Keşfedilmesinden bu yana geçen yaklaşık 120 yıl içinde, Antikythera Sistemi araştırmacıları daima hayrete düşürdü ve şaşırttı. Eski Yunan'dan kalma bu elle çalıştırılan mekanik aygıt, dünyanın birinci analog bilgisayarı olarak kabul edildi ve Güneş'in pozisyonlarını, Ay, gezegenler ve tutulmaları varsayım etmek için kullanıldığı düşünülüyor. Ancak nasıl çalıştığını hala tam olarak çözebilmiş değiliz.
Scientific Reports'ta yayınlanan yeni bir makalede, University College London'dan (UCL) multidisipliner bir grup, aygıtın şimdiye kadarki en gerçek dijital kopyası olduğunu tez ettikleri yeni bir model üretti. Bu modelin, aygıtın nasıl çalıştığını daha net anlamamızı sağlaması bekleniyor.
Antikythera Düzeneği, 1901'de Yunan sünger dalgıçları tarafından bir Roma gemi enkazında keşfedilmişti. Milat'tan Evvel 87 yılında yapıldığı ve MÖ 76 yılında kaybedildiği sanılıyor. Bulunuş yeri olarak Girit Adası yakınlarında Antikythera adası gösteriliyor. Bir Roma gemi batığı içinde bulunan Antikythera, resmi ismiyle Antikythera olarak ve Cerigotto, Sijiljo ile Stus isimleri ile anılıyor. 120 yıl evvel bulunan bu düzeneğin bugün haber olmasının nedeni ise, bilinen tüm paçaları kullanılarak kusursuz bir dijital modelinin birinci kere ortaya çıkartılmış olması. 82 modüle bölünmüş bu inanılmaz aygıtın yalnızca üçte biri hayatta kalmıştı. Onu yine inşa etmek yalnızca bir arkeoloji sorunu değil, tıpkı vakitte mühendislik, astronomi ve matematik problemi olarak kabul ediliyor.
İş zorlayıcı olsa da, Antikythera Sisteminin gizeminin çözülebilmesi için daha fazlasına gereksinim var. Grup, yeni bir sürüm daha oluşturmayı planlıyor. Çalışmanın ortak muharriri Dr. Adam Wojcik, "Bu, kozmosun bu düzenekte nasıl modellendiğine dair değerli bir teorik ilerleme" diyor ve ekliyor: "Artık onun fizibilitesini eski tekniklerle yaparak kanıtlamalıyız. En büyük sorun, astronomi çıktılarını veren iç içe geçmiş tüpleri tekrar oluşturmak olacak."