Son Konu

Dolmabahce Camii Onemi ve Ozellikleri

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Dolmabahce Camii

Mimar Garabet Balyan
Tarzı Osmanlı mimarisi
19yy ’da İstanbul ’da inşa edilen camiidir Kabataş ve Beşiktaş semtleri arasına yer alan yapının banisi Bezmialem Valide Sultan olup vefatı uzerine camii oğlu Sultan Abdulmecid tarafından tamamlanmıştır Camiinin kitabesi celisulus hat ile yazılmış dort beyitten oluşmakla birlikte kitabe Batı tarzında akant yaprakları ile suslenerek tepelik kısmının ortasında Abdulmecid ’in tuğrası yer almaktadır Yapının mimarı Nikogos Balyan ’dır

ONEMİ
Bu donemde barok, rokoko, ampir gibi uslupların yerleşik sanat birikimi ve zevkiyle kaynaştırılması sonucunda ilginc bir yorumlama anlayışına gidildiği, mimari acıdan bu tip camilerde onemli bir yenilik soz konusu olmazken asıl değişimin geleneksel cizginin, klasik oranların ve motif repertuvarının buyuk olcude terkedilmesi suretiyle dış cephede ve suslemelerde gercekleştirildiği gorulmektedir Barok, rokoko ve ampir tarzındaki susleme ozelliklerinin, geleneksel Osmanlı motiflerinin ve bezeme anlayışının yerini almaya başlaması dikkat ceker

Donemin en onemli karakteri, mimariye “eklektik (karma) yaklaşımın hakim olması ve Batılı unsurların herhangi bir kurala bağlı kalmaksızın sınırsızca ve yer yer de Osmanlı ve İslam unsurları ile karıştırılarak kullanılmasıdır Bu bakımdan Dolmabahce Camii, ait olduğu donemin genel yaklaşımını ve sanat zevkini butunuyle yansıtan tipik bir ornektir

MİMARİ OZELLİKLERİ
Deniz kenarında bir avlunun ortasında konumlandırılan camii, kubbe ile ortulu olup kubbeye geciş elemanı pandantiftir Yalnız farkı kubbenin buyukce bir kaideye oturması yerine doğrudan doğruya duvarlar uzerine oturması ve ağırlığı taşıması icin koşelere dikdortfen bicimli yuksek ağırlık kulelerinin inşa edilmesidir Kubbenin dort yonden kemerler ile taşındığı ve aydılığının yuvarlak kemerli pencereler ile sağlandığı gorulur

Dolmabahce Meydanı ’nın acılması sırasında avlu cevre duvarı ile cumle kapıları ve bazı birimleri ortadan kalkan caminin, onundeki Hunkar Kasrı ile birlikte sergilediği bugunku durum orijinal değildir Caminin ampir usluptaki sekizgen planlı ve kubbeli muvakkithanesi ise meydan duzenleme calışmaları esnasında cadde uzerinden kaldırılarak deniz tarafındaki halen bulunduğu yere nakledilmiştir

Taş ve mermerden inşa edilmiş olan caminin on cephesini boylu boyunca iki yandan dışa taşan, iki katlı Hunkar Kasrı kaplamaktadır Kucuk bir saray gorunumunde olan bu yapıya, biri cephede cami ile ortak kullanılan, diğerleri yan cephelerde yer alan uc kapıdan girilmektedir Birkac basamakla ulaşılan bu kapılardan yandakilerin onlerinde sutunlu birer kucuk giriş bolumu bulunur Kasrın iki yanındaki merenlerle ust kata cıkılır Bu kısımda odalar yer almakta ve ayrıca buradan mahfillere de gecilebilmektedir

Caminin bunyesinden ayrı tutulan minareler kasrın iki koşesinde yukselir İnce, uzun formları ve yivli govdeleriyle dikkat ceken minarelerde şerefe altları akant yaprakları ile suslenmiştir

Camiinin icine baktığımızda kubbe icinin ve pandantiflerin yaldız ve yağlı boya kalem işleri ile Batı tarzında suslendiği, renkli mermer işciliğinin geldiği son noktayı, mihrap ve minberde geleneksel tarzdan uzaklaşarak barok bezemelerin varlığı gorulmektedir

19481961 yılları arasında Hunkar Kasrı ile birlikte Deniz Muzesi olarak kullanılan cami, muzenin yeni binasına taşınması uzerine tekrar ibadete acılmıştır Bugun bakımlı durumda bulunan yapı, en son 1966 yılında Vakıflar Genel Mudurluğu tarafından restore edilmiştir
 
Üst Alt