Son Konu

Divan edebiyatı nazım şekilleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
DİVAN EDEBİYATI

Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri

1 GAZEL: Bilhassa aşk, güzellik ve alkol konusunda yazılmış kayıtlı biçimdeki şiirlere denir Beyit sayısı genellikle 59 aralarında değişir Gazelin birincil beyti mutlaka kendi aralarında kafiyeli olurBu birincil beyte “matla, son beyte ise “makta adı verilir Bir gazelin en hoş beytine “beytül gazel, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “mahlas beyti denir Beyitleri arasında kasıt birliği yer alan gazele “yekâhenk, aynı kuvvet ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yekâvâz gazel adı verilir

2 KASİDE: Din ve devlet büyüklerini methetmek amacıyla belirtilen kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir asgari 33, en çok 99 beyitten oluşur Kasidenin en güzel beytine “beytül kaside, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taçbeyt adı verilir

3 MESNEVİ: Her beyti kendi içinde kafiyeli uzun nazım biçimidirBir anlamda Divan edebiyatında manzum hikayelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz

Mevlânâ ’nın meşhur tasavvufi mesnevisi 25700 beyitten oluşmuştur

Mesneviler aşk, dini ve tasavvufi, ahlakiöğretici, savaş ve yiğitlik, bir şehri ve şehrin güzelliklerini anlatma, espri gibi türlü konularda yazılmıştır Divan edebiyatında roman ve hikaye gibi türler olmadığı için mesneviler bir bakıma bu türlerin yerini tutmuşlardır On bölümden oluşurAynı şair kadar yazılmış beş mesneviye “Hamse adı verilir Hamse sahibi olarak ünlü önemli an şairleri: Ali Şir Nevâi, Taşlıcalı Yahya, Nev ’izâde Atâi ’dir

4 KITA: Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı iki beyitlik nazım biçimidir Beyitler arasında manâ birliği bulunur O Kadar fazla konuda yazılabilir

5 MÜSTEZAT: Gazelin özel bir biçimine denir Uzun dizelere kısa bir dize eklenerek yazılır Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi arasında uyaklanırlar Kısa dizelere “ziyade adı verilir

Bentlerde Kurulan Nazım Biçimleri

1) RUBÂİ: Dört dizelik ve kendine özgü ayrı ölçüsü olan bir nazım biçimidir Konusu daha fazla dünya görüşüne ve şairin felsefi düşüncelerine yöneliktir

Edebiyatımızda bu türün en başarılı son temsilcisi olarak Yahya Kemal gösterilmektedir

2) TUYUĞ (TUYUK): Rubâi gibi dört dizelik bir nazım biçimidir Edebiyatımızda en çok tuyuğ yazmış şair Kadı Burhanettin ’dir Bu biçim yalnızca Türk edebiyatına özgüdür (Rubai, İran edebiyatından geçmedir)

Birden Çok Dörtlükler

1) MURABBA: Dört dizelik kıtalardan oluşur Bent sayısı 37 aralarında değişir Her konuda yazılır

2) ŞARKI: Genelde aşk, alkol, eğlence konularında yazılan dört dizelik nazım biçimidir Biçim bakımından “murabbaya benzer Genelde bestelenmek için yazılır Bu biçim de tuyuğ gibi sadece Türk edebiyatına özgüdür “Şarkı biçiminin yaratıcısı ve en güçlü şairi Nedim ’dir

ANEKDOT: Divan edebiyatında üçlü ya da daha çok mısralı bentlerden meydana gelmiş nazım şekillerinin genel adı MUSAMMAT ’tır Yani dört dizeden oluşan murabba, şarkı gibi biçimlerin; beş dizeden oluşan tahmis, taştir, tardiyye gibi biçimlerin veya altı veya daha çok dizeden oluşan biçimlerin tümünün üst başlığı MUSAMMAT ’tır

