Son Konu

Gece Terörü

makaleci

Yeni Üye
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
351,088
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
35
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0


Çığlıklar, ağlama krizleri, kan ter içinde uyanmalar…
Bebeğiniz bu şikayetlerle sık sık uyanıyorsa gece terörü olarak bilinen uyku bozukluğuyla başınız dertte olabilir. Gece terörü; ‘parasomnia’ olarak tanımlanan uyku bozuklukları grubunda yer alan anormal uyku örneklerinden biri olarak tanımlanıyor. Uzmanlar bu terörü uykusundan korkuyla ağlayarak uyanan çocuğun olay sırasında uyanıp olayı sonradan da hatırladığı basit kabuslardan daha ağır bir tablo olarak değerlendiriyor. Gece teröründe yaşananlar sabahında hatırlanmıyor! Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. H. Neşe Sarıca, bu hastalığın çocuklarda genelde iki yaşından sonra görülmeye başladığını, toplumdaki görülme sıklığının yüzde 2-5 arasında olduğunu, en çok da 4-12 yaş grubundaki erkek çocuklarında görüldüğünü söylüyor. Erişkin dönemlerde ise bu oran yüzde bire kadar düşüyor.

Nedeni belirsiz!
Gece terörünün net bir sebebi yok! Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Özlem Şireli gece terörünün; genetik, nörolojik (santral sinir sistemi immatürasyonu gibi), psikolojik nedenlere bağlı ortaya çıkabildiğini söylüyor. Tabii gece terörünün her zaman psikolojik nedenlerle ilişkilendirilmemesi gerektiğini de sözlerine ekliyor. Fakat kaygılı mizaç özellikleri olan, travmatik bir olay sonrası hassasiyeti artan, yoğun ayrılık kaygısı yaşayan çocuklarda daha sık görülebiliyor.

Atak sırasında uyanmıyorlar
Tipik bir gece terörü atağında çocuk, oldukça ürkmüş şekilde yatağa oturarak aniden çığlık atıyor, ardından inilti benzeri küçük sesler çıkararak belirgin korku, çarpıntı, hızlı nefes alıp verme, terleme gibi belirtiler gösteriyor; kıyafetlerini çıkarabiliyor, değişik el kol hareketleri yapabiliyor, sık olmasa da korkuyla yatağı ve yatak odasını terk edebiliyor. Ataklar tekrarlayıcı şekilde, genellikle uykunun ilk bölümünde ortaya çıkıyor. Bu durum genellikle 20 saniye ile 5 dakika arasında sürüyor. En geç 15 dakika içinde çocuk tam bir uyanıklık olmaksızın yatışıyor ve kendiliğinden tekrar uykuya dalıyor. Çocuk atak esnasında ve sonrasında çevreyle ilişkisiz oluyor, uyandırmaya çalışsanız da uyanmıyor, iletişim kuramıyor, sabah uyandığında atağı hatırlamıyor.

Sabırlı olun
Bu ataklar sırasında sabırlı olmanız ve çocuğunuzu korumaya çalışmanız önemli. Çocuklar bu ataklar sırasında uyanık olmadıklarından kendilerine ve etraflarına zarar verebiliyor. Bu noktada düşmemesi, kafasını bir yere vurmaması, organlarına zarar vermemesi için elinizden geldiğince onu tutmaya çalışın. Bu sırada onu uyandırmaya çalışmayın. Bu durumun ciddi bir hastalığa yol açmayacağını kendinize sık sık söyleyerek sakinliğinizi korumaya çalışın. Dr. Özlem Şireli özellikle çocuklar ertesi gün yaşadıklarını hatırlamayacağı için bu noktada onlarla endişe verici konuşmalar yapılmaması gerektiğini söylüyor.

Müdahale şart mı?
Geceleri sıkıntılı dakikalar yaratan bu durum için uzmanlar eğer başka bir problem yoksa tedaviye gerek olmadığını söylüyor. Ancak düzelmeyen, 2-3 aydan uzun süre devam eden durumlarda mutlaka çocuk psikiyatri ya da çocuk nöroloji uzmanına danışılması gerekiyor. Çoğunlukla eeG bulguları normal olsa da mutlaka ayrıntılı bir klinik değerlendirme ile birlikte epilepsi, santral sinir sisteminin organik hastalıkları ayırıcı tanısı gerekiyor. Tanının netleşmesi ve uygun tedavi yaklaşımlarıyla birlikte çözüm bazen ilaç tedavisi gerektirebiliyor. Dr. H. neşe Sarıca, uyku sorunlarının erken fark edilerek çözümünün bulunmasının; gündüz uyku bozuklukları, davranış problemleri, öğrenme güçlükleri ve düşük eğitim başarısı gibi bazı negatif sonuçların ortaya çıkmasına engel olabileceğini hatırlatıyor!


 
Üst Alt