Hiçbir çocuk veya erişkin bir şeyden fazla korktuğu ya da bir olaya fazla üzüldüğü için kekeme olmaz Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir
*Özel ENT KKB Tıp Merkezi ’nden Uzman Dil ve Tavır Terapisti Istek Akgün Akıllı, kekemelik hakkında hatalı bilinenleri* düzeltiyor:
Günümüzde kekemeliğin nedenlerine ilişkin öyle çok ayrı manzara ileri sürülmektedir Bu görüşlerden en yaygın olarak kabul görüleni kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklandığı görüşüdür O Kadar çok birey kekemeliğin nedeninin fazla dehşet, üzüntü veya heyecan gibi psikolojik bir kökeni olduğuna inanmaktadır Bu yaygın kanının aksine uzmanlar, kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını oysa, bu gibi faktörlerin kekeme bireylerin konuşmaları üzerinde negatif etkileri olduğunu kabul etmektedir Yani hiçbir çocuk ya da erişkin bir şeyden fazla korktuğu veya bir olaya çok üzüldüğü için kekeme olmaz Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir Ancak asla kekemeliğin doğrudan nedeni değildirler
*
“Kekemelik kalıtsaldır!Toplumda yaygın olarak kabul görebilen bir diğer görüşse, kekemeliğin genetik geçiş gösterdiği varsayımıdır Bir çocuğun anne ya da baba tarafındaki akrabalarından herhangi birinde kekemelik öyküsü varsa, o çocuğun kekeme olma olasılığı yaklaşık yüzde 4060 oranında daha fazladır Ama, ailesinde hiç kekemelik öyküsü olmayan kekeme bireyler de vardır Dolayısıyla kekemeliğin yalnızca genetik nedenlerden kaynaklandığı görüşü içten değildir Keza birinci derece akrabalarında kekemelik öyküsü olan öyle çok kişide kekemelik görülmemektedir
Günümüzde kekemeliğin nedeni kesinkes bilinmemektedir Ancak uzmanlar, kekeme bireylerde, beyin hemisferlerinden konuşmadan sorumlu olan sol hemisferin başat olmayışının kekemeliğe yol açtığı görüşünde birleşmektedirler Yapılan incelemeler bu yönde dinç kanıtlar ortaya koymakla birlikte demin belirli bir** yargıya varılamamıştır
“Kekemeliğin tedavisi yoktur! Kekemeliğe ilişkin bir başka yanlış* inanış, kekemeliğin tedavisinin olmadığına ilişkindir Ara Sıra tavır terapisti olmayan ya da bu konuda yeterli veri sahibi olmayan birey ya da kurumlar, aileleri çocuklarının* kekemeliğinin daimi olduğuna ve hiçbir süre düzelmeyeceğine ilişkin hatalı yönde bilgilendirmektedir Bu gibi yanlış telkinler ailelerin ümitsizlik duygularına kapılıp durumu bu şekilde kabullenmelerine ve çocuğu bu sorunla kimsesiz bırakmalarına yol açabilmektedir Günümüzde fazla farklı kekemelik çare yöntemleri* kullanılmaktadır ve kekeme kişiler bu* yöntemlerden fayda sağlamaktadır
Özellikle de okul öncesi dönemde çare edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelemedikleri gibi, pek çoğu ufak yaşlarda uygulanan terapileri dahi hatırlamamaktadır Fakat ekseriyet dönemine dek hiçbir terapi görmeyen ya da bilimsel yöntemler dışarıya bir takım arayışlara yönelen bireylerde kısa sürede muhakkak netice alınması daha zor olmaktadır Çünkü kişinin yaşı ilerledikçe, hiçbir zaman kekemeliğini denetleme altına alamayacağına inanmaya başlamaktadır Hem, sürekli olarak etrafındaki şahısların alaylarına ve* eleştirilerine maruz kaldıkları için konuşmayı gerektiren ortamlara dair bazı korkular geliştirirler Yetişkin bireylerle çalışırken, okul öncesi dönem çocuklarından ayrı olarak konuşmaya, yabancı ortam ve kişilere dair bu korkularının da giderilmesine çalışılmaktadır Bu da defalarca fazla kolay olmamaktadır böylece ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumda hiç süre kaybetmeden bu konuyla ilgilenen bir dil ve tavır terapistinden takviye almaları gerekmektedir
“Kekemelik ilaçlarla geçer!Diğer yanlış inanışsa kekemeliğin* ilaçla geçebileceği görüşüdür Demin* dünyada kekemeliği geçiren bir ilaç* tedavisi bulunamamıştır Fakat, bazı doktorlar kekemelik şikayetiyle başvuran ailelere bir takım ilaçlar önermekte ve bu ilaçların çocuğun konuşmasını düzelteceği yönünde yanlış bir intiba yaratmaktadırlar Kekemelik tedavisi için önerilen bu ilaçların çocuğu zaman çocuk için zararlı bir etkisi olmamakla birlikte hiçbir yararlı etkisi de bulunmamaktadır Ailelerin kekemeliği düzeltecek, bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı konusunda bilinçli olmaları fazla önemlidir
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olur!Kekeme çocuklar birçok vakit konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında deha konuşmayabilirler Bu da birincil etapta onların hatalı tanınmalarına neden olur Kekemeler zihinsel gelişim açısından öteki bireylerden daha geri değildirler Yalnız söylev konusunda daha isteksiz olabilirler Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma malolmuş bir fazla kekeme vardır Aristotle, Charles Darwin, Marilyn Monroe, Bruce Willis , Isaac Newton, Musa Peygamber
*Özel ENT KKB Tıp Merkezi ’nden Uzman Dil ve Tavır Terapisti Istek Akgün Akıllı, kekemelik hakkında hatalı bilinenleri* düzeltiyor:
Günümüzde kekemeliğin nedenlerine ilişkin öyle çok ayrı manzara ileri sürülmektedir Bu görüşlerden en yaygın olarak kabul görüleni kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklandığı görüşüdür O Kadar çok birey kekemeliğin nedeninin fazla dehşet, üzüntü veya heyecan gibi psikolojik bir kökeni olduğuna inanmaktadır Bu yaygın kanının aksine uzmanlar, kekemeliğin psikolojik nedenlerden kaynaklanmadığını oysa, bu gibi faktörlerin kekeme bireylerin konuşmaları üzerinde negatif etkileri olduğunu kabul etmektedir Yani hiçbir çocuk ya da erişkin bir şeyden fazla korktuğu veya bir olaya çok üzüldüğü için kekeme olmaz Bu gibi nedenlerin, kekemeliğe yatkınlığı olan bireylerde tetikleyici ya da kekemeliği şiddetlendirici etkileri olabilir Ancak asla kekemeliğin doğrudan nedeni değildirler
*
“Kekemelik kalıtsaldır!Toplumda yaygın olarak kabul görebilen bir diğer görüşse, kekemeliğin genetik geçiş gösterdiği varsayımıdır Bir çocuğun anne ya da baba tarafındaki akrabalarından herhangi birinde kekemelik öyküsü varsa, o çocuğun kekeme olma olasılığı yaklaşık yüzde 4060 oranında daha fazladır Ama, ailesinde hiç kekemelik öyküsü olmayan kekeme bireyler de vardır Dolayısıyla kekemeliğin yalnızca genetik nedenlerden kaynaklandığı görüşü içten değildir Keza birinci derece akrabalarında kekemelik öyküsü olan öyle çok kişide kekemelik görülmemektedir
Günümüzde kekemeliğin nedeni kesinkes bilinmemektedir Ancak uzmanlar, kekeme bireylerde, beyin hemisferlerinden konuşmadan sorumlu olan sol hemisferin başat olmayışının kekemeliğe yol açtığı görüşünde birleşmektedirler Yapılan incelemeler bu yönde dinç kanıtlar ortaya koymakla birlikte demin belirli bir** yargıya varılamamıştır
“Kekemeliğin tedavisi yoktur! Kekemeliğe ilişkin bir başka yanlış* inanış, kekemeliğin tedavisinin olmadığına ilişkindir Ara Sıra tavır terapisti olmayan ya da bu konuda yeterli veri sahibi olmayan birey ya da kurumlar, aileleri çocuklarının* kekemeliğinin daimi olduğuna ve hiçbir süre düzelmeyeceğine ilişkin hatalı yönde bilgilendirmektedir Bu gibi yanlış telkinler ailelerin ümitsizlik duygularına kapılıp durumu bu şekilde kabullenmelerine ve çocuğu bu sorunla kimsesiz bırakmalarına yol açabilmektedir Günümüzde fazla farklı kekemelik çare yöntemleri* kullanılmaktadır ve kekeme kişiler bu* yöntemlerden fayda sağlamaktadır
Özellikle de okul öncesi dönemde çare edilen çocuklar ileriki dönemlerde hiç kekelemedikleri gibi, pek çoğu ufak yaşlarda uygulanan terapileri dahi hatırlamamaktadır Fakat ekseriyet dönemine dek hiçbir terapi görmeyen ya da bilimsel yöntemler dışarıya bir takım arayışlara yönelen bireylerde kısa sürede muhakkak netice alınması daha zor olmaktadır Çünkü kişinin yaşı ilerledikçe, hiçbir zaman kekemeliğini denetleme altına alamayacağına inanmaya başlamaktadır Hem, sürekli olarak etrafındaki şahısların alaylarına ve* eleştirilerine maruz kaldıkları için konuşmayı gerektiren ortamlara dair bazı korkular geliştirirler Yetişkin bireylerle çalışırken, okul öncesi dönem çocuklarından ayrı olarak konuşmaya, yabancı ortam ve kişilere dair bu korkularının da giderilmesine çalışılmaktadır Bu da defalarca fazla kolay olmamaktadır böylece ebeveynlerin çocuklarının kekelediğini düşündükleri durumda hiç süre kaybetmeden bu konuyla ilgilenen bir dil ve tavır terapistinden takviye almaları gerekmektedir
“Kekemelik ilaçlarla geçer!Diğer yanlış inanışsa kekemeliğin* ilaçla geçebileceği görüşüdür Demin* dünyada kekemeliği geçiren bir ilaç* tedavisi bulunamamıştır Fakat, bazı doktorlar kekemelik şikayetiyle başvuran ailelere bir takım ilaçlar önermekte ve bu ilaçların çocuğun konuşmasını düzelteceği yönünde yanlış bir intiba yaratmaktadırlar Kekemelik tedavisi için önerilen bu ilaçların çocuğu zaman çocuk için zararlı bir etkisi olmamakla birlikte hiçbir yararlı etkisi de bulunmamaktadır Ailelerin kekemeliği düzeltecek, bilimsel olarak ispatlanmış herhangi bir ilaç tedavisi olmadığı konusunda bilinçli olmaları fazla önemlidir
“Kekeme çocuklar okulda başarısız olur!Kekeme çocuklar birçok vakit konuşmaktan kaçınırlar ve çok iyi bildikleri şeyler hakkında deha konuşmayabilirler Bu da birincil etapta onların hatalı tanınmalarına neden olur Kekemeler zihinsel gelişim açısından öteki bireylerden daha geri değildirler Yalnız söylev konusunda daha isteksiz olabilirler Değişik alanlardaki başarılarıyla topluma malolmuş bir fazla kekeme vardır Aristotle, Charles Darwin, Marilyn Monroe, Bruce Willis , Isaac Newton, Musa Peygamber