TERKİBİ BENT: Bentlerle kurulan bir nazım biçimidir Her bent, sayısı 510 arasında değişen beyitlerden oluşur Bendin son beytine “araç beyti denir Terkibi bentte araç beyti her beytin sonunda değişir ve vasıta beyti mutlaka kendi içinde uyaklı olur

Terkibi bentlerde genelde talihten ve hayattan şikayetler, dini, tasavvufi, felsefi düşünceler anlatılmış, toplumsal hiciv özelliğinde eleştirilere yer verilmiştir

TERCİİ BENT: Biçim bakımından terkibi bente benzer ; ama vasıta beyti her bendin sonunda değişmez ve tıpkı tekrarlanır Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır

Divan Edebiyatı Nazım Türleri

TEVHİT VE MÜNACÂT: Tanrının birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit, Tanrıya yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere de münacât denir Daha fazla kaside biçimiyle yazılmıştır NAAT: Hz Muhammed ’i methetmek için yazılan şiirlere denir Bunlar da daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır MERSİYE: Bir kimsenin ölümü üstüne duyulan endişe ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir Genelde terkibi bent biçimiyle yazılmıştır (Bu türün, Eski Türk Edebiyatı ’ndaki adı sagu, Millet Edebiyatı ’ndaki adı ise ağıttır) METHİYE: Bir kimseyi methetmek için yazılan şiirlerdir Bunlar da çoğunlukla kaside şeklinde yazılmıştır HİCVİYE: Bir kimseyi kötülemek için yazılan şiirlerdir FAHRİYE: Şairlerin kendilerini methetmek amacıyla yazdıkları şiirlerdir NOT: Divan edebiyatında bir şairin şiirine, başka bir şair kadar benzer ölçü, kafiye ve redifle yazılan benzerine “Nazire denir Bu, nazire yazar şairin öteki şaire aleyhinde duyduğu hürmet ve beğeniden ileri gelmektedir Edebiyatımızda bu türde de pek fazla mahsul verilmiştir

Divan Edebiyatının Genel Özellikleri

Nazım birimi çoğunlukla beyittir ve tümce beyitte tamamlanır Beyit, cümleye egemendir Nazım ölçüsü “aruzdur Dili Arapça, Farsça, Türkçe karışımı olan Osmanlıca ’dır Şiirlerde bütün ve zengin uyak kullanılmıştır Şiirlerin konuyu içeren başlıkları olmadığı için nazım biçimlerine göre adlandırılmışlardır Klişe bir edebiyattır Duygu ve görüşler değişmeyen sözlerle (Mazmun) anlatılır Anlatılan şey yok, anlatış biçimi ön plandadır Soyut bir edebiyattır İnsan ve doğa gerçekte olduğundan farklı ele alınmıştır Aydınlatılmış zümrenin edebiyatıdır Medrese kültürü hakimdir Genel Olarak saraya ve çevresine seslenir Sanatlara çokça yer verilmiş, sanat yerine getirmek gaye durumuna gelmiştir Ulusal bir edebiyat olmayıp dinin etkisiyle şekillenmiştir Arap ve İran edebiyatının etkisi fazla fazladır Şiirde daha fazla aşk, sevgili, alkol, din ve kadercilik gibi konular işlenmiştir Nazım ön planda tutulmuş, nesre böylece eksik yer verilmiştir Nesir alanında tezkireler (edebiyat tarihi görevini gören biyografik eser), münşeatlar (mektuplar), tarihler, dini metinler ve nasihatnamelere de rastlanmaktadır Bunlarda da sanat yapma amacı ön plandadır 13yüzyılda gelişmeye başlamış 16 ve 17 yüzyıllarda en olgun dönemini yaşayan, 19yüzyılın sonlarına değin sürmüştür
Divan Edebiyatının Kayda Değer Şair Ve Yazarları

HOCA DEHHANİ: 13 yüzyılda yaşamıştır Din dışı konularda şiir yazar ilk an şairidir Divanı vardır

