Son Konu

Hucre Ceperi Yapısı

bilgiliadam

Yeni Üye
Katılım
16 Ağu 2017
Mesajlar
1,516,397
Tepkime
26
Puanları
48
Credits
-6
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Hucre Ceperi Yapısı
Hucre ve Hucrenin Yapısı
Hucrenin Yapısı Hucrenin Ozellikleri Hucre Ceşitleri

Hucre ceperinin diğer bir adı da hucre duvarıdır Hucre ceperi sadece bitki hucresinde bulunur Seluloz ve kitinden oluşur Cansızdır, sert ve dayanıklı bir yapısı vardırHucreyi dış etkilerden korur

Hucre ceperi bitki, gercek mantar ve prokaryot canlılarda bulunur

Hucreyi patlamaktan korur
esnek ve secici gecirgen değildir
madde gecişi basit gecitlerle olur
Bitkilerin eşey(sperm ve yumurta)hucrelerinde bulunmaz ayıca seluloz icerdiklerinden hucre zarına gore cok daha dayanıklıdır
virtuecat avatarı

Hucre ve Hucrenin Yapısı
Butun canlıların yaşayan en kucuk biriminin hucre olduğunu biliyoruz Onu ilk defa 1665 yılında ingiliz bilim adamı Robert Hook, mantar dokusunda gozleyerek, boşluk anlamına gelen hucresozcuğunu kullanmıştır Gorulen, esasında hucrenin yalnız olu ceperiydi Bohemyalı fizyolog Purkinje, hucrenin ic kapsamına protoplazma adını vermiştir Hucre bilimine ilişkin ilk yayınlar, bitkilerde Schleiden (1838) ve hayvanlarda Schawann (1838) ile başlar Bu iki araştırıcı Hucre Kuramının kurucuları olarak kabul edilirler
Hucreler ya tek başına (birhucreliler ya da protistler olarak bilinen bakteriler, protozoa, birhucreli mantarlar ve algler; keza yuksek bitki ve hayvanların sperma ve yumurtaları) ya da cok hucrelilerde olduğu gibi belirli bir gorevi yapmak icin farklılaşmış hucre grupları ( dokular) halinde bulunur Tek bir hucre halinde yaşamım surduren canlılara l duzendeki canlılar, belirli gorevleri yuklenmek icin farklılaşmış hucrelere sahip canlılara da II duzendeki canlılar denir, ikinci duzendeki canlıların hucreleri organizma dışında ancak doku kulturunde yaşamını surdurebilir ve coğalabilir ilk doku kulturunu Amerikalı Rass Harrison (1907) semender hucreleriyle yapmayı başarmıştır Cok hucrelilerin hucreleri birbirine hucre arası madde ile bağlanmıştır (kemik ve kıkırdakta olduğu gibi) ya da bu madde aracılığıyla ilişkidedir (kan ve lenfte olduğu gibi)
Bazı organizmalar hucre arası maddeye ve hucre sınırına sahip değildirler Bununla beraber bir canlı birimi olarak tanımlanırlar, orneğin amiplerden Pelomyxa palustris, guneşsilerden (Heliozoa) Actinosphaerium eichorni, bircok ışınlı (Radiolaria), delikli (Foraminifera), Opalinidae, bazı silliler (Ciliata), Myxosporidae ve bitkilerden Siphonales, keza mantarların hifleri bu durumdadır Bu organizmalar C o k Cekirdeklileryada H u c r e s i z l e rolarak adlandırılır
Hucre Zarı
Hucreyi dış ortamdan ayıran, dağılmasını onleyen, ona şekil veren ve onu dış etkilerden korumaya calışan, Canlı, esnek, cok ince ve yarı saydam bir zardır Esas yapı maddesi “protein ve yağ dır En onemli ozelliği secici gecirgen olması, en onemli gorevi ise, hucreye madde giriş cıkışını duzenlemesidir Zar cok ince olduğundan ışık mikroskobuyla zor gorulur

