Fatih Sultan Mehmet neden insanlığı tek bir çatı altında toplamak istemiştir kısaca bilgi verir misiniz,
Türk milleti, tarihin çok eski zamanlarından beri var olmuş köklü bir millettir. Türk milletinin Asya’dan başlayan yolculuğu bugün Avrupa içerilerine kadar yayılmıştır. Çok uzun zamandır var olmaları ve tarih boyunca çeşitli kültürel, sosyal, dini anlayışlara sahip olmaları Türk milletinde zaman içerisinde farklı anlayışların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Örnek verecek olursak kut inancı diyebiliriz. Kut inancı, devleti yöneten kişiye yönetme yetkisinin yaratıcı tarafından verildiğiydi. Bu yüzden bu kişinin görevi kutsal sayılırdı.
Yani devleti yönetme işi Türk milleti için eskiden beri kutsal bir iş olmuştur İslamiyetin kabulunden sonra da bu anlayış kaybolmayarak devam etmiştir. Devlet yöneticilerinin düşünceleri de her zaman bu düşünce üzerine şekillenmiştir. Osmanlı Devleti hükümdarlarıda tıpkı diğerleri gibi bu anlayışa sahip olmuşlardır.
Osmanlı Devleti hükümdarları, yönetme gücünü Allah’tan aldıklarına inandıkları için hayatlarını Allah’ın adını dünyada yaymak için geçirmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesindeki en büyük nedenlerden birisi de Hristiyan olan Bizans’ı bitirerek yerine Müslüman olan bir toplum düzeni yerleştirebilmektir. Ayasofya Kilisesi, bu yüzden Fatih’in İstanbul’a girişinin hemen ardından cami yapılmıştır. Bu sembolik bir harekettir.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethinin ardından gözünü Hristiyanlığın merkezi olan Vatikan’a koymuş olsa da kendi hayatı süresinde böyle bir fetih mümkün olmamıştır. Sultan Mehmet, sahip olduğu tahtı İslamiyeti daha fazla yayabilmek için bir araç olarak görmüştür ve hayatı boyunca tüm insanlığı müslümanlık çatısı altında toplayabilmeyi hayal etmiştir.
Türk milleti, tarihin çok eski zamanlarından beri var olmuş köklü bir millettir. Türk milletinin Asya’dan başlayan yolculuğu bugün Avrupa içerilerine kadar yayılmıştır. Çok uzun zamandır var olmaları ve tarih boyunca çeşitli kültürel, sosyal, dini anlayışlara sahip olmaları Türk milletinde zaman içerisinde farklı anlayışların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Örnek verecek olursak kut inancı diyebiliriz. Kut inancı, devleti yöneten kişiye yönetme yetkisinin yaratıcı tarafından verildiğiydi. Bu yüzden bu kişinin görevi kutsal sayılırdı.
Yani devleti yönetme işi Türk milleti için eskiden beri kutsal bir iş olmuştur İslamiyetin kabulunden sonra da bu anlayış kaybolmayarak devam etmiştir. Devlet yöneticilerinin düşünceleri de her zaman bu düşünce üzerine şekillenmiştir. Osmanlı Devleti hükümdarlarıda tıpkı diğerleri gibi bu anlayışa sahip olmuşlardır.
Osmanlı Devleti hükümdarları, yönetme gücünü Allah’tan aldıklarına inandıkları için hayatlarını Allah’ın adını dünyada yaymak için geçirmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesindeki en büyük nedenlerden birisi de Hristiyan olan Bizans’ı bitirerek yerine Müslüman olan bir toplum düzeni yerleştirebilmektir. Ayasofya Kilisesi, bu yüzden Fatih’in İstanbul’a girişinin hemen ardından cami yapılmıştır. Bu sembolik bir harekettir.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethinin ardından gözünü Hristiyanlığın merkezi olan Vatikan’a koymuş olsa da kendi hayatı süresinde böyle bir fetih mümkün olmamıştır. Sultan Mehmet, sahip olduğu tahtı İslamiyeti daha fazla yayabilmek için bir araç olarak görmüştür ve hayatı boyunca tüm insanlığı müslümanlık çatısı altında toplayabilmeyi hayal etmiştir.
