Son Konu

Ispartanın Tarihi Yerleri

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
Ispartanın Tarihi Yerleri nedir,Ispartanın Tarihi Yerlerinin isimleri,Ispartanın Tarihi eserleri nelerdir,Isparta ili Tarihi Yerleri

Ispartanın Tarihi Yerleri

Kaleler

Eğirdir Kalesi

Eğirdir Kalesi, Eğirdir Gölüne uzanan yarımada üzerinde bulunur Kuzeygüney doğrultusunda yarımada her tarafında uzanan sur duvarları üstünde konutlar vardır İç ve dış kaleden oluşan Eğirdir Kalesinin yapı tarihi kesinkes bilinmemektedir Bugünkü harabeler Bizans döneminden kalmadır Değişik zamanlarda onarılan kale surları bir sıra tuğla ve taş olarak inşa edilmiştir Dış kaplama, iç moloz dolgudur Timur ’un Eğirdir ’i istilası esnasında zarar görmüş, Hamidoğulları ve Osmanlı dönemlerinde tamir görmüştür

Uluborlu Kalesi

Kapıdağı eteğinde etrafı kayalıklarla cepheli olan kale MÖ IV yüzyılda şehrin kuruluş döneminde yapı edilmiş olmalıdır Süre içinde tahrip olan kale Bizans Döneminde Roma Dönemi malzemeleri de kullanılarak tekrar yapı edilmiştir Kale Selçuklu ve Hamitoğulları Beyliği vaktinde tamir edilmiştir Kuzey güney doğrultusunda uzanan kale bedenleri üzerinde üç burç bulunur Kale kapısı büyük ve dışa taşkındır

Sığırlık I Kalesi

Sütçüler ilçesi, Asar mahallesinde yer alan kale tepenin kuzey yamacına kurulmuştur Sur duvarları sağlam ve köşelerde birer kule vardır Erken Bizans Döneminde yapıldığı düşünülmektedir

Sığırlık II Kalesi

Sığırlık ve Çandır köyü arasında yolun kuzeyinde bir tepe üzerindedir İyi korunmuş kalenin doğu duvarlarında üç yuvarlak pencere vardır Erken Bizans Döneminde üretilmiş olmalıdır

Zengibar Kalesi

Şarkîkaraağaç İlçesi, Muratbağı (Zengibar) Köyünün doğusundaki dağ üzerinde yer alır Dağın zirvesine dürüst uzanan sur duvarlarının sadece temelleri kalmıştır

Ördekçi Kalesi

Şarkîkaraağaç İlçesi, Ördekçi köyü Sivri Dağın üzerindeki yaylada tahrip olmuş durumda bir kale kalıntısı mevcuttur

Anabura Kalesi

Şarkîkaraağaç İlçesi Salur Köyü Enevre mevkiinde, Kızılkale Dağı üzerindeki kale Roma döneminde resmileşmiş olmalıdır Kale tamamıyla tahrip olmuştur

Köprüler ve Su Kemerleri

Köprüler hemen hemen insanlık tarihi değin eskidir Bilhassa göçler, ticarî etkinlikler ve çeşitli savaşlar dolayısıyla yer değişiklik, istenilen yere varmak işlemine imkân hazırlamışlardır Köprüler ve su kemerleri ihtiyaçlardan doğmuşlardır Çeşitli medeniyetlere sahip insan toplulukları bilhassa sanat özelliklerini köprülere de yansıtmışlardır Ne var ancak, vakit aşımı ve tabiî afetler sonucu büyük bölümü yıkılmış ve değil olmuş, yalnızca bir kısmı günümüze dek ayakta kalabilmişlerdir İlde bulunanların başlıcaları şunlardır:

Zindan (Roma) Köprüsü

Aksu ilçesinin 2 km kuzeydoğusundaki Zindan Mağarası önünde akıcı Eurymedon (Köprüçay) deresi üstünde yer alır Tek kemerli yuvarlak köprüde, kilit taşı üstünde Eurymedon Tanrısının sakallı büst heykeli vardır Blok taşlardan yapılan köprünün alt tarafında nehire inen bir meren vardır

