Forumdas
Editor
- Katılım
- 6 Ara 2022
- Mesajlar
- 7,544
- Tepkime
- 15,298
- Puanları
- 113
- Konum
- adana
- Web
- forumdas.com.tr
- Credits
- -11
Fidye Nedir
Fidye Ne Demektir
Fidye Sözlükte bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel anlamına gelen fidye, bir fıkıh terimi olarak, esaretten kurtulmak için ödenen bedeli veya bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların işlenmesi halinde ödenen dinî-malî yükümlülüğü ifade eder.
Fidye kelimesi Kur'ân-ı Kerim'de, iki ayette terim manasında (Bakara, 2/184, 196) ve bir âyette de sözlük anlamında (Hadîd, 57/15) geçmektedir.
İbadetlerle ilgili fidye ise, oruç ve hacda söz konusu olmaktadır. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra kaza etmesi mümkün olmadığından her gününe karşılık bir fidye öder. Bu durumdaki bir kimsenin fidye ödemesi vaciptir.
Kur'ân-ı Kerim'de, Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.(Bakara, 2/184) buyurulmaktadır. Bu ayetten hareketle fidye miktarının, bir kişiyi bir gün için doyuracak yiyecek olarak anlaşılmıştır.
Hastalık veya başka bir sebeple ihram yasaklarından birini çiğnemek zorunda kalan kimse, fidye olarak üç gün oruç tutma veya altı fakiri doyurma ya da kurban kesme hususunda muhayyerdir.
Bu yasakları kasten çiğneyen kimse ise, işlediği cinâyetin türü ve şiddetine göre, kurban keser veya sadaka verir. Fidye olarak kesilen kurbanlar Harem bölgesinde kesilmesi gerekir.
Oruç tutma ve fakir doyurma ise, her yerde olabilir. Bütün fakihlere göre, kasten çiğnenen bir ihram yasağı için fidye ödemenin yanında ayrıca işlediği günahtan dolayı tövbe etmesi gerekir.
Fidye Ne Demektir
Fidye Sözlükte bir kimseyi bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtarmak için ödenen bedel anlamına gelen fidye, bir fıkıh terimi olarak, esaretten kurtulmak için ödenen bedeli veya bazı ibadetlerin eda edilmemesi ya da edası sırasında birtakım kusurların işlenmesi halinde ödenen dinî-malî yükümlülüğü ifade eder.
Fidye kelimesi Kur'ân-ı Kerim'de, iki ayette terim manasında (Bakara, 2/184, 196) ve bir âyette de sözlük anlamında (Hadîd, 57/15) geçmektedir.
İbadetlerle ilgili fidye ise, oruç ve hacda söz konusu olmaktadır. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kimse, daha sonra kaza etmesi mümkün olmadığından her gününe karşılık bir fidye öder. Bu durumdaki bir kimsenin fidye ödemesi vaciptir.
Kur'ân-ı Kerim'de, Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder.(Bakara, 2/184) buyurulmaktadır. Bu ayetten hareketle fidye miktarının, bir kişiyi bir gün için doyuracak yiyecek olarak anlaşılmıştır.
Hastalık veya başka bir sebeple ihram yasaklarından birini çiğnemek zorunda kalan kimse, fidye olarak üç gün oruç tutma veya altı fakiri doyurma ya da kurban kesme hususunda muhayyerdir.
Bu yasakları kasten çiğneyen kimse ise, işlediği cinâyetin türü ve şiddetine göre, kurban keser veya sadaka verir. Fidye olarak kesilen kurbanlar Harem bölgesinde kesilmesi gerekir.
Oruç tutma ve fakir doyurma ise, her yerde olabilir. Bütün fakihlere göre, kasten çiğnenen bir ihram yasağı için fidye ödemenin yanında ayrıca işlediği günahtan dolayı tövbe etmesi gerekir.