Son Konu

halk müziğinin yapısı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
31
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
insanlar müziğinin yapısı halk müziğinin yörelere kadar çeşitliliği yörelere kadar halk müziği çeşitleri müzikte karma ölçüler 7 8 lik türküler müziğinin çeşitleri ASes Sistemi: Türk Halk Müziği Müziğimizin en belirgin özelliklerinden biri yerel kaliteli olmasıdır Yörelere kadar öbür nitelikler gösteren Türk Ahali Müziğini ve ses sistemini kura1laştırmak çok çoğunlukla mümkün olabilir ve genele gidildiğinde Ahali Müziğinin lokal ve özel olma niteliğinin tanımlanabilme şansı kalmaz Müzik eğitiminde ve tanımlamada refah temin etmek nedeniyle Sadettin Arel, Suphi Ezgi ve Murat Uzdilek göre geliştirilen Türk Müziği ses sisteminden yararlanılmaktadır Bu sisteme kadar diyez (#) 4 komadan bemol (b) 5 komadan oluşmaktadır Ayrıca halk müziğimizde Muzaffer Sarısözen'den bu yanlamasına diyez ve bemol işaretlerinin üstüne koma değerlerini tahsis etmek üzere rakamlar konulmaktadır En yaygın ırk çalgımız olan bağlamada la tonuna kadar son yarım yüzyıldan bu yanlamasına en fazla kullanılan perde düzeni: la, si bemol, si bemol iki koma, si, do, do diyez üç koma, do diyez, re, mi bemol, mi bemol iki koma, mi, fa, fa diyez üç koma, fa diyez, sol, sol diyez, la almak üzere 17 sesten oluşmaktadır Türk Irk Müziğini zengin kılan en manâlı özelliği, üslup ya da konuşma özelliğidir Türkünün sesleri değin, onun telafuz biçimini belirleyen bu özellikler de kayda değer rol oynamaktadır İşte bu özellikler, yöre yöre değişen karakteristik özellikleri belirler Bazı ezgi ve üslupların fazla muhakkak bir şekilde kesin yörelere ait oldukları anlaşılmıştır BYöntem Sistemi: Usul, ölçü yerine kullanılan bir kavramdır Çünkü usul genellikle Türk Müziğinde, ölçü yanına bundan başka konuşma ve üslubu belirler Türk Insanlar Müziğinde güney doğunun 58'lik parçası ile Köroğlu veya Sümmani'nin havasının 58'liği, hitabe ve üslup olarak da birbirinden ayrılır Kavramlaşmanın öteki söylenmesi gereken yönü ise, tekrar bu usullerin ölçü ile yok, belirtilmiş adlarla anılmasıdır: Karşılama, Zotlatma, Datdiri, Gakgili gibi adlar çabuk 9'lu vuruşlu usulleri, Metelik, Şıkıldım, Sağma, Zahma gibi adlar, 2 vuruşlu usulleri belirlemektedir Türk Millet usulleri üç bölümde incelenir 1) Başlıca usuller ve üçerli şekilleri (2,3 ve 4 bölüm vuruşlu) 2) Bileşik usu1ler (5,6,7,8,9 birim vuruşlu) 3) Karma usuller (10 ve daha fazla birim vuruşlu) Usullerle ilgili geniş bilgi, Sarısözen'in Türk Ahali Usulleri kitabının içeriği anlatılırken verilmiştir C Türler, Şekiller, Biçimler: Türk Halk Müziği ezgileri inşa bakımımdan uzun hava ve kırık hava elde etmek üzere ikiye ayrılır Kırık hava; belirtilmiş bir dizisi olan ve bu dizi içerisinde belirtilmiş bir usulle seyreden ezgileridir Kırık havalar, anlatım ve telafuz biçimi gibi değişik unsurlara kadar ''zeybek'', ''bengi'', ''güvende'', ''bar'', ''horon'' gibi öbür isimler alırlar