir? Kultur Nedir?

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
42
Puanları
48
Credits
-46,831
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Dil Nedir ?

Cok geniş anlamıyla dil, duşunce, duygu ve guduleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır Bu tanım butun canlıların kendi aralarındaki bildirişimlerle ilgili işaret sistemlerini olduğu kadar, insanlar tarafından doğanın ve eşyanın ortak kalıplar halinde manalandırılması olgularını da kapsamaktadır

İnsanlar ve hayvanlar bir takım sesler ve işaretlerle duşunce, duygu ve gudulerini anlatmaktadırlar Bunlar birer (dil)dir Yaprakları solmaya başlayan bir bitki de (susadım) veya (hastayım) demektedir O halde bitkilerin bile doğaya donuk dilleri vardır Demek ki tum canlıların, kendilerini ve hallerini anlatabilme olanakları vardır Buna dolaysız (doğrudan doğruya) bildirişim diyoruz

Bir de insanların, uzun bir yaşantı sonunda, ortak sembollerle, ortak kalıplarla, evrende, doğada ve eşyada manalandırdıkları, ozel anlamlar aşılaladıkları, dolaylı birer bildirişim aracı olarak kullandıkları işaretler ve sesler var ki bunlardan da sembolik, artistik bir dil oluşabiliyor; (yağmurun dili, denizin dili, goklerin dili, gullerin dili) gibi

Bizim konumuz (insan dili)dir Bunun icin dilin, dar, bilimsel bir tanımını yapacağız İnsanların aralarında anlaşmaya, kendilerini ifade etmelerine arac olan dil, bir dilbilgisi sistemi icinde orgutlenmiş, duşunce ve duyguları bildirmeye yarayan ses, işaret ya da hareketlerin butunudur

İnsan anlatım ve bildirişim icin ya hareket eder (jest), ya da ses cıkarır (konuşma) ya da belirli işaretler cizer (yazı) Konuşma dili, yazı dili, hareket dili, (insan dili)nin uc ayrı goruntusudur

Kultur Nedir?

İnsan toplumuna ozgu bilgi, inanc ve davranışlar buyunu ile bu butunun parcası olan maddi nesnelerToplumsal yaşamın dil, duşunce, gelenek, işaret sistemleri, kurumlar, yasalar, aletler, teknikler, sanat yapıtları gibi her turlu maddi ve tinsel urununu kapsamına alır
Kultur: İnsanoğlunun biyolojik olarak değil de sosyal olarak kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve maddi olmayan urunler butunuEşanlamlısı “ekin

Gunluk dilde “kulturlu olmak bilgili, gorgulu, incelikli olmak anlamına gelirKulturlu kişi uygarlığın nimetlerinden bilincli olarak yararlanan, eğitimli kişidir

Kultur terimini gunumuzdeki anlamına yakın bir şekilde ilk kez 17 yuzyılda Samuel von Pufendorf kullanmıştırOna gore kultur doğaya karşıt olan ve belli bir toplumsal bağlam icinde ortaya cıkan tum insan eserleridir

Alman filozof Immanuel Kant kulturu insanın mantıksal ozunden dolayı ozgurce hayata gecirebileceği amacların, ideallerin tumu olarak tanımlamıştır

Bir başka Alman filozof Herder kulturu bir ulusun, bir halk ya da topluluğun yaşam tarzı olarak yorumlamıştır

Kulturu tanımlamaya cabalayanlardan bir diğeri de antropolojinin kurucularından Edward Burnett Taylor olmuşturOna gore kultur “bilgilerden, inanclardan, sanattan, ahlaktan ve insanın toplumda yaşayan bir varlık olması nedeniyle edindiği butun obur yetenekler ve alışkanlıklardan oluşan karmaşık bir butun dur

