Diyarbakır’da Recep Gülner isimli katil, eşini kızının gözü önünde katletti. Mahallî mahkemenin verdiği karar İstinaf’tan geri dönmüş. Tıpkı mahkeme, katil Recep Gülner’e bir kere daha müebbet mahpus cezası verdi. Katilin, “Sen beni artık doyuramıyorsun, kendime bir boğa buldum' kelamları mahkeme tarafından bir kere daha palavra kabul edildi. Son kararı ise Yargıtay verecek.
Mahkemede karar değişmedi
Diyarbakır’da 37 yaşındaki Aygül Gülner, kocası tarafından çocuklarının gözü önünde katledilmişti. İstinaf mahkemesi, “Sen beni artık doyuramıyorsun, kendime bir boğa buldum' argümanını kâfi sayıp kararı bozarken, tekrar yargılama sonrasında katil Recep Gülner için yine müebbet mahpus cezası verildi.
İstinaf gerekçeyi haklı buldu
Sözcü Gazetesi’nden Özgür Cebe’nin haberine nazaran olay şu formda yaşandı;
Kızları H.’nin savcılıktaki sözünde, annesiyle babasının tartıştıklarını, lakin tartışmanın içeriği hakkında bilgi vermediği, olay öncesi ve sonrasındaki tartışma içeriğine dair sözünün alındıktan sonra karar verilmesi gerektiğini vurguladı.
İstinaf, sanığın eşinin kendisini aldattığına dair cep telefonundaki ileti ve arama kayıtları tezlerinin da araştırılmadan karar verilmesinin savunma hakkının kısıtlanacağından telefon içeriklerinin de incelenmesi gerektiğini kaydetti. Ayrıyeten indirim kararlarının de uygulanmadığına dikkat çeken İstinaf, belgeyi mahallî mahkemeye iade etti.
‘Benim 20 yıl tesettürlü yaşadı’
Yeniden hakim karşısına çıkan sanık, “Sevgililer gününde ona cep telefonu armağan almıştım. Eşim konutumuzu ateşe verip büyük kızımı da alarak Antalya'ya gitti. Sonra onu ikna edip geri getirdim.
Traş olup ekip elbisemi giyinip çiçek, çikolata ile onları havaalanında karşıladım. Oturduğumuz konutu beğenmediği için yeni bir konut tuttum, eşimi de çocuklarımı da çok seviyordum. Ancak eşim diğerleriyle görüşüyordu.
Olaydan iki gün evvel bir otele gittik. Eşimin benden soğuduğunu hissettim. Aracı yol kenarına çekip, ‘Niye bana soğuksun' dediğimde ise ‘Söyleyeceğimi söyledim, kendime boğa buldum, senden ayrılmak istiyorum, daha ne istiyorsun' demesi üzerine kendimi kaybettim.
Araçtaki bıçakla onu vurdum. Kızım dehşetten inip kaçtı. Bakkaldan su alıp içtim, sonra teslim oldum. Eşim 20 yıl benimle tesettürlü yaşadı. Başını açmasına karşın onu kabul ettim” dedi.
Kıskançlık krizine girdi ve annemi öldürdü
Annesi gözleri önünde öldürülen H.G., istinafın bozma münasebetleri sorularak alınan sözünde,
“Babam annemi çok kıskanıyordu. Daima hengame ediyorlardı. Annem, babamla tartışınca ben ve kardeşlerimle birlikte Antalya'ya gittik. Babam pişman olup bizi ikna edince geri döndük. Bizi çiçeklerle karşıladı.
Eve gitmek için yola çıktığımızda babam anneme, ‘Elimi tut' dedi. Annem de ‘Hayır' deyince babam anneme, ‘Sen beni beğenmiyorsun' dedi. Annem de, ‘Ben artık boşanmak istiyorum, seni istemiyorum, sen erkek değilsin, adam değilsin, bana yetemiyorsun' üzere laflar etti.
Annemin babama, ‘Ben kendime boğa buldum' dediğini uzun vakit geçtiği için hatırlamıyorum. Ancak birbirlerine argo sözler çok kullandılar. Bildiğim kadarıyla annemin sevgilisi yoktu.
Annem biz Antalya'ya gitmeden evvel konutumuzu yakıp ateşe verdi, bunu yapmasının sebebi babam bize eşyaları bırakmak istemiyordu. Meskeni beğenmediği için babam bize diğer bir konut tutmuştu. Babam aracı durdurup annemi bıçaklayınca korkup kaçtım ve 155'i aradım” dedi.
İkinci defa müebbet hapis
Mahkeme sanığın savunmasının çelişkili olması, incelenen cep telefonunda farklı erkeklerle konuştuğuna dair tespitin olmaması nedeniyle hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmasına yer olmadığına kanaat getirdi.
Mahkeme, güzel hal indirimiyle ilgili de sanığın olay öncesi kızı H.’yi de darp edip diğer mahkemede hakkında dava açılmış olması nedeniyle indirim uygulanamayacağını belirterek sanığı ikinci kere indirimsiz ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırdı. Tahrik olup olmadığına dair sonuncu kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi verecek.