Son Konu

Einstein yanıldı

nicebayan

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2016
Mesajlar
378,708
Tepkime
2
Puanları
38
Yaş
35
Web
nicebayan.com
Credits
-1
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Albert Einstein, kara deliklerin hakiki olamayacak değin manâsız bir hafıza olduğunu düşünürdü
Yıldızlar açısından bakıldığında, güneş yalnızca ortalama bir kütleye sahip ve yaklaşık beş milyar sene içinde son hidrojen yakıtını da tüketince, dış katmanları uzaya fırlatılacak; çekirdeği zamanla sıkışıp beyaz cüceye, yani evrende Dünya büyüklüğünde bir kor parçasına dönüşecek
Güneş ’deri 10 kat büyük bir yıldızın ölümü ise fazla daha dramatik bir olay Böylesi büyük kütleye sahip bir yıldızın dış katmanları, birkaç hafta her tarafında, evrendeki en aydınlık cisimlerden biri olan bir süpernova patlamasıyla uzaya fırlatılır Çekirdeğiyse, kütle çekim sıkıştırmasıyla, çapı takriben 20 kilometreyi bulan ve kendi çevresinde dönen bir topa, nötron yıldızına dönüşür Nötron yıldızının küp şeker büyüklüğünde bir parçası, Dünya üstünde olduğu varsayıldığında, bir milyar ton önem anlamına kazanç Ve nötron yıldızlarının kütle çekim gücü o kadar büyüktür ancak, üstüne bir tutam lokum bırakmanız halinde zeka bir atom bombasınınkine eşdeğer bir enerji ortaya çıkar
Ancak bu misal bile, Güneş ’in kütlesinin 20 katı büyüklükte bir yıldızın can çekişmesiyle kıyaslanamaz Evrenin tüm ömrü baştan başa, her milisaniyede bir, Hiroşima ’ya atılanın sözde bir bomba patlatsanız deha, bu, bir dev yıldızın çöküşünün son anlarında ortaya meydana çıkan enerjiyle doruk ölçüşemez Yıldızın çekirdeği içeriye doğru çöker Sıcaklık 55 milyar dereceye ulaşır Kütle çekiminin ezici gücüne hiçbir şey engel olamaz Everest Dağı ’ndan daha büyük demir kütleleri sıkışıp, az kalsın bir anda, birer kum tanesine dönüşür Atomlar elektron, proton, nötronlarına parçalanır Bu ufacık parçalar kuark, lepton ve gluonlara ayrılır Her şey artan bir şekilde daha da ufalır, daha da yoğunlaşır, sonra da Sonrasını kimse bilmiyor Böylesi büyük bir olayı açıklamaya çalışırken, evrenin nasıl işlediğine dair önde gelen iki kuram –genel görelilik ve Kuantum mekaniği– aynen döne döne düşen bir uçağın göstergelerinin kontrolden çıkması örneğinde olduğu gibi sapıtıyor
YILDIZ KARA DELİĞE DÖNÜŞÜYOR
Kara deliği evrendeki en karanlık uçurum yapan şey, kara deliğin kütle çekimsel gücünden firar etmek için gereken hız Dünya ’nın kıskacından kurtulabilmek için saniyede yaklaşık 11 kilometre gibi bir hıza varmak gerekiyor Bu oldukça yüksek bir hız –bir mermiden altı kat daha süratli Ve insan yapımı roketler, 1959 yılından bu yana bu kaçış hızına ulaşıyor Evrensel sürat sınırı ise saniyede 299 bin 792 kilometre, yani ışık hızı Fakat bu hız deha kara deliğin çekim gücünün üstesinden gelmeye yetmiyor İşte bu nedenle kara deliğin içinde ne varsa, bu bir ışık huzmesi bile olsa, dışarı çıkamıyor öte yandan, fazla kütle çekiminin çok olağandışı bir takım etkileri nedeniyle, kara deliğin içine bakmak da olanaksız Kara delik, evrenin geri kalanından sürülmüş bir yer Kara deliğin içi ve dışını ayıran çizgi, olay ufku olarak adlandırılıyor Durum ufkunu geçen her şey –bir yıldız, bir gezegen veya bir insan olabilir– sonsuza dek kayboluyor