Antropoloji ve etnoloji bilimleri geliştikce kultur olgusunun karmaşıklığı daha da belirginleşmiş ve tanımlar da ceşitlenmiştirABDli antropologlar ALKroeber ve Clyde Kluckhohn Kultur Kavramlarına ve Tanımlarına Eleştirel Bir Bakış 1952 adlı calışmalarında kulturun 164 farklı tanımını verirlerBunlardan biri olan “oğrenilmiş davranış yeterli bir tanım değildir cunku hayvan turlerinin yaşamında da doğal davranışların dışında sonradan edinilmiş ya da oğrenilmiş davranışların payı vardırBir başka tanıma gore kultur “zihindeki duşunceler den oluşurBu da yeterli değildir cunku duşunceler toplumda ancak dilde, eylemde ve yaratılmış urunlerde cisimlendikleri surece bir anlam ve işlev kazanırlar

Kultur Taşıyıcısı Olarak Dil

Dil, milli hafızanın, milli hatıraların, duyguların ve duşuncelerin, butun maddi ve manevi değerlerin, butun buluş ve yaradışların ortak hazinesidir Millet denilen insan topluluğunun en onemli sosyal varlığıdır Kulturun ilk ve temel unsurudur


Kultur, varlığını nesilden nesile intikale borcludur Kulturun nesilden nesile gecmesi, boylece devamı ve yaşaması kultur taşıyıcı eserler, eğitim ve oğretim yolu ile olur Onun icindir ki kultur eserleri, eğitim ve oğretim kulturun hayat şartıdır Dolayısıyla eğitim ve oğretimin esas gorevi kulturun intikal ve devamını sağlamaktır
Bir milletin fertleri arasındaki ortak duygu ve duşunce akımı dille kurulabilmektedir Bu akım dunden bugune, bugunden yarına dille aktarılmaktadır Bundan dolayı dil, aynı zamanda bir kultur aktarıcısı, bir kultur taşıyıcısıdır Bir milletin tarihi, coğrafyası, değer olculeri, folkloru, muziği, edebiyatı, ilmi, dunya goruşu ve millet olmayı gercekleştiren her turlu ortak değerleri yuzyılların suzgecinden suzule suzule kelimelerde, deyimlerde sembolleşerek hep dil hazinesine akıtılmakta, ozunu orada saklamaktadır
Gelenek ve gorenekler, dunya goruşu, din, sanat, tarih vb dil sayesinde nesilden nesile aktarılır Zaten butun bu unsurların teşekkul edebilmesi icin milletin meydana gelmiş olması lazımdır Milletin ve oteki kultur unsurlarının oluşmasında en başta gelen dildir
Kultur denilince ilk akla gelen şey dildir Dil, millet denilen sosyal varlığı birleştirmektedir Fertler arasında duygu ve duşunce birliği vucuda getirmektedir Milletler duygu ve duşuncelerini yazıya gecirince daha sağlam bir birlik meydana geliyor Cunku yazı sayesinde duygu ve duşunceler hem zaman hem de mekan icinde yayılıyor Biz Orhun Yazıtları sayesinde bundan bin iki yuz yıl once Gokturklerin varlığı, meseleleri, duygu ve duşunceleri hakkında bir fikir ediniyoruz Turklerin yoneticisi durumunda olan şahısların halkı muhatap alıp, halka hitap ettiklerini, yaptıkları işleri halka anlattıklarını goruyoruz Bu da milletimizdeki demokrasi anlayışının yuzyıllar oncesine kadar uzandığının bir delilidir Aynı hitap şeklini yıllar sonra 1071de Malazgirtte Alpaslanda, 20 yuzyılda Ataturkte gorebiliyoruz