Gelendost Afşar Köprüsü

Afşar köyünde, Selçuklular dönemine ait olduğu bilinen köprü günümüzde de kullanılmaktadır

Sütçüler Çandır Köprüsü

Çandır köyü Köprübaşı mevkiinde, Selçuklular Döneminde yapılmış olan 65 m uzunluk ve 5 m genişlikteki kemerli köprü günümüzde Karacaören Barajı sularının altında kalmıştır

Barla Roma Köprüsü

Barla Deresi üzerinde, yeniyol yakınındaki köprü MS II yüzyıla tarihlenir Kemerli olan köprünün ast yüzü kesme taştan yapılmış olup, üstteki kısmı moloz taşlarla kaplıdır Zindan Mağarası önündeki köprüye benzer

Barla Osmanlı Köprüsü I

Barla Deresi üstünde bulunan köprü sivri kemerlidir Kemer düzgün kesme bloklarla yapı edilmiştir Üzeri moloz taşlarla kaplıdır Taş döşeme yolda da devam eder

Barla Osmanlı Köprüsü II

Barla Deresi üzerinde yer alan köprü sivri kemerlidir Kemer düzgün kesme taşlardan yapı edilmiş, yanları moloz taşlarla doldurulmuş, üstü taş kaplıdır Bu köprü halen kullanılmaktadır

Pisidia Antiokheia Çeşme Binası ve Su Kemerleri

Yalvaç ilçesinde yeralan Pisidia Antiokheia kentinin Anıtsal Çeşmesi kuzeygüney caddesinin kuzey ucunda yeralmaktadır Inşa önünde çeşmelerin bulunduğu kolon mimarisi ile süslü kısım ve gerisinde suların toplandığı depo kısmından oluşur U planlı yapı 21 x 21 m ölçülerindedir Depoda toplanan su pişmiş toprak ve kurşundan yapılma borularla kente dağıtılmıştır Olasılıkla MS I asır sonlarında yapılan çeşme binası bugün esas seviyesindedir Roma Döneminde büyüyen şehrin su ihtiyacını yerine getirmek için “Su Çıktı kaynağından kente uzanan takriben l0 km uzunluğunda kesme taşlardan su kemeri yapı edilmiştir Ayakta duran kısmın uzunluğu takriben 250 m olup, 57 m yüksekliktedir Suyun içinden aktığı Canalis ’in yapısı bilinmemektedir Su kemerleri de çeşme binası gibi MS I yüzyılın sonunda inşa edilmiştir

Seleukeia Sidera (Bayat) Su Yolu

Atabey İlçesi bayat köyündeki Seleukeia Sidera antik kentinin su ihtiyacınının Findos (Büyük Gökçeli) Köyü yakınındaki su kaynağından karşılandığı düşünülmektedir Bu suyolundan ele geçen taş taksimat künkleri Kocakemer denilen mevkide bulunmaktadır

Cirimbolu Köprüsü ve Su Kemeri

Uluborlu Cirimbolu Su Kemeri ilçenin eski ikâmetgâh yerindedir 18691872 yılları arasında Kapu Dağından kale içine Kavil Pınarının suyunu getirmek için inşa edilmiştir bununla beraber köprü olarak da kullanılan kemer defalarca iki yuvarlak kemer üzerine inşa edilmiştir Uzunluğu 4,5 m, genişliği 2,5 m yüksekliği ise 20 mdir