Zarların Yapısı
Hucre zarı, yaklaşık olarak %60 Protein, %35 yağ ve %5 oranında da karbonhidrat icerir Bu Molekullerin nasıl bir duzende yerleştiğini en uyu acıklayan “akıcı mozaik zar modeli dir Daha eski bir goruş olan Danielli Davson modeli cansız bir zar ozelliği taşımakta olup, aktif taşımayı izah edememektedir Akıcı mozaik modeline gore, zarın esas catısını, cift katlı lipid (yağ) tabakası oluşturur Buyuklu kucuklu Protein molekulleri lipid tabakasına duzensiz olarak gomulmuştur (mozaik gorunumu) Karbonhidratlar Proteinlerin bazılarına bağlanarak Glikoproteinleri, yağ molekullerinin bazılarına bağlanarak da glikolipidleri oluştururlar

Bu Molekuller zarın secici gecirgenliğinde cok onemli rol oynarlar Hucrelerin birbirini tanıması, Hormonlar gibi ozel maddelerin hucrelere alınması bunlarla sağlanır Bu nedenle bir Canlının farklı dokularındaki zar yapıları farklı olabilir Bu modelin en onemli ozelliği yağ tabakasının devamlı hareket halinde ve akıcı olmasıdır Hucre zarının secici gecirgenliğini sağlayan esas yapı por (delik) denilen acıklıklardır Zardan girip cıkacak molekullerin buyukluğu porlar tarafından belirlenir Butun hucrelerde porların buyukluğu genellikle aynıdır Ancak her hucredeki por sayısı farklı olabilir

Zardan Madde Gecişi
Hucre zarı secici gecirgen ozelliğinden dolayı, butun maddelerin girmesini engeller Secici gecirgenliğin oluşmasında porların buyukluğu, zarın kimyasal yapısı ve gececek molekullerin durumu etkili olmaktadır Bunlar dikkate alındığında şunlar soylenebilir:

Difuzyon
Maddelerin yoğun oldukları ortamdan az yoğun oldukları ortama doğru yayılmalarıdır Difuzyon icin maddelerin hareketli olmaları gerekir Murekkebin suda, kolonyanın havada, şekerin cay icinde, O2 ve CO2 ’nin Suda dağılmaları birer difuzyondur Difuzyon iki ortamın yoğunlukları eşit oluncaya kadar devam eder Canlı ve cansız zarlar, zar olmayan ortamlarda gercekleşir 0 santigrat derecede ve daha duşuk Sıcaklıkta difuzyon durur Hucreler bu yolla porlarından gecebilen maddeleri alır ve verirler Difuzyon hızına konsantrasyon farkı, Sıcaklık ve Molekul buyukluğu etkilidir

Osmoz
Su icin ozel bir geciş şeklidir Yarı gecirgen bir zar aracılığı ile, bir ortamdan diğer ortama su gecişine denir Su oranı fazla olan ortamdan, su oranı az olan ortama su gecişi olur Kısaca Suyun difuzyonuna osmoz denir Hucreler osmozla su alışverişi yaparlar Boylece hucre ici su konsantrasyonlarını belirli oranda tutarlar Hucrenin osmozla ilgili uc değişik durumu vardır

Plazmoliz
Hucreler, kendilerinden daha yoğun bir cozelti ortamında kalır veya boyle bir ortama konulursa su vererek buzulurler Buna plazmoliz denir Tatlı sularda yaşayan Paramesyum, Amip gibi canlılar Tuzlu suya konulurlarsa plazmoliz olurlar Cunku tuzlu su daha yoğundur Hucrenin su oranındaki bozulma hayatsal olaylarını aksatarak olume sebep olabilir Sebzelerin tuzlanınca sulanması palzmolizden dolayıdır

Deplazmoliz
Plazmolize uğramiş hucrelerin kendilerinden daha az yoğun ortamda su alarak şişmelerine denir Tohumların cimlenirken ortamdan su almaları, emici tuylerin Toprak suyunu emmesi, ince bağırsaktaki fazla suyun kana gecmesi birer deplazmoliz orneğidir

