Son Konu

..::İbadetlerin İç Anlamı:"Zekat"::..

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Bilindiği gibi İslâm'ın şartlarından biri de zekâttırBelli ölçüde maddî varlığa sahip olan Müslümanın,malının ve parasının kırkta birini (yüzde iki buçuğunu) her yıl zekât olarak vermesi gerekirBu zorunlu olan ibadettirOnun dışında,her seviyeden insanın kendisinde bulunanı başkasıyla paylaşması,hep verici durumda olması daima tavsiye edilmiştir

Sözlükte zekâtın bir anlamı da temizlikdemektirKişinin kazandığı ve sahip olduğu malın belli bir miktarını ihtiyacı olanlara vermesi,insanı maddeten ve manen temizlerKur'an'da zekât namazla birlikte anılırMal canın yongası olduğundan,namazla canını temizleyen,zekâtla da malını arındırmış,böylece ruhunu temizlemiş olur

Şüphesiz mal,madde,servet,çeşitli dünya nimetleri çok cazip ve tatlıdırAdetâ mıknatıs gibi insanı kendine çekerYani insan paraya tutkun ve düşkündür Onun için çoğunlukla Allah'a değil paraya kul olma eğilimindedirMaddenin aşağıya çekip kendine bağladığı insan yukarıya çıkamaz, mânevi âlemlere yükselemezMal hırsı ile kirlenen ruh, kararan kalb ve zihin mânevi ve ahlâki gerçekleri göremezİlâhî sırları ve hikmetleri kavrayamaz Bunun için bir zihin temizliği,ruh arınması ve kalb tasfiyesi işlemine tâbi tutulması gerekir

Her hastalık kendi cinsinden bir şeyle iyileştirilirMadde ve mal düşkünlüğünden gelen hastalık,yine aynı yolla tedavi edilirİşte bu sebeple elde bulunan malın veya paranın belli bir kısmının ihtiyaçlı olanlara verilmesi emredilmiştir1

Zekât,kulun,serveti veren Allah'a karsı bir şükran borcudurBu kulluk bilincine ulaşmamış kimse için vermekne kadar zordur! Öyle ya, niçin versin? Kendi çabasıyla biriktirdiği parasının veya babasından kalan servetinin az bir kısmını da olsa başkasına yahut da kamu hizmeti gören yerlere neden bağışlasın?

Zekât insandaki pintilik ve cimrilik gibi kötü huyları gidererek, onların yerine cömertlik, iyilik ve yardımseverlik gibi güzel huyları getirirEli sıkı kişiyi eli açık, tamahkâr insanı cömert yaparİnsanı vermeye ve iyilik yapmaya alıştırırBunlar mânevi zenginliklerdir,kişiye en az maddi varlık kadar mutluluk verirler

Karşılıksız vermek ve cömert olmak Allah'ın sıfatı, karşılık beklemek ve cimrilik ise insan nefsinin özelliğidirZekât veren veya yardımda bulunan kimse nefsin özelliğinden uzaklaşıp,Allah'ın sıfatına yaklaşır
Böylece Allah'ın ahlakıyla ahlaklanarak'' yüksek erdem sahibi olurSonuçta mal ve paraya mahkûm olmaz, tersine onlara hâkim olur Servetin hizmetkârı,malın kölesi ve dünyalığın esiri olmaktan kurtulurManevî ve ruhî özgürlük ve bağımsızlığa kavuşur

Her şeyin bir zekâtı vardırEnes b Mâlike göre evin zekatı,içinde misafir için bir oda bulundurmaktırAriflere göre kalbin ve düşüncenin zekâtı,rikkat ve ulvî anlamda hüzün sahibi olmaktır2

Zekâtın aslı ve hakikati, nimetin cinsinden olmak üzere nimetin şükrünü eda etmektirSağlık büyük nimettirHer organın zekâtı vardırBu da bütün organların hayırlı,faydalı ve meşru zeminlerde hizmete sokulması ve ibadetle meşgul halde bulundurulmasıyla eda edilir

