Yapım Tarihi 1857
Bani Sultan Abdulmecid
Anadolu yakasında, Anadolu Hisarı ’nın guneyinde Goksu ve Kucuksu derelerinin arasında deniz kıyısında yapılmıştır
Bu Kasır'ın bulunduğu mesire alanına ara sıra giden Sultan IMahmud (17301754)'un uzun sure burada kalabilmesi icin Divitdar Emin Mehmed Paşa, deniz kıyısına iki katlı ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı Sultan III Selim (17891807) ve Sultan II Mahmud (18081839) donemlerinde de onarılarak kullanılmıştır Sultan Abdulmecid (18391861) donemi, ozellikle saray ve kasır mimarlığında Batılı bicimlerin tercih edildiği yıllardır Sultan Abdulmecid, Dolmabahce ve Ihlamur yapılarında olduğu gibi Kucuksu Kasrı ’nın bulunduğu alanda da eski ve ahşap yapıyı yıktırarak, yerine bugunku kasrı yaptırmıştır1857 yılında yapımı tamamlanan kasrın Sultan Abdulaziz (18611876) doneminde cephe suslemeleri elden gecirilerek zenginleştirilmiştir Kabartmalarla suslu ve hareketli deniz cephesinde, bu cepheye yaslanmış şadırvanlı kucuk havuzunda ve merenlerinde Batılı susleme motifleri kullanılmıştır Oda ve salonlar değerli sanat eserleriyle doşenmiş, Avrupa ’dan sipariş edilen mobilyalara yer verilmiştir Alcı kabartma ve kalemişi suslemeli tavanları, bir şomine muzesini andıran birbirinden farklı renk ve bicimde İtalyan mermerleriyle yapılmış şomineleri, her bir odada ayrı suslemeli ve ince işcilikli parkeleri mevcuttur
OZELLİKLERİ
Kucuksu Kasrı, 15 x 27 m bir alan uzerine yığma tekniğiyle ve kagir olarak yapılmıştır Bodrumuyla birlikte uc katlı olan kasrın bodrum katı; kiler, mutfak ve hizmetkarlara ayrılmış, diğer katlarsa bir orta mekana acılan dort oda biciminde duzenlenmiştir Bu ozelliğiyle geleneksel Turk Evi plan tipini yansıtan yapı, genellikle dinlenme ve av amaclı olarak kullanılan bir “biniş kasrı niteliğindedir Devlete ait diğer saray yapılarının tersine yuksek duvarlarla değil, dort yonde kapısı olan ve dokum tekniğiyle yapılmış zarif demir parmaklıklarla cevrilidir
GUNUMUZ FAALİYETİ
Avrupa usluplarındaki mobilyaları, halı ve tablolarıyla zengin bir sanat muzesi niteliğindeki Kucuksu Kasrı ’nın, Cumhuriyet doneminde bir sure devlet konukevi olarak kullanılmış olduğu bilinmektedir 1992 yılında başlatılan kapsamlı bir restorasyon projesiyle Kucuksu Kasrı ’nın denize kayması engellenerek, 1996 yılında yeniden muzesaray olarak ziyarete acılmıştır Kasrın hemen yanı başındaki iskele, ceşme meydanı ve ozgun bahcenin gecmişte olduğu gibi halkın eğlenip dinlenebildiği bir mesire kimliğine kavuşturulması amacıyla ceşme civarında ziyaretcilere kafeterya hizmetleri verilmekte, genişletilen rıhtım ulusal ya da uluslararası nitelikteki resepsiyonlara tahsis edilebilmektedir