Son Konu

...::: Kurban Bayramı :::...

iltasyazilim

Yeni Üye
Katılım
25 Ara 2016
Mesajlar
2
Tepkime
1
Puanları
38
Yaş
35
Credits
-2
Geri Bildirim : 0 / 0 / 0
İbrahim (as) bir adakta bulunmuş, bir oğlu olduğu takdirde onu Allah'a kurban edeceğini adamıştı Aradan geçen zaman içerisinde oğulları olmuş ama o, adağını nasılsa unutmuştu Rüyada oğlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmişti Hz İbrahim bu rüyayı üç ayrı gece görmüştür Peygamberlerin rüyası vahiy olduğu gibi onlar tarafından yapılan tabirleri de vahiydir İbrahim as da rüyasını, oğlunu kurban etmesi gerektiği şeklinde tabir etmiş ve böylece bu tabir de vahiy olmuştur Artık Hz İbrahim'in bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu

Elbette bu çok zordu ama Allah'tan aldığı vahye uymaması daha zordu İbrahim as büyük bir imtihan karşısında olduğunu anladı Hiç tereddüt etmeden Allah'a teslim oldu ve durumu oğlu İsmail aleyhi'sselâm'a açmaya karar verdi

Şimdi konu ile ilgili olarak Kur'anı Kerim'in açıklamalarını bakalım:
Allah Teala buyuruyor:

İbrahim 'Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et' dedi Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik Oğlu yanında koşacak çağa gelince, 'Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı gôrüyorum, bir düşün, ne dersin ?' dedi (İsmail) Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın' dedi Her ikisi de Allah'a teslim oldular (Allah'ın emrine boyun eğdiler) İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı Biz de ona şöyle seslendik: 'Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı' Dedik ve ona (İsmail'e karşılık ) büyük bir kurbanlık fidye verdik Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam bıraktık Selam olsun İbrahim'e İşte biz iyilik yapanları böyle ödüllendiririz Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır(1)
Görülüyor ki, Kur'an da Hz İbrahim'in gördüğü rüyanın vahiy olduğunu teyit etmiştir Çünkü Cenâbı Hak kendisine seslenirken: Ey İbrahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdinbuyurmuşturİbrahim as, Allah'ın emrine boyun eğerek oğlunu kurban etmek üzere şakağı üzerine yatırınca Cenabı Hak, İsmail'in yerine bir koyun kurban etmesini emretmiştir Bu, Allah'ın insanlığa büyük bir lütfudur Allah, insanları Hzİbrahim'in aracılığı ile insanı kurban etmekten korumuş olmasaydı muhtemelen insanlar, insan kurban etme, gibi korkunç bir geleneğe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de kurtaramazdı

İbrahim as oğlu yerine Cenâbı Hakk'ın kendisine gönderdiği koçu kurban etmiştir Böylece kurban Hz İbrahim'den bize intikal etmiştir

Kurban, insanın Allah'a yaklaşmasına ve O'nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir Kurbankelimesinde bu mana vardır İnsan kurban kesmekle İbrahim (as) gibi Allah'a ve O'nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O'nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiş olur

Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır Bakınız, bu konuda Kur'anı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır'' (2) Esasen Allah Teâla ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder Maide suresindeki şu ayeti kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor Allah Tealâ buyuruyor


(Ey Muhammed) Onlara Adem'in iki oğlu ile ilgili haberi hakkıyle oku Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine)
Seni öldüreceğim, demişti Diğeri ise :
Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder, dedi ve devam etti :
Allah'a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben seni öldürmek için sana el uzatacak değilim Ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım'' dedi (3)

Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah'tan korkması sebebiyle sunduğu kurban kabul görmüş, diğeri ise kötü niyeti sebebiyle kurbanı kabul edilmemiştir

Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur :
Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir Herkesin niyet ettiği ne ise eline geçecek olan ancak odur''(4)

Kurban, İslâm'daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır Halbuki kurban bayramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder

Kurban Bir İbadet midir Yoksa Gelenek midir?

