Son Konu

Dunyanın İlk Kultur Merkezi

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Dunyanın İlk Kultur Merkezleri
Dunyanın İlk Kultur Merkezleri nelerdir
Dunyanın İlk Kultur Merkezleri donem odevi

Mezopotamya Uygarlığı

Mezopotamya (Aram Nehrin), bugun Irak, doğu Suriye ve Guneydoğu Anadolu'yu (Turkiye) kapsayan coğrafi bolgeyi tarif eden bir isimdir Mezopotamya Eski Yunanca'da iki nehir arasındaki yerdemektir; μέσος (arasında) ve πόταμος (nehir) Kastedilen iki nehir Fırat ile Dicle'dir, zira bolge bu iki nehrin arasında kalır

Verimli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle cok eski zamanlardan beri yoğun goce sahne olmuş Mezopotamya, bircok farklı kultur ve halkın karıştığı bir bolge olmuştur ve bu nedenle de medeni gelişime sahne olmuştur MOIV binyılın sonunda bir yazı dili icat etmiştir Bilinen ilk okuryazar topluluklara ev sahipliği yapmış bolgede bircok medeniyet gelişmiştir ve bu sebeplerden Medeniyet(ler) Beşiği olarak da anılmıştır



Mısır Uygarlığı

Uygar toplum bicimlerinin İO 2500 dolaylarından onceki donemde yayılması son derece ozel coğrafya koşullarını gerektirdi Uygar zanaat ve bilgi duzeylerine ulaşmak icin gerekli olan uzmanlar ordusu, yalnızca sulama yapılabilen ırmak vadilerinde, o tarihlerde bilinen tekniklerle beslenebilirdi Sumer'e oldukca yakın cevrelerde bulunan birkac kucuk ırmak, bu ozel koşulları yerine getirdi1930'lara kadar Mısır'ın yeryuzunun en eski uygarlığı olduğuna inanıldı Fakat gunumuzun Mısırbilimcileri, eskiliği ilk olarak 1920'lerde ortaya cıkarılan Sumer'in Mısır uygarlığından once doğduğu konusunda goruş birliği icindeler Yukarı Mısır'la Aşağı Mısır'ın Kral Menes yonetiminde birleştirilmesi, Mısır tarihinin geleneksel başlangıc noktası olarak alınır Bu birleşmenin gercekleştiği İO 2850 dolaylarında, Sumer kentleri birkac yuz yıllık gelişme donemlerini geride bırakmıştı bileMısır'ın siyasal birliğinin gercekleşmesi, Sumer arac takımının icindeki oğelerden Mısır yerel gelenekleriyle ya da coğrafya koşullarıyla uyuşmayanların bir yana bırakılarak, Mısır'a uygun gorulenlerin hızla benimsenmesi surecini daha ileri noktalara taşıdı Bir başka deyişle, Mısır uygarlığı, kendine ozgu bicem (uslup) birliğiyle ve kurumsal yapısıyla, hızla ortaya cıktı Mısırlıların Sumer deneyiminden yararlanabilmelerinin sağladığı ustunlukle, Mezopotamya'da bin yıl ya da daha uzun bir surede olanların Mısır'da gercekleştirilebilmesi icin bunun yarısı kadar az bir sure yetti Kendisi olumsuz olduğu gibi, oteki insanlara da olumsuzluk bağışlayabilirdi Bu inancın altında Firavun'a boyun eğilmesini sağlayacak guclu bir guduleme yatar Cunku değerbilir bir tanrıkraldan, bu dunyada kendisine iyi hizmet etmiş olanları, kendi tanrısal olumsuzluğu sırasında sadık hizmetcileri olarak yanında bulunmalarına izin vererek odullendirmesi umulabilir Ote yandan Firavun'a karşı cıkmanın cezası oteki dunya yaşamına ilişkin tum umutların yitirilmesi anlamına gelecektir



Hint Uygarlığı

Hindistan, iklimi, besin zenginliği, yaşama kolaylığı yuzunden sık sık dış saldırılara uğrayan bir ulke olmuştur Dış saldırıların yanı sıra Hindistan ’da toplumun kaynaşmasını onleyen en onemli faktor, Kast Sistemidir
Kast, bir meslekler topluluğudur Bir kasttan oluş doğuştandır Başlıca kastlar şunlardır:


1 Brahmanlar(Din Adamları)


2 Asiller(Soylular)


3 AskerTacirZanaatkarlar


4 Koylulerİşciler


Hicbir Kasta giremeyenlere ise Parya adı verilirdi

Hindistan ’da İlkcağda Vedizm, Brahmanizm ve Budizm gibi dinler gorulur
Hintliler sıfır rakamını bulmuşlardır