Uzun hava; belirli bir dizisi olan ve bu dizi içerisinde açıklanmış seyri bulunup, özgür bir ağızla söylenen ezgileridir birçok vakit bir solist ses göre söylenmekle beraber, ''gurbet havası'' gibi ezgilerde eşlikli okumaya da rastlarız Ayrıca yöreden yöreye, hem de okunuş üslubu bakımımdan uzun havalar da ''maya'', ''hoyrat'' ''bozlak'', ''gurbet havası'', ''an'', ''yol havası'' gibi formlara, biçimlere ayrılırlar Bunlardan birkaçını açıklayalım: Mayanın, özel ezgisi yanında, en belirleyici unsuru sözlerdir Hece ölçüsünün 8+3 11 kalıbıyla yazılmış, dört dizeli şiirler söylenir Doğu Anadolu'da yaygın olan bir uzun hava biçimidir Ayrıca ''cılgalı maya'', ''düz maya'' gibi çeşitleri de vardır Divan da aruz ölçüsünün ''failatün, failatün, failatün, failün'' kalıbıyla yazılmıştır sonra halk müziği şiirinin 15'li hece ölçüsü ile söylenen şiirlere de ''an'' denmeye başlanmıştır Aruz ölçüsü ile şiir yazar şairlerin şiirlerini ''an'' adında bir çeşit antolojide toplamalarından dolayı, bu tür yazılı ve insanlar arasında da yaygın olarak söylenen parçaların hepsine bugün ''an'' denmektedir ''Müstezat'', ''Semai'', ''Kalenderi'' gibi çeşitleri ayrıca şiir biçimi, ayrıca ezgi bakımımdan birbirinden farklı olmasına karşılık, defalarca an diye anılmaktadır Türk Irk ezgileri ayrıca sözsüz (çalgısalenstrümantal) ve sözlü almak üzere de ikiye ayrılırlar Sözsüz ezgiler, belirtilmiş bir veya ansızın fazla çalgıya, laf eşliksiz olarak çalman kırık hava veya uzun hava türündeki ezgilerdir Oyun havalarını, peşrevleri, güreş havalarını ve uzun hava ayaklarını (zemin, yol gösterici ezgi) örnek verebiliriz Sözlü ezgiler, çalgı eşliği olsun veya olmasın, halk şiiri tarzında yazılmış sözler aracılığı ile sadece sözle icra edilen ezgilerdir Sözlü millet ezgilerinin en fazla rastlanılan biçimleri ''bentlerden'' sonra, ''bağlantı'' (nakarat, kavuştak, dönderme) denen belirli kalıpların her yerde edildiği biçimlerdir ancak; buna ''türkü'' adı verilir Türküler, genel olarak kayıtlı bir konuyu işleyen ve anlam bakımından birbirine tabi bentlerden meydana gelmiştir Türkülerin öteki bir yaygın şekli ise ''mani dörtlük'' lerinden oluşan şeklidir Bu dörtlüklerin sırt sırta kullanımında bir amaç bütünlüğü yoktur Daha Sonra bir araya getirilmişlerdir Bentlerden oluşan türkülere misal: I bent : Dön beri dön beri de yüzün göreyim Yüzün görenlere kurban olayım Nakarat : Gel gülüm gel ha gel gel (Kavuştak Bağlantı) Gel şirin gel di gel gel Di gel di gel namına kurban Di gel di gel şanına hayran Di gel di gel gadan ben alım II Bent : Evlerin önü de paşa makamı Çıkmaz kalem ile yazdım vefamı Nakarat : Gel gülüm gel ha gel gel Gel şirin gel di gel gel Mani katarlarından oluşan türkülere örnek: Meren üstündeyim Dal boyun kastındayım Yarim beni sorarsa Ben murad üstündeyim Yola giderim yavaş Kundurama değdi taş Yar ben senin yüzünden Düşmana dedim gardaş Sür koyunu hansa Sözle sözün varısa Beş günüm sana feda On gün ömrüm varısa  
 
Üst Alt