Son Konu

dişilik değil, kişilik ön planda olmalı!!! mutlaka okunmalı...

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
dişilik değil, kişilik ön planda olmalı!!!


elimde olan cok güzel bir yazı bu bir yerde okumuş ve cok beğenmiştim, paylaşmak istedim
kısa yazılar baslıklar altında uzun değil bıktıracak boyutta ama cok faydalı bilinçlenmemiz yolunda, inş

DİŞİLİK DEĞİL, KİŞİLİK ÖN PLANDA OLMALI…

Allahu Teâlâ'nın bu âyet–i kerimede emrettiği örtüyü sadece baş örtüsüolarak anlamak çok yanlıştır Yani başı örtülü olsun da alt tarafı nasıl olursa olsunBu olmaz Sadece başını değil, vücudunu dahi örtmüş olsa mesele hallolmuş değildir Zira şeffaf, içini gösteren renkte ya da gayet dar olup bedene yapışmış, vücut hatlarını ortaya koyan kıyafetler kesinlikle Kur'an'ın örtünme emrine uygun değildir Bunlar Giyinik çıplaklardır Nitekim bir hadis–i şerifte Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur: Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döven (işkence yapan) bir kavimdir Diğeri de giyinik fakat çıplak birtakım kadınlardır( Müslim, Âdâb 10; Ebû Davud, Nikah, 44; Ahmed b Hanbel,4358)
Kadının örtüsü, edep ve iffet telkin etmek noktasında da çok önemlidir Âyet–i kerimenin, devamında işte bu noktayı da düşündürmek ve tesettür emrinin kuvvet ve şümûlünü bir daha hatırlatmak üzere, kadının yürüyüşünde ve tavırlarında dahi dikkatli olması gerektiğini şöyle ifade ediyor:
…Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlaryani baştan ayağa örtündükten sonra yürürken de edep ve vakar ile yürüsünler Tahrik edici, şüphe uyandırıcı, çapkın tavırlarla ve yürüyüşle hareket etmeyip, yabancı nazarları celbetmesinler Demek ki kapandıktan sonra da kadın, hâline, ahvaline dikkat edecektir Cenab–ı Hak, örtünme emriyle kadının istenmeyen kötü durumlara düşmesini önlemeyi gaye edinmiştir Kadın, Allah'ın emrine uygun bir şekilde giyinip başkalarının dikkatini cinsel yönden çekecek hareketlerden kendisini uzak tuttuğu, amiyane tabirle dişiliğini değil de kişiliğini ön plana çıkardığı zaman toplumda hak ettiği yeri alacak ve herkesin saygısını kazanacaktır
Tesettür; her türlü istismara karşı kadının koruyucu siperidir Fizikî güzelliğini ve cazibesini, teşhir edilen bir meta gibi herkesle değil, sadece nikahlı eşiyle paylaşması için dışa karşı perdesidir Kadın, tesettürüyle ırzını, namus ve iffetini yaralayıcı gözlerden, kalplerinde eğrilik bulunan hasta kişilerden korumuş olur
Şu konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum, çünkü pek çokları nedense buna pek dikkat etmiyor Kadın dışarı çıkarken örtüsüne bürünüp kendisini muhafaza ediyor; lakin evde olduğu sırada kapı çalınınca, ev kıyafetiyle kapıya çıkıyor ki, şayet gelen yabancı bir erkekse ev kıyafetiyle çıkması caiz değildir Demek ki, tesettür emri sadece sokakta değil, evin kapısında da, penceresinde de geçerlidir
Örtünme ile ilgili diğer bir âyet–i kerime ise Ahzab sûresinin 59 âyet–i kerimesidir Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
Ey Peygamber! hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır

ÖRTÜ DİKKAT CEKİYORSA ÖRTÜ DEĞİLDİR

Bazı âlimlere göre de kadının asıl ziyneti, vücudunun güzel yaratılışıdır Yaratılış ziyneti hepsinde, her kadın bedeninin özünde zaten bulunmaktadır Dolayısıyla buna göre mâna şöyle olur: Kadınlar yaratılıştan ziynetleri olan vücutlarının hiçbir tarafını açmasınlar Evet, kadın gerçekten çok kıymetli bir ziynettir Nasıl ki mücevherler, kıymetli inciler çok gizli yerde saklanırsa, kadın vücudunu da kendi sedefine koymak, tesettüründe saklamak gerekir
Tabiî bu arada, ziynetlerin örtülmesigerektiğinden bahsederken şunu da hatırlatmak da fayda görüyorum Tesettür için örtülen örtünün kendisi de bir ziynet olmamalıdır Eğer üstten örtülecek örtünün kendisi ziynet sayılabilecek renk ve görünüşte olursa, ona hicapdenilemez Çünkü örtünmekten maksat; ziynetlerin yabancılar tarafından görülmesini önlemektir Şayet bir kadın, giyindiği elbise ile yabancı erkeklerin dikkatini çekmeye devam ediyorsa, İslâm bu kadını örtünmüş kabul etmemektedir Örtülmesi emredilen, ziynetten istisna edilen ve âyet–i kerimede mücmel olarak geçen kendiliğinden görünenifadesi, İslâm âlimlerinin çoğunluğu tarafından; yüz ve bileklere kadar ellerolarak tefsir edilmiştir
Hz Aişe'den rivayete göre bir gün Hz Ebû Bekir'in kızı Esma, ince bir elbise ile Resûlullah'ın huzuruna girmişti Peygamber Efendimiz ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:
Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildirEfendimiz bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti( Ebû Davud, Libas 31; Heysemî, Mecmau'z–Zevaid

ZİNETLERİNİZİ TEŞHİR ETMEYİNİZ

Bu konuyla alâkalı âyetlere gelince; Kur'an–ı Kerim'de Nûr sûresi'nin 30 âyet–i celilesinde:
Mü'min erkeklerin harama bakmamaları, namuslarını korumalarıemredildikten sonra 31 âyet–i celilesinde de, kadınlarla ilgili olarak:
Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar Baş örtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…buyrulmuştur Görüldüğü gibi Allahu Teâlâ, evvela hem erkekleri hem de kadınları harama bakmaktan sakındırmıştır Zira bir hadis–i şerifte Peygamber Efendimiz:
İki gözün zinası, (harama) bakmaktırbuyurmuştur Harama bakmak; zinanın postacısıdır ve zinaya götüren ilk adımdır Bu sebeple Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, harama bakmayı gözün zinası olarak ifade buyurmuştur
Ancak, göz istemeyerek de olsa gayr–i ihtiyari olarak haramı görürse, bunda bir vebal olmadığı şu hadisten anlaşılmaktadır Efendimiz, Hz Ali Radıyallahu Anh'a:
Ya Ali! Bakışı bakışa ekleme Birincisi senin için (vebal yoktur ama), ikincisi aleyhinedirbuyurmuştur( Ebû Davud, Nikâh 44, 2149)
Mevlâ Teâlâ önce harama bakmayı yasaklamış, ardından da bu bakışa mahal olacak yerlerin örtülmesini emretmiştir Kadının örtünmesi ile ilgili olarak: Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünlerbuyrulmuştur Âyet–i kerimedeki ifadeye dikkat edersek Mevlâ Teâlâ: Ziynetlerini teşhir etmezlerse daha iyi olur, baş örtülerini örterlerse daha sevap olurgibi tavsiye niteliğinde yumuşak bir üslup kullanmamış, bilakis tavsiye üslubundan çok öte Söyle sakınsınlar, teşhir etmesinler, örtünsünler!şeklinde kesin ve net bir ifade kullanmıştır Âyet–i kerimenin devamında da, nerelerin nasıl örtüleceği ve kimlere gösterilebileceği tek tek açıklanmıştır
Kadının ziynetidenince örfte, taç, küpe, gerdanlık, bilezik ve benzeri takılar, sürme, kına ve benzerleri ve elbise süsleri gibi şeyler akla gelir Bu ziynetleri açmak bile yasaklanmış olunca, bunların mahalli olan vücudu açmak haydi haydi yasaklanmış olur Bu takdirde şöyle de denilebilir: Vücutlarını açmak şöyle dursun, üzerlerindeki ziynetleri bile açmasınlarZemahşerî şöyle der: Âyetteki ziynet yerinin zikredilmesindeki hikmet, ziynet yerlerinin korunması, örtünmesi icap ettiğinin ifade edilmesidir Çünkü Allahu Teâlâ Ziynetlerini açmasınlarbuyururken, aslında ziynet yerlerinin açılmamasını kasdetmiştir Çünkü takılmayan ziynetlerin görülmesi haram değildir Bu yüzden ziynetlerin yasaklanmasına gerek yoktur Demek ki asıl açılması yasaklanan; ziynetlerin takıldığı yerdir( Zemahşerî, Keşşaf, 3230)

ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR…

Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler Açıkça çarşafdemeyen müfessirler ise, âyet–i kerimede geçen cilbabile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, ehram, peştamal–dolama, şalvar–atkıgibi farklı isimlerle de zikredilmektedir Tabiî bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir
Bu arada, âyet–i kerimede örtünmenin, iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olmasıgibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ın emri ve dinin gereğidir
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur Âyet–i kerimede Allahu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:
Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun( Tahrim,
 
Üst Alt