Hint dinsel inancları icinde barındırdığı yuzlerce tanrıkahramanbilgeimleciyle Batı geleneğinden ayrılır İc ice gecen tanrılar birbirlerinden doğar, birbirlerine donuşurler Bazen ibadetin merkezinde, bazen arka planında yer alırlar Hem eril hem de dişil ilkeyi yansıtırlar Batılı anlamda iyikotu, bağışlayancezalandıran ya da gucluzayıf değildirler Brahma, Vişnu ve Şiva bir yandan Yaratıcı, Koruyucu, Yokedici sıfatları aynı anda taşırken ote yandan bir ve tek Mutlak'ın farklı tezahurleridirler, yani tektirler Ruhani bir bağlılıktan ileri bir şeye, sosyal yapının ve yaşayış biciminin belirleyici unsuruna donuşen Hint dinsel inancları, Batının bicimsel ve felsefi duzenlemelerinin kısa koridorlarına değil de, sonsuzun enginliğine acılan 'algı kapıları'nı inşa eder



Maya Uygarlığı

Maya uygarlığı Amerika kıtasındaki Kolomb oncesi uygarlıklarından biridir Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı, binlerce yıl boyunca Meksika ’nın guneydoğusundan, Honduras, El Salvador ve Guatelema ’ya kadar uzanan bir bolgede hukum surmuştur Meksika ’nın guneydoğusunda beş devlet kurmuş Mayalar tarihleri boyunca yuzlerce lehce yaratmışlardır ki, bu lehceler, bazıları gunumuzde halen konuşulan 2144 Maya dilinin oluşumunu sağlamıştır Bu uygarlık MO 600 dolaylarında yukselişe gecmiş, MS 3yy'da altın cağına (klasik donem, MS250900) adım atmış, kentdevletlerinin siyasi kargaşalar sonucunda coktuğu MS 900'e dek, geniş bir alanda varlığını surdurmuş ve İspanyol işgaliyle de sona erme surecine girmiştir Maya uygarlığı bircok bakımdan sona ermişse de, dunyada yaygın halk inanışının aksine, Mayalar yok olmamışlar, halen bu ulkelerde yaşamakta ve Maya dillerinden bazılarını konuşmaktadırlar “Mayaların astronomi, matematik,mimari ve sanat alanında olduğu gibi, bircok alanda ileri bir uygarlık duzeyinde oldukları gorulmektedir İspanyol işgali 1697 ’de Itzá Mayaları ’nın başkenti Tayasal ’ın ve Guatemala ’daki Ko'woj Mayaları'nın başkenti Zacpetén ’in alınmasıyla tamamlanmış, son Maya devleti ise 1901 ’de başkentinin (Chan Santa Cruz) Meksika tarafından işgaliyle ortadan kalkmıştır



Astek Uygarlığı

Aztekler bugunku orta Meksika bolgesinde 14 ve 16 yuzyıllar arasında yaşamış bir Orta Amerika halkıdır

Zengin bir mitoloji ve kulturel mirasa sahip Azteklerin başkenti, gunumuzde Ciudad de Mexico'nun bulunduğu Texcoco Golu'nun ortasında yer alan Tenochtitlan kentiydi

Aztek İmparatorluğu'nun başkenti olan şehir 1300 yıllarında Texcoco Golu'nun uzerindeki bir dizi adaya Aztek tanrılarından biri olan Huitzilopochtli'nin tapınağı etrafına kurulduŞehirde binalar 2,53 metre yuksekliğindeki duvarlarla cevriliydi Binalara girişi sağlayan 4 kapı bulunuyordu Şehrin ortasında Buyuk Tapınak vardı Bu tapınak icinde iki tane tapınak bulunduruyordu Bunlardan biri savaş tanrısı Huitzilopochtli'ye diğeri de yağmur tanrısı Tlaloc'a aitti

Başkent 1500'lere gelindiğinde 300000 kişilik nufusa sahip oldu Ayrıca dunyanın en buyuk piramidi Meksika'da Cholula de Rivadabia'da bulunur Azteklere ait piramit 182107 metrekare alan uzerine kurulmuştur ve yuksekliği 54 metredir Hernan Cortes'in Meksika'yı fethi sırasında yapılan ve Tenochtitlan kuşatması olarak bilinen savaş sonucunda Aztekler yenilmiş ve guclerini kaybetmişlerdir 12 milyonluk bir nufustan oluşan cok buyuk ve zengin bir imparatorluk olan Aztekler gelişmiş tarım yontemlerine, kendilerine ait bir dine, takvime, alfabeye sahiplerdi Aztekleri keşfedenler İspanyollar oldu Aztekler cok tanrılı bir dine inanıyorlardı Her tanrının farklı gorevleri vardı Aztek dininin inanclarına gore yapılması gereken bircok ayin ve toren vardı Azteklerden kalan bazı inanclar gunumuzde hala kullanılmaktadır Aztekler tanrılarını memnun etmek icin kurban keserlerdi Kurban olacak kişileri rahipler taşırdı Kurbanın goğsu bir bıcakla yarılır, atmaya devam eden kalp bir kaba yerleştirilirdi Kurbanın kolları ve bacakları yenirdi