MEVLANA : XIIIyüzyılda yaşamıştır Birkaç Türkçe beyit dıştan, tüm şiirlerini Farsça ile yazar ünlü tasavvuf şairidir Oğlu Sultan Veled de tasavvufi konuları işleyen bir şair olarak bilinir Mesnevi, Divanı Kebir, Mektubat, ünlü eserleridir

ALİ ŞİR NEVÂİ: Çağatay lehçesinin en hoş örneklerini veren şair 15 yüzyılda yaşamıştır Muhakemetü ’lLugateyn adlı eserinde Türkçe ’nin Farsça ’dan daha üstün bir dil olduğunu savunmuştur Hamsesi vardır Anadolu dıştan Türkçe şiir yazan ilk şairdir

ŞEYHİ:15 yüzyılda yaşamıştır “Harnâme adlı eseri edebiyatımızda ilk fabl türü eser olarak bilinmektedir Mesnevi alanında başarılı olmuştur

SÜLEYMAN ÇELEBİ: 15 yüzyılda yaşamıştır Hz Muhammed için yazdığı VesiletünNecat (mevlit) adlı mesnevisiyle tanınmış bir şairdir (İslam edebiyatında Hz Muhammed ’in hayatını anlatan eserlere SİYER denir)

FUZÛLİ: Fuzuli 16 yüzyılın en zinde şairlerindendir Arapça, Farsça, Türkçe anı olan tek şairdir Eserlerini Azeri lehçesiyle yazmıştır Divan edebiyatının en lirik şairi olarak kabul edilmektedir Ona göre yaşamın anlamı acı çekmekle özdeştir Platonik bir aşk arayışı vardır Din dışı konularda yazmakla birlikte tasavvuftan da etkilendiği bilinmektedir Kendisine bağlanan maaşı almasında zorluk çıkaran memurları şikayet etmek için yazdığı “Şikayetnâme adlı mektubu edebiyatımızdaki en meşhur yergilerden biridir

Divanlarından başka bir naat olan “Su kasidesi, Leyla vü Mecnun mesnevisi, Peygamber ailesini anlattığı HadikatüsSüeda ’sı Şah İsmail ile II:Bayezid ’i karşılaştırdığı Beng ü Bâde ’si ve tıp bilgisini sergilediği Afiyet ve Maraz ’ı en tanınmış eserleridir

BÂKİ: Ebedi,16 yüzyıl şairlerindendir Döneminde “şairler sultanı olarak ünlü ve saratın tüm olanaklarından yararlanmıştır İyi bir medrese eğitimi gördüğü bilinmektedir

Dünya nimetlerinin hepsinden yararlanma anlayışındadır Kanuni ’nin ölümü üstüne yazdığı mersiyesi fazla tanınmıştır Divanı vardır

NÂBİ: 17 yüzyıl şairlerindendir Divan edebiyatında didaktik şiirler yazmasıyla bir yenilik olarak kabul edilmektedir Din, töreler ve sosyal yaşamla ilgili öğütler verir

Nâbi ’nin Divan ’ından diğer Hayriye, Hayrâbâd adlı iki didaktik eseri, gezi notlarını içine bölge Tuhfetül Harameyn ’i ve Münşeat adlı eserleri vardır

NEFİ: Nefi , 17 asır şairlerindendir Edebiyatımızdaki en ünlü kaside şairi olarak bilinir Övgülerindeki ve yergilerindeki aşırılıklarıyla ünlüdür Yazdığı hicviyelerindeki yoğunluk boğdurulmasına niçin olmuştur Hayal gücü fazla varlıklı olan Nefi ’nin fiziki benzetmelerden yararlanması da bariz bir özelliğidir Türkçe ve Farsça anı olan Nefi ’nin keza hicviyelerini topladığı Sihamıı Kaza adlı bir eseri de vardır

NEDİM: 18yüzyıl şairlerinden olan Nedim, Lale Devri ’nin şairi olarak bilinir Eserlerinde aşk, alkol, zevk ve sefayı işler “Mahallileşme akımının önderi olan şairin Insanlar edebiyatından da etkilendiği bilinmektedir Şiirlerinde halkın ağzından gücenme deyimler olduğu gibi, halkın konuşma diline de epeyce yaklaşmıştır Arkadaş Canlısı ve içten bir söyleyişi olan Nedim, şarkılarıyla tanınmıştır Divan şiirindeki klişeleri (mazmunları) bir ölçüde yıkmış olan şairin Divan ’ı vardır