Fizik tarihinin düş gücü en kuvvetli düşünürlerinden biri olan Albert Einstein, kara deliklerin reel olduğuna hiçbir süre inanmadı Geliştirdiği formüllere göre varlıkları muhtemel olsa da, doğanın böylesi cisimlere müsade vermeyeceği görüşündeydi Kendisine en aykırı gelen şeyse, kütle çekimin elektromanyetik veya nükleer gibi daha büyük güçleri daha aşağı edip, heybetli bir yıldızın çekirdeğinin evrenden yok olmasına yol açabileceği fikriydi Bundan Başka Einstein bu konuda yalnız değildi Yirminci yüzyılın ilk yarısında, birçok fizikçi, bir cismin ışığı yutacak değin yoğunlaşabileceği görüşünü reddetmekteydi
Ama gerçi bilim insanları, 18 asır gibi erken sayılabilecek bir tarihten itibaren, kara deliklerin mümkün olup olmadığı konusu üstünde düşünüyordu İngiliz filozof John Michell, 1783 yılında Londra Kraliyet Topluluğu ’na verdiği bir raporda bu fikirden laf etmiş, Fransız matematikçi Pierre–Simon Laplace da, 1796 yılında yayımlanan bir kitapta var oldukları görüşünü öne sürmüştü Fakat o dönemde hiç kimse bu süper yoğun tuhaf şeyleri kara delik olarak adlandırmıyordu Donmuş yıldız, kara yıldız, çökmüş yıldız veya –bu konuda o kadar fazla teorik denklemi çözen Alman astronomdan hareketle– Schwarzschild tekilliği olarak anılıyorlardı “Kara delik adlandırmasıysa başlangıçta 1967 yılında, Amerikalı fizikçi John Wheeler ’ın Columbia Üniversitesi ’ndeki (New York) bir konuşmasında kullanılmıştı
az kalsın tekrar aynı dönemde, büyük oranda da uzaya bakma konusunda yeni yolların buluş edilmesi sayesinde, kara deliklere dair görüşlerde radikal bir başkalaşım yaşanıyordu İnsanlığın doğuşundan başlayarak görünür ışık tayfıyla kısıtlı kalmıştık Ama 1960 ’larda x–ışını ve radyo teleskoplarının kullanımı giderek yaygınlaşmaya başladı Bu sayılanlar gökbilimcilerin ışığı yıldızlararası tozdan etkilenmeyen dalga boylarında toplamasına ve –aynen bir röntgen filmi gibi– galaksilerin içindeki “kemikleri görmemize olasılık verdi
Bilim insanlarının bulduğu şaşırtıcı nokta, çoğu galaksinin merkezinin kabarık bölgesindeki yıldızların, gaz ve tozla tıklım tıklım batmış oluşuydu –ama evrende 100 milyarın üstünde galaksi bulunuyor Kendi galaksimiz samanyolu dahil edinmek üzere bakılan neredeyse her galakside, bu kaotik şişkinliğin de bütün ortasında o kadar ağır, öyle yoğun, kütle çekim gücü o kadar enerjik bir karoser var fakat, manzara açınız ne olursa olsun, sadece tek bir izah etme mümkün: Bu bir kara delik olmalı
Ve bu delikler heybetli Mesela, Samanyolu ’nun merkezindeki delik, Güneş ’ten 4,3 milyon kat daha ağır Komşu Andromeda galaksisinde de 100 milyon Güneş ’in kütlesine eşdeğer bir kara delik var Öteki galaksilerde bir milyar Güneş ’e, hatta bazılarında da 10 milyar Güneş ’e eşit kara delikler olduğu düşünülüyor (Bu delikler hayata bu kadar büyük olarak başlamamış, hepimiz gibi, onlar da yedikleri her bir öğünle gitgide artarak ağırlaşmış)
Kara delikler, yalnızca bir tür içinde, fizikçiler aralarında hemen hemen alay konusu bir görüş olmaktan çıktı ve geniş bir kitle tarafından kabul görebilen bir olguya dönüştü; kara delikler gayet yaygındı Dahası de evrende büyük muhtemelen trilyonlarcası vardı
 
Üst Alt