Kiliseler

Avuç Içi Baniya (Avuç Içi Payana) Kilisesi

Isparta ’nın eski yerleşme yerlerinden olan Turan Mahallesindedir 1750 yıllarında yapıldığı tahmin edilmektedir Belli Başlı aksı kuzeygüney istikametinde olan kilise dikdörtgen planlı, üç nefli ve apsislidir 15 x 26 m ölçülerindeki yapının kuzey, batı ve doğudan birer giriş kapısı vardır Tavan ahşaptan üretilmiş olup, dışı harçla sıvanmış çapraz tonozla örtülüdür ve on sütun üstüne oturur Sütunların içi ahşap dışı sıvalıdır Sütunlar kaidesiz ve korint başlıklıdır Apsis, tabanı asıl mekândan 70 cm daha yüksektedir Apsis altta üç büyük tepede üç ufak pencere ile aydınlatılmaktadır Apsis dışta beşgendir Pencere pervazları dıştan kesme taşlarla kemerli yapılmıştır Inşa l993 yılında Göller Bölgesi Projesi kapsamında restorasyon kapsamına gücenmiş; fakat; fazla bir egzersiz yapılamamıştır 1999 yılında kilisenin çatısı iyice yenilenmiştir

Aya Ishotya (Yorgi) Kilisesi

Doğancı Mahallesinde yer alan kilisenin yapım tarihi 18571 yılıdır Bununla ilgili antre kapısı üstünde bulunan kitabe bugün Isparta Müzesinde bulunmaktadır Kitabe Rum alfabesi ile Türkçe yazılmıştır Doğubatı yönünde uzanan yapı dikdörtgen planlı üç nefli, apsisli ve nartekslidir Dış duvarlar lokal taş kövke ile yapılmıştır Batı, kuzey ve güneyden birer girişi vardır Kuzey girişi üstünde dışarı taşkın ve iki sütun üzerine oturan yağmurluk vardır Yapının çatısı kövkeden çapraz tonozla örtülüdür Neflerin yükseltisi çatıda izlenir Narteks iki kısımdır Narteks önündeki çan kulesinin çanı bugün Isparta Müzesinde yer alır Çanın yapım tarihi 1903 yılıdır Çatıdaki pencereler üçgen alınlıklı dikdörtgen ve yuvarlaktırlar Apsis doğu yönünde olup, tabandan 60 cm yüksekliktedir Apsis tabanı dere taşlarıyla döşenmiştir Apsis dışta beş kenarlıdır Sütunlar ve bağlı duvarlar alçı ile sıvanmış, resimlerle süslenmiştir

Emre Mahallesi Kilisesi

Sultan III Selim vaktinde Müslüman olmayanların da mabet yapabilmelerine imkân veren fermanla birlikte Emre mahallesinde eski bir kilisenin temelleri üzerine bir kilise yapılarak, 1794 yılında bitirilmiştir Bugün bu kilise mahvolmuş ve temelleri üstünde bir ev vardır Çevresinde takriben 5 ’er metre uzunluğunda siyah sütunları vardır

Aya Stefanos (Yeşilada) Kilisesi

Eğirdir ilçesi Yeşilada içinde bulunur Doğu batı yönünde uzanan kilise dikdörtgen planlı olup, üç nefli ve apsislidir XIX yüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır Yan duvarlar moloz taş ile örülmüştür Çatı beşikçatı olup, içyüzü harç sıvalıdır Dışı sıvalı ahşap direkler üzerine oturan çatı alaturka kiremitle kaplıdır Yapının doğu duvarında dışa çıkık yarım dairesel yarım kubbe bulunmaktadır Apsisin aydınlatılması altta bir, tepede ikinci kat seviyesinde iki pencere ve en üstte yuvarlak bir pencere ile yapılmaktadır Pencere kenarları beyaz mermer bloklarla çevrelenmiştir İçte alçı süslemeler dökülmüştür Kilise Göller Bölgesi Araştırma Projesi kapsamında restorasyon kapsamına alınmış, sonradan çatı kaplaması yenilenerek, dış duvarları üretilmiş, iç ahşap kısımlar yenilenmiştir

Avuç Içi Georgios Kilisesi

Eğirdir ilçesi Barla Kasabası Rum mahallesinde yeralan kilise dikdörtgen planlıdır Kilisenin dış duvarları, narteks kısmı ve orta mekânı moloz taşlarla yapılmıştır Narteks binanın güneyindedir Doğusunda tepede dairesel kemerli bir pencere, aşağı niş vardır Orta mekân üç neflidir Doğuda apsis, yanlarda birer niş vardır Inşa oldukça tahrip olmuş bir durumdadır