Bâtındaki,yani derûnî ve manevî hayatımızdaki nimetlerin de zekâtı olmak gerekirSayıları çok olduğundan bunların birer birer sayılması zordur
Ölçü sudur:Öncelikle bu nimetler iyi bilinmeli, tanınmalı;zekât olarak da bunlar için hadsiz hesapsız şükür duygusu içinde bulunmalıdır3

Meselâ ilmin zekâtı onu ehline ve talibine vermektirEvin zekâtı gelen misafiri ağırlamak ve itibar etmektirSohbetin zekâtı dedikodudan uzak olmaktır Evlâdın zekâtı yetimlere ihsandırKuvvetlinin zekâtı zayıflara yardımdırAşkın zekâtı vermek hep vermektir4

Zekât ve yardımlaşma insandaki şefkat ve iyilik duygusunu geliştirirGönül zenginliği kazandırırİnsanı inceltir ve yumuşatırSert ve katı mizaçlı olmayı önlerHadiste Mal mülk çokluğu zenginlik değildir, asıl zenginlik gönül zenginliğidirbuyrulur5

Gönül zenginliğinin hatırlattığı bir başka hadis şöyledir:Mal sevimli ve tatlıdırOnu her kim gönül zenginliği ile elde tutarsa o mal kendisi için bereketli olurOna hırsla sahip olan ise malın bereketini göremez ve öylesi yiyip de doymayan kimse gibi olurYüksek el (veren el) alçak elden (alan elden)hayırlıdır6

Hadiste geçen bereketkavramını maddî ölçülerle açıklamak imkânsızdırO öyle bir manevî değerdir ki bulunduğu yeri,parayı manen zenginleştirir, beraberinde mutluluk ve gönül huzuru getirir
Bereketli paraen iyi ve en yararlı şekilde harcanan paradırZekât parayı bereketlendirir

Kefenin cebi yokturHiç kimse ölürken malını birlikte götürmemektedirAllah ihtiyaç içinde kıvranan,kırık kalpli kimselerle birliktedir,onların gönüllerine yakındırGönlü yanan birinin ihtiyacını karşılayacak bir tasarrufta bulunmak gök kapılarını acarOradan yağacak rahmet damlaları,buna vâsıta olan kişinin ruh ikliminde bahar çiçekleri tomurcuklandırır

Her şeyin sahibi ve mâliki Yüce Allah'tırVeren de O'dur alan da O'durİnsanlar mallarının başında birer emanetçiden ibarettirler Hadiselerin gelişmesinde,olayların cereyanında,dıştan göremediğimiz bir takım iç sebepler âmil olabilmektedirToplum düzenini sağlamanın ilâhî üslûplarından biri de budur
Meselâ,bir inanışa göre Hak Tealâ muzdarip,kırık gönüllü,çaresiz kalmış kimselerin samimî yalvarışlarını karşılıksız bırakmaz,onlara el uzatır,inayet kapılarını açar7
Bunu da kulları aracılığı ile yaparBöyle bir ilâhî inayete vâsıta kılınarak çaresiz birinin derdine derman olmak ne büyük mazhariyettirGösterişsiz ve hâlis niyetle yapılan bu türlü iyilik ve yardımların ömrü uzatacağına, ilâhî gazabı söndüreceğine,belâyı defedeceğine dair de müjdeli haberler vardır
Neden olmasınYüce Rabbin hesabı bilinmez ki! Olgun insana düsen Her geceyi Kadir bil, her gördüğünü Hızır bil!8 düşüncesiyle hareket etmek olmalıdır

Zekâtla sıkıntıda olan kimselerin zorunlu ihtiyaçları karşılanacağından, zengin fakir arasında bir kaynaşma doğarYoksullar varlıklılara düşman olmazAksi halde, gelir dağılımı arasındaki uçurum büyüdükçe sosyal patlamalar ve sınıf mücadelesi bas gösterirZekât bu olumsuzlukların emniyet sübabıdırOnun için hadiste Mallarınızı zekâtla koruyun9 buyurulmuştur