Cin Uygarlığı

Cin Uygarlığında bilimsel faaliyetin başlangıcı MO 2500'lere kadar goturulebilir Zaman zaman sınırları Hindicini de icine alan, zaman zaman ise sadece Sarı Irmak civarında ufak bir devlet şeklinde gorulen Cin, ilk insan kalıntılarının (Sinantropus Pekinensis) bulunduğu yerlerden biridir Cin uygarlığı, genellikle, kapalı bir uygarlık olarak nitelendirilmiştir Ancak Turklerle ve Hintlilerle yakın ilişki icinde oldukları bilinmektedir Bu etkileşim sonucunda Turklerin kullandıkları On İki Hayvanlı Turk Takvimi'ni benimsemişlerdir Hint uygarlığından ise, ozellikle matematik konusunda etkilendikleri bilinmektedir On ikinci yuzyıldan itibaren yapılan seyahatler sonucunda, matbaa ve barut gibi teknik buluşlar, Avrupa'ya Cin'den goturulmuştur

Cin'de kullanılan sayı sistemi on tabanlıdır Ayrıca, işlem yapmalarını kolaylaştıran, abakus ve carpım cetveli gibi bazı basit aletler de kullanmışlardır Diğer uygarlıklardan farklı olarak Cin'de daha cok aritmetik ve cebir bilimleri gelişme gostermiş ve hatta geometri problemleri bile bu iki disiplinden yararlanılarak cozulmeye calışılmıştır

Cin astronomisi, diğer uygarlıklardan bazı temel farklılıklar gosterir; takvim hesaplamalarında, diğer uygarlıkların Guneş veya Ay'ı esas almalarına karşın, Cin uygarlığında yıldızlar esas alınmıştır ve diğer sistemlerde yıllık hesaplamalar kullanılırken, burada gunluk hesaplamalar kullanılmıştır Ayrıca Cinlilerin, temel koordinat duzlemi olarak ekliptik duzlemi yerine ekvator duzlemini benimsedikleri gorulmektedir Cin astronomisi, bu acıklamalardan da anlaşılacağı gibi, bir yıldız astronomisidir ve gozle gorulebilen yıldızların yanında, kuyruklu yıldızlar ve kutup yıldızı hakkında ayrıntılı bilgiler icermektedir Teknik acıdan da devrine nispetle oldukca gelişmiş bir duzeyde bulunan Cin astronomisinde, Galilei'den once Guneş lekeleri konusunda bilgi verildiği gorulmektedir (MO I yuzyıl) Ayrıca astronomi metinlerinde, meteor ve meteoritler ile nova ve supernovalar hakkında kayıtlara da rastlanmaktadır

Cin tıbbı, evren, doğa ve insan arasında sıkı bir ilişkinin bulunduğu anlayışına dayanır Cinli duşunurler, evrenin surekli bir oluşum icinde olduğuna inanırlar; onlara gore, bu surekli devinim daima bir başlangıca donuşu icerir Evrensel sistemin bir parcası olan insan, ikilem gosteren yin ve yang ilkesinin (iyilik ve kotuluk, hastalık ve sağlık gibi) etkisi altındadır Geleneksel Cin tıbbının tedavi şekillerinden olan masaj ve akupunktur yontemleri gunumuzde de kullanılmaktadır



İnka medeniyeti

Guney Amerika'nın batı kıyısındaki And Dağları bolgesindeki Cuzco şehri civarında, efsanevi kralları ve ilk Sapa Inca olan Manco Capac'ın 11 yuzyılda Cuzco Krallığı'nı kurmasıyla başlamıştır

Manco Capac'ın soyunun egemenliğinde Krallık bolgedeki diğer Andlı topluluklar gibi buyumeye devam etmiş ve 1438 yılında adının birebir cevirideki anlamı yer sallayan olan Pachacutec liderliğindeki İnkalar sınırlarını genişleterek diğer Andlı toplulukları egemenlikleri altına almaya başlamışlardır Boylece, Pachacutec Amerika kıtasında Kolomb oncesi varolan en buyuk imparatorluk olan İnka İmparatorluğu'nu (Tawantinsuyu) kurmuştur

1532 yılında, iki kardeş Huascar ve Atahualpa arasındaki ic cekişmeler sonrasında, Francisco Pizarro onderliğindeki İspanyol işgalciler İnka bolgesini ele gecirmişlerdir Bunu takip eden yıllarda İspanyollar tum And bolgesindeki tek hakim guc konumuna gelmişlerdir

1542 yılında Peru Valiliği'nin kurulmasına dek isyan eden İnkaları bastırmayı bilen İspanyollar, 1572 yılındaki Vilcabamba'daki son İnkaların direnişinin de yıkılması ile İnka medeniyetini bitirmiş oldular Tum bu olanlara rağmen İnkaların bazı kulturel gelenekleri, ozellikle Quechuas ve Aymara halkları arasında olmak uzere gunumuze kadar gelmiştir
 
Üst Alt