Futbolun içinde her şey var! En umutsuz anlarda ya da beklenmedik zamanlarda skor değişebiliyor. Maç 90 dakika dedirtecek en iyi geri dönüşleri sizler için derleyerek hop oturtup hop kaldıran maçları sizlere hatırlatmak istedik. Hazırsanız başlıyoruz!
1. Torneo Nacional: River Plate - Boca Juniors (1972)
Belki de en heyecan verici Arjantin Superclasico'su olan bu maç hala konuşuluyor. River için hızlıca 2-0'lık skorla başlayan, ardından Boca lehine 4-2'ye giden ve yeniden River'a dönen 5-4'lük bir skor! 9 gol, taraftarın hayal edebileceği tüm duyguların, çatışmaların en sıra dışısı!
River Plate 5-4 Boca Juniors
2. Dünya Kupası: Batı Almanya - Fransa (1982)
Bir dünya kupası unutulmazıyla başlayalım. Gary Lineker'in 'Futbol basit bir oyundur. 22 kişi 90 dakika bir topu kovalar ve sonunda hep Almanlar kazanır” sözü kulaklarımızda. Yarı finalde bir araya gelen Fransa ve Batı Almanya sıcak bir temmuz günü 90 dakikayı 1-1'lik skorla tamamladı. Uzatmalarda Fransa Giresse ve Tresor'un golleriyle 3-1 öne geçiyor ve herkes artık maç böyle biter diyor. Maç bitti derken efsane futbolcu Rummenigge sahneye çıktı ve son düdük çalarken skor tabelasında 3-3 yazıyordu. Sonrası ise penaltılarla gelen Alman galibiyeti.
Batı Almanya 3-3 Fransa (5-4)
3. UEFA Kupa Galipleri Kupası: Barcelona - Metz (1984)
İlk maçta alınan 4-2'lik yenilginin ardından Fransız temsilcisi Metz'in Katalonya'da bir mucizeye ihtiyacı vardı, oldu! Maç başladı ve Barcelona hızlı bir şekilde dakika 33'te golü bulup skoru 1 adım daha Carrasco ile kendi lehine çevirerek genel skoru 5-2'ye çıkarmış oldu. İlk yarı tamamlanmadan Metz art arda maç içinde efsaneleşecek Kurbos'un golü ve Sanchez'in kendi kalesine yaptığı ters vuruşuyla genel skoru 5-4'e getirdi. Genç Metz takımı için bu büyük bir umuttu ve tarihe Barcelona ile boy ölçüşüp hatta ezici şekilde kupadan eleyen takım olarak geçmelerine iki gol kalmıştı. Tribünler heyecandan inlerken Kurbos yeniden sahneye çıktı ve durumu eşitledi. Bu esnada Katalan ekip olayın şokunda olsa da yaptıkları gol denemelerini başarıya ulaştıramadı. Metz, Kurbos ile 4. golü bulduğunda tribünler yıkılıyordu. Genel skor 6-5 ile Fransız ekibin lehine sonuçlanmıştı.
FC Barcelona 1-4 FC Metz (5-6)
4. Şampiyonlar Ligi: Manchester United - Bayern Münich (1999)
Mayıs'ın son haftasında Barcelona'da bir araya gelen iki takım, 20. yüzyılın son Şampiyonlar Ligi finalini oynamanın haklı gururuyla maça başladı. Bayern Münich, maçın 6. dakikasında Mario Basler'in frikik golüyle öne geçmiş ve yine mi Almanlar kazanacak cümlesini akıllara yeniden getirmeyi başarmıştı. Maçın sonunda Kırmızı Şeytanlar'ın söyleyecek son bir sözü vardı ve 90+1'de 1-1'lik beraberlik golü geldi. Bayern Münich uzatmaları kabullense de Manchester United'ın bir sürprizi daha olduğunu unutmuştu. Skor 2-1 kazanan United! 3 dakika nelere kadir...
Manchester United 2-1 Bayern Münich
5. Premiere Lig: Tottenham Hotspur - Manchester United (2001)
Sene 2001, tarih 29 Eylül. 15. dakikada Dean Richards'ın 25. dakikada Les Ferdinand'ın ve 45'te Christian Ziege'nin golleriyle skor Tottenham lehine 3-0. Manchester şoku atlatamadan ikinci yarı başlıyor. Başlar başlamaz Andrew Cole'un şık vuruşuyla 3-1 oluyor skor. Dakika 58'de Manchester United geri dönüş adımını Laurent Blanc'ın golüyle atıyor, skor 3-2. 72'de Ruud van Nistelrooy'un muhteşem kafa golüyle skor eşitleniyor, 3-3. Dakika 76, neler oluyor Sebastian Veron'ın golüyle Tottenham derin bir sessizliğe bürünüyor. Ardından finali David Beckham yapıyor: Manchester United 5, Tottenham 3. Maç muhteşem bir geri dönüşle sona eriyor.