Zekât görünüşte zenginin servetini azaltırsa da,gerçekte böyle değildirİmkânı kısıtlı olanlara satın alma gücü kazandırdığı için ekonominin canlanmasına katkıda bulunurBöylece zekât olarak verilen miktar fazlasıyla geri döner

Zekât ve yardımlaşma ile helâl şekilde ihtiyaçlarını gideren muhtaç kişiler bu sebeple hırsızlık,dolandırıcılık,gasp gibi kötü yollara başvurmaya gerek duymayacaklardırZekât ibadetinin iyi uygulandığı devirlerde sosyal denge öylesine düzgün sağlanmıştır ki,bazan zekât verecek kimse bulmakta güçlük çekilmiştir

Zekât bir çeşit sosyal sigorta sayılırYoksul ve düşkün durumda bulunanlar bu sigortadan tabii olarak faydalanırlarZekât, Allah'ın, zenginlerin malından fakirlere ayırdığı bir haktırBu yüzden fakire zekât veren,bir bakıma onun hakkını vermiş olmaktadır

Zekâtı almaktan çok vermek makbuldürYukarıdaki (6 numaralı dipnot) hadisten anlaşılacağı üzere,İslâm inanışında veren el alan elden hayırlıdırBu sebeple, daha hayırlı durumda bulunmak isteyen kimseler çalışıp kazanacaklar veren elderecesine yükseleceklerdirZekât verecek seviyeye gelmek bir müslümana mutluluk veren bir şükran vesilesidirBu duygu ve inanç insanları daha çok çalışmaya ve kazanmaya teşvik eder

Zekât verecek kimsede fazilet olarak şu özellikler aranır:
1Malını helâlinden kazanmaya dikkat etmelidir
2Böbürlenmek,çalım satmak ve kendinden aşağı seviyedekilere üstünlük taslamak gibi basitliklerden uzak durmalıdır
3Önce kendi yakınlarını gözetmelidir
4Zekât verdiği veya yardım ettiği kimseleri minnet altında bırakmamalı,onların izzeti nefislerini incitmemeye âzami derecede dikkat etmelidirEn makbul yardım sağ elin verdiğini sol el dahi bilmeyecek kadargizlice ve reklamsız yapılanıdır

Başkasına yardım sadece zekâtla veya maddi imkanla olmazDînimizde çok geniş bir sadakakavramı vardırBu kelime yanlış anlaşılıyor ve dilenciye verilen üç beş kuruştan ibaret sanılıyor
Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor: İnsanlarla iyi geçinmen sadakadır Kardeşine yardımcı olman sadakadır Birisiyle karşılaştığın zaman güler yüzlü davranman sadakadır Tatlı söz sadakadır Senin kabında bulunandan kardeşinin kabına birşeyler aktarman sadakadır10

ProfDrMehmet Demirci

Dipnotlar:
1 Süleyman Uludağ, İslâmda Emir ve Yasakların Hikmeti 91
2 Kuşeyri, Risale terc 233 361
3 Hucviri age454
4 Kenan Rifai ve 20 Asrın Işığında Müslümanlık 151 İstanbul 1983; K Rifai, Sohbetler II 247248 Hülbe Yayını, İstanbul 1992
5 Buhari, Rikak 15
6 Müslim, zekât, 96
7 Bk Acluni Keşfü'lHafa I 234, Kahire tsz
8 Hakim Süleyman Ata'nın sözü için bk Mustafa Kara Bursalı Tarikatlar ve Tekkeler II 45 Bursa 1993
9 Suyuti, Câmiussağir, 1153 Kahire 1982
10 Serrac, Luma terc 167 Hadisler için bk Buhari edeb 34: Ahmed b Hanbel II, 316; Tirmizi, Birr, 36
 
Üst Alt