ŞEYH ŞAMPIYON: Divan edebiyatının 18yüzyılda yaşamış son büyük şairidir Galatasaray Mevlevihanesinde şeyhlik yapmıştır Nabi ’nin “Hayrâbâdına nazire olarak ve Mevlânâ ’nın mesnevisinden etkilenerek yazdığı “Hüsnü Aşk adlı ünlü mesnevisinde, tasvvuf konusundaki düşüncelerini ortaya koyar Bu eserinde allegorik (sembolik) bir anlatım kullanan şair hayal gücünden ve masal ögelerinden de yararlanmıştır

EVLİYA ÇELEBİ: (17yy) Edebiyatımızda gezi türünün ilk örneklerini veren yazan, sanatçı bir gözlemcidir Elli yıllık bir süre içinde gezdiği yerleri tavır diline yakın bir dille anlatmıştır Anlatımında abartılı olmakla birlikte, Divan nesrinin kalıplarını da kırmıştır 10 ciltlik “Seyahatnâme adlı eseri fazla tanınmıştır

ANEKDOT: Divan edebiyatının nesir yazarı olarak bilinen öteki önemli yazarları şunlardır:

SİNAN PAŞA: (15yy) Tazarrunâme adlı süslü nesri ile tanınır

MERCİMEK AHMET: (15yy) Farsça ’dan çevirdiği Kabusnâme adlı eseriyle tanınır

NAİMÂ: (17yy) Kendi adıyla anılan (“Naima Tarihi) adlı tarih eserinin yazarıdır

KATİP ÇELEBİ: (17yy) Batılıların Hacı Kalfa dedikleri yazan ve düşünürdür Arapça, Farsça, Fransızca, Latine haberdar olan yazarın tarih, coğrafya, matematik konularında yazılmış eserleri vardır

DİVAN EDEBİYATI ’NDA DÜZYAZI

Divan, şiire tartı veren bir edebiyattır Düzyazı, oysa bilimsel çalışmalarda, tarihlerde, kimi sanatsal metinlerde ve seyahat türü eserlerde kullanılmıştır

Divan Edebiyatı ’nda düzyazılar, yazılış amacı ve dil tutumu dikkate alınarak üçe ayrılır:

1 Sanatlı(süslü) Düzyazı

Laf ustalığı uygulamak nedeniyle yazılır Sinan Paşa ’nın Tazarru ’beygir adlı eseri, bu türün en tanınmış örneğidir Sanatlı düzyazıya inşa denir


2 Orta Düzyazı

Yer yer ağır ve süslü, yer yer sade bir dille yazılan düzyazılardır Genelde tarih kitaplarında bu düzyazı türü görülür Osmanlılar zamanında tarihçilik,vakanüvis adı altında yürütülen bir nesil memurluktu Sarayda görevlendirilen vakanüvisler, kayda değer değersiz her olayı günü gününe notlar halinde yazarlardı Bu eserler, olay anlatımına dayalı olduğundan, bilimsel tarih anlayışıyla bağdaşmaz Divan döneminin başlıca tarihçileri arasında Aşıkpaşazade ,Ali, Ebülgazi Bahadır Han,Naima, Peçevi, Mütercim Asım sayılabilir

3 Sade Düzyazı

Dil ve anlatım ustalığının yok, ele alınan konunun tartma taşıdığı düzyazı türüdür Bu kavrayış sebebiyle, sade düzyazılarda ustaca laf söyleme çabası görülmez; dil açık, yalın, doğaldır Bu düzyazı türünü kullananlardan başlıcaları şunlardır: Mercimek Ahmet , Katip Çelebi, Evliya Çelebi(Eseri:Seyahatname) *
 
Üst Alt