Kurban bir gelenek değil, kitap ve sünnetle meşrûiyeti sabit olan bir ibadettir Kurban da zekat gibi Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır Kur'anı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık Sizin için onlarda hayır vardır O halde onları ön ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz(5)

Peygamberimiz de bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:
Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin(6)

Peygamberimiz kurbanı tavsiye ederlerken kendileri bizzat kurban keserek de örnek olmuşlardır Müslim'in rivayetine göre Enes (ra) şöyle demiştir :
Allah'ın Resûlü, beyaz renkli iki koç kurban ederdi(7)

Kurbanın Hükmü

İslâm alim ve müçtehitleri kurbanın hükmü hakkında farklı içtihatlarda bulunmuşlardır

İmam Azam Ebû Hanife'ye göre kurban vaciptir Delili de:Rabbin için namaz kıl ve kurban kes(8) âyeti kerimesinin delâletiyle peygamberimizin :Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın(9) Hadisindeki vaid (korkutma) dır Böyle bir korkutma ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır Yani İmam Azam demek istiyor ki, kurban vacip olmasaydı peygamberimiz onu terkedene böyle bir tehditte bulunmazdı

Şâfiî, Mâliki ve Hanbelîler ile Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf'a göre ise kurban vacip değil, sünneti müekkededir(10) Kurbanın sünnet olduğunu söyleyenlerin dayandıkları delillerin bir kısmı aşağıdaki hadisi şeriflerdir:
Ümmü Seleme (ra)' den rivayete göre Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: Bilinen on gün girdiği vakit elinde kurbanı olup kurban kesmek isteyen kimse (bedeninden) asla bir kıl almasın, tek bir tırnak kesmesin(11) Bu hadisi şerifte Peygamberimiz kurbanı kişinin isteğine bırakmıştır Bu ise onun vacip olmadığını gösterirBir başka hadisi şerif ise meâlen şöyledir:
Üç şey vardır, bunlar bana farz, size nafiledir Onlar da vitir, kurban ve kuşluk namazıdır(12)

Kurbanın hükmü (yani vacip mi sünnet mi olduğu) hakkındaki bu farklı görüş ve içtihatlar sebebiyle; bir kimsenin zekât, hac, sadakai fıtır, ve kurban borcu olduğu halde vefat edip bu borçlarının ödenmesi için malının üçte birini vasiyet etse (ki ancak malının üçte birini vasiyet etmeye mezundur) malının üçte biri yeterse borçlarının tamamı ödenir Malının üçte biri borçlarını ödemeye yetmediği takdirde önce zekât borcu ödenir Çünkü borçların içerisinden önemli olanı zekâttır Bu borcu ödendikten sonra malı artarsa haccı yaptırılır Bundan sonra sadakai fıtır borcu ödenir Daha sonra da malı kalırsa kurban borcu ödenir

Kurban Kimlere Borçtur?

Kurban, mukim olan ve sadakai fıtır nisabına malik olan her kadın ve erkek müslümana vaciptir
Bu tariften şu anlaşılıyor: Müslüman olmayan, seferde bulunan müslümana ve fakir olana kurban vacip değildir

Hz Ebû Bekir ile Hz Ömer seferde bulunduklarında kurban kesmemişlerdir Şayet seferde olan kimse kurban kesmek isterse, kurban kendisine vacip olduğu için değil, nafile olarak kesebilir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz

İmam Azam Ebû Hanife ile Ebû Yusuf'a göre kurbanın vacip olmasında akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şart değildir Yani zengin olan çocuğun ve delinin mallarından babaları veya vasileri kurban keserler Bu kurbanlardan sadece kendileri yiyebilir, başkaları yiyemez

İmam Muhammed ile İmam Züfer'e göre kurbanın vacip olması için akıl ve erginlik çağına gelmiş olma şarttır Bu itibarla zengin olan çocuklarla deli olanların mallarından kurban kesilmez (13) Fetvâ da bu görüşe göredir, yani zengin de olsalar çocuklarla delilerin kurban kesmesi gerekmez (14)

