Öğrencilere astral seyahat ettiğini, uçarak diğer ülkelere gittiğini anlatan Din Kültürü Öğretmeni’ni vazifeden alan MEB’in kararını lokal mahkeme bozdu. MEB’in Danıştay’a yaptığı temyiz başvurusu da reddedildi.
İzmir’de vazife yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni hakkındaki argümanlar, “Bu kadarı da olmaz” dedirtti. Öğrencilerin ve velilerin şikâyeti üzerine hakkında soruşturma başlatılan öğretmene yönelik düzenlenen soruşturma raporu ile ortaya konulan savlar ortasında, öğretmenin öğrencilere geceleri uçtuğunu söylediği savı da yer aldı.
Astral seyahat
BirGün'den Mustafa Bildircin'in haberine nazaran, MEB Maarif Müfettişi’nce hazırlanan soruşturma raporunda özetle, 'Veli toplantısında davacının başka öğretmenler ile tartıştığı, öğrencilerle bağlantı sorunu yaşadığı, kimi öğrencilerin davacının dersi devam ederken sınıfı terk ettiği ve davacının bu durumdan haberinin olmadığı, öğrenciler ortasında adil davranmadığı…” tabirlerine yer verildi.
Öğrenciler, öğretmenin kendilerine astral seyahat ettiğini söylediğini ve geceleri uçarak diğer ülkelere gittiğini anlattığını da belirtti. Maarif Müfettişi, öğretmenin ders hususlarını anlatmadığını ve öğrencilere imtihan kağıtlarına nazaran not takdir etmediğini da soruşturma raporuna yazdı.
Soruşturmanın akabinde MEB kararı ile öğretmenin hizmet sınıfı değiştirildi. Öğretmenlikten alınan ve Giresun Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü’ne memur olarak ataması yapılan Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmeni, karara itiraz etti. Öğretmenin itiraz başvurusu, Yönetim Mahkemesi’nce haklı bulundu.
Kararda, öğretmene yönelik idari yaptırımın desteği olan soruşturma raporunda kınama cezası verilmesinin önerildiği belirtilerek, “Kınama cezasını gerektiren bir fiilin, idari taraftan bu kadar ağır sonuçlara bağlanmasının da ölçülülük unsuruna karşıt olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu sürecin iptaline hükmedilmiştir” denildi.
Danıştay'dan MEB'e ret
MEB, kararı temyize götürdü. Bakanlık ismine süreci takip eden avukatın temyiz talebi kapsamında Danıştay’a sunduğu dilekçede, “Öğretmenin vazife ve sorumluluklarını yerine getirmediği, derslerinde yetersiz olduğu, öğrenci ve veliler ile sıkıntılar yaşadığı, ders anlatamadığı” kaydedildi.
MEB, öğretmenin yetersizliği nedeniyle memur olarak atanmasına yönelik süreçte hukuka terslik bulunmadığı öne sürse de Danıştay İkinci Daire, bakanlığın temyiz istemini reddederek Bölge Yönetim Mahkemesinin kararını onadı.