Ergenlik devri ve onu takip eden yıllarda çocukluktan gençliğe geçerken insan davranışları büyük bir değişime uğramaktadır. Bu ara devirde aile olan bağlar de değişmeye başlamaktadır. Evlat ve ergen psikiyatrisine müracaatlarda bu ailelerdeki koordinasyon problemleri sıkça görülen bir durumdur.
Aileler özelikle daha evvelce gençlerle ilgili bir deneyimi yoksa bu duruma nasıl adapte olacağını bilememektedir. Kendine daha ziyade özgürlük sahası açmak isteyen genç aileyle çatışmaya girebilmektedir.
Ergen psikiyatrisine gelen aileler bu durumu davranış bozukluğu, ergenin sonluluğu ve kural tanımazlığı formunda anlatabilir. Aslında bu gencin muhitini tanıması ve daha çokça özgürlük ortamı açma uğraşlarıdır. Aileler müdafaa gayeli baskıyı arttırabilmektedir. Genç ise buna karşı koyar, yeni şeyler denemek velev ama ailesi müsaade vermez ve bu noktada gizleyerek, yalanlar söyleyerek yapmak istediklerini gerçekleştirebilir. Bir taraftan da ergen bundan suçluluk duymaktadır. Psikiyatriye gelen aileler münhasıran bu yalanlardan çok şikâyetçidirler.
Gençler günah yaparak öğrenirler ama bu günahların onlara zarar vermemesi için uygun bir bilinçlendirme gerekir. Bu yüzden aileler gençlere yakın olmalı, onları her bahiste eleştirmek mahalline konuşabilmelidirler. Kendi deneyimlerini aktarabilmeleri, evlat ve gençlere kendilerini dinletebilmelidirler.
Evlat ve ergen psikiyatrisine gelen ailelerin birçoklarının gençlerle ders konusunda tartışmaktan öbür hususları konuşmaya fırsatları olmamaktadır. Bu da genci dışarda arayışlara itnektedir. Konut artık onun sıkıldığı ve devamlı eleştirildiği bir konumdur. Bu nedenle ergen meskende çok kalmak istemez, vaktini dışarda daha rahat olduğu ortamlarda geçirmek istemektedir. Arkadaşlarını eleştiren ailesine karşı arkadaşlarını korur, ailesini hiçbir şeyden anlamayan, geri başlı beşerler olarak görebilir ve bu da aileden daha ziyade uzaklaşmasına neden olabilir.
Ergenlikte mahsusen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, hususî öğrenme güçlüğü, depresyon ve anksiyete üzere illetler görülen gençler bu periyodu daha güç atlatırlar. Evlat ve ergen psikiyatrisine gelen gençlerde ergenlikte davranış dertleri yaşayanlar da hastalık çıkma orantısı daha yüksektir. Bu evlat ve ergenlerde istenilmeyen alışkanlıklara eğilim artabilir.
Mahsusen gençlerde ani davranış değişiklikleri, arkadaş etrafının değişmesi, içe kapanma ya da tam aykırısı ani dışa açılmalar, ders muvaffakiyetinde ani düşmeler üzerinde durulması gereken durumlardır.
Bilhassa unsur kullanan gençlerde hayat usulünde ani değişmeler olabilir, meskendeki hal ve hareketleri değişebilir, mektebe ilgi azalabilir, meskene geç gelmeye başlayabilir.
Dikkat eksikliği olan gençlerde ise dikkat dertleri artar, onlar için mektep daha sıkıcı hale gelebilir ve mektepten kaytarma eğilimleri artabilir. Ders çalışmakta çok zorlanırlar.
Bütün bu mevzularda ailelerin uyanık olması ve devranında müdahalesi kıymetlidir. Sakin davranıp sert tedbirlerle genci düzeltmeye çalışmamalıdırlar. Birinci evvel sorunu çözmek için nedenini anlamaya çalışmalı, sonra müdahale etmelidirler. Gerekirse yardım almalıdırlar.
Aileler özelikle daha evvelce gençlerle ilgili bir deneyimi yoksa bu duruma nasıl adapte olacağını bilememektedir. Kendine daha ziyade özgürlük sahası açmak isteyen genç aileyle çatışmaya girebilmektedir.
Ergen psikiyatrisine gelen aileler bu durumu davranış bozukluğu, ergenin sonluluğu ve kural tanımazlığı formunda anlatabilir. Aslında bu gencin muhitini tanıması ve daha çokça özgürlük ortamı açma uğraşlarıdır. Aileler müdafaa gayeli baskıyı arttırabilmektedir. Genç ise buna karşı koyar, yeni şeyler denemek velev ama ailesi müsaade vermez ve bu noktada gizleyerek, yalanlar söyleyerek yapmak istediklerini gerçekleştirebilir. Bir taraftan da ergen bundan suçluluk duymaktadır. Psikiyatriye gelen aileler münhasıran bu yalanlardan çok şikâyetçidirler.
Gençler günah yaparak öğrenirler ama bu günahların onlara zarar vermemesi için uygun bir bilinçlendirme gerekir. Bu yüzden aileler gençlere yakın olmalı, onları her bahiste eleştirmek mahalline konuşabilmelidirler. Kendi deneyimlerini aktarabilmeleri, evlat ve gençlere kendilerini dinletebilmelidirler.
Evlat ve ergen psikiyatrisine gelen ailelerin birçoklarının gençlerle ders konusunda tartışmaktan öbür hususları konuşmaya fırsatları olmamaktadır. Bu da genci dışarda arayışlara itnektedir. Konut artık onun sıkıldığı ve devamlı eleştirildiği bir konumdur. Bu nedenle ergen meskende çok kalmak istemez, vaktini dışarda daha rahat olduğu ortamlarda geçirmek istemektedir. Arkadaşlarını eleştiren ailesine karşı arkadaşlarını korur, ailesini hiçbir şeyden anlamayan, geri başlı beşerler olarak görebilir ve bu da aileden daha ziyade uzaklaşmasına neden olabilir.
Ergenlikte mahsusen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu, hususî öğrenme güçlüğü, depresyon ve anksiyete üzere illetler görülen gençler bu periyodu daha güç atlatırlar. Evlat ve ergen psikiyatrisine gelen gençlerde ergenlikte davranış dertleri yaşayanlar da hastalık çıkma orantısı daha yüksektir. Bu evlat ve ergenlerde istenilmeyen alışkanlıklara eğilim artabilir.
Mahsusen gençlerde ani davranış değişiklikleri, arkadaş etrafının değişmesi, içe kapanma ya da tam aykırısı ani dışa açılmalar, ders muvaffakiyetinde ani düşmeler üzerinde durulması gereken durumlardır.
Bilhassa unsur kullanan gençlerde hayat usulünde ani değişmeler olabilir, meskendeki hal ve hareketleri değişebilir, mektebe ilgi azalabilir, meskene geç gelmeye başlayabilir.
Dikkat eksikliği olan gençlerde ise dikkat dertleri artar, onlar için mektep daha sıkıcı hale gelebilir ve mektepten kaytarma eğilimleri artabilir. Ders çalışmakta çok zorlanırlar.
Bütün bu mevzularda ailelerin uyanık olması ve devranında müdahalesi kıymetlidir. Sakin davranıp sert tedbirlerle genci düzeltmeye çalışmamalıdırlar. Birinci evvel sorunu çözmek için nedenini anlamaya çalışmalı, sonra müdahale etmelidirler. Gerekirse yardım almalıdırlar.