Tottenham Hotspur 3-5 Manchester United
6. Süper Lig: Fenerbahçe-Gaziantepspor (2001)
18. dakikada Hakan Bayraktar'ın 2 oyuncunun arasından füze gibi sıyrılıp Rüştü'yle karşı karşıya kaldıktan attığı golle Antep 1-0 öne geçiyor. Ardından Erhan Albayrak'ın 41. dakikadaki golüyle skor Antep lehine 2-0 oluyor. Kadıköy'de taraftar şaşkınlıkla maçı takip ederken ilk yarının sonları 44. dakikada Hasan Özer'in muhteşem vuruşuyla skor 3-0, istikamet soyunma odası... Seyirci tribünleri inletmeye başlıyor. Kadıköy'de muhteşem bir atmosfer dakika 63, Haim Revivo'nun muhteşem golüyle fark 2'ye iniyor. 68. dakikada Milan Rapaic sahneye çıkıyor ve Antep'in hatasını gole çeviriyor. Seyirci susmuyor, inanıyor ve ardından skoru eşitleyen Uche golü geliyor. Tribünler inliyor... Milan Rapaic uzaklardan geliyor, çalımlar atarak Rüştü'ye yaklaşıyor ve topu aşırtıp ağlarla buluşturuyor. Skor Fenerbahçe lehine 4-3 oluyor. Kadıköy'de Mustafa Denizli yönetimindeki Fenerbahçe 3-0'dan 4-3'lük muhteşem galibiyetini alıyor.
Fenerbahçe 4-3 Gaziantepspor
7. Şampiyonlar Ligi: AC Milan - Liverpool (2005)
Gelelim biraz da kendi sınırlarımız içine. Sene 2005 Şampiyonlar Ligi finali, Atatürk Olimpiyat Stadı seyirci rekoruna koşuyor. Milan ilk dakikadan golü bulmuş ve ilk yarıyı 3-0 skorla bitirmişti. Stadyumun İngiliz tarafı sessiz, İtalyan tarafı ise erken bir sevinçle coşkuluydu. Gerrard sahneye çıktı ve 3-1'lik skorla takımını ayağa kaldırdı. İngilizlerin söyleyecek bir sözü daha vardı, 3-3'lük skorla maç penaltılara kaldı. Milan, ilk 2 penaltıyı kaçırdı. Liverpool bu penaltıları gole çevirince de ecel terleri dökmeye başladı. Tomasson ve Kaka'nın vuruşları, Liverpoollu Riise'nin penaltıyı kaçırmasıyla anlamlı hale geldi. Fakat Milan'ın fişini çeken en golcü isimlerden Shevchenko'nun kaçırdığı son penaltı oldu.
AC Milan 3-3 Liverpool (5-6)
8. UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası: Türkiye - Çek Cumhuriyeti (2008)
Sene 2008. Düdükle 90 dakikanın startı veriliyor. 33. dakikada Volkan'ın içeri çeldiği sert şutla 1-0 geriye düşüyoruz. Böylece ilk yarı tamamlanıyor. 61. dakikada sahada oyuncu değişikliği esnasında 10 kişiyken yediğimiz 2. golle sarsılıyoruz. Fatih hoca gergin, kalan 20 dakikada maçın çözülmesi gerek. Hamit'in Arda'ya pasıyla dakika 75'te golü buluyoruz. Hemen ardından Hamit'in ortasını uzaklaştırmaya çalışan Petr Cech hata yapıyor ve Nihat affetmiyor. Dakika 87 Cenevre'de skor 2-2. Biz penaltılara hazırlanmışken Nihat maçın kaderini değiştirecek o şutu çekiyor ve dakika 89'da 3-2 öne geçiyoruz. Penaltılar yok, Çek'ler şaşkın. Ama Volkan'ın ters hareketiyle oyuncu değişikliği hakkımızın dolduğu son dakikalarda kırmızı kartla sahada 10 kişi kalecisiz kalıyoruz, eldivenleri Tuncay giyiyor. Yine de Türkiye çeyrek final için Viyana yolcusu!
Türkiye 3-2 Çek Cumhuriyeti
9. Afrika Uluslar Kupası: Angola - Mali (2010)
Afrika Uluslar Kupası açılış maçı ilk golü ev sahibinden geldi, Flavio 36. dakikada takımını öne geçirdi. İlk yarı sona ererken 42. dakikada yine Flavio sahneye çıktı ve 2-0'lık Angora lehine skorla devreye girildi. İkinci yarıda alınan art arda 2 penaltıyla 67. ve 74. dakikalarda skor Angora lehine 4-0'a yükseldi. 79. dakikada maçın kaderini değiştirecek gol Keita'dan geldi. Normal sürede son 3 dakikaya 4-1'lik skor avantajıyla giren Angola'ya bir şok da 88. dakikada Keita'dan geldi ve adeta Mali'nin gol yağmuru başladı. 90+3 ve 90+5'te Keita ve Yatabare'den art arda gelen gollerle skor 4-4'lük eşitlikle sonuçlanırken 50.000 seyircinin heyecanı açılış maçının son düdüğüyle sona erdi.
Angola 4-4 Mali
10. Türkiye Kupası: Galatasaray-Fenerbahçe (1989)
Ali Sami Yen'de karşı karşıya gelen ezeli rakiplerin ilk maçı, Fenerbahçe 2-0 öne geçmesine rağmen Cimbom tarafından 2-2'lik skorla noktalanmıştı. Aradan geçen iki haftadan sonra karşılaşmaya Galatasaray önde başlayarak Tanju Çolak'ın 10,17 ve 38. dakikalarda attığı gollerle hat-trick yapıyor! İlk yarı sona eriyor. 46. dakikada Aykut Kocaman sahneye çıkıyor ve 3-1'lik skorla Fenerbahçe'nin umutları yeşermeye başlıyor. Kocaman'ın ardından rüzgarı arkasına alan Fenerbahçe 53’te Hasan Vezir'in attığı golle skoru önce 3-2’ye getiriyor, ardından 71. dakikada yine Hasan Vezir’in skoru 3-3 yapan beraberlik golüyle Ali Sami Yen Stadı şok yaşıyor. Fakat Vezir'in Kocaman'a bir mesajı daha var... Son sözü ben söylerim diyerek attığı golle hem hat-trick yapıyor hem de Fenerbahçe’ye Türkiye Kupası yarı finalini unutulmaz bir derbi zaferiyle getiriyordu.
Galatasaray 3-4 Fenerbahçe
11. Premier Lig Kupası: Reading-Arsenal (2012)
12. dakikada Roberts'in golüyle maç Reading lehine 1-0 oluyor, ardından 19. dakikada Arsenal'ın Koscielny ile yaşadığı talihsizlik sonucu kendi kalesine attığı golle 2-0 ve sahneye Leigertwood çıkınca 3-0. 20 dakikada 3 gol atan formda bir Reading ve şoku atlatamadan kalesinde 3 gol gören bir Arsenal. Hunt'ın muhteşem vuruşuyla dakika 37'de skor 4-0 oluyor. Ardından Arsenal bu gidişe Walcott ile dur diyor ve 41. dakikada skor 4-1 oluyor. Devre arası sonrası Arsenal taraftarı ve futbolcuları şaşkınken maç başlıyor ve 19 dakikalık bir gol molasının ardından Arsenal 64. dakikada skoru Giroud'la 4-2 oluyor. Arsenal taraftarı tam vazgeçmişken 89. dakikada Koscielny kendi kalesine attığı golü skoru 4-3'lük yapacak bir şutla telafi ediyor. Ve Arsenal son şansını ve maçı uzatacak golü 90+6'da Walcott'un golüyle buluyor, stad yıkılıyor. Maç uzatmalarla sanki yeniden başlıyor. Ve Chamakh Arsenal'i öne geçirecek tarihi golünü 103. dakikada kaydediyor. Reading taraftarı gergin, skoru 5-5 yapacak gol Pogrebnyak'tan geliyor ve maç bambaşka bir yere gidiyor. Arsenal taraftarı şok içinde şok yaşarken ve maçta penaltı düdüğü beklenirken Walcott ve Chamakh son iki dakikaya tamı tamına 2 gol sığdırıyor. Arsenal taraftarı çıldırıyor!
Reading 5-7 Arsenal
Futbol, basketbol, voleybol, at yarışı hatta Formula 1... Dünyanın maçı Bilyoner'de!
Sen de hemen oyna!