Zenginliğin Ölçüsü

Herhangi mali bir ibadetin borç olması için ön görülen zenginlik ölçüsü 'Nisap' kelimesi ile ifade edilmektedirKurban nisabı, kişinin temel ihtiyaçları olan oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan hayvanı, üç kat elbisesi, kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin bir yıllık nafakalarından ve borcundan fazla 80, 18 gr altın veya bunun kıymeti para ve eşyaya malik olan kimse kurban kesecek kadar zengin demektir Bu kimseye yılda bir defa kurban günlerinde kurban kesmek vacip olur(hanefi mezhebine göre)Bu ölçü aynı zamanda zekat için de geçerlidir Ancak zekat nisabında malının artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmiş bulunması şarttırKurban nisabında bunlar aranmaz Kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur

Hangi Hayvanlar Kurban Edilir?

Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keçi, deve, sığır ve mandadır

Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile keçinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir Ancak koyunlar altı ayı tamamladıkları halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir

Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir Ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur

Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır Meselâ ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir Çünkü hepsinin niyeti ibadettir Fakat ortaklardan biri herhangi bir ibadet değil de et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz, diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar

Hangi Ayıplar Hayvanın Kurban Olmasına Mani Olur?

Bilindiği üzere kurban bir ibadettir Bunun için kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir Bu kusurlar kısaca şunlardır:
İki veya bir gözü kör olan,
Aşırı derecede zayıf olan,
Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
Kulağının, kuyruğunun veya tenasül organının üçte birinden fazlası gitmiş olan,
Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olan,
Doğuştan kulağı ve tenasül organı olmayan,
Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
Burnu kesilmiş olan,
Dilinin çoğu kesilmiş olan,
Ölüm derecesinde hasta olan
Böyle kusuru olan hayvanları kurban etmek câiz değildir Bunun için kurbanlık satın alınırken kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekirKurban, bayram namazı kılınan yerlerde namazdan sonra olmak üzere bayramın ilk üç günüdür (Şafiîlerde dördüncü günü de olabilir)
Arefe günü veya bayramın ilk üç gününden sonra kurban kesmek, kurban olmaz
Peygamberimiz buyuruyor :
Bu günümüzde yapacağımız ilk şey bayram namazı kılmaktır Sonra evlerinize dönüp kurban kesmek olacaktır Her kim böyle yaparsa sünnetimize uygun iş yapmış olur Kim önce kurban keserse o da ancak ailesine bir et sunmuş olur,
bu kestiği kurban olmaz''(15)

Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu?

Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar: Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi câiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olurYalnız kurban kendisine vacip olan kimse satın aldığı kurbanı herhangi bir sebeble kurban günlerinde kesmez veya hiç kurban satın almaz ise kurban günleri geçtikten sonra, bu kimse kurbanlık hayvanının kıymetini fakirlere sadaka olarak verir Satın alıp kesmediği kurbanını ise canlı olarak fakire verir Kurban günleri geçtikten sonra daha önce satın alınmış kurbanlık artık kesilmez

Kurbanı kesebiliyorsa kendisi keser Çünkü bu bir ibadettir Onu, kişinin kendisinin yapması, başkasına vekâlet vermesinden daha faziletli ve sevaptır Peygamberimiz vedâ haccında yüz deve kurban etmiş, bunların altmış üç tanesini bizzat kendileri kesmiş, kalanlarını da Hz Ali'ye vekâlet vererek kestirmiştir(16) Şayet kendisi kesemiyorsa o takdirde ehil olan birisine vekâlet vermek suretiyle kestirir ve kendisi de orada hazır bulunur Peygamberimiz kızı Hz Fâtıma'ya :
Kurbanın kesilirken orada hazır bulun Zira işlemiş olduğun her günah,kurbanın kanından ilk damlası yere düştüğünde, bağışlanır(17) buyurmuştur

