hz hüseyin kerbela olayı,kerbela olayı nedir,kerbela olayı ne süre,kerbela olayı nasıl olmuştur,kerbela olayı özet
Kerbela olayı Hz Hüseyin
Kerbela günümüzde Irak sınırları içinde yeralan coğrafi bir bölgedir Kerbelayı manâlı kılan Hz Muhammedin torunu, Hz Alinin oğlu üçüncü İmam Hz Hüseyinin 680 yılında Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezidin askerleri kadar Kerbelada şehit edilmesidir Bu insanlık dışı toplu cinayet tarihe Kerbela Olayı olarak geçmiştir
Kerbela olayı aradan asırlar da geçse unutulmayacak değin derin, manalı, öğreticidir
Kerbela, iyi ile kötünün, acımasız ile mazlumun, uğursuz ile kutsalın, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır İmam Hüseyin burada kutsallığı, mazlumu, aydınlığı temsilcilik etmektedir
KERBELA OLAYI NASIL GELİŞTİ
Kerbela Olayının kökeni Hz Peygamberin veda hacına ve yazılmayan vasiyetine dek gider Bilindiği gibi Hz Muhammed peygamberliğini açıkladıktan daha sonra İslamiyet çabucak gelişti Bu gelişme Mekkeli müşrikleri telaşlandırdı Onlar Hz Muhammede olmadık engeller çıkardılar Hz Muhammed tüm bu engelleri aştı Hz Muhammed bütün bu müşriklerin, putperestlerin çıkardığı sorunlar ve engellerle mücadelede en büyük yardımı Hz Aliden görüyordu Hz Ali Peygamberin yanında eğitim almış, İslamiyeti birincil kabul etmiş ve ayni zamanda Peygamberin kızı Hz Fatma ile evlenerek Peygamberin soyunun sürdürücüsü olmuştu Hz Ali Kuranda geçen ve onlarca hadiste geçen Ehlibeyttendir Ehlibeyt Hz Muhammedin ailesi demektir Ehlibeyt Hz Muhammed, Hz Ali, Hz Fatma, Hz Hasan ve Hz Hüseyinden oluşmaktadır
Hz Muhammedin Medineye hicretinden daha sonra İslam dini gelişmeye devam etti pek gelişti ancak, Mekkeli putperestler bile Müslüman oldular İşte bu putperestlerin içinde Mekkenin en zengin kişilerinden biri olan Ebu Süfyan da vardı Ebu Süfyan ve benzerleri İslama Peygambere inandıkları için Müslüman olmadılar Onlar gelişen İslamiyetin maddesel değerlerine sahip elde etmek için Müslüman oluyorlardı Hz Muhammed bütün bunları görüyor ve ona göre de önlem alıyordu Hz Muhammed fazla açık bir şekilde kendisinden sonra Müslümanların önderinin (Halifesinin) Hz Ali olması gerektiğini beyan etmiştir Fakat bütün bunlar hiçe sayıldı Hz Muhammedin vefatından sonra bu eskinin putperest, müşrik bezirganları bir ara geçiş dönemi hazırladılar Bu dönemde sırasıyla Ebubekir, Ömer ve Osman halife oldular Daha sonraki dönemde ise Hz Ali halife oldu Hz Alinin halifeliği daha yeniden engellenmiş ve onun aşağılanması, yiğitliğinin, fedakârlığının basitleştirilmesi sağlanmıştı Hz Ali bütün bu oyunlara aleyhinde dürüst bildiği Hak yolundan şaşmamış, dünya malına, paraya pula tamah göstermemişti Hz Ali kendisine yapılan onca haksızlığa rağmen dayanma göstermiş, İslam toplumunun içine nifak sokulmasın diye, kan dökülmesin diye insanları doğruluğa davetini sürdürmüştür Lakin ne yazık oysa, Hz Alinin tüm bu çabalarına rağmen dünya malına tamah gösterenler, gözünü iktidar hırsı bürümüş olanlar bunu anlamıyordu Nitekim Ebu Süfyan oğlu Muaviye yaptığı bin bir dalavere ve haksızlıkla kendisini halife ilân ediyordu İslamiyeti bir iktidar aracı olarak görüyordu Muaviye Hilafeti de babadan oğula geçecek bir kurum olarak şekillendiriyordu Muaviye dönemindeki Emevi saltanatı salt Hilafet için değil, bununla birlikte kendi iktidarlarına hizmet edecek tüm din dışı gelenekleri, töreleri, adetleri din adına kurallaştırıyor, kurumlaştırıyordu
Hz Ali ve Ehlibeyt tüm gücüyle bütün olumsuzlukları gidermeye çalışıyor, insanları gerçeğe davete devam ediyorlardı Lakin Muaviye acımasızdı Hz Ali şehit ediliyor, ardından ikinci imam Hasan zehirlettirilerek şehit ediliyordu giderken Muaviye ölüyor, yerine oğlu Yezid geçiyordu Yezid kendi iktidarı için İmam Hüseyini tehlikeli görüyordu Çünkü İmam Hüseyin Ehlibeyttendir Yani Hz Peygamberin torunu, Hz Alinin oğluydu O, doğruluğun, hakkın, adaletin, gerçeklerin yılmaz savunucusuydu