Camiler

Kutlubey (Yüce) Camii

Yüce Cami adını I Murad döneminde yaşayan yararlıklar göstermiş Osmanlı komutanı olan Kutlubey ’den almıştır İl Merkezindeki camilerin en eskileri arasında adı geçer Kutlubey Caminin (Yüce Cami) bulunduğu yerde, bir vakfiyeye göre 1429 yılında cami bulunmaktadır 1899 yılında bu caminin çürüyen kısımlarının yenilenmesi için damı açıldığında tavanı taşıyan direklerin çoğunun çürümüş olduğunun görülmesi üstüne bütünüyle yıktırılarak, Padişah II Abdülhamid ’in tahta çıkışının 25 yılı hatırasına Ayasofya ’ya benzer kâgir ve çok kubbeli bir cami yapılmasına karar verilerek inşaata başlanmıştır 1904 yılında tamamlanan yeni caminin duvarları kövkeden yapılmıştır 1914 yılındaki büyük depremde caminin yıkılması üstüne, 1922 yılında bugünkü cami yapılmıştır Kuzeygüney doğrultusunda dikdörtgen planlı caminin kuzeybatı köşesinde bir minaresi vardır Doğu ve batı cephesinde daha alçak ve tepede beşer, güney cephesinde altta ve tepede dörder, kuzey cephesinde ise altta dört, tepede beşer kemerli pencere açıklığı vardır

Harimde kadınlar mahfilinin bulunduğu bölüm haricinde çatı örtüsü, besbelli merkezi bir kubbenin dört yanındaki birer elips, köşelerde ise birer küçük kubbeden oluşmaktadır Kadınlar mahfili üstü ise besbelli elips, iki yanda birer küçük kubbe ile örtülmüştür Alttan sütunlara binen sivri kemerlerle taşınan örtülere geçiş pandantiflerle sağlanmıştır Merkezi kubbede sekiz pencere açıklığı bulunmaktadır

İç cephelerde, bilhassa örtü ve pandantif yüzeylerinde kalem işi süslemeler ile madalyonlar göze çarpar Mihrabı sivri kemerli bir kavsaraya sahiptir Kuzey cephenin batı ucunda camiden bağımsız olarak yer alan minarenin kaidesi kundura bölümüne değin üç faz gösterir Subasman seviyesinde kare planlı olan kural, köşelerde pahlarla sekizgene dönüştürülmüş, daha sonra defalarca üç bilezikle sekizgenin çapı daraltılmıştır Bileziklerle ayakkabı aralarında kalan bu bölümde taş arasında yer yer üç sıra tuğla hatıllar vardır Bileziklerin daha alçak seviyesinde akantus yaprakları yer alan devşirme friz parçası vardır Sekizgen kaideden köşeleri pahlı bir pabuçla onaltıgen gövdeye geçiş sağlanmıştır Gövdede biri pabuçtan sonra, diğeri şerefeye yakın bölümde birer silmeli taş bilezik yer alır Şerefe altı mukarnaslı olup, korkuluklarda geometrik taş süslemeler vardır Petek üstünde yükselen külah kurşun kaplamalıdır

Hızırbey Camii

Keçeci Mahallesinde bulunan bu camii Hamidoğulları Devletinin kurucusu Feleküddin Dündar Bey ’in ölümünden sonradan yerine geçen oğlu Hızırbey adına yapılmıştır Hızır Bey ’in taht ’a geçişi H 728 (M1325) yıllarında olduğuna kadar bu caminin Isparta ’da en eski cami olması gerekir Cami minik olup, dört duvarı taş, içi ahşap, çatısı toprak dam, minaresi kövkeden yapılmıştır 1881 tarihinde damı yıkılarak çatı biraz daha yükseltilmiş, 1887 yılında minaresi harap olmuş ve cami 1911 yılında baştan onarılmıştır 1969 yılında her tarafta tamir edilen cami bugünkü halini almıştır

Hacı Abdi Camii (İplik Pazarı Camii)

Caminin bulunduğu yerde İplik Pazarı kurulduğu için İplikçi Camii olarak adlandırılmıştır Çarşıcivarında, Ispartalı zenginlerden Abdi Ağa kadar 1562 tarihinde yapı edilmeye başlanmış, 1569 yılında bitirilmiştir Ilk binanın üstü tahta ile örtülmüş; lakin, kurşun kaplanmamıştır Yıpranan çatı örtüsü 1725 yılında eski haliyle onarılmıştır 1782 yılında Sadrazam olan Halil Hamid Paşa tarafından caminin doğu ve batı tarafına birer kanat ekletilmiş, doğu yanına kövkeden bir minare ve kitaplık yaptırılarak genişletilmiştir sonradan kubbeli cami tamamı yıkılarak yerine bugünkü cami yapılmıştır İlaveler yapan Halil Hamid Paşa ’dan dolayı cami Halil Hamid Paşa Camii olarak da anılmıştır

Firdevs Paşa Camii (Mimar Sinan Camii): Üzüm pazarı civarında, Ispartanın en eski camileri aralarında yeralan cami Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Isparta Valisi Firdevs Paşa tarafından, 1561 yılında Mimar Sinan stilinde yaptırılmıştır Kare planlı ve tek kubbeli olan cami, kuzeyde beş kubbeli bir son cemaat yeri ile kuzeybatı köşesinde bir minareye sahiptir Inşa kitabesi bulunmamakla beraber H 973 M 1565 tarihli bir vakfiyesi vardır Ayrıca Tezkiretül Bünyan, Tezkeratül Ebniye, Tuhfetül Mimarin ’de adı bulunması ile Mimar Sinan eserleri içinde yer almaktadır

Sürükleyici kesme taşla yapı edilen yapının batı ve doğu cephelerinde altta ve tepede ikişer, güney cephesinde ise altta iki, tepede üç pencere açıklığı bulunmaktadır Alt pencereler düz atkılı, taş söveli dikdörtgen karakterde olup, sivri kemerli alınlığa sahiptir Üst pencereler tekrar sivri kemerli açıklıklar şeklindedir

Caminin kuzey cephesinde ortadaki çapraz tonozla, iki yanlara pandantiflerle geçilen sekizgen kasnağa sahip kubbelerle örtülü beş gözlü son cemaat yeri bulunmaktadır Örtü sistemi cephelerde altı sütuna oturan sivri kemerlerle desteklenmiştir Sütun başlıklarından iki yandakilerle Türk üçgeni, öteki dördünde mukarnas süsleme görülür Kemer gözleri bugün camekânlarla örtülüdür Son cemaat yerine açılan caminin kuzey cephesinde harime antre kapısı ve pencereler yer alır Giriş açıklığının batı yanındaki pencere ile batı uçtaki minare girişi arasında görülen mihrabiye mukarnas kavsaralıdır Harim, pandantiflerle geçilen kubbe ile örtülü olup, cephelerde onbeş, kubbe eteğinde sekiz pencere ile aydınlanmaktadır Caminin giderlerini yerine getirmek üzere l561 yılında, Firdevs Paşa göre bir de bedesten yaptırılmıştır

Abdi Paşa Camii (Kavaklı CamiiPeygamber Camii)

Kaymakkapı meydanı yakınında Çinili Camii olarak da tanıdık yapının kitabesine kadar H 119697M 178283 yıllarında yapı edilmiştir Caminin yapı edildiği sahada bulunan yıkılmış durumdaki “Kadı Mescidi yıktırılarak yerine bu cami yapılmıştır Kare planlı, ahşap tavanlı ve üstten kırma çatıyla örtülü caminin kuzeyinde son cemaat yeri kuzeybatı köşesinde bir minaresi vardır Camii 1832, 1879, 1888, 1914 ve 1950 yıllarında yenileme görmüştür

Caminin doğu cephesinde altta üç, tepede dört, batı cephesinde altta üç, üstte beş, güney cephesinde altta ve tepede dörder pencere açıklığı ile doğu ve batı cephelerinde birer tali antre açıklığı yer almaktadır Açıklıkların tamamı taş söveli ve sivri kemerlidir Batı cephesinin kuzey ucunda bulunan iki şerefeli minaresi kare kural üstünde yükselir Köşeleri pahlı pabuçla geçilen gövdenin şerefe altları mukarnaslıdır

Kare şeklinde turkuaz çini plakalarının birbirine köşelerinden birleştirme suretiyle oluşturulan birer dekor şeridi gövdede bulunan taş bilezikleri alttan ve üstten sınırlandırmaktadır Ayrıca peteğin külahla birleştiği kesimde turkuvaz çini plakalar göze çarpar Son cemaat yeri yedi sütunla desteklenen düz ahşap tavanlıdır Üstten kırma çatıyla örtülüdür Çatı giriş ekseninde üçgen alınlıklıdır Harimin son cemaat yerine bakan cephesinde tepede beş, altta dört adet sivri kemerli pencere vardır Eksende bir giriş kapısı yer alır Cephe yüzeyinde, mihrabiyeler ile bunların çevresinde yoğunlaşan XVIII yy Kütahya çinileri bu cephede manâlı süslemeyi oluşturur Duvar üstünde bitkisel ve geometrik süslü devşirme malzemeler de vardır Harim içi, ahşap direklerle üç bölüme ayrılmış ve Kütahya çinileri ile süslenmiştir

Ufak Gökçeli Kırık Minare Camii

Cami yıkılmış olup, bugün yerine yeni küçük bir cami yapılmıştır Minaresi eski olup, tuğladan yapılmıştır Inşa tekniğine tarafından Anadolu Selçukluları döneminde XIII yüzyılda yapıldığı varsayım edilmektedir 1402 yılında Timur istilası zamanında tahrip olmuştur Minaresi Anadolu Selçuklu döneminin mimari özelliklerini taşımaktadır Minarenin kaidesi sürükleyici kesme taştan olup, silindirik cisim kırmızı tuğladandır

Atabey Sinan Camii (Kurşunlu Camii)

Bu yapıya Defterdar Burhanettin Paşa Camii de denilmektedir Isparta ’daki Firdevs Bey Camisi gibi Mimar Sinan stiliyle H 1000 M 1591 yılında yapılmıştır Tek kubbeli olan yapının kubbesi kurşun kaplıdır Caminin minaresi, basamak mereni, orta yelken direği ve dış duvarının bir bütün olarak oyulduğu kasnakların üst üste dizilmesiyle meydana gelmiştir

Feyzullah Paşa Camisi

Feyzullah Paşa Camisi Atabey ’in Müftü Mahallesinde, Ertokuş Medresesinin bütün karşısında bulunur Medrese avlusu ile cami aralarında 56 metrelik yol vardır

Böcüzade Süleyman Sami ’nin el yazması Isparta Tarihinde adı geçen caminin H 900 M 1495 yılında yapıldığı yazıyorsa da buna imkân yoktur Çünkü Osmanlıların kuruluşundan XIX yy başına değin geçen dönemde Köprülüzadeler dıştan (Fazıl, Feyzullah, Fazlullah) adında biyografisi verilen paşadan diğer birisine yüz yüze gelmek muhtemel olmamaktadır Yapılış tarihi 16451648 yılları arasıdır Caminin üstü eskiden toprak damla örtülüyken, zamanla harap olduğu için 1924 yılında yıkılarak her tarafta bugünkü haliyle yapılmıştır Yapımı sırasında eski gelenek izlerini taşıyan ahşap sütunlar ve tahta işlemeler tıpkı yeniden kullanılmıştır Caminin tuğla minaresi sağlam olduğundan aynen bırakılmıştır Minarenin kuzeye bakan kısmında kürsü ile vücut aralarında yani pabuç kısmında H 1278 M 1861 tarihli bir kitabe vardır Bu kitabede minarenin açıklanmış tarihte Mehmed Uşşaki tarafından imar edildiğinden söz edilmektedir

Eğirdir Hızırbey Cami

Insanlar aralarında Yüce Camii olarak da bilinip, resmi kayıtlardan caminin yapılış tarihi hakkında bir bilgiye rastlanılamamıştır aynı zamanda Hızırbey (Ö 1328) göre duvarlar kargir ve üstü toprak damlı olarak yaptırıldığı düşünülmektedir 3000 kişinin aynı anda ibadet yapabildiği caminin damında kışın biriken karları atmak için damın bir bölümü açık bırakılmış ve caminin içinde bir kar kuyusu yapılmıştır

Cami, 1814 Eğridir de meydana çıkan yangında yanmıştır Eğridir mütesellüm ve muhafızı Yılanlıoğlu Neşelendirici Ali Ağa kadar halktan toplanan yardımlarla eski tarzına yerinde bir şekilde her yerde inşa edilmiştir 1883 yılında da Hacı Murat Ağa öncülüğünde çatısı kiremitle örtülmüştür Caminin minaresi Dündar Bey Medresesi ile Hızırbey Camiinin müşterek duvarını oluşturan kale suru üzerinde kale kapısı üzerinde inşa edilmiştir Bu şekliyle oldukça orijinaldir

Barla Çeşnigir Sinan Paşa Camii

Barla Kasabası Orta Mahallede bulunan caminin kapı üzerindeki kitabesinden H 777 M 1376 tarihinde Çeşnigir Sinan Paşa göre yaptırıldığı yazmaktadır Buna göre caminin Isparta ve civarının Osmanlı İdaresine geçmesinden altı sene önce yapıldığı anlaşılmaktadır Bağlı duvarları kargir, üzeri ahşap ve toprak damlı, minaresi sovan biçimli ve renkli tuğlalardan yapılmıştır Kapının içerisinde sol tarafta gömülü yer alan bir kişinin mezar taşında Hafız Tuti ’i Karamani ibaresi ve H 794 M 1392 tarihi görülmektedir Cami, 1878 yılında onarılarak damı kiremitli ayla getirilmiştir Cumhuriyet döneminde her tarafta onarılarak bugünkü durumuna getirilmiştir

Yılanlıoğlu Cami (Yılanlı)

Yılanlıoğlu Şeyh Ali 1809 yılında kendi köyü olan Yılanlı ’da bir cami yaptırmıştır Son yıllarda onarılan cami bugün kiremitli bir çatı ile örtülmüştür

Sütçüler Sefer Ağa Camii

İlçe merkezinde 1296 yılında iyiliksever bir kadının maddi desteği ile Sefer Ağa adında bir zat göre yaptırılmıştır Kapısının üzerinde Arap harfleri ile Türkçe yazılı bir kitabe vardır 19551959 ve 1977 yıllarında restore edilmiştir

Şarkîkaraağaç Ulu Camii (Camii Kebir)

Camii H 680 M 1282 yılında Selçuklu Sultanlarından Feramuz oğlu Alâeddin Keykubat döneminde Ömer bin Ali tarafından yaptırılmıştır Camii vakit içinde haraplaşması nedeniyle Fatih Sultan Mehmet döneminde H M 1456 tamir edilmiştir Zamanla minaresiyle birlikte daha böylece fazla tamir görmüş, üzeri vakıflar göre çatı yaptırılarak çinkoyla örtülmüştür

Uluborlu Alaaddin Camii(Ulu Camii)

Eski kasabada bulunan cami Sultan Alâeddin Keykubat vaktinde H 629 M1231 II Kılıç Arslan ’ın torunu ve Tuğrul Şahın kızı kadar yaptırılmıştır H 680 M 1281 yılında Bedrettin Ömer bin Emirülhaç göre Gıyaseddin Mes ’ud II ’nin saltanatı vaktinde tamir edilmiştir Caminin kuzey, doğu ve batıya açılan üç kapısı ve tek şerefeli olarak tuğladan yapılma bir minaresi vardır Dört sütun üzerine oturtulmuş iki kubbesi, 35 penceresi ile 3 kapısı vardır *
 
Üst Alt