Az önce de söylediğimiz gibi, kesebiliyorsa kendisi, kesemiyorsa ehil olan birisine kestirmelidir Hayvan kesmede ehil olmayan yani bunu beceremeyen kimseler, hayvana eziyet ederler ki, bu haramdır, günahtır Bir ibadet yapılırken günah işlenmez
Hemen her yıl kurban bayramı günlerinde televizyon ekranlarına yansıyan görüntüler, seyredenlere büyük rahatsızlık vermektedir Bu görüntülerin ortadan kalkması, kurbanların ehil olan kimseler tarafından kesilmesine bağlıdır Ehil kimse bulamayanlar kurbanlarını mezbahalarda kestirmelidirler

Yurtdışında bulunanlardan kurbanlarını memleketlerinde kestirmek isteyenler, bir tanıdıklarına vekâlet vermek suretiyle kurbanlarını kestirebilirler Böyle yaptıkları takdirde hem kurbanları kesilmiş, hem de daha iyi değerlendirilmiş olur

Kurban Nasıl Kesilir?

Hayvan incitilmeden kesilecek yere götürülür Devenin dışındakiler kıbleye karşı sol tarafları üzerine yavaşça yatırılır Kolaylık olması için üç ayağı da bağlanır Sonra kesecek olan:


Allahü ekber, Allahü ekber, lâ İlâhe illallahü vellahü ekber, Allahü ekber ve Lillahilhamd Bismillâhi Allahü ekber'' der, ara vermeden büyük ve keskin bir bıçakla keser

Sadece Bismillâhi Allahü ekber'' diye kesse de olur

Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için, hayvanın yemek ve nefes boruları ile iki şah damarının kesilmesi gerekir

Kurban kesildikten sonra sahibi, Allah rızası için iki rekat namaz kılar, sonra da dua ederek Cenâbı Hak'tan dileklerde bulunur

Bayram

Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretlerinin ikinci yılında meşru kılınmıştır

Peygamberimiz Medine'ye hicret buyurduklarında Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı Peygamberimiz: Bu günler ne oluyor?diye sorduğunda, onlar Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik'' dediler Bunun üzerine peygamberimiz : Bunların yerine Allah Teâla size daha hayırlı iki gün verdi: Ramazan bayramı, kurban bayramı(18) buyurdu Ramazan bayramı namazı gibi kurban bayramı namazı da vaciptir ve Cuma namazının şartlarına tabidir Yani Cuma namazını kılmakla yükümlü olanlar, bayram namazını kılmakla da yükümlüdürler Ancak Cuma namazı farz, bayram namazı ise vaciptir

Bayram namazı

Güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, öğleye kadar kılınır Herhangi bir sebeple ilk günü kılınamazsa ertesi günü kılınır Bayram namazı Cuma namazı gibi ancak cemaatle kılınır İki rekattır Şöyle niyet edilir:Niyet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama'' Bundan sonra tekbir alınır Birinci rekatta Süphanekeokunur Sonra imam açıktan, cemaat tarafından da gizlice üç defa Allahü ekberdiye tekbir alınır İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır İkinci rekata kalkıldığında imam önce Fatiha ve sûre okur Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir Dördüncü tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyât ve salli barik okunur, sonra selâm verilir

Bayram Gecesi ve Günlerinde Yapılması Müstehap Olan Şeyler

a) Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak, Kur'an okumak ve Allah Teâlâ'dan af ve mağfiret dilemek Çünkü duaların makbul olduğu gecelerden birisi de bayram geceleridir Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
Ramazan ve kurban bayramı gecelerini, sevabını umarak ibadetle geçiren
kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez(l9)
b) Bayram sabahı erken kalkarak yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek
c) Güzel koku sürünmek
d) Temiz ve yeni elbise giyinmek
e) Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek
f) Güler yüzlü ve sevinçli görünmek
g) Yoksullara çokça sadaka vermek
h) Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek
i) Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi bir
şey yiyip içmemek
j) Kurban etinden iftar etmek Çünkü peygamberimiz böyle yaparlardı
k) Çoluk çocuğuna bolluk göstermek
Bütün bunlar bayramda yapılması müstehap olan işlerdir
 
Üst Alt