Turk edebiyatı en eski cağlardan bugune kadar, butun safhaları, devirleri ve sosyal tabakaları ile Turk milletinin hayatını, zevkini, dunya goruşunu, yaratma gucunu gosteren bir duygu, duşunce ve hayal dunyasıdır Halk edebiyatı halkın yaşayışının, inanc ve değer hukumlerinin bir hazinesidir Bu edebiyat, beşikten başlayarak insan hayatının butun safhalarını icine alır Turk halk edebiyatı aşk, olum, hasret, tabiat sevgisi, gurbet, anı, din duygusu, alay, kahramanlık, ahlak gibi butun duyguları işler Bunların hepsi de kulturumuze ait unsurlardır ve edebiyat vasıtasıyla taşınmaktadır Edebiyatın temel malzemesi ise dildir
Bir şair duygu ve duşuncelerini kendi milletinin fertlerine ancak dili ile ulaştırabilir Bir yazar, bir bilim adamı, bir devlet adamı, bir filozof goruşlerini topluma dil yolu ile yayabilir Milletimizin dunya goruşu Yunus Emrenin ilahilerinde, Turk halkının bayrakta sembolleşen vatan sevgisi Mehmet Akifin İstiklal Marşında, milli mucadele ruhu Mehmet Emin Yurdakulun şiirlerinde ve bu donemin romanlarında, İstanbulun guzellikleri, İstanbul halkının gelenek ve gorenekleri Yahya Kemalin eserlerinde, Huseyin Rahmi ve Ahmet Hamdi Tanpınarın romanlarında, Anadolu insanının yaşayışı ve değer olculeri Yakup Kadri nin eserlerinde ebedileşmiştir Turk milletinin gelenekleri, folkloru, yuzlerce yıllık hayat tecrubelerinin sonucları veciz ifadesini atasozlerinde bulmuştur Destanlar toplum hayatını derinden etkilemiş şahıs ve olayların efsaneleşerek gunumuze kadar uzanmış canlı tablolarıdır Deyimler Turk mantığının, dil felsefesinin sembolleridir
Kutadgu Bilig ile Divanu lugatit Turk kultur hazinelerimizin en eski olanlarından sadece ikisidir Bu satırlara sığmayacak nice eserlerimiz mevcuttur Bunlardan kulturumuzle ilgili pek cok unsuru oğrenebiliyoruz Kutadgu Bilig ve Divanu Lugatit Turkte Turk milli bunyesinin ortaya konulduğunu goruyoruz Divanu Lugatit Turkte bu milli bunyenin dış yapısı uzerinde durulmuştur Kutadgu Bilig de ise bu bunyenin ic kısmıyla ilgili esaslar yer almaktadır Bu eserlerden Turklerin yaşama şekilleri, dunya goruşu, gelenek ve gorenekleri vb oğreniyoruz Butun bu bilgiler bize dil vasıtasıyla intikal etmiştir
Dil, milletler arasında da kultur taşıyabilmektedir Zorunlu olmayan kulturun değişmelerinde bunu acıkca gorebiliyoruz Gerci zorunlu kultur değişmelerinde de dil unsuru mutlaka vardır İnsanları bir araya getiren dildir Bir millet başka bir milletle temas etmek suretiyle birtakım kelimeler alabilir Her kelime kulture ait bir unsur olduğu icin, alındığı şekliyle olmasa bile o milletin kulturunden izler taşıyacaktır Gunumuzde ulaşım ve iletişimin hızla gelişmesi kultur alış verişlerini de hızlandırmıştır
Sonuc olarak diyebiliriz ki kulturun nesilden nesile aktarılması, diğer milletlere tesir etmesi, yaşaması ve gelişmesi dil sayesinde mumkun olabilmektedir Milleti meydana getiren unsurların başında gelen dil, aynı zamanda kulturun oluşması ve yaşamasında da en buyuk gorevi ustlenmiş durumdadır
Dilin insan ve toplum hayatındaki yerini ve onemini şoyle ifade edebiliriz:
Yabancı bir ulkede olduğumuzu duşunelim ve cevremizde de hic anlamadığımız bir dille konuşan yığınla insan olduğunu Kesinlikle yalnız, yapayalnız olduğunu duşunur herhalde insan Hem de oyle bir yalnızlık ki ! Etrafınızda yuzlerce insan var fakat siz hicbirisi ile konuşamıyor ve birisine olsun derdinizi anlatamıyorsunuz Konuşamıyor, kendinizi ifade edemiyorsunuz Sizi anlayabilecek hicbir kimse yok Bu bir felakettir herhalde!
İşte once insanı boşlukta asılı kalakalmış gibi bir yalnızlıktan kurtaran ve gittikce bir ulus (millet) olma haline getiren DİL in ozellikle de ANADİL in onemi budur

Alıntıdır
 
Üst Alt