Son Konu

Kapalı Maraş için şarkı okuyan Kıraç'tan samimi açıklamalar!

Garfield

Yeni Üye
Katılım
9 Ocak 2022
Mesajlar
171,000
Tepkime
0
Puanları
36
Yaş
45
Credits
0
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
kapali_maras_icin_sarki_okuyan_kiractan_samimi_aciklamalar_1606981634_7716.jpg

Ünlü sanatçı Kıraç, 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş Bölgesi'nin bir bölümünün açılması üzerine 'Varoşlarda Maraş' adlı eseri seslendirdi ve ona bir klip çekti. Ünlü sanatçı son çalışmasını, 25 yıllık müzik kariyerini ve hayata bakış yönüyle ilgili merak edilenleri AA muhabirine verdiği röportajda anlattı.

Ünlü sanatçı Kıraç, yıllar sonra bir kısmı kullanıma açılan Kapalı Maraş ile ilgili olarak 'Varoşlarda Maraş' şarkısını seslendirdi. Tam 46 yıllık aranın ardından açılan Kapalı Maraş için seslendirdiği bu şarkıya bir de klip çeken sanatçı, AA'ya verdiği röportajında hem bu çalışması hem de 25 yıllık müzik kariyerini, hayatla ilgili sahip olduğu ahlak ve estetik anlayışına yönelik açıklama ve yorumlarda bulundu. Unutulmaz pek çok dizinin müziklerini yapan sanatçı, bu çalışmalarından elde ettiği kazançla da sanatın başka bir alanında üretime geçtiğini ifade etti.

'En son KKTC'de 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş Bölgesi'nin bir kısmının açılması üzerine, 'Varoşlarda Maraş' şarkısını yapıp bir klip çekerek seslendirdiniz. Siz de Maraşlısınız tabii ama bu proje ile nasıl buluştunuz?' sorusuna Kıraç, şu açıklamayı yaptı:

'Evet, tabii ben de Kahramanmaraşlıyım enteresan oldu. Ondan dolayı da Kıbrıs Maraş’a bir ilgim vardır. Bu arada Maraş, Mardin isimlerini, tınısını severim. Kıbrıs’a ilk ya da ikinci gittiğimde Maraş’ı özel izinle dolaştırmışlardı. Gerçekten çok üzülmüştüm. Bilen biliyor tabii ki, Maraş, dünyanın ve Kıbrıs’ın en önemli turizm merkezlerinden biri. O zaman bize söylenen 1974’te Barış Harekatı'ndan sonra 2000 yılına kadar bütün otel rezervasyonları dolan bir turizm şehri. Gittiğimizde ıssız bir kent gördük tabii. Hiç kimse yok. Binalarda o savaştan kalma izler vardı. Sahili müthiş elbette. Geçen yıl Maraş’ı açacağız diye bir haber duyunca çok heyecanlandım. Kuzey Kıbrıs ve Türkiye için de çok önemli Maraş’ın açılması.

Benim Kıbrıs’ta da çok sevdiğim İsmet Esenyel adında bir dostum var. Akademisyen ve aynı zamanda siyasette de görev aldı. Onun bir albümü vardı, 'Varoşlarda Maraş' şarkısını söylemişti albümde. İsmet ile konuştuk ve bana 'Kıraç sen bunu bu dönem söyle artık.' dedi. Çok güzel bir döneme denk geldi, Maraş'ın açılması nedeniyle. Pandemi dönemindeyiz ve klip de çekemeyiz ama kıyamadık. Ne yaparız derken, İsmet hocaya, 'Hocam bir Maraş'a gidelim. Ben şimdi buradan oraya gidemem. Siz, bir genç kız arkadaş bulursanız iyi olur. O Maraş'ta bir dolaşsın. Öyle bir klip yapalım en azından.' dedim. İyi niyetle orada güzel bir klip çıkarttılar. Ben de burada kendi çekimlerimi yaptım. Güzel bir birleştirme yaptık. Dinleyenler de, izleyenler de sevdi sanırım.'

10 yaşına kadar Kahramanmaraş'ta yaşayan ve sonrasında ailesiyle beraber İstanbul'a yerleşen Kıraç, o yıllarda şairlerin anlattığı biçimdeki İstanbul'u çok dolaşmak istediğini söyledi. Şiirin önemine vurgu yapan ancak şimdilerde şiir açısından bir geriye gidişin söz konusu olduğunu belirten sanatçı, 'Şimdi de tavsiye ederim genç arkadaşlarımıza. İstanbul'u şairlerden okumakta çok büyük fayda var. İstanbul'u Yahya Kemal'den, Ümit Yaşar Oğuzcan'dan dinlemek lazım. Belki daha sıcak gelebilir, ağır gelmez. Daha tatlıdır, başlangıç olarak iyidir. Çok eksikliğini görüyorum çünkü Türkiye'mizde.

Ülkemiz bir şiir cennetidir, Türkçe'miz bir şiir dilidir. Çok önemli bir geriye gidiş görüyorum şiirde. İstanbul için çok önemli. Aşiyan'ı, Dolmabahçe'yi, eski İstanbul'u o şekilde öğrenebilir ve sonra da dolaşabilirler. Ben o şairlerin dediğini birazcık yaptım, gezdim dolaştım.' ifadelerini kullanıyor.

Hayatında ahlak ve estetiğin çok önemli bir yerde durduğu belirten sanatçı, Ülkenin kritik dönemlerinden sonra her şey adına çok hızlı bir geçiş olduğunu düşünüyorsunuz anladığım kadarıyla? sorusuna, 'Benim için hayatta en önemli şey estetik ve ahlaktır. Bunlar benim için çok büyük değerlerdir. Estetik ve ahlakın 1980'ler ve 1990'lar ile ipliğinin pazara çıktığı dönemlerdir. Bu açıdan çok kötüdür. Müzikal olarak diyorsak bence olağanüstü değil. Değil yani. Ama bugünle kıyaslıyor isek 1990'lar daha iyiydi.' yorumunda bulundu.

Bir döneme damga vuran dizilerin bestelerini, soundtrack çalışmalarını yapan sanatçı, bu dönemde kazandığı mali gelirle ilgili olarak, 'İyi kazandım evet. Onların da hepsini tekrar sanata, başka uğraşlara yatırdım. Öyle büyük birikimlerim yoktur. Para tutmayı beceremem bu arada. Onları da çizgi film, animasyon gibi şeylerle üretime geçirdik.' dedi.

İnsanların Batı ve Amerikan kültürü yerine kendi topraklarına, yurt dışında ise kuzeye ve Asya'ya da bakması gerektiğini dile getiren ünlü sanatçı, 'İstanbul'daki insanlar ve müzik camiasındakiler hep batıya bakar. Bak batıya, güzeldir batı. Blues, caz, klasik müziği güzeldir, arabaları da filmleri de güzeldir. Fakat ara sıra da kuzeye, hiç bakmadığın yerlere bak. Mesela Türkiye'deki insanlar Amerika'ya çok bakar. Bütün dünyada böyledir, Amerika dünyanın jandarmasıdır. Çok büyük bir sömürgeci güç. Bunu bile bile insanlar kalpleri kırılmadan yine de oraya bakar. Kardeşim, yanında bir İran var, küçümseme bu kadar yani. Rusya’ya, Hindistan’a bak mesela. Bir bak, dinle. Geçenlerde bir görüntü paylaştım, altına Hintli bir kadının şarkısını paylaştım. O kadar etkilendiler ki, bu ne diye sordular…  

Dünya çapında bir sanatçı Lata Mangeshkar. Amerikalı şarkıcıların hepsini bilmen gerekmiyor. Biraz da bu tarafa bak. Yani Japonya’da ne dinliyor millet? Endonezya diye bir ülke var. Tamam, çok saçma geliyor ama Rusya da çok büyük bir medeniyet, Hindistan da... İran dediğin, 5 bin yıldır orada. Çok fazla abarttım. En azından İstanbul'un dışına çık ağabey! Gümüşhane diye bir yer var yani, Erzurum’a bir bak.' ifadelerini kullandı.

Bireysel albüm yapan ve toplama albümlere dahil olmayan sanatçı, 'Bireysel bir albüm yaptınız. Sanatçılara birçok ismin seslendirdiği saygı albümleri yapılıyor ama siz o albümlerin içinde yer almadınız?' sorusuna yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

'İnsanlar beni tanıdığında hep şaşırıyor. Sanatçı dediğimizde etik bir yaklaşım belirliyorum. Etik yaklaştığımda, 'Bu adam kimseyi beğenmiyor. Bu adam da kendini bir şey sanıyor.’ gibi geliyor. Ya değil. Ben etik yaklaşımımı korumaya çalışıyorum. Dedim ya, estetik ve ahlaktır benim sınırlarım. Sınırımı korumaya çalışıyorum. Mesela bu toplama albümlerden hoşlanmıyorum. Bazen yaşıyor sanatçı, kendisi çok hoşlanıyor ama ben yine hoşlanmıyorum.

İlla örnek vereceksem, mesela Orhan Gencebay. Orhan Gencebay şarkılarını, ben Orhan Gencebay’dan dinliyorum. O toplama albümler benim hoşuma gitmiyor. Çalımları da beğenmiyorum. 'Bir Teselli Ver'in ilk kaydındaki kemancılar efsane. O sound da iyi ve Orhan Gencebay çok iyi söylüyor. Belki Orhan Gencebay, o yeni toplama albümünden hoşlanıyor olabilir, ben hoşlanmıyorum. Bunu yanlış anlamasın arkadaşlarımız. Ben hoşlanmıyorum. Orhan Gencebay’ın kendisine rağmen diyorum bunu.'
 
Üst Alt