Turgor
Hucrelerin saf (arı) suya konulduklarında gereğinden fazla su alarak gerginleşmelerine denir Hayvan hucreleri turgor sonucu patlayabilirler Alyuvarların bu şekilde patlamalarına Hemoliz denir Bitki hucrelerinde seluloz ceper bulunduğundan turgor Basıncı hucreyi parcalayamaz Aksine turgor basıncı taze dal uclarında ve otsu bitkilerde dikliği sağlar Kustum otundaki hareket de turgor basıncından kaynaklanmaktadır Sonuc olarak difuzyon ve osmoz hem canlı hem de cansız hucreler icin gecerlidir Her iki ortam yoğunluğunu eşitleyinceye kadar geciş olur Gececek molekuller porlardan sığabilen kucuk molekullerdir Bu iki olay hucrenin mudahalesi olmadan gercekleşdiğinden enerji harcanmaz Bunu icin difuzyonda osmoz pasif taşıma kabul edilir

Aktif Taşıma
Difuzyon ve osmoz yolu ile hucre, bulunduğu ortamdan istediği kadar madde alamaz Ya da icindeki maddelerin coğunluğunu dışarı atamaz Cunku ortam yoğunlukları eşitlenince geciş durur Bunun icin hucreler enerji harcayarak, eşit yoğunluklu ya da az yoğun ortamlardan madde alırlar ve ya iclerindeki bazı maddeleri cok yoğun ortamlara verebilirler Buna aktif taşıma denir Harcanan enerji ATP ’dir Olayda enzimlerde kullanılır Bu olay zarın canlılığını ıspatlar

Endositoz ve Ekzositoz
Difuzyon ve aktif taşıma ile porlardan sığabilen maddeler gecebilmektedir Oysa hucreler buyuk molekullu maddelere de ihtiyac duymakta ve ya boyle molekulleri dışarı atmak zorundadır Bu şekilde buyuk molekullu maddeler hucre zarında oluşan bir kesecikle hucreye alınır (Endositoz) Veya hucreden salgılanarak atılır (Ekzositoz) Sıvı maddelerin alınmasında hucre pasiftir Buna Pinositoz denir Katı maddelerin alınmasında ise hucre daha aktiftir Yalancı ayaklar cıkararak maddelerin etrafını sarar

Ekzositoz
hucre icerisinde oluşturulan Enzim, Hormon, ceşitli Proteinler, bitkilerde Recine ve eterik yağlar, hayvanlarda mukus ve diğer buyuk molekullu salgı maddelerinin golgi organcılığı yardımıyla, kucuk kesecikler halinde dışarı atılmalarına denir Salgı hucrelerinde daha cok oranda gercekleştirilir Aynı şekilde hucre ici sindirim artıkları da boşaltım kofulları ile zardan dışarı atılır Bitkilerde salgı maddeleri ceperdeki gecitlerden gecebilecek buyukluktedirler Endositoz ile hucre zarını yuzey alanı azalırken ekzositozla hucre yuzeyi artar Hem endositoz hem de ekzositozda canlı zar gorev yapar ve enerji harcar

Hucre Stoplazması
Hucre zarı ile cekirdek zarı arasını dolduran, organeller ve plazmadan meydana gelmiş bir karışımdır Organeller ve plazma olarak iki kısımda incelenir

A)Hucre organelleri
Cok hucreli, gelişmiş yapılı Canlılarda organ ve sistemlerle gercekleştirilen hayatsal olaylar (solunum, sindirim, dolaşım, ureme vs) tek hucreli canlılarda ve cok hucrelilerin her bir hucresinde “organel denilen hucre ici yapılarıyla gercekleştirilir O halde her hucre organeli bir organ ya da sisteme karşılık gelmektedir Her hucrenin tek başına canlılık ozelliği gosterebilmesi organellerle mumkun olmaktadır Sentrozom ve Ribozom dışındaki organeller zarla cevrilidir Hucreleri, yapı ve fonksiyon olarak mukemmel işleyen bir devlete benzetebiliriz

Endoplazmik Retikulum
Cekirdek zarına kadar uzanan , hucreyi ağ gibi ormuş, hucre ici kanallar sistemidir Uzerinde Ribozom bulunduranlara granullu Endoplazmik Retikulum, bulundurmayanlara granulsuz Endoplazmik Retikulum denir ER ’ lar hucre icine ve dışına madde taşınmasında, bazı maddelerin depolanmasında gorev alırlar Ribozomlarda sentezlenen maddeleri de golgi ’ye taşırlar

Ribozom
Işık mikroskobuyla gorulemeyen cok kucuk organellerdir Cekirdek zarı, ER, stoplazma sıvısı, kloroplast ve mitokondride bulunurlar Hucrede her turlu protein ve Enzim sentezinin yapıldığı yerlerdir Protein ve RNA ’dan yapılmışlardır Buyuk ve kucuk alt birimlerden oluşurlar Protein, enzim ve Hormon sentezi hızlı olan hucrelerde daha cok bulunur Bircoğu yan yana gelerek Polizomları oluştururlar Virus haric butun canlı hucrelerde bulunan temel organeldir

Mitokondri
Cift katlı zarla cevrili buyuk organellerdir Oksijenli solunumun yapıldığı yerlerdir ATP ’yi sentez ve depo ederler (hucrenin enerji santralleridir) Hucredeki enerji gerektiren reaksiyonların buyuk coğunluğu ATP ’yi mitokondriden sağlar En cok protein ve Lipid ’den yapılmışlardır Az Miktarda, kendilerine has DNA, RNA ve ribozomları vardır İc zar kıvrımlar yaparak krista ’ları oluşturmuştur Mitokondri enerji gereksinimi fazla olan (karaciğer, kalp kası, vs) hucrelerde daha cok bulunur

H2O ’nun (suyun) oluştuğu, ATP ’nin uretilip depolandığı yerlerdirBunlardan O2 ’nin kullanılması başka hicbir yerde gercekleşmez


Lisozom
Hucre ici sindirim enzimlerini taşıyan keseciklerdir Hucreye fagositoz ve pinositozla alınmış ya da hucre icerisinde oluşturulmuş her turlu buyuk molekuller lisozomlar tarafından hidroliz edilir Hucre yaşlanınca lisozomlar patlar ve hucre kendi kendini sindirir Buna otoliz denir Kurbağa larvalarında kuyruğun kaybolması, olmuş cesetlerin daha cabuk curumesi bu intihar kesecikleriyle mumkun olmaktadır

Koful (Vakuol)
Bitki hucrelerinde ve tek hucrelilerde daha cok ya da daha buyuk olarak bulunurlar Hucrede oluşan artık maddelerin ve fazla Sıvıların depolandığı keseciklerdir Bitkilerde hucre yaşlandıkca koful buyur Cunku tuzlu artıklar kofullarda biriktirilir Kofullar plazmolizde (su kaybetme) kuculur Deplazmoliz ve turgor ’da (su alma) buyur Bitkilerde salgılanan bir cok koku maddesi koful oz suyundan dışarı atılır Kofullar fagositoz ve pinositozdan, ER ’den, golgiden ve cekirdek zarından oluşabilirler

Golgi
ER ’den oluşmuştur Birbirine paralel uzanmış kanalcık ve kesecikler şeklindedir Salgı maddelerinin oluşturulması, paketlenmesi ve salgılanmasından sorumludurlar Pankreas, sut bezi, hipofiz gibi salgı bezlerinde, Bitkilerin nektar bezlerinde, salgı dokusunda bol bulunur Değişerek lizozomları meydana getirirler


Sentrozom
Sadece hayvansal hucrelerde ve bazı basit yapılı alg ve mantar hucrelerinde bulunur Silindir şeklindeki iki sentriolden oluşur Hucre bolunmesi sırasında eşlenerek hucrenin kutuplarına cekilir ve iğ ipliklerini oluştururlar Bu sayede kromozom takımlarının ayrılması sağlanır Her sentriol 9 adet protein yapıdaki tup demetinden meydana gelmiştir Bitki hucrelerinde sentrozom bulunmadığı takdirde iğ iplikleri stoplazmadaki proteinlerden doğrudan oluşturulur

Plastidler
Yalnız bitkisel hucrelerde bulunan renk maddeleridir Hucre genc iken renksizdirler zamanla gelişen hucreye gore kendi renklerini alırlar Kloroplast, kromoplast ve lokoplast olarak uc ceşittir

Hucre Plazması
Organcıklar agrasını dolduran kolloid bir sıvı karışımıdır Buyuk oranını su oluşturur (%6090) Bu oran su bitkilerinde %98, spor ve tohumlarda %10, insan hucrelerinde %65 ’dir Yalandıkca su oranı azalır Su ile beraber enzimler, Hormonlar, nukleotidler, tRNA ’lar, mRNA ’lar, ATP, aistler, iyonlar, Mineraller, sindirilmiş (amino Asit, glikoz, yağ asiti, gliserol) ve sindirşmemiş (protein, yağ, nişasta, glikojen) besin maddeleri plazmayı oluşturur

Cekirdek (Nukleus)
Bakteri, maviyeşil alg ve memelilerin Alyuvarları haric butun canlı hucrelerde bulunur Cekirdeği olmayan canlılarda cekirdek maddesi (DNA ’lar) stoplazmaya dağılmış olarak bulunur Cekirdek hucrenin butun hayatsal olaylarını kontrol eden (yoneten) merkez ve genetik maddenin koruyucusudur

Kloroplast
Yeşil renklidirler Klorofil demetleri (Granum) ve bunlar arasını dolduran sıvıdan (stroma) oluşurlar Yaprak ve genc govde hucrelerinde bulunurlar Bazı bakteriler ve mavi yeşil alg ’lerde kloroplast buunmayıp, klorofil molekulleri, stoplazma sıvısına dağılmıştır Mantarlarda klorofil yoktur Kloroplast Fotosentezle organik besinlerin ve serbest Oksijenin uretildiği yerlerdir Bu sayede guneşin ışık enerjisi kimyasal enerjiye donuşturulmuş olur Butun canlı organizmalar enerjilerini fotosentezle uretilen organik besinlerden sağlarlar Buna gore kloroplastlar:

Işığın kullanıldığı (soğurulduğu)
CO2 ’nin tutulup kullanıldığı (indirgendiği)
H2O ’nun kullanıldığı (parcalandığı)
O2 ’nin oluşturulduğu
Glikoz ve nişastanın sentezlendiği yerlerdir

Bunlardan ışığın kullanılması ve suyun parcalanması klorofilden başka hicbir yerde gercekleşmez Kloroplast ’ların da mitokondri gibi kendine ait DNA, RNA ve ribozomları vardır

Kromoplastlar
Yeşilin dışındaki renkleri oluşturan pigment maddelerini taşıyan taneciklerdir Cicek ve meyvelere renk verirler Karoten (turuncu), kasantofil (sarı) ve likopin (kırmızı) başlıcalarıdır Bitkilerdeki diğer bircok renk, koful oz Suyunun asitlik veya bazlığına gore renk değiştirebilen, “antokyan maddesi tarafından oluşturulur

Lokoplast
Renksiz plastidlerdir Nişasta, yağ ve protein depo ederler Bu sebepten en cok depo organlarında bulunurlar Butun plastidler ışık ve sıcaklık etkisiyle birbirlerine donuşebilirler Tohumların ve patates yumrusunun yeşermesi, Domatesin kızarması, sonbaharda yaprakların sararması gibi

Hucre Ceperi (Hucre duvarı)
Sadece bakteri ve bitki hucrelerinde bulunur Bir hucre organeli olmayıp hucreyi dıştan saran koruyucu bir yapıdır Genellikle bir karbondihrat olan selulozdan meydana gelmiştir Bitki turune gore ceper uzerinde kutin, lignin, suberin, kalsiyum ve Silisyum gibi farklı maddeler birikir Hucre ceperi cansız ve serttir Uzerindeki delikler hucre zarındaki porlardan daha buyuk olduğu icin tam bir gecirgendir Bitkilere dayanıklılık ve esneklik verir Bitkilerin ceperi selulozdan değil başka maddelerden yapılmıştır
 
Üst Alt