bu vesileyle Emevi saraylarında din dışı ne varsa din namına yasal gösteriliyordu Irk ayaklanma ediyor lakin Emevilerin kurduğu askeri teşkilat halka göz açtırmıyordu İşte Küfe halkı da baskılardan bıkmıştı Küfeliler her gün İmam Hüseyine ziyafet üstüne misafir etme gönderip, kendisini halife olarak kabul ettiklerini belirtiyorlardı İmam Hüseyin engin öngörüsüyle Küfelilerin ihanet edebileceklerini biliyor buna rağmen kendi sorunluluğunun gereğini yerine getireceğini söylüyordu Ve İmam Hüseyin yakın aile çevresi ile Küfeye gelmek için yola çıkıyordu Emevi saltanatının sürdürücüsü uğursuz Yezid bu durumu haber alıyor ve önüne engeller çıkarıyor, onu öldürmek için planlar kuruyordu Yezid ve taraftarları Küfelilerden Hz Hüseyin taraftarlarını baskı altına aldılar Bazılarını ise rüşvetle ve dağıtılmış vaatlerle İmam Hüseyinden bağlılıklarını vazgeçirdiler İmam Hüseyinin ailesi yaklaşık 70 kişiden oluşuyordu Buna karşın Yezidin ordusu ise binlerce kişiden Yezidin komutanları, İmam Hüseyine Yezide biat etmesini ve bu vesile ile onu bırakacaklarını söylediler İmam Hüseyin katiyen zalime biat etmeyeceğini, boyun eğmeyeceğini ve gerekirse bunun için şehit olacağını defalarca tekrarladı
İmam Hüseyin dediği gibi yaptı ve Yezide biat etmeyerek, onurlu bir şekilde direnerek şehit düştü
Kerbela Olayı İslamda safları netleştirmiştir Zalime katiyen biat edilmeyeceğini göstermiştir Alevilik inancında Kerbela Olayı büyük bir öneme haizdir Aleviler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, adları ne olursa olsunlar, Hz Hüseyine bağlıdırlar Onun için oruç tutarlar, matem tutarlar Onun çektiği acıları bir nebze de olsa hissetmek için elem çekerler Aleviler sadece yas tutarak İmam Hüseyini anmazlar bununla beraber ondan her defasından bir şeyler öğrenirler Dünya döndükçe, ırk varoldukça Kerbela Olayı unutulmayacak
Alıntı *
Kerbela olayı Hz Hüseyin
Kerbela günümüzde Irak sınırları içinde yeralan coğrafi bir bölgedir Kerbelayı manâlı kılan Hz Muhammedin torunu, Hz Alinin oğlu üçüncü İmam Hz Hüseyinin 680 yılında Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezidin askerleri kadar Kerbelada şehit edilmesidir Bu insanlık dışı toplu cinayet tarihe Kerbela Olayı olarak geçmiştir
Kerbela olayı aradan asırlar da geçse unutulmayacak değin derin, manalı, öğreticidir
Kerbela, iyi ile kötünün, acımasız ile mazlumun, uğursuz ile kutsalın, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır İmam Hüseyin burada kutsallığı, mazlumu, aydınlığı temsilcilik etmektedir
KERBELA OLAYI NASIL GELİŞTİ
Kerbela Olayının kökeni Hz Peygamberin veda hacına ve yazılmayan vasiyetine dek gider Bilindiği gibi Hz Muhammed peygamberliğini açıkladıktan daha sonra İslamiyet çabucak gelişti Bu gelişme Mekkeli müşrikleri telaşlandırdı Onlar Hz Muhammede olmadık engeller çıkardılar Hz Muhammed tüm bu engelleri aştı Hz Muhammed bütün bu müşriklerin, putperestlerin çıkardığı sorunlar ve engellerle mücadelede en büyük yardımı Hz Aliden görüyordu Hz Ali Peygamberin yanında eğitim almış, İslamiyeti birincil kabul etmiş ve ayni zamanda Peygamberin kızı Hz Fatma ile evlenerek Peygamberin soyunun sürdürücüsü olmuştu Hz Ali Kuranda geçen ve onlarca hadiste geçen Ehlibeyttendir Ehlibeyt Hz Muhammedin ailesi demektir Ehlibeyt Hz Muhammed, Hz Ali, Hz Fatma, Hz Hasan ve Hz Hüseyinden oluşmaktadır
Hz Muhammedin Medineye hicretinden daha sonra İslam dini gelişmeye devam etti pek gelişti ancak, Mekkeli putperestler bile Müslüman oldular İşte bu putperestlerin içinde Mekkenin en zengin kişilerinden biri olan Ebu Süfyan da vardı Ebu Süfyan ve benzerleri İslama Peygambere inandıkları için Müslüman olmadılar Onlar gelişen İslamiyetin maddesel değerlerine sahip elde etmek için Müslüman oluyorlardı Hz Muhammed bütün bunları görüyor ve ona göre de önlem alıyordu Hz Muhammed fazla açık bir şekilde kendisinden sonra Müslümanların önderinin (Halifesinin) Hz Ali olması gerektiğini beyan etmiştir Fakat bütün bunlar hiçe sayıldı Hz Muhammedin vefatından sonra bu eskinin putperest, müşrik bezirganları bir ara geçiş dönemi hazırladılar Bu dönemde sırasıyla Ebubekir, Ömer ve Osman halife oldular Daha sonraki dönemde ise Hz Ali halife oldu Hz Alinin halifeliği daha yeniden engellenmiş ve onun aşağılanması, yiğitliğinin, fedakârlığının basitleştirilmesi sağlanmıştı Hz Ali bütün bu oyunlara aleyhinde dürüst bildiği Hak yolundan şaşmamış, dünya malına, paraya pula tamah göstermemişti Hz Ali kendisine yapılan onca haksızlığa rağmen dayanma göstermiş, İslam toplumunun içine nifak sokulmasın diye, kan dökülmesin diye insanları doğruluğa davetini sürdürmüştür Lakin ne yazık oysa, Hz Alinin tüm bu çabalarına rağmen dünya malına tamah gösterenler, gözünü iktidar hırsı bürümüş olanlar bunu anlamıyordu Nitekim Ebu Süfyan oğlu Muaviye yaptığı bin bir dalavere ve haksızlıkla kendisini halife ilân ediyordu İslamiyeti bir iktidar aracı olarak görüyordu Muaviye Hilafeti de babadan oğula geçecek bir kurum olarak şekillendiriyordu Muaviye dönemindeki Emevi saltanatı salt Hilafet için değil, bununla birlikte kendi iktidarlarına hizmet edecek tüm din dışı gelenekleri, töreleri, adetleri din adına kurallaştırıyor, kurumlaştırıyordu
Hz Ali ve Ehlibeyt tüm gücüyle bütün olumsuzlukları gidermeye çalışıyor, insanları gerçeğe davete devam ediyorlardı Lakin Muaviye acımasızdı Hz Ali şehit ediliyor, ardından ikinci imam Hasan zehirlettirilerek şehit ediliyordu giderken Muaviye ölüyor, yerine oğlu Yezid geçiyordu Yezid kendi iktidarı için İmam Hüseyini tehlikeli görüyordu Çünkü İmam Hüseyin Ehlibeyttendir Yani Hz Peygamberin torunu, Hz Alinin oğluydu O, doğruluğun, hakkın, adaletin, gerçeklerin yılmaz savunucusuydu
bu vesileyle Emevi saraylarında din dışı ne varsa din namına yasal gösteriliyordu Irk ayaklanma ediyor lakin Emevilerin kurduğu askeri teşkilat halka göz açtırmıyordu İşte Küfe halkı da baskılardan bıkmıştı Küfeliler her gün İmam Hüseyine ziyafet üstüne misafir etme gönderip, kendisini halife olarak kabul ettiklerini belirtiyorlardı İmam Hüseyin engin öngörüsüyle Küfelilerin ihanet edebileceklerini biliyor buna rağmen kendi sorunluluğunun gereğini yerine getireceğini söylüyordu Ve İmam Hüseyin yakın aile çevresi ile Küfeye gelmek için yola çıkıyordu Emevi saltanatının sürdürücüsü uğursuz Yezid bu durumu haber alıyor ve önüne engeller çıkarıyor, onu öldürmek için planlar kuruyordu Yezid ve taraftarları Küfelilerden Hz Hüseyin taraftarlarını baskı altına aldılar Bazılarını ise rüşvetle ve dağıtılmış vaatlerle İmam Hüseyinden bağlılıklarını vazgeçirdiler İmam Hüseyinin ailesi yaklaşık 70 kişiden oluşuyordu Buna karşın Yezidin ordusu ise binlerce kişiden Yezidin komutanları, İmam Hüseyine Yezide biat etmesini ve bu vesile ile onu bırakacaklarını söylediler İmam Hüseyin katiyen zalime biat etmeyeceğini, boyun eğmeyeceğini ve gerekirse bunun için şehit olacağını defalarca tekrarladı
İmam Hüseyin dediği gibi yaptı ve Yezide biat etmeyerek, onurlu bir şekilde direnerek şehit düştü
Kerbela Olayı İslamda safları netleştirmiştir Zalime katiyen biat edilmeyeceğini göstermiştir Alevilik inancında Kerbela Olayı büyük bir öneme haizdir Aleviler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, adları ne olursa olsunlar, Hz Hüseyine bağlıdırlar Onun için oruç tutarlar, matem tutarlar Onun çektiği acıları bir nebze de olsa hissetmek için elem çekerler Aleviler sadece yas tutarak İmam Hüseyini anmazlar bununla beraber ondan her defasından bir şeyler öğrenirler Dünya döndükçe, ırk varoldukça Kerbela Olayı unutulmayacak
Alıntı *