Son Konu

Güneş Sistemi hakkında bilgi

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Güneş

Güneş evrendeki sayısız yıldızlardan biridir ve Samanyolu Galaksisi'nde yer alır Güneş, Dünyanın da içinde bulunduğu Güneş Sistemi'nin merkezini oluşturur 4,65 milyar yaşımda olduğu varsayım edilen bu dev enerji kaynağının yarı çapı 7x105 km yani dünya yarıçapının 100 katıdır Ekliptik düzlem normaliyle 75° 15' açı yapan Güneş, ekseni etrafındaki dönüşünü takriben 27 günde tamamlar Güneşin merkez sıcaklığı 10 milyon derece, dış sıcaklığı ise 5700 K° dir Ilk Olarak 2x1030 kg'lık kütlesinin %73 'lük kısmının hidrojenden, geri kalan kısmını ise helyumdan oluştuğu tahmin edilmektedir
Güneşin bu bitmeyen ısıyı nasıl ürettiği sorusu, birincil zamanlar insanların kafasını en fazla meşgul eden soru olmuştur Fakat günümüzde güneşin bu ısı enerjisini içindeki hidrojeni çekirdek füzyonu ile helyuma çevirerek elde ettiği anlaşılmıştır Ve Güneş çekirdek füzyonu doğru çevresine 4x1026 Watt' lık şiddet yaymaktadır Ilk Olarak %73 hidrojen olan hidrojen oranının günümüzde %38'e düştüğü varsayım edilmektedir Bu tahmine dayanarak güneşin ömrünü yarıladığını söyleyebiliriz
Güneş yüzeyi tabakalardan oluşmuştur Bu tabakalara çekirdekten yüzeye içten sırasıyla fotosfer, kromosfer ve korona isimleri verilmiştir Güneşin görünür yüzeyini 500 km kalınlığındaki fotosfer tabakası oluşturmaktadır Bu tabakanın sıcaklığı 6000 K° kadardır Fotosfer tabakasının hemen üzerinde 2500 km kalınlığındaki kromosfer tabakası yer almaktadır Bu tabakanın sıcaklığı en üstteki kısımda 105 106 K° 'ye dek yükselebilir Bu tabakadan hemen sonradan genişliği gezegenlere dek uzanan korona tabakası yer alır bu tabakanın ortalama sıcaklığı 106 K° kadardır Güneşin katmanları arasındaki manyetik alan şiddeti büyük değişiklikler gösterir ve bu değişikliklerin sonucunda bir çok olay gözlenir Örneğin Güneş lekeleri, manyetik bölge düzensizliği sonucunda o alandaki sıcaklığın çevreye tarafından düşmesinden kaynaklanır
Güneşin korona tabakasından gezegenler arsı etraf yayılan elektrik yüklü taneciklerin oluşturduğu etkiye Güneş Rüzgarı adı verilmektedir Güneşe yaklaşan kuyruklu yıldızların kuyrukları bu rüzgarın etkisi ile güneşe ters yönde uzanırlar Güneş Rüzgarı, proton, elektron ve %5 kadar helyum çekirdeği ile eksik miktarda daha ağır atomlardan oluşmuştur
Merkür güneş sistemindeki en minik ikinci gezegendir ve güneşe en yakın olan gezegen olma unvanını taşır Güneşe olan ortalama uzaklığı 579 milyon kilometredir Çapı çok ufak olmasına rağmen(4878 kilometre), çapına kadar büyük bir çekirdeği vardır Bu çekirdeğin %65'i demirden oluşmuştur Lakin çekim gücü fazla yüksek değildir, oluşturduğu manyetik alan neredeyse dünyadakinin 1001'i kadardır Güneşe en yakın gezegen olmasından nedeniyle gündüz sıcaklığı 427 C° 'ye dek ulaşır Bir atmosferi olmadığı için bu sıcaklığı tutamaz ve geceleri sıcaklığı 173 C° 'ye kadar iner Merkür güneşe yakın olduğu için gün doğumunda ve gün batımında çıplak gözle güneşin yanında parlak bir yıldız gibi gözlenebilir Merkür başlangıçta 1974 yılında Mariner 10 adlı uzay sondası ile incelenmiştir Yapılan çalışmalar sonucunda Merkür ile ilgili emin olmasa da büyük bulgular elde edilmiştir Bu inceleme bir uçtan bir uca Merkür gezegeninde su ve hayat olmadığı kesinkes tespit edilmiştir
Merkür'ün yüzeyi derin kraterlerle kaplıdır Bunun nedeni bir atmosferinin olmayışıdır Ay'da da olduğu gibi atmosferi olmayan Merkür yüzeyine sayısız meteor çarpmış ve irili ufaklı derin kraterler oluşmasına niçin olmuştur Merkür yüzeyinin teleskoplarla net bir şekilde incelenmesi zordur Lakin Mariner 10 uzay sondasının göndermiş olduğu resimler doğru yüzeyi hakkında data edinilmiş ve buna alt olarak iç yapısı hakkında tahminlerde bulunulmuştur Genelde çarpma ve volkan kraterlerinden oluşmuş yüzeyde büyük ve geniş ovalar da yer almaktadır

Venüs

Venüs, Merkür'den daha sonra güneşe en yakın 2 gezegendir Kütlece dünyaya yakın bir büyüklüktedir Ve kendisine ait bir atmosfere sahiptir Gün doğumunda ve gün batımında güneşe yakın olarak, dünyadan çıplak gözle rahatlıkla görülebilir (Millet göre Çoban Yıldızı olarak ta bilinir) Güneş ve aydan sonraki en aydınlık gök cismidir Venüs'ün diğer gezegenlerden farklı ve ilginç yanları vardır, bunlardan en ilginci 1 yılının 1 gününden daha uzun olmasıdır Yani güneş etrafındaki dönme hızı kendi ekseni etrafındaki dönme hızından daha fazladır Güneş etrafındaki dönme süresi 224 gün, kendi ekseni civarda dönme süresi ise 243 gündür Hem Venüs diğer gezegenlerin tam tersi yönde dönmektedir Diğer gezegenlerin tümü saat yönünde dönerken Venüs saatin tersi yönünde ve fazla yavaş bir şekilde dönmektedir Bu farklılıkların nedeni hala anlaşılabilmiş değildir Çıplak gözle fazla bakımlı görüle bildiği halde en iyi teleskopla bile yüzeyi incelenemez Bunun nedeni fazla yoğun bir atmosfere sahip olmasıdır %93 oranında CO2 (karbon di oksit) ve %2 oranında N2 (azot) ile eksik miktarda değişik gazlardan oluşmuş olan atmosfer güneşten gelen ışınları bir ayna gibi geri yansıtır Bu olay gezegene müthiş bir parlaklık kazandırırken, yüzeyinin incelenmesini zorlaştırır
Venüs'ün yoğun atmosferi nedeni ile basıncıda çok yüksektir hemen hemen dünyadakinden 100 kat daha artı basınca sahiptir Atmosfer yoğunluğu ise dünyadakinin 70 katı kadardır Hem atmosferinde azda olsa bulunan H2SO4 ve HCL gibi asitler yağmur biçiminde gezegen üstüne yağmaktadır böylece dünya üzerindeki hiçbir canlının bu gezegende yaşayabilmesi olası değildir Venüs güneşe yakınlık açısından Merkür'den daha uzakta olmasına rağmen sıcaklığı daha yüksektir Bunun nedeni atmosferinin olmasıdır Bu yoğun atmosfer güneşten gelen ışınların büyük bir bölümünü geri yansıtsa da küçük bir kısmını içeri alır ve dışarı çıkmasına müsade vermez bu da sera etkisi yaparak gezegenin günden güne ısınmasına niçin olmaktadır Gezegenin şu anki sıcaklığının 325 C° 'nin üzerinde olduğu varsayım edilmektedir
Venüs yüzeyi hakkında Amerikan Mariner ve Rus Venera sondaları analiz amaçlı kullanılmış ve kızıl ötesi de olsa yüzey resimleri çekilmiştir Bu resimlerden Venüs yüzeyinin düz ovalar, vadiler ve derin olmayan kraterlerle buruşuk olduğu anlaşılmıştır Gezegen üstünde Ishtar Terra ve Aphrodite Terra adını taşıyan iki yüksek yayla gezegenin %11' ini kaplamaktadır Kraterlerin derin olmamasının nedeni gezegenin ,yoğun atmosferi bir uçtan bir uca kendisine çarpacak olan meteorların hızını kesebilmiş olmasıdır

Dünya

Üstünde yaşadığımız gezen, dünyanın yarıçapı 6400 km ve yoğunluğu 5,52 kgm3'dür Güneşe yakın olma bakımından üçüncü sırada bulunan dünya ile güneş arasındaki mesafe 15 x 10 8 km'dir Ve bu uzaklık 1 AB (Astronomik Birim) olarak kabul edilmiştir Güneş sistemindeki öteki gök cisimleri arasındaki mesafeler de çoğunlukla bu bölüm kullanılarak belirtilir Suni uyduların kullanılmaya başlaması ile dünyanın tam şekli kesin ve bu şekle Geoit adı verilmiştir Dünyanın konumu, atmosferi ve iç yapısı üstünde hayat barındırabilmesi için en yerinde şekildedir Güneş sisteminde ve aşina bütün gezegenler aralarında yaşama el verişli tek gezegen dünyadır Koruyucu bir kılıf görevi gören atmosferi bir uçtan bir uca meteor çarpmalarına ve güneşin yaydığı zararlı ışınlara karşısında gezegen korunur
Dünyanın iç yapısı üç katmandan oluşmaktadır Bu katmanlardan en dışta yer alan ve yaşamaya elveriş olana kabuk adı verilmektedir Tüm canlı yaşamını üstünde bulunduran, o bu katmanın ortalama kalınlığı 30 km kadardır Kabuğun anında altından başlayıp çekirdeğe dek sürekli tabakaya manto adı verilir 5100 km derinliğe kadar inen manto tabakasının kabuğa yakın olan bölümü kırılgan kayalardan oluşmaktadır Dünyanın merkezindeki ısı 5000 C° civarında olduğundan mantonun çekirdeğe yakın bölümü erimiş kayalardan oluşmaktadır Manto tabakasındaki basınç nedeni ile erime noktaları yükselen demir ve magnezyum katı halde bulunurlar Dünyanın merkezini yaratıcı çekirdek ise %90 oranında istikrarsız demirden oluşmaktadır Bunun nedeni çekirdekte tahminen 3 milyon Atm olan basınç aşağıda demirin erime noktasının 8000 C°'yi bulan çekirdek ısısından düşük olması olarak açıklaya biliriz
Çekirdekte bulunan sıvı demirin konveksiyon akımları ile ortaya çıkardığı dinamo etkisi, Dünyanın manyetik alanını oluşturur Dünya yüzeyini 100km yukarısından başlayan manyetik bölge takriben 6500km yüksekliğe dek uzanır Son yıllarda elde edilen veriler ile bu manyetik alanın bir zırh gibi dünya yüzeyini ısı ve güya tehlikelerden koruduğu anlaşılmıştır *